Sydney Sweeney: "İki saat uyku bana yetiyor"

"Hayatım boyunca hiç kahve denemedim"

Geçen sene verdiği röportajda "Her zaman, şimdiye kadar çocuğum olacağımı düşünürdüm" demişti (AP)
Geçen sene verdiği röportajda "Her zaman, şimdiye kadar çocuğum olacağımı düşünürdüm" demişti (AP)
TT

Sydney Sweeney: "İki saat uyku bana yetiyor"

Geçen sene verdiği röportajda "Her zaman, şimdiye kadar çocuğum olacağımı düşünürdüm" demişti (AP)
Geçen sene verdiği röportajda "Her zaman, şimdiye kadar çocuğum olacağımı düşünürdüm" demişti (AP)

HBO dizisi Euphoria'yla tüm dünyanın konuştuğu bir isim haline gelen Sydney Sweeney, en büyük ekonomi gazetelerinden Wall Street Journal'a röportaj verdi.

26 yaşındaki Amerikalı oyuncunun dün yayımlanan röportajı, "Sydney Sweeney'e iki saat uyku yetiyor" başlığına sahip. Yıldızlaşan aktris konuyla ilgili şöyle konuştu:

Geceleri uyuyabildiğim kadar uyuyabilsem de uzun süreler boyunca çok az uykunun bana yetmesiyle biliniyorum.

Başrolünü üstlendiği yeni korku filmi Immaculate'la gündem yaratan oyuncu, bu proje için ilk olarak 16 yaşında seçmelere girdiğini anlattı. 

Rafa kaldırılan yapımın yıllar sonra çekilmesi için menajerine yazar Andrew Lobel'i bulması için talimat verdiğini, sonra senaryonun üstünden geçtiklerini, White Lotus'ın yapımcısı David Bernad'ı projeye çektiğini, finansman sağladıklarını ve filmi yönetmen Michael Mohan'a emanet ettiklerini söyledikten sonra şöyle dedi:

Tüm projeyi ben bir araya getirdim. Gerçekten müthiş olup yapılamayan o kadar çok fazla proje var ki…

Sweeney, TikTok'taki rahibeleri inceleyerek filme hazırlandığını zira orada konuyla ilgili geniş bir içerik bulunduğunu da sözlerine ekledi. 

Washington eyaletinde doğan Sweeney, artık köpeği Tank'la birlikte Los Angeles'ta yaşıyor. Fifty-Fifty Films adlı bir yapım şirketi var ve hobilerinden biri vintage otomobilleri elden geçirmek. 

Şirketinin Universal için bir film geliştirmekte olduğunu anlatıyor. 

Bu yıl Euphoria'nın yeni sezonunun çekimlerinin başlayacağını doğrularken hobisine dair de detay veriyor:

Bir arabaya başlamak üzereyim. Henüz çok fazla ipucu vermek istemiyorum çünkü TikTok'ta paylaşacağım ama bir süredir bu otomobile sahibim. Bu yıl bir yandan Euphoria'yi çekerken diğer yandan da bu projeyle uğraşacağım.

"Nasıl bir kahve ve kahvaltı tercih edersin?" sorusuna verdiği yanıt da ilginç:

Hayatım boyunca hiç kahve denemedim. Yalnızca su içerim. Kahvaltıda berry bowl severim. Belki biraz da granola, bacon ve kruvasan.

Sweeney genelde ya hiç makyaj yapmadığını ya da yalnızca allık ve rimel sürdüğünü de anlattı. SolidCore gibi egzersiz programlarıyla formunu koruduğunu söyledi. 

Sinemadan çığlıklar yükseldi

Immaculate'ın prömiyeri, ABD'nin Teksas eyaletindeki Austin'de düzenlenen SXSW festivalinde gerçekleşmişti.

10 gün önce yapılan gösterim, Paramount Tiyatrosu'ndaki kalabalığın ödünü koparmış, sinema salonundan çığlıklar yükselmişti.

İtalyan kırsalındaki ücra bir manastırda yeni bir yolculuğa çıkan Amerikalı rahibe rolündeki Sweeney, gösterimden sonra yapılan söyleşide "Bence karakterleri ve hikayeyi gerçekten önemsiyorsunuz" demişti. 

Evet, hepinizin koltuklarınızda zıplamanızı ve dehşete kapılmanızı istedik. Ama yine de hikayeyi önemsiyorsunuz.

9 milyon dolar bütçeli korku filmi, halihazırda maliyetinin yarısını kazanmayı başardı.

