Oscar konuşmasında "berbat çocukluğuna" teşekkür etmişti: Ünlü aktörün korkunç hayatı

6 yaşında uyuşturucuyu denedi, 16'sında bağımlıydı

Daha önce 1992 yapımı Chaplin ve 2008 yapımı Tropik Fırtına'daki (Tropic Thunder) performanslarıyla Oscar'a aday gösterilen aktör, üçüncü de ödülü eve götürmeyi başardı (AP)
Daha önce 1992 yapımı Chaplin ve 2008 yapımı Tropik Fırtına'daki (Tropic Thunder) performanslarıyla Oscar'a aday gösterilen aktör, üçüncü de ödülü eve götürmeyi başardı (AP)
TT

Oscar konuşmasında "berbat çocukluğuna" teşekkür etmişti: Ünlü aktörün korkunç hayatı

Daha önce 1992 yapımı Chaplin ve 2008 yapımı Tropik Fırtına'daki (Tropic Thunder) performanslarıyla Oscar'a aday gösterilen aktör, üçüncü de ödülü eve götürmeyi başardı (AP)
Daha önce 1992 yapımı Chaplin ve 2008 yapımı Tropik Fırtına'daki (Tropic Thunder) performanslarıyla Oscar'a aday gösterilen aktör, üçüncü de ödülü eve götürmeyi başardı (AP)

Robert Downey Jr, önceki gün sahiplerini bulan Akademi Ödülleri töreninde, uyuşturucu geçmişiyle ilgili sunucu Jimmy Kimmel'ın tuhaf esprisinin ardından yaptığı Oscar kabul konuşmasında "berbat çocukluğundan" bahsetti. Peki aktörün hayatının ilk yılları ne kadar kötüydü?

58 yaşındaki oyuncu, Oppenheimer'da canlandırdığı Lewis Strauss karakteriyle Oscar Ödülleri'nde En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülünü aldı ve sahneye çıkarken çok mutluydu.

"Berbat çocukluğuma teşekkürler"

50 yılı aşkın süredir oyunculuk yapan usta aktör, Amerikan Romanı'ndaki (American Fiction) Sterling K. Brown, Dolunay Katilleri'ndeki (Killers of the Flower Moon) Robert De Niro, Barbie'deki Ryan Gosling ve Zavallılar'daki (Poor Things) Mark Ruffalo gibi zorlu rakipleri geride bırakarak Akademi Ödülü'nü evine götürdü.

Elinde ödülüyle podyumda duran Downey Jr, şu espriyi yaptı: 

Berbat çocukluğuma ve Akademi'ye teşekkür etmek istiyorum, sırasıyla.

Ayrıca, daha önce uyuşturucuyu tamamen bırakmasına yardımcı olduğunu söylediği eşi Susan'ı da "kendisini hayata döndürdüğü" için övdü.

İki çocuğun küçüğü olan Downey Jr, 1965'te New York'ta doğdu ve evde uyuşturucuyla "kuşatıldığını" söylediği bohem Greenwich Village mahallesinde büyüdü. 

Bir kuşak genç sanatçıyı etkilemiş olsa da babası Robert Downey Sr'ın kült filmleri ticari açıdan hiçbir zaman başarılı olamadı ve aile daracık bir çatı katında kıt kanaat yaşadı.

Downey Jr, kendisini hapse düşürecek uyuşturucu bağımlılığına giden kaotik yolda ilk adımı attığında sadece 6 yaşındaydı.

Babası bir poker gecesine ev sahipliği yapıyordu ki oğlunun bir bardak beyaz şarap yudumladığını gördü. Ancak kadehi küçük oğlunun elinden hızla almak yerine ona bir esrar uzattı.

"Korkunç bir hata yaptığımı anladım"

Temmuz 2021'de 85 yaşındayken ölen Parkinson hastası Downey Sr, 2000'de Vanity Fair'e verdiği röportajda şöyle demişti: 

Hepimiz oturmuş ot içiyor ve West Village'daki çatı katında poker oynuyorduk ve Robert bana biraz komik bakıyordu. Robert her zaman her şeyin gözlemcisiydi, çok genç yaşta bile. 'Biliyor musun, içmek yerine bundan biraz denemelisin' dedim. Ona bir esrar uzattım. Ve birden korkunç, aptalca bir hata yaptığımı anladım... Küçük bir çocuğa sırf komiklik olsun diye bir fırt ot vermek...

