Alacakaranlık'ın yıldızı, Bella'nın gelinliğine hâlâ bayıldığını söyledi

Stewart, Alacakaranlık Efsanesi: Şafak Vakti Bölüm 1'i 2010'da çekmişti

(Summit Entertainment)
(Summit Entertainment)
TT

Alacakaranlık'ın yıldızı, Bella'nın gelinliğine hâlâ bayıldığını söyledi

(Summit Entertainment)
(Summit Entertainment)

Kristen Stewart, Dylan Meyer'la yaklaşan nikahını dört gözle beklese de geçmişinden bir düğünü hâlâ unutabilmiş değil.

Who What Wear'le hatıralar geçidinde yolculuğa çıkan 33 yaşındaki aktris, 5 filmlik efsaneyi kapsayan Alacakaranlık (Twilight) gardırobunun üzerinden geçti.

Moda odaklı yayın organının meşhur "Behind the Looks" programında Stewart, Şafak Vakti Bölüm 1'de (Breaking Down: Part One) Bella Swan'ın Edward Cullen'la evlenirken giydiği imrenilen gelinliği anımsadı.

Derin Sular'ın (Underwater) yıldızı "O gelinliği çok seviyorum" diye itiraf etti.

Onu giydğimi hatırlıyorum. Gerçek bir gelinlik giyiyor gibi hissetmiştim. Isıtıcıların olduğu bir odada saklanıyordum ve 'Burası çok sıcak ve makyajım akıyor' demiştim.

Stewart "Onlar da 'Yani 30 dakika daha hazır olamayacağız' demişti. Ben de 'Ama ben şimdi hazırım. Şimdi gelini oynayabilirim' falan demiştim" diye ekledi.

Caroline Herrera'nın tasarladığı uzun kollu saten gelinlik, Fransız Chantilly danteliyle süslenmiş yuvarlak bir sırt dekoltesi ve kuyruk boyunca uzanan zarif beyaz düğmeleriyle geleneksel bir zarafete bürünmüştü.

Venezuelalı moda tasarımcısı 2011'de Vogue'a, bu fırsatın kendisine verilmesinden dolayı minnettar olduğunu söylemişti.

2011'de Herrera "Alacakaranlık Efsanesi'nin büyük bir takipçisi olarak bu fantastik projenin bir parçası olmak beni çok gururlandırdı" diye itiraf etmişti.

Kitapları okudum, ilk filmi izledim ve o zamandan beri hayranıyım.

Herrera gelinliğin yapımı hakkında da "Büyülü olması gerekiyordu. Elbette Stephenie'nin kitaptaki gelinlik tasvirinden esinlendim ama Herrera'nın dokunuşunu da kattım ve gelinin kişiliğiyle tarzını da göz önüne aldım" demişti. 

Herrera ayrıca Stewart'ın elbiseyi giydiği anı ve bu narin parçanın onu filmdeki rolünün çok ötesine nasıl taşıdığını da anımsamıştı.

Sanatçı, "Kristen gelinliği giyip aynaya baktığında çok duygulandı" diye anlatmıştı.

O anda o bir oyuncu ya da filmdeki bir karakter değil, bir gelindi; hem de mutlu bir gelin.

Stewart halihazırda gerçek hayattaki düğününe hazırlanıyor. Hollywood yıldızı Kasım 2021'de Meyer'la nişanlandığını duyursa da sonrasında, nikah masasına ne zaman ve nasıl oturacakları hakkında çok az ayrıntı verdi.

Stewart'a göre düğün kıyafetinde geleneksel bir yol izlemeyi düşünseydi Herrera'nın gelinliğine benzer bir şey tercih ederdi.

Aktris "Sanırım klasik bir gelinlik giyecek olsaydım bu olurdu" diye itiraf etti.

Öte yandan Stewart ekrandaki düğünüyle aynı estetiği benimsemeyi planlamıyor.

. Independent Türkçe



Dünyanın en eski futbol sahası keşfedildi

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Dünyanın en eski futbol sahası keşfedildi

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bir tarihçi, İskoçya kırsalında Solway Firth yakınlarındaki bir sahanın muhtemelen dünyanın en eski futbol sahası olduğunu iddia etti.

Saha 1600'lü yıllarda, yani İngiltere'de bu sporun kuralları ilk kez belirlenmeden yaklaşık iki asır önce futbol maçlarına ev sahipliği yapıyordu.

Spor tarihçisi Ged O'Brien, 1600'lerin başında Rahip Samuel Rutherford tarafından yazılan ve Sebt günü öğleden sonraları sahada "insanların futbol oynadığını" belirten mektuba işaret etti.

Sahada sık sık yapılan futbol maçlarının Sebt gününü bozmasına kızdığı anlaşılan peder, cemaat üyelerine maçları durdurmak için sahaya büyük taşlar yerleştirmelerini emretmiş.

O'Brien, bazıları bugün hâlâ yerinde duran taşların, futbol oynayanları durdurmak için geçici bariyer olarak sahaya döşendiğini belirtti.

The Times'a, "Bu, futbol tarihinde okuduğum en önemli cümlelerden biri" diye konuştu.

Çünkü futbol sahasının tam nerede olduğunu belirtiyor. Her zaman futbolun İskoçya'da yüzlerce yıldır oynandığını düşündüm. Çete futbolu değil, gerçek futbolun.

Sahadan alınan toprak üzerinde yapılan laboratuvar testleri, kayaların Rutherford'un mektubunun yazıldığı tarihlerde tarım arazisine yerleştirildiğini doğruladı.

Bu bilgiler bir araya getirildiğinde, İngiltere'de 1863'te Futbol Federasyonu kurulmadan birkaç yüzyıl önce futbolun organize bir şekilde oynandığı anlamı çıkıyor.

1600'lerde oynanan futbolun daha vahşi ve kaotik olduğu, birkaç düzine kişinin bir domuz mesanesini şehrin bir ucundan diğer ucuna kovaladığı ve tekmelediği düşünülüyordu.

Ancak pederin mektubu, İskoç sahasında oyunun daha organize bir şeklinin oynandığını ve insanların ertesi gün işe gitmeyi umarak özellikle pazar günleri geldiğini gösteriyor.

Ancak İskoç tarlasında oynanan futbolun modern oyuna benzeyip benzemediği tespit edilemedi.

İskoç Futbol Müzesi'ni kuran O'Brien, bunun sporun evriminde kritik bir nokta olduğunu, saha, takımlar ve kabul edilmiş bazı kurallarla oynanan düzenli maçlar içerdiğini belirtti.

"Bu, modern dünya futbolunun atası, büyükbabası" dedi.

Ve İskoç.

Son bulgular, daha fazla doğrulanırsa, futbolun evriminin zaman çizelgesini değiştirebilir ve 19. yüzyılın sonlarında uluslararası futbol başladığında İskoçya'nın spordaki hakimiyeti hakkında bilgi sağlayabilir.

O'Brien, "1872'de, uluslararası futbol başladığı anda, İskoç kulüpleri İngiliz takımlarını kesinlikle ezip geçiyordu" dedi.

Bu kesinlikle sürpriz değil çünkü bu insanlar İngiltere'nin yapmaya başladığı şeyi 200 yıldan beri yapıyordu.

Independent Türkçe