Kült filmin yönetmeninden yeniden çevrime tepki

The Crow'un 7 Haziran'da sinemalarda gösterime girmesi bekleniyor (Lionsgate)
The Crow'un 7 Haziran'da sinemalarda gösterime girmesi bekleniyor (Lionsgate)
TT

Kült filmin yönetmeninden yeniden çevrime tepki

The Crow'un 7 Haziran'da sinemalarda gösterime girmesi bekleniyor (Lionsgate)
The Crow'un 7 Haziran'da sinemalarda gösterime girmesi bekleniyor (Lionsgate)

Gösterime girmesinden 30 yıl sonra, doğaüstü süper kahraman gerilimi Ölümsüz Aşk'ın (The Crow) yönetmeni Alex Proyas, yeniden çevrime tepki gösterdi. 

"Bunu söylemek acı veriyor ama..."

1994 yapımı gotik gerilim, Rupert Sanders'ın yönetmenliğinde yeniden çekiliyor ve filmin başrolünde yükselen yıldız Bill Skarsgård rol alıyor. Ancak Brandon Lee'nin başrolünü oynadığı ilk filmin 60 yaşındaki yönetmeni Proyas, bunun iyi bir fikir olduğunu düşünmüyor.

Proyas Facebook'ta, "Herhangi bir film yapımcısının çalışması hakkında olumsuzluk görmekten gerçekten hiç keyif almıyorum" diye yazdı. 

Ve eminim ki oyuncularla ekip, hepimizin her filmde yaptığı gibi, gerçekten iyi niyetliydi. Bu nedenle bu konuda daha fazla şey söylemek bana acı veriyor ama hayranların tepkisinin çok şey ifade ettiğini düşünüyorum.

"Ölümsüz Aşk'ın sadece bir film olmadığını" ifade eden yönetmen, sözlerini şöyle sürdürdü: 

Brandon Lee bu filmi yaparken öldü ve bu film onun kayıp dehasının ve trajik kaybının bir vasiyeti olarak tamamlandı. Bu onun mirası. Öyle de kalmalı.

Mart 1993'te henüz 28 yaşındaki Lee, film setinde boş olduğu sanılan bir silahla kazara vurularak öldürülmüştü.

Dövüş sanatları efsanesi Bruce Lee'nin oğlu Brandon Lee, James O'Barr'ın çizgi roman serisinden uyarlanan doğaüstü gerilimde, intikamcı müzisyen Eric Draven rolünü üstlenmişti. 

Film hem eleştirel hem de ticari açıdan büyük bir başarı kazanmış ve Lee'yle nişanlısı Eliza Hutton'a ithaf edilmişti. 

Lee'nin ölümü Hollywood setlerinde daha sıkı güvenlik önlemlerinin alınması için yaygın çağrılara yol açmıştı.

2021'de bir set kazası daha yaşandı

2021'de Rust adlı filmin setinde, görüntü yönetmeni Halyna Hutchins de oyuncu Alec Baldwin'in elindeki silahtan çıkan kurşunla hayatını kaybetmişti. 

Ölümsüz Aşk'ın yeniden çevriminin yönetmeni Sanders, Vanity Fair'a verdiği röportajda Lee için "Onun ruhu bu filmde çok canlı" ifadelerini kullanmıştı. 

Yeniden çevrimde 33 yaşındaki Bill Skarsgård'a FKA Twigs eşlik ediyor.

Independent Türkçe, Vanity Fair, Variety



İlk kez bir Antik Mısırlının tam genomu çözüldü

Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
TT

İlk kez bir Antik Mısırlının tam genomu çözüldü

Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)

Bilim insanları ilk kez bir Antik Mısırlının tüm genomunu diziledi. Yaklaşık 4 bin 500 yıl önce yaşayan adamın kalıntıları, antik uygarlıktan gelen en eski genetik veriyi de sunuyor.

Uzmanlar, bölgenin sıcak iklimi DNA'nın kolayca bozunmasına yol açtığı için Antik Mısır'dan genetik kayıtlar bulmanın epey zorlu bir iş olduğunu söylüyor. Ayrıca bu toplumda yaygın olan mumyalama da yumuşak dokuları muhafaza etmesine karşın DNA'nın düzgün bir şekilde korunmasını engelliyor.

Bugüne kadar Antik Mısır'dan sadece üç kişinin genomunun bir kısmı dizilenmişti. Ayrıca bu kişiler uygarlığın daha geç dönemlerinde yaşamıştı. 