 

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Rolling Stone



Bütün canlıların ölünce sönen tuhaf bir parıltı yaydığı tespit edildi

Fotoğraf: Pexels
Fotoğraf: Pexels
TT

Bütün canlıların ölünce sönen tuhaf bir parıltı yaydığı tespit edildi

Fotoğraf: Pexels
Fotoğraf: Pexels

Tıbbi teşhiste güçlü bir yeni aracın önünü açabilecek yeni bir araştırmaya göre, tüm canlı varlıkların canlılıkla bağlantılı olarak yaydığı tuhaf parıltı, öldüklerinde kayboluyor.

Yaşam formları, esasen metabolizmanın yaşamı sürdüren süreçleri beslediği karmaşık biyokimyasal laboratuarlardır.

Bu metabolizmanın yan ürünlerinden biri, reaktif oksijen türleri yani ROS adı verilen, yüksek oranda reaktif oksijen içeren bir grup molekül.

Kanada'daki Calgary Üniversitesi'nden araştırmacılar aşırı ROS üretiminin, oksidatif stres diye bilinen sürece yol açabileceğini ve bunun da vücuttaki kimyasallar arasında, parıltıyla bağlantılı elektron transfer süreçlerini tetiklediğini söylüyor.

The Journal of Physical Chemistry Letters'ta yayımlanan çalışma, farelerde ultra zayıf foton emisyonu (UPE) veya biyofoton emisyonu diye adlandırılan tuhaf parıltıyı belgeliyor.

Araştırmacılar canlı farelerin, yakın zamanda ölen farelere kıyasla kayda değer derecede daha yüksek yoğunlukta UPE yaydığını saptadı.

Buna karşılık bitkilerdeki UPE, sıcaklık değişiklikleri, yaralanma ve kimyasal işlemler gibi stres faktörlerine maruz kalma durumuna göre değişiklik gösteriyor.

Önceki çalışmalar, insan gözüyle görülemeyen son derece düşük yoğunluklu ışığın kendiliğinden salınmasıyla tanımlanan bu parıltının kaynağının ROS olabileceğini öne sürüyor.

200 ila 1000 nanometre aralığındaki spektrumda yer alan bu soluk ışık, tek hücreli organizmalar ve bakterilerden bitkilere, hayvanlara ve hatta insanlara kadar tüm yaşam formlarında gözlemleniyor.

Ancak ölüm ve stresin UPE üzerindeki etkisi hakkında pek bir şey bilinmiyor.

Son çalışma, canlı ve ölü hayvanlardaki bu parıltıyı karşılaştırırken, bitkilerde sıcaklık, yaralanma ve kimyasal işlemlerin UPE üzerindeki etkilerini görselleştirdi.

Bilim insanları, çevredeki ışığın etkisini ortadan kaldırmak için karanlık bölmeler geliştirerek bitki ve hayvanları özel kamera sistemleriyle görüntüledi.

Her iki grup da 37 derece vücut sıcaklığına sahip olmasına rağmen canlı farelerin güçlü bir ışık yaydığını, ötenazi uygulanan farelerden gelen soluk parıltınınsa neredeyse söndüğünü tespit ettiler.

Bilim insanları çalışmada, "Araştırmamız, canlı ve ölü farelerin UPE'si arasında önemli bir fark olduğunu ortaya koydu" diye belirtiyor.

Bitkilerde sıcaklık ve yaralanmalardaki artışın, UPE yoğunluğunda yükselmeye neden olduğunu gözlemledik.

Kimyasal işlemler de bitkilerin ışık yayma özelliklerini değiştirdi.

Araştırmacılar, bitkilerin yaralı bölgelerine lokal anestezik benzokain uygulandığında, test edilen bileşikler arasında en yüksek emisyonun görüldüğünü söylüyor.

Bulgular, UPE'nin hayvanlarda canlılığın ve bitkilerde stres tepkisinin hassas bir göstergesi olabileceğini ortaya koyuyor.

Bilim insanları bu çalışmanın gelecekteki araştırmalar ve klinik teşhisler için UPE görüntülemenin geliştirilmesine katkı sağlamasını umuyor. Araştırmacılar, "UPE görüntüleme, hayvanlarda canlılığın ve bitkilerin strese verdiği tepkilerin invazif olmayan, etiket gerektirmeyen bir şekilde görüntülenmesine olanak sağlıyor" ifadelerini kullanıyor.

Independent Türkçe