İzleyiciler Dark'a benzetilen yeni Netflix dizisini çok beğendi

Sinyal, çok izlenenler listesinde ilk 10'a girerek ABD'de üçüncü ve Avustralya'da ikinci sıraya yükseldi (Netflix)
Sinyal, çok izlenenler listesinde ilk 10'a girerek ABD'de üçüncü ve Avustralya'da ikinci sıraya yükseldi (Netflix)
TT

İzleyiciler Dark'a benzetilen yeni Netflix dizisini çok beğendi

Sinyal, çok izlenenler listesinde ilk 10'a girerek ABD'de üçüncü ve Avustralya'da ikinci sıraya yükseldi (Netflix)
Sinyal, çok izlenenler listesinde ilk 10'a girerek ABD'de üçüncü ve Avustralya'da ikinci sıraya yükseldi (Netflix)

Netflix'in yeni dizisi, yayın platformunun kullanıcıları tarafından "gerçekten muhteşem" diye nitelendiriliyor. 

Sinyal (The Signal), Uluslararası Uzay İstasyonu'nda kaybolan bir astronot hakkındaki Almanya yapımı bir mini dizi.

7 Mart'ta Netflix'te gösterime giren dizi, kısa süre içinde en çok izlenenler listesinde kendine yer bulmayı başardı.

Sinyal, 2017-2020'de izleyiciyle buluşan Alman yapımı kült gerilim dizisi Dark'a benzetiliyor.

Başrolünde Florian David Fitz'in yer aldığı dramada Peri Baumeister, Hadi Khanjanpour ve Yuna Bennett da rol alıyor.

Netflix, 18 yaşından küçüklere uygun olmadığını belirttiği dizinin konusunu kısaca şöyle özetliyor:

Kayıp bir astronotun ailesi delice bir arayışa girer. Ama gerçekler ortaya çıktıkça hem onlar hem de dünya daha büyük bir tehditle karşı karşıya kalır.

Başroldeki Fitz'in senaryoyu da kaleme aldığı dizi, her biri yaklaşık bir saat uzunluğundaki 4 bölümden oluşuyor.

49 yaşındaki Alman aktör, astronot eşi Paula'nın görev sırasında ortadan kaybolmasının ardından kızları Charlie'yi korumaya çalışan Sven'i canlandırıyor.

Bolca gizem ve göz yaşartıcı anlarla dolu dizi sosyal medyada övgüyle karşılanıyor.

Bir seyirci, "Netflix'te Sinyal'i izlemeyi yeni bitirdim" diye yazarak ekledi: 

Vay canına. İzleyin. Bir sevgi, insanlık ve umut hikayesi.

Başka bir izleyici dizinin ne kadar dokunaklı olduğunu anlatmak için şöyle dedi:

Son jenerik geçtiğinde gözünüzün kuru kalamayacak, size meydan okuyorum.

Başka bir kullanıcı da "Netflix'teki Sinyal'i izleyin" diye yazdı:

Çok iyiydi, sadece 4 bölüm ve doğrudan kovalamacaya giriyor.

Independent Türkçe, Daily Mail, GamesRadar



Yüzü dövmeli mumya bulan arkeologlar şaşkına döndü

(Temsili/Unsplash)
(Temsili/Unsplash)
TT

Yüzü dövmeli mumya bulan arkeologlar şaşkına döndü

(Temsili/Unsplash)
(Temsili/Unsplash)

Arkeologlar 800 yıllık bir And mumyasının yanaklarında ve kollarında daha önce hiç görülmemiş dövmeler bularak Güney Amerika'daki eski kültürel uygulamalara daha fazla ışık tuttu.

Tarih boyunca insanlar hakim güzellik standartlarına uymak, sosyal statü, grup aidiyeti ve hatta ritüel gibi nedenlerle vücutlarında değişiklikler yaptıkları yöntemleri benimsedi. Bu tür vücut modifikasyonları arasında dövme, hâlâ geniş çapta uygulanan bir kültürel pratik olarak varlığını sürdürüyor.

Ancak derinin yumuşak yapısı nedeniyle arkeolojik kayıtlarda günümüze ulaşan çok az dövmeli cilt örneği var.

Dövme izleri olan korunmuş ciltleri içeren mevcut kayıtların analizi, dünyadaki korunmuş dövmeli insan kalıntılarının en çok Güney Amerika'nın kıyı çöllerinde yer aldığını gösteriyor.

Bilim insanları bu nedenle Torino Üniversitesi Antropoloji ve Etnografya Müzesi'nde bulunan ve And Dağları'ndaki bir kazı alanında keşfedilen iyi korunmuş bir kadın mumyasını yakından inceledi.

Radyokarbon analizi, mumyanın 800 yıldan daha eski olduğunu ortaya çıkardı. Kadın MS 1215'le 1382 arasında bir dönemde yaşamış.

Araştırmacılar çıplak gözle görülemeyen dövmeleri tespit etmek için kızılötesi analiz yapan iki yeni teknik kullandı. Kulaktan ağza uzanan üç düz çizgi de dahil, mumyanın yüzünün her iki yanağında dövmeler bulunca şoke oldular.

Ayrıca el bileğinde S şeklinde bir dövme de saptadılar.

Görsel kaldırıldı.
Mumyanın sağ yanağı ve büyütülmüş hali (Journal of Cultural Heritage 2025)​​​​

X ışını floresansı ve Raman spektroskopisi gibi kimyasal analiz tekniklerini kullanarak dövmelerin demir minerali manyetit ve piroksen adlı başka bir mineralden geliştirilen pigmentlerle yapıldığını belirlediler. Analizler, literatürde en yaygın kullanılan dövme malzemesi olan odun kömürünün şaşırtıcı bir şekilde bulunmadığını ortaya koydu.

Araştırmacılar çalışmada şöyle yazıyor:

Sonuçlar hem nadir şekiller ve anatomik konumlar (yanaklardaki çizgiler ve bilekteki S benzeri işaret) hem de alışılmadık mürekkep bileşimini gösteriyor.

Öte yandan bu basit dövmeleri yorumlayıp belirli bir kültürle özdeşleştirmek zordu.

Güney Amerika dövmeleri genellikle eller, el bilekleri, ön kollar ve ayaklar üzerine yapılan daha karmaşık çizimler içeriyor. Yanak dövmelerine daha nadir rastlanıyor. Hatta bölgede bugüne kadar bulunan başka hiçbir antik dövme, mumyanın kolundaki "S" motifine benzemiyor.

Araştırmacılar dövmelerin genellikle giysilerle örtülmeyen vücut bölgelerinde yer aldığı düşünüldüğünde, bunların "dekoratif veya iletişim amacıyla" yapıldığından şüpheleniyor.

Ancak "şu anda, bunların tıbbi veya terapötik bir amacı ya da kültürel kökeni olduğunu söylemek mümkün değil" diye ekliyorlar.

Araştırmacılar şu ifadeleri kullanıyor: 

Sonuç olarak bu araştırma, özellikle Güney Amerika'da yaklaşık 800 yıl önceki antik dövme uygulamalarının incelenmesine aktif bir katkı sunuyor ve eski kültürlerin analizinde müze koleksiyonlarının rolünü vurguluyor.

Independent Türkçe