The Gentleman'ı izleyen Netflix kullanıcıları aynı şeyden şikayetçi

Aboneler temel bir detay dışında Guy Ritchie'nin yeni dizisine övgüler yağdırıyor

The Gentlemen'ın izleyicileri bu anın Susie ve Eddie arasındaki romantizme işaret ettiğini düşünüyor (Netflix)​​​​​​​
The Gentlemen'ın izleyicileri bu anın Susie ve Eddie arasındaki romantizme işaret ettiğini düşünüyor (Netflix)​​​​​​​
TT

The Gentleman'ı izleyen Netflix kullanıcıları aynı şeyden şikayetçi

The Gentlemen'ın izleyicileri bu anın Susie ve Eddie arasındaki romantizme işaret ettiğini düşünüyor (Netflix)​​​​​​​
The Gentlemen'ın izleyicileri bu anın Susie ve Eddie arasındaki romantizme işaret ettiğini düşünüyor (Netflix)​​​​​​​

Netflix kullanıcıları yeni dizi The Gentlemen'la ilgili aynı şeyden şikayet ediyor.

Guy Ritchie'nin 2019 yapımı aynı adlı filminden uyarlanan dizi, önceki haftalarda gösterime girmesinin ardından yayın platformunun bu yılki en büyük hiti haline geldi. 

8 bölümlük diziden dolayı Ritchie'ye övgüler yağdırılırken alkışların çoğunu başrolleri paylaşan Theo James, Kaya Scodelario ve Ray Winstone'un performansları topluyor. Winstone, The Independent'a yakın zamanda verdiği röportajda Kapışma'yla (Snatch) tanınan sinemacı Ritchie'yle bir zamanlar arasında geçen bir anlaşmazlık hakkında konuşmuştu.

Dizide James ve Scodelario'nun canlandırdığı Eddie Halstead ve Susie Glass, Bobby Glass'in yönettiği bir kenevir yetiştirme imparatorluğunun kullandığı bir arazinin Halstead'e miras kalması üzerine bir araya geliyor. Susie kartelin fiili başkanıyken Bobby de hapiste. 

İzleyiciler ikilinin arasında çabucak gelişen kimyanın altını çizerken pek çok kişi ilişkilerinin, aralarında duygusal bir ilişki başlayıp başlamayacağına dair merak uyandıran yönünden keyif aldı. Öte yandan birçok izleyici, bu kadar beklentiye rağmen ikisinin hiç beraber olmaması karşısında hayal kırıklığına uğradı.

Bir izleyici "Çok fazla beklentim vardı!" diye şikayet ederken başka biri de şöyle ekledi:

İkiniz en azından yatabilirdiniz ya da hiç değilse sonda öpüşebilirdiniz! Sanırım bunu ikinci sezonda göreceğiz.

Başka bir Netflix kullanıcısıysa X/Twitter'da "Gerçekten o anlaşmayı bir öpücükle bağlamalılardı! @netflix bir açıklama yapman gerekiyor!" diye yazarken bir diğeri de şöyle dedi:

Bir puan kırdım çünkü eddie ve susie arasındaki o kadar cinsel gerilim ve kimyaya rağmen araya bir öpüşme bile sıkıştırmamışlar mı?

Diğer tepkilerse şöyle: 

  • Susie'yle Eddie'nin bize biraz aksiyon yaşatmasını umuyordum, o kadar kimyaya rağmen öpüşmediler bile. Guy Ritchie!!!!!!
  • Guy Ritchie'nin The Gentlemen'ı >>>>>>>>>>. Ama yine de Eddie'yle Susie arasında romantizmin filizlenmesini boşuna bekledim. Beni orada gafil avladılar.
  • guy ritchie'den nefret ediyorum, Eddie ve susie'yi bir kere bile öpüştürmedi ama sinirlenemiyorum da çünkü aralarındaki gerilim ve kimya tek kelimeyle kusursuzdu 
  • Üzgünüm ama Theo ve Kaya, The Gentlemen dizisinde BERABER ÇOK SEKSİLER, BİR AN ÖNCE öpüşmelerine ihtiyacım var

Başkalarının geçmişin gösterildiği bir sahnede kısa bir an tespit etmesiyse hayranların, ikilinin dizide henüz ele alınmamış bir geçmişi olduğuna inanmasına neden olarak bunun keşfedilebilmesi için ikinci sezon çağrılarına yol açtı.

