Tuvalet kağıdından taharet musluğuna geçen Amerikalılar deneyimlerini anlattı

Klozetten farklı olarak bidelerde yalnızca suyun gidebileceği bir tahliye deliği var (Pixabay)
Klozetten farklı olarak bidelerde yalnızca suyun gidebileceği bir tahliye deliği var (Pixabay)
TT

Tuvalet kağıdından taharet musluğuna geçen Amerikalılar deneyimlerini anlattı

Klozetten farklı olarak bidelerde yalnızca suyun gidebileceği bir tahliye deliği var (Pixabay)
Klozetten farklı olarak bidelerde yalnızca suyun gidebileceği bir tahliye deliği var (Pixabay)

Koronavirüs salgınının yayılmasıyla birlikte ABD'de marketlerin, özellikle de temizlik ürünlerinin bulunduğu rafların, bomboş görüldüğü kareler hala hafızalarda yerini koruyor. 

O dönem tuvalet kağıdı kıtlığından duyulan korku, halkı bidelere yöneltti. 

Mart 2020'de yapılan haberlerde ABD merkezli Bronell şirketinin sözcüsü taharet musluklu klozetlere yönelik talepte fırlama gördüklerini söylerken satış rakamının günde bini bulduğunu da sözlerine eklemişti.

Geçen 4 yılın ardından ABD'nin Washington Post gazetesi, bu yeni kullanıcıların bideler hakkında neler düşündüğünü araştırdı. 

"Pandemi sırasında panikle bide aldılar ve bu, hayatlarını değiştirdi" başlıklı haber, taharet musluğuna alışan Amerikalıların asla eski alışkanlıklarına dönmeyi düşünmediklerini aktardı:

Bide alanlar ona gerçekten inandı, ailelerine ve arkadaşlarına yaymaya çalıştı. Bu konuda Birleşik Devletler'in dünyanın diğer bölgelerine yetişmesini sağlamak için uğraştılar.

Salt Lake City civarında yaşayan Rosanne Orgill, kendisiyle tanışmadan önce dünyayı gezen eşinin ABD'de bide kullanılmamasına şaşırdığını sıklıkla söylediğini anlattı. Tuvalet kağıdı kıtlığı üzerine de evlerindeki taharet musluğu eksiğini giderdiklerini belirtti:

Onlara bayılıyorum artık. İnsanlar onsuz nasıl yaşıyor bilmiyorum.

Arlingtonlı Sydney Cano, kendisine bide kullanma tavsiyesi veren Müslüman arkadaşlarını daha önce dinlemediği için pişmanlık duyduğunun altını çiziyor. Taşınabilir taharet aparatı aldığını sözlerine ekliyor:

Hiç abartmıyorum, hayatım gerçekten değişti. Seyahat için de bir tane aldım, böylece hiçbir zaman onsuz kalmıyorum.

Floridalı Ryan Deitsch da çocukken kasırgalar sırasında tuvalet kağıdı depoladıklarını, pandemiyle beraber benzer bir sıkıntı yaşayınca alışkanlıklarını sorguladığını söyledi: 

Yaptığımız şeylerin doğru olduğundan, en iyisini yaptığımızdan emin miyiz? Başka yol yok mu? İnsanlar gündelik alışkanlıklarını parça parça sorgulamaya başladı. Benim gibi pek çok kişi de bide aldı.

Tuvalet kağıdı kullanmayarak çevreye zararını azalttığını, daha az para harcadığını ve daha temiz hissettiğini belirten Deitsch, taharet musluğu hakkında "Gerçek bir fanı oldum" diyor. Artık New York'ta bir kiracı olduğunu hatırlatarak tutacağı evin bide takmaya uygunluğunun da tercihinde büyük rol oynayacağını vurguluyor. 

BidetKing.com'un kurucusu James Lin, Kovid-19 pandemisinin başlarını hatırlatırken "ABD'de endüstri coşmuştu. İsteseniz de bide alamıyordunuz. Hepsi tükenmişti" ifadelerini kullanıyor. 

Özellikle Asya, Avrupa ve Güney Amerika'da taharet musluğu kullanılıyor. 

Kişi başına düşen tuvalet kağıdı tüketiminde dünya lideri olan ABD, bide kullanımında hâlâ gerilerde. 

Japonya'da her 10 haneden 8'inde bide bulunurken ABD'de bu oran yalnızca yüzde 6. Ancak YouGov'un ABD'de düzenlediği bir ankete göre yüzde 41'lik bir kesim evine bide yaptırmaya sıcak bakıyor. 

