Güney Afrika'da kaçak avcılar, vahşi yırtıcıları zehirleyerek öldürüyor

Güney Afrika'da kaçak avcılar, vahşi yırtıcıları zehirleyerek öldürüyor
TT

Güney Afrika'da kaçak avcılar, vahşi yırtıcıları zehirleyerek öldürüyor

Güney Afrika'da kaçak avcılar, vahşi yırtıcıları zehirleyerek öldürüyor

Güney Afrika Cumhuriyeti'ndeki Kruger Ulusal Parkı'nın yetkilileri, kaçak avcıların son yıllarda giderek yaygın kullandıkları zehirleme yönteminin, özellikle yırtıcılar ve leşçillerin nüfuslarında düşüşe yol açarak ekosistemin dengesini bozduğu konusunda uyardı.

Kıtada vahşi yaşamın en iyi korunduğu yerlerin başında gelen Güney Afrika ülkeleri, birçoğu on binlerce kilometrekare alana yayılan onlarca ulusal parka ev sahipliği yapıyor.

Güney Afrika savanaları, aslan, leopar, çita, yaban köpeği, sırtlan, fil ve gergedan başta olmak üzere yüzlerce hayvan türü için adeta sığınak özelliği taşıyor.

- Kaçak avcılık

Bu, aynı zamanda bölgeyi Asya ülkelerinde statü simgesi takı ve geleneksel ilaç üretiminde kullanılmak üzere yoğun talep gören aslan kemiği ve gergedan boynuzu gibi piyasa değeri yüksek ürünlere ulaşmak isteyen suç örgütlerinin hedefi haline getiriyor.

Uzak Doğu mafyasından yerel çetelere uzanan kaçak avcılıkla mücadele ise koruculardan ve kolluk kuvvetlerinden oluşan yüksek bütçeli operasyon gerektiriyor.

Kaçak avcılar, onlarca yıl hapis cezasına çarptırılsa da avcılığın maddi getirisi nedeniyle hayvanlar katledilmeye devam ediyor.

- Yırtıcıları zehirliyorlar

Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Mozambik ve Zimbabve sınırı boyunca 19 bin kilometrekareden fazla alanı kaplayan Kruger Ulusal Parkı, kıtada kaçak avcılıkla mücadelenin en başarılı örneklerinden birini teşkil ediyor.

Kruger Ulusal Parkı'nın korucularından Don English, AA muhabirine, son yıllarda parkta gergedan avcılığında büyük düşüş yaşandığını, başta aslan olmak üzere yırtıcı türlerin daha sıklıkla hedef alındığını söyledi.

English, aslan ve diğer yırtıcıların, geleneksel ilaç yapımı nedeniyle avlanmasının yanı sıra çevredeki çiftlik hayvanlarının korunması için de öldürüldüğüne dikkati çekerek, "Bu da Kruger Parkı yakınındaki çiftlik hayvanlarına yönelik tehdit nedeniyle onları ortadan kaldırmak anlamına gelir. Yırtıcı hayvanlar, burada olduğu sürece onların hayvanlarını öldürecekler. Öyleyse yırtıcı hayvanları yok edince sığırlarının güvenliğini sağlamış oluyor ve aynı zamanda yırtıcı hayvanları öldürürse onu satabilir, böylece bir taşla iki kuş vurmuş olur." diye konuştu.

Son yıllarda aslanlar ve diğer yırtıcıların avlanmasında zehirleme yönteminin giderek arttığına dikkati çeken English, bunun zehirli küçük et parçalarının, akbabaların görmeyeceği, yalnızca yırtıcıların kokusunu alıp erişebileceği noktalara yerleştirilmesi suretiyle yapıldığını ifade etti.

English, kaçak avcıların zaman zaman fil avında da zehir kullandıklarını kaydederek, gergedanların ise yalnızca otlayarak beslendikleri için bu yöntemden etkilenmediklerini söyledi.

- Akbaba nüfusu tehlikede

Parkın korucularından Richard Sowry de zehirleme yöntemiyle avcılığın vahşi doğada yarattığı tahribata dikkati çekerek, "Zehirleme yöntemiyle avcılık ayrım gözetmiyor. Zehirli leşler, böceklerden en büyük yırtıcılara kadar, bununla temas eden herkesi öldürüyor." dedi.

Son dönemde akbaba nüfusunun avcılar tarafından kasıtlı hedef alındığını belirten Sowry, akbabaların kaçak avlanan hayvanların leşlerini, dolayısıyla kaçak avcıların tespitini kolaylaştırdığı için yok edilmek istendiğini söyledi.

Sowry, "Son birkaç yılda 2 bine yakın akbabayı kaybettik. Bu, diğerlerinin tüm ekolojisini ciddi şekilde etkiliyor. Bu aşamada bölgemizde muhtemelen 100'ün üzerinde olan aktif akbaba yuvasının sayısı yaklaşık 9'a geriledi." diye konuştu.