Geçmişin anlatıldığı bir sahnede yaşanan bu anda, ikili yüzleri birbirine son derece yakın bir şekilde dans ederken görülüyor ve pek çok kişi Ritchie'nin aralarında duygusal bir ilişki geçmişi olduğuna dair ince bir imada bulunduğuna inanıyor.

Bir kişi sahnenin ekran görüntüsünü paylaşarak "O gece kesinlikle öpüştüler" dedi. Bir başka hayran da şöyle ekledi:

Geçmişin anlatıldığı bir sahnede bunu bir saniyeliğine göstermek çok manyakça, SEBEBİ NEYDİ?

The Gentlemen halen Netflix'te izlenebilir.

Independent Türkçe



Tom Hanks'in kızı: Annem, babamın şöhretini hiç atlatamadı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Tom Hanks'in kızı: Annem, babamın şöhretini hiç atlatamadı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Tom Hanks'in kızı E.A. Hanks, annesinin, Forrest Gump'la bilinen aktörün artan şöhretiyle nasıl mücadele ettiğini anlattı.

Elizabeth Anne'in kısaltması olan E.A., Hanks'in ilk eşi Susan Dillingham'dan olan kızı. Eski çiftin Colin Hanks adında bir de oğlu var.

Sacramento Eyalet Üniversitesi'nde tiyatro öğrencisiyken tanışan Dillingham ve Hanks, 1978'den 1987'ye kadar evliydi.

Yeni anı kitabı The 10: A Memoir of Family And The Open Road'da (10: Bir Aile Hatırası ve Açık Yol) E.A., 2002'de akciğer kanserinden ölen annesi hakkında daha fazla bilgi edinmek için Los Angeles'tan, annesinin ailesinin yaşadığı Florida'nın Palatka ilçesine 6 ay süren bir yolculuğa çıkıyor.

Kitabın bir bölümünde Dillingham'ın, Deniz Kızı (Splash/1984), Para Tuzağı (The Money Pit/1986) ve Büyük (Big/1988) gibi filmlerdeki rolleriyle 1980'lerin sonunda şöhrete kavuşan Hanks'in yükselişine uyum sağlaması anlatılıyor.

E.A. annesinin, "eski eşinin felakete yol açan şöhretini asla atlatamayan bir aktris adayı" olduğunu özellikle belirtiyor.

Vanity Fair'a yakın zamanda verdiği bir röportajda E.A., "felaket" kelimesinin Dillingham'ın eski eşinin başarısı hakkında hissettiklerini en iyi şekilde tanımladığını düşündüğünü söyledi.

E.A., "Onun dünyadaki itibarının, kendisini ve sahne kariyerine devam etme şansını yok ettiğini hissetti" dedi.

Rahatsız edici gerçek, ki bu kitapta bunlardan çok var, aslında bir kariyeri yoktu ve eski eşinin Tom Hanks olması yaraya tuz bastı.

Sözlerine şöyle devam etti:

'Felaket' olmasının bir nedeni de bu megawatt şöhret markası bir sanatçıda asıl önemli olan ve babamı diğerlerinden ayıran şeyleri siliyor: insanlık ve yetenek. Ama bu felaket sözcüğünü ben seçtim, annem değil.

Hanks daha sonra 1988'de Rita Wilson'la evlendi ve iki oğulları oldu: 1990'da doğan Chet ve 1995'te dünyaya gelen Truman.

E.A., hiçbir zaman resmi bir teşhis almasa da annesinin bipolar olduğunu ve buna şiddetli paranoya ve sanrı ataklarının eşlik ettiğini varsayıyor.

E.A. anı kitabının bir bölümünde annesinin yavaş yavaş daha ihmalkar olmaya başladığını, bunun da velayet düzenlemesinde bir değişikliğe yol açtığını, yani kendisiyle Colin'in annelerini yalnızca hafta sonları ve yazın görebildiğini anlatıyor.

Kitapta "Yıllar geçtikçe arka bahçe o kadar çok köpek pisliğiyle doldu ki yürünemiyordu, ev duman kokuyordu. Buzdolabı çoğu zaman boştu ya da son kullanma tarihi geçmiş yiyeceklerle doluydu ve annem 4 direkli büyük yatağında İncil'i inceleyerek giderek daha fazla zaman geçiriyordu" diye yazıyor.

Bir gece duygusal şiddeti fiziksel şiddete dönüştü ve ardından 7. sınıfın tam ortasında Los Angeles'a taşındım.

Independent Türkçe