Amerikalıların birbirine bide hediye etmek gibi bir alışkanlık edindikleri de haberde bildirildi. Bir lüks gibi görünen taharet musluğu alışkanlığının bu yolla yayıldığı vurgulandı. 

Independent Türkçe, Washington Post, Euronews



Yeni Mark Zuckerberg belli oldu

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Yeni Mark Zuckerberg belli oldu

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Sosyal Ağ'ın (The Social Network) devam filminde Mark Zuckerberg'ü canlandırması için Jeremy Strong'un düşünüldüğü bildirildi.

Aaron Sorkin, Facebook'un kuruluş hikayesini konu alan 2010 yapımı biyografik dramanın devamı üzerinde çalıştığını haziranda duyurmuştu. Devam filmi, The Wall Street Journal tarafından dünyanın en büyük sosyal medya platformu hakkında hazırlanan ve şirketin iç işleyişini açığa çıkaran "Facebook Dosyaları" yazı dizisine dayanacak.

David Fincher'ın yönettiği filmde Zuckerberg'ü Jesse Eisenberg, kurucu ortak Eduardo Saverin'i ise Andrew Garfield canlandırmıştı.

Deadline daha önce Mikey Madison ve Jeremy Allen White'ın iki önemli rol için değerlendirildiğini bildirmişti. Medya kuruluşu perşembe günü, Strong'un teknoloji işinsanını canlandırması için ilk aday olduğunu bildirdi.

Ancak devam filminin oyuncu kadrosunda resmi olarak bir isim açıklanmadı.

Oscar ödüllü Madison'ın, The Wall Street Journal'a bilgi veren muhbir Frances Haugen'ı, White'ın ise diziyi yazan gazeteci Jeff Horwitz'i canlandıracağı tahmin ediliyor.

Deadline'a konuşan kaynaklar, henüz resmi bir teklif yapılmadığını belirtti.

The Independent, yorum için Strong ve Sony'nin temsilcileriyle iletişime geçti.

Geçen yıl Sorkin, Sosyal Ağ Bölüm II'nin doğrudan bir devam filmi olmayacağını ima etmişti.

The Town adlı podcast'te, ABD Kongre Binası ayaklanmalarına atıfta bulunarak, "6 Ocak'tan Facebook'u sorumlu tutuyorum" demişti.

Donald Trump destekçilerinin ABD Kongre Binası'nı basmasına neden olan ayaklanmalarla Facebook arasındaki bağlantının nasıl ele alınacağı sorulduğunda, "Bir sinema bileti almanız gerekecek" diye yanıtlamıştı.

Facebook, diğer şeylerin yanı sıra, algoritmasını etkileşimi artıracak en fazla ayrıştırıcı içeriği öne çıkarmaya ayarlıyor. Bizi Facebook koridorlarında 'sonsuz kaydırma' dedikleri şeye götürecek olan da bu. Facebook'ta büyüme ve dürüstlük arasında sürekli bir gerilim olması gerekiyor. Öyle bir gerilim yok; sadece büyüme var.

fghyjuı
İlk filmde Zuckerberg'ü Jesse Eisenberg, kurucu ortak Eduardo Saverin'i ise Andrew Garfield canlandırıyordu (Columbia)

Dünya çapında 216 milyon doların üzerinde hasılat elde eden Sosyal Ağ, hem eleştirel hem de ticari bir başarıydı. Sorkin'e En İyi Uyarlama Senaryo ödülü de dahil birçok Oscar kazandırmıştı.

Zuckerberg filmi eleştirmişti. The Colin and Samir Show'un son bölümünde "Tuhaftı dostum" demişti.

Ne giydiğime dair tüm bu çok özel detayları veya belirli şeyleri doğru aktardılar ancak güdülerim ve tüm bu şeyler hakkındaki bütün anlatı tamamen yanlıştı.

Strong son olarak Trump'ın Hikayesi'nde (The Apprentice) Sebastian Stan'le birlikte Donald Trump'ın akıl hocası Roy Cohn'u canlandırmıştı. Ünlü oyuncu, performansıyla Oscar'a aday gösterilmişti.

Strong en çok HBO'nun Succession dizisinde medya devi Logan Roy'un en büyük oğlu Kendall Roy rolüyle birden fazla Emmy ödülü kazanmasıyla tanınıyor.

Independent Türkçe