Annesi ve babası 1978'de, aktör henüz 13 yaşındayken boşandı ve o da babasıyla birlikte Kaliforniya'daki Santa Monica kentine taşındı.

Ancak lisede Hollywood'un serserileriyle birlikte partilere katıldıkça uyuşturucu ve alkol sorunları da arttı. 

Sean Penn, Rob Lowe, Emilio Estevez

Aralarında Sean Penn, Rob Lowe ve Emilio Estevez'in de bulunduğu öğrenci arkadaşları çoktan yıldız olmuştu ve Robert Downey Jr da onlar gibi olmaya kararlıydı.

Downey Jr 16 yaşındayken oyunculuk yapmak için okulu bıraktı ve sadece iki yıl sonra babası maddi desteğini kesince kendi başının çaresine bakmak zorunda kaldı.

Genç aktör, şansını sahnede denemek için New York'a gitti. Kısa sürede sadece iş değil aşkını da buldu. 

Büyük aşkı 5 yıl sürdü

Marisa Tomei'le bir kaçamaktan sonra o zamanlar henüz 18 yaşında olan birkaç yıl sonra Sex And The City'deki başrolüyle şöhreti yakalayacak Sarah Jessica Parker'la ciddi bir ilişkiye başladı.

Downey Jr'ın uyuşturucu bağımlılığı ilişkilerini mahvetmeden 5 yıl birlikte yaşadılar.

O dönemde aktör, 1987 yapımı drama SIfırın Altı'nda (Less Than Zero) uyuşturucu bağımlısı zengin bir genci canlandırarak çıkış rolünü buldu.

1990 yapımı aksiyon komedisi Air America'da Mel Gibson'la birlikte rol alması ve 1992 yapımı Chaplin'de Charlie Chaplin rolündeki Oscar adayı performansı da dahil olmak üzere beyazperdede başka fırsatlar da elde etti.

Yasalarla başı hep dertteydi

Downey Jr, 1992'de model Deborah Falconer'la evlendi ve oğulları Indio dünyaya geldi ancak uyuşturucu kullanımı ve kaotik davranışları daha da arttı.

​​​​​​​1996'da sarhoşken hız yapmaktan, uyuşturucu ve boş bir silah bulundurmaktan tutuklandı. 

Mahkemenin rehabilitasyona gitmesini hükmettiği aktör, sık sık kaçıp başını belaya sokmaya devam etti. Eşiyse bu duruma daha fazla dayanamayrak onu terk etti.

Mahkeme kararıyla yapılan uyuşturucu testlerinden defalarca kaçan ve hapse girip çıkan Downey Jr, iki kez diğer mahkumların saldırısına uğradı. Sonunda bir yargıç yıldıza karşı sabrını yitirdi ve 1999'da onu üç yıl hapse attı.

2003'te hayatı değişti

2000'de şartlı tahliye olarak hapisten çıktıktan ve dönemin sevilen dizisi Ally McBeal'da Calista Flockhart'ın erkek arkadaşı rolündeki performansıyla Altın Küre kazandıktan sonra bile başını belaya sokmaya devam etti. 

Sonunda 2003'te bir film setinde yapımcı Susan Levin'le tanıştı. Levin ona, ancak uyuşturucuyu tamamen bırakacağına söz verirse evlenebileceklerini söyledi. Çift 2005'te evlendi.

Downey Jr, 12 adım programı da dahil olmak üzere terapiye gitti, meditasyon ve kung fu yapmaya başladı ve artık tükettiği en güçlü uyuşturucunun kafein olduğunu söylüyor.

"Beni hayata döndürdü"

Downey Jr, Oscar'ını kabul ederken eşi Susan'ın uzun soluklu desteğiyle ilgili şunları söyledi: 

Veterinerime yani eşim Susan Downey'ye teşekkür etmek istiyorum. Beni hırlayan ve kurtarılmayı bekleyen bir hayvan olarak buldu. Ve hayata döndürdü. İşte bu sayede buradayım. Teşekkür ederim.