Zehirlenme vakaları nedeniyle Kruger Ulusal Parkı'nın kuzeyinde akbaba popülasyonunun endişe verici seviyeye düştüğünü kaydeden Sowry, "Uzmanların görüşüne göre, bölgedeki aslan ve leopar popülasyonu da neredeyse yok olmak üzere." ifadesini kullandı.



The Walking Dead'in yıldızı yeni aksiyonda: "O da John Wick gibi"

56 yaşındaki Norman Reedus, çeşitli video kliplerde rol aldıktan sonra Hollywood'daki büyük çıkışını 1999 yapımı Şehrin Azizleri'yle (The Boondock Saints) yapmıştı (Starz Entertainment / Lionsgate Films)
56 yaşındaki Norman Reedus, çeşitli video kliplerde rol aldıktan sonra Hollywood'daki büyük çıkışını 1999 yapımı Şehrin Azizleri'yle (The Boondock Saints) yapmıştı (Starz Entertainment / Lionsgate Films)
TT

The Walking Dead'in yıldızı yeni aksiyonda: "O da John Wick gibi"

56 yaşındaki Norman Reedus, çeşitli video kliplerde rol aldıktan sonra Hollywood'daki büyük çıkışını 1999 yapımı Şehrin Azizleri'yle (The Boondock Saints) yapmıştı (Starz Entertainment / Lionsgate Films)
56 yaşındaki Norman Reedus, çeşitli video kliplerde rol aldıktan sonra Hollywood'daki büyük çıkışını 1999 yapımı Şehrin Azizleri'yle (The Boondock Saints) yapmıştı (Starz Entertainment / Lionsgate Films)

The Walking Dead serisinin yıldızı Norman Reedus, yıllardır düşmanlarla mücadeleye alışık bir oyuncu. Ancak yeni John Wick filmi Ballerina'da (From the World of John Wick: Ballerina) bu kez karşısında zombiler değil, suikastçılar ve tarikatlar var.

Reedus filmde, Ana de Armas'ın canlandırdığı Eve karakterinin, babasının ölümünden sorumlu grubu ararken karşılaştığı gizemli Daniel'ı oynuyor. 

Daniel da tehlikeli bir görev üstlenmiş durumda: Küçük kızını her ne pahasına olursa olsun korumak. Film ilerledikçe Daniel'ın geçmişi, hikayedeki yeri ve kaçmaya çalıştığı karanlık hayat biraz daha netleşiyor.

GamesRadar'a konuşan Reedus, canlandırdığı karakteri şöyle anlatıyor:

Daniel büyük ihtimalle hayatı boyunca suçluluk, cinayet ve sırlarla büyümüş biri. Artık öyle bir noktaya geliyor ki, küçük kızı bu dünyaya adım atmak üzereyken, onu bu hayattan kurtarmak için tüm dünyayla savaşmaya hazır. Ana'nın oynadığı karakterle de benzer bir yanı var. O da herkesle savaşıyor, tıpkı John Wick'te Keanu Reeves'in yaptığı gibi. Eve için intikam ne kadar önemliyse, Daniel için de kızını korumak o kadar önemli. İşte bu noktada ikisinin yolları kesişiyor.

Her ne kadar Ballerina, Daniel'in geçmişine dair bazı ipuçları verse de film sonunda hâlâ cevaplanmamış pek çok soru kalıyor. Peki Reedus, karakterinin seriye geri dönmesi ihtimali hakkında ne düşünüyor?

"Böyle bir şey olmasını gerçekten çok isterim" diyen Reedus ekliyor: 

Onu bu noktaya neyin getirdiğini, nasıl bu hale geldiğini izlemeyi çok isterim. Zaten bir oyuncu için John Wick evreninde olmak başlı başına bir hayal. Bu iş fazla havalı. O yüzden umarım olur. Ben kesinlikle isterim.

Reedus, The Walking Dead ve Ballerina'daki dövüş sahnelerinin birbirinden "tamamen farklı" olduğunu söylüyor. "The Walking Dead'deki dövüş stili çok özensiz" diyen aktör ekliyor: 

Yoğun koreografi içeren, uzun, detaylı dövüş sahneleriyle dolu. Yani etrafınızda aynı anda birden fazla şey yapan çok sayıda aktörle dublör. Onlar sizin zamanlamanıza güveniyor, siz de onlarınkine. Ve etrafınızda duvarlar patlıyor. Çok fazla matematik var. Alışık olduğumdan çok daha farklı bir matematik.

Ballerina, 6 Haziran'da sinemalarda olacak.

Independent Türkçe, GamesRadar, Bleeding Cool