Bulguları önde gelen hakemli dergi Nature'da dün (2 Temmuz) yayımlanan çalışmadaysa, bu örneklerden en az bin yıl daha önceye ait bir genom ilk kez tamamen dizilendi. 

Kahire'nin güneyindeki Nuwayrat köyünde 1900'lerin başında bulunan kalıntılar, kayaya oyulmuş bir mezarın içine yerleştirilmiş bir çömlek kabın içindeydi.

Liverpool John Moores Üniversitesi'nden Dr. Adeline Morez Jacobs liderliğindeki araştırmacılar, 4 bin 500 ila 4 bin 800 yıl önce yaşamış kişinin kemiklerini inceledi. Ayrıca dişinden aldıkları örneklerle genomunu dizileyen ekip, Antik Mısırlı hakkında eşsiz bilgiler elde etti.

VFDGH
Adamın kalıntılarını içeren çömlek 1902'de keşfedilmişti (Garstang Arkeoloji Müzesi/Liverpool Üniversitesi)

İlk piramitler inşa edilirken yaşayan kişinin kalıntıları, 44-64 yaşında ölen bir erkek olduğuna işaret ediyor. Makalenin yazarlarından Joel Irish, MÖ 2855 ila 2570'de hayatını kaybeden adam hakkında "Öldüğünde muhtemelen 60'lı yaşlarındaydı, ki bu o dönem için inanılmaz derecede ileri bir yaş" diyor.

Bilim insanları kişinin genetik materyalinin yüzde 80'inin beklendiği gibi Kuzey Afrika kökenine sahip olduğunu tespit etti. Ancak yüzde 20'si, Batı Asya ve Mezopotamya bölgesindeki insanlara dayanıyordu.

Araştırmacılar Antik Mısır ve Mezopotamya halkları arasında bir ilişki olduğunu uzun zamandır düşünüyordu. Arkeolojik bulgular bu etkileşime güçlü kanıtlar sunsa da bugüne kadar genetik bir veri elde edilememişti. 

Harvard Üniversitesi'nden Iosif Lazaridis, yer almadığı çalışmanın bulguları hakkında "Bu örnek bize, bu kadar erken bir tarihte Mısır'da çoğunlukla Kuzey Afrikalı soyundan gelen ancak Mezopotamya'dan da bir miktar soy katkısı olan insanlar olduğunu söylüyor" diyor: 

Bu coğrafi açıdan mükemmel derecede mantıklı.

Araştırmacılar bulunan kemiklerde artrit ve osteoporoz belirtilerinin yanı sıra yaşamının büyük bölümünde aşağı baktığını ve öne doğru eğildiğini gösteren işaretler tespit etti. Ayrıca kollarını uzun süre önünde tuttuğunu, ağır malzemeler taşıdığını ve sert yüzeylere oturduğunu gösteren bulgulara rastlandı. 

Ekip bu verilere dayanarak bu kişinin ağır işçilik yaptığı ve muhtemelen çömlekçi olduğu sonucuna vardı. Irish çömlekçi çarkının da Mısır'a bu dönemde geldiğini söyleyerek ekliyor:

Öte yandan bir çömlekçiye genellikle böyle üst sınıf bir cenaze töreni düzenlenmez. Belki de olağanüstü yetenekli ya da başarılı olduğu için sosyal statüsü yükselmişti.

Bilim insanları Antik Mısır ve Mezopotamya ilişkisine ışık tutan yeni çalışmanın sadece tek bir genom örneğine dayandığına ve daha fazla kanıt bulmayı beklediklerine değiniyor. Bu sayede iki bölgede yakın zamanda ortaya çıkan yazının kökenlerini ve farklı toplumlar arasındaki göçleri daha iyi anlamayı umuyorlar.

Makalenin ortak yazarı Dr. Linus Girdland-Flink "Bu, insan genetik varyasyonu bulmacasının sadece bir parçası: Bugüne kadar yaşamış her insan ve onların genomu bu bulmacanın benzersiz bir parçasını oluşturuyor" diyerek ekliyor:

Hiçbir zaman herkesin genomunu dizileyemeyeceğiz ancak insanlık tarihinde bugün kim olduğumuzu şekillendiren önemli olayları doğru bir şekilde yeniden yapılandırmak için dünyanın dört bir yanından yeterince çeşitli örnek toplamayı umuyoruz.

Independent Türkçe, CNN, New Scientist, Nature