Independent Türkçe, Daily Mail, E! News



Netflix'in iptallerine tepki yağıyor: İzleyiciler öfkeli

The Residence; Grey's Anatomy, Scandal ve Bridgerton gibi popüler dizilere imza atan yapım şirketi Shondaland'in en son projesiydi (Netflix)
The Residence; Grey's Anatomy, Scandal ve Bridgerton gibi popüler dizilere imza atan yapım şirketi Shondaland'in en son projesiydi (Netflix)
TT

Netflix'in iptallerine tepki yağıyor: İzleyiciler öfkeli

The Residence; Grey's Anatomy, Scandal ve Bridgerton gibi popüler dizilere imza atan yapım şirketi Shondaland'in en son projesiydi (Netflix)
The Residence; Grey's Anatomy, Scandal ve Bridgerton gibi popüler dizilere imza atan yapım şirketi Shondaland'in en son projesiydi (Netflix)

Netflix'in yılın en büyük çıkış yapan dizilerinden Pulse ve The Residence'ı iptal etmesi tepkiyle karşılandı. Her iki yapım da bu yılın başlarında gösterime girmişti.

What's On Netflix tarafından yılın en başarılı 5 yeni dizisi arasında gösterilmelerine rağmen bu övgüler dizileri kurtarmaya yetmedi.

Öte yandan, Bad Thoughts ve Bet gibi daha az izlenen bazı diziler ikinci sezon onayını almayı başardı.

Beyaz Saray'da geçen polisiye The Residence, Bıçaklar Çekildi (Knives Out) serisine benzetiliyordu. Uzo Aduba'nın, "dünyanın en iyi dedektifi" diye anılan Cordelia Cupp'ı canlandırdığı dizi, yayına girdikten sonraki iki hafta içinde yaklaşık 15 milyon izlenmeye ulaşmıştı.

Platformun ilk İngilizce medikal dizisi Pulse ise "Netflix'in Grey's Anatomy'si" diye anılmaya başlamıştı. Miami'deki hareketli Maguire Hastanesi'nde geçen dizi, acil servis ve cerrahi asistanlarının hem profesyonel hem kişisel mücadelelerini konu alıyordu. Pulse da ilk iki haftasında yaklaşık 15 milyon izlenmeye ulaşmıştı.

Ancak etkileyici final sahnesine rağmen dizi sessiz sedasız iptal edildi. 

Lisa Kudrow'un dizisine ne olacak?

Seyirciler için esas şok dalgasıysa, Aralık 2024'te yayın hayatına başlayan No Good Deed'in de geleceğinin belirsizliğe sürüklenmesiydi. Ray Romano ve Friends yıldızı Lisa Kudrow'un başrollerinde yer aldığı dizinin de akıbeti henüz netlik kazanmadı.

Yüksek profilli oyuncu kadrolarına ve olumlu eleştirilere rağmen The Residence'ın iptal edilmesi, No Good Deed'in de tehlikede olması Netflix'in kararlarını sorgulatan tepkilere neden oldu.

Birçok izleyici sosyal medyada tepkisini dile getirirken, özellikle The Residence'a yoğun destek verildi. Reddit'te bir kullanıcı, "Karakterin geçmişine dair geri dönüşleri çok beğenmiştim. İkinci sezonda karakteri daha da derinleştirebilirlerdi" dedi. 

Bir diğeriyse "Düşündüğümden çok daha fazla keyif aldım. İptal edilmesi çok üzücü" yorumunu yaptı.

"Sıcacık bir diziydi"

Yayın devinin "kaliteli dizileri iptal edip zayıf yapımları sürdürme" alışkanlığına vurgu yapan yorumlar da dikkat çekti. Bir başka kullanıcıysa "Bu sıcacık bir diziydi. Devamını izlemeyi gerçekten çok isterdim" diyerek üzüntüsünü paylaştı.

X'te de benzer yorumlar geldi: 

The Residence, şimdiye dek izlediğim en iyi dizilerden biriydi. O sezon ne yapması gerekiyorsa yaptı.

Bir hayran ise "Bu iptale çok sinirlendim" diyerek tepkisini ortaya koydu.

Bazı kullanıcılar The Residence'ı kurtarması için yapımcı Shonda Rhimes'a çağrıda bulundu: 

Çözülecek cinayetler furyası devam etmeli!

Independent Türkçe, Express, Metro