Dünya Mutluluk Raporu’nda ilk sırada yer alan ülke değişmedi, Türkiye kaçıncı sırada yer alıyor?

Finlandiya’nın kuzeyindeki sınır geçiş noktalarından birinde olan mülteciler (Reuters)
Finlandiya’nın kuzeyindeki sınır geçiş noktalarından birinde olan mülteciler (Reuters)
TT

Dünya Mutluluk Raporu’nda ilk sırada yer alan ülke değişmedi, Türkiye kaçıncı sırada yer alıyor?

Finlandiya’nın kuzeyindeki sınır geçiş noktalarından birinde olan mülteciler (Reuters)
Finlandiya’nın kuzeyindeki sınır geçiş noktalarından birinde olan mülteciler (Reuters)

Finlandiya, Birleşmiş Milletler (BM) destekli yıllık Dünya Mutluluk Raporu’nda yedinci kez dünyanın en mutlu ülkesi oldu.

Kuveyt, Arap ülkeleri arasında birinci, genel sıralamada ise 13. sırada yer alırken, listede son iki sırada Lübnan ve Afganistan yer aldı.

Sıralamada İskandinav ülkeleri hakim olurken, Danimarka ikinci, ardından İzlanda, İsveç gelirken, Fransa 27. sırada yer aldı.

2023 raporunda 106. sırada yer alan Türkiye, 2024 raporunda 98. sıraya yükseldi.

Afganistan, 2021’de ABD güçlerinin geri çekilmesi ve Taliban hareketinin iktidara gelmesinden bu yana insani krizin daha da kötüleştiği 143 ülkenin bulunduğu sıralamanın en altında yer aldı.

ABD ve Almanya, 10 yılı aşkın bir süredir ilk kez 23. ve 24. sıralarda yer alarak, en mutlu 20 ülke arasında yer edinemedi.

Öte yandan Kosta Rika (12. sırada) ve Kuveyt ilk 20 ülkenin içerisinde yer aldı.

Dünyanın en kalabalık ülkelerinden hiçbiri ilk 20’de yer almadı.

Yalnızca nüfusu 15 milyonu aşan Hollanda ve 25 milyondan fazla nüfuslu Avustralya ilk 10 ülke arasında yer aldı.

İlk 20’de yer alan Kanada’nın nüfusu 38 milyonu, Birleşik Krallık’ın ise 67 milyonu aşıyor.

Dünya Mutluluk Raporu’nda 2006-2010 döneminden bu yana en büyük gerilemeler Afganistan, Lübnan ve Ürdün’de yaşanırken, Sırbistan, Bulgaristan ve Letonya güçlü ilerleme kaydetti.

Lübnan yaşam değerlendirmelerine göre listede 142.sırada bulunurken, Arap dünyasında Ürdün 125, Mısır ise 127. sırada yer aldı.

BM Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı, ülkelerdeki mutluluk düzeyini ölçen Dünya Mutluluk Raporu’nu 2012 yılından bu yana her yıl yayınlıyor.

2012’den bu yana her yıl yayınlanan çalışmanın yazarları, kişilerin kişisel mutluluk derecesine ilişkin anketleri yanıtladığı kamuoyu yoklamalarına güveniyor.

Bu veriler gayri safi yurtiçi hasıla (GSYİH), dayanışma göstergeleri, bireysel özgürlük ve yolsuzluk gibi bir dizi ekonomik ve sosyal göstergeyle bir araya getiriliyor.

Rapor sosyal destek, gelir, sağlık, özgürlük, cömertlik ve yolsuzluğun olmaması gibi altı ana faktörü dikkate alıyor.

Helsinki Üniversitesi’nden bu konuda uzman araştırmacı olan Jennifer De Paula, AFP’ye yaptığı açıklamada, Finlandiya’da yaşayanların mutlu olmasının anahtarının doğaya yakınlık ve iş ile özel yaşam arasında iyi bir denge olduğunu söyledi.

Jennifer, başarının daha çok finansal kazançla ilgili olduğu ABD’ye kıyasla, Finlandiya’da yaşayanların ‘başarılı bir yaşamın ne olduğu konusunda daha erişilebilir bir anlayışa’ sahip olabileceğini belirtti.

Binlerce göle ve geniş ormanlara sahip olan İskandinav ülkesi, kapsamlı refah sistemi, nüfusunun otoriteye olan yüksek güveni ve vatandaşlar arasındaki düşük eşitsizlik oranlarıyla ünlü.



Gen düzenleme tedavisinde çığır açıcı adım

Bilim insanları, KJ Muldoon'ın gelişimini yakından takip edecek (AP)
Bilim insanları, KJ Muldoon'ın gelişimini yakından takip edecek (AP)
TT

Gen düzenleme tedavisinde çığır açıcı adım

Bilim insanları, KJ Muldoon'ın gelişimini yakından takip edecek (AP)
Bilim insanları, KJ Muldoon'ın gelişimini yakından takip edecek (AP)

Gen düzenleme tedavisiyle ilk kez bir bebek iyileştirildi.

New England Journal of Medicine'de perşembe yayımlanan çalışmada, CPS1 eksikliği teşhisi konan bir bebeğin gen düzenleme yöntemiyle tedavi edildiği belirtiliyor.

Yaklaşık 1 milyon bebekten birini etkileyen bu genetik rahatsızlık, amonyağın vücuttan atılmasını sağlayan bir enzimin eksikliğinden kaynaklanıyor. Amonyağın kanda birikmesiyle zehirlenme yaşanabiliyor. Bazı bebeklerde karaciğer nakli gerekebiliyor.

ABD'de yapılan araştırmanın yazarlarından Pensilvanya Üniversitesi’nden Dr. Kiran Musunuru, tedavinin çığır açıcı olduğunu vurguluyor:

Bu, henüz kesin bir çaresi bulunmayan çeşitli nadir genetik bozuklukları tedavi etmek için gen düzenlemenin kullanılmasına yönelik ilk adım.

Philadelphia Çocuk Hastanesi ve Pensilvanya Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden ekiplerin ortak çalışmasıyla yürütülen tedavide, Clustered Regularly Interspaced Palindromic Repeats (CRISPR) adlı gen düzenleme teknolojisi kullanıldı. CRISPR, genetik uzmanları ve tıp araştırmacılarının DNA üzerinde ekleme-çıkarma yaparak dizilimini değiştirmelerine olanak tanıyor.

KJ Muldoon adlı bebeğe önce şubatta, daha sonra da mart ve nisanda CRISPR teknolojisiyle tedavi uygulandı.

Uzmanlar, tedavinin şimdilik olumlu sonuç verdiğini fakat bebeğin gelişiminin yıllarca takip edilmesi gerekeceğini belirtiyor. Araştırmanın yazarlarından Dr. Rebecca Ahrens-Nicklas, KJ Muldoon’ın “her geçen gün büyüdüğüne ve geliştiğine dair işaretler gördüklerini” söylüyor.

Bilim insanları, KJ Muldoon’la ilgili çalışmadan elde ettikleri verilerle gen düzenleme tedavisini yaygınlaştıracak araştırmalar yapılacağını belirtiyor. Çalışmada yer almayan nörolog Carlos Moraes, gen düzenleme tedavisinin geleceğine dair şu ifadeleri kullanıyor:

Birisi böyle bir buluşa imza attığında, diğer ekiplerin bundan elde edilen bilgilerle hareket edip ilerlemesi çok sürmez. Engeller var ama önümüzdeki 5 ila 10 yılda bunların aşılacağını tahmin ediyorum.

Independent Türkçe, CNN, New York Times