Yaren'le Balıkçı Adem Amca'nın dostluğu ABD basınında

Yaren gibi leylekler yaz sonunda bölgeden ayrılarak Afrika'ya doğru göç etmeye başlıyor (Alper Tüydeş)
Yaren gibi leylekler yaz sonunda bölgeden ayrılarak Afrika'ya doğru göç etmeye başlıyor (Alper Tüydeş)
TT

Yaren'le Balıkçı Adem Amca'nın dostluğu ABD basınında

Yaren gibi leylekler yaz sonunda bölgeden ayrılarak Afrika'ya doğru göç etmeye başlıyor (Alper Tüydeş)
Yaren gibi leylekler yaz sonunda bölgeden ayrılarak Afrika'ya doğru göç etmeye başlıyor (Alper Tüydeş)

13 yıl önce Eskikaraağaç köyüne giden bir leylek, önce Türkiye'nin sonrasında da dünyanın gündemine girmeyi başardı. 

Balıkçı Adem Yılmaz'ın dostluk kurup Yaren adını verdiği kuş, her sene onun kayığında yerini alıyor. 

The New York Times'ın İstanbul Büro Şefi Ben Hubbard da Bursa'nın Karacabey ilçesindeki Uluabat Gölü'nün kıyısında yer alan köye giderek bu sıradışı dostluğu yerinden gördü. 

Bugün yayımlanan haberine "Bir leylek, bir balıkçı ve aralarındaki beklenmedik bağ Türkiye'yi mest etti" başlığını atan Hubbard, geçen ay gelerek bir kere daha yüzleri güldüren Yaren'in 17 yaşında olduğunun tahmin edildiğini bildirdi. 

70 yaşındaki Balıkçı Adem'in bir çocuk kitabında, ödüllü bir belgeselde ve yakın zamanda vizyona girecek bir çocuk filminde yer almak dışında bu dostluktan ciddi bir kazanç elde etmediğini de aktardı. 

Diğer yandan 235 nüfuslu Eskikaraağaç köyü bu hikayeden gelir elde etmeye başladı. Bölgedeki turizmin artmasıyla birlikte yürüyüş yolları düzenlendi ve kafeler açıldı. 

Yarenleylek.com adlı bir site açarak Yaren ve Nazlı adındaki sevgilisini canlı yayında gösteren Karacabey Belediyesi'nin başkanı Ali Özkan, "Bu bir masal değil, gerçek hikaye" diyor. 

Belediye Başkanı Özkan kendisinin leyleklere gösterdiği ilgiye başta seçmenlerin kızdığını ama artık bozuk leylek yuvasına rastlayanların veya Yaren'i canlı yayında göremeyenlerin kendisini aradığını anlattı. 

Muhtar Rıdvan Çetin'se 1980'lerde 41 tane yuvanın dolu olduğunu, bunun da 82 leylek ve yavrularının bölgede konakladığı anlamına geldiğini aktarıyor. Üzgün bir şekilde "Şimdi çok az kaldılar" derken bu yıl yalnızca 4 yuvada yerleşim olduğunu söylüyor. 

Muhtar, Yaren'le Adem Amca'nın ilişkisine benzer bir durumun daha önce yaşanmadığını da sözlerine ekliyor. 

Balıkçı Adem Yılmaz da hayatını Amerikan gazetesinin İstanbul Büro Şefi Ben Hubbard'a anlattı. Yoksul bir ailede yetiştiğini ve tarlalarda çalışıp gölde balık tutmaktan okuyamadığını söyleyen Yılmaz, kendisi henüz 13 yaşındayken annesinin öldüğünü, babasının yeniden evlenmesiyle birlikte 17 yaşından sonra Bursa merkezine kaçtığını belirtti. 

Yoğurt fabrikasında çalışmaya başlayıp çocukluğundan beri tanıdığı biriyle 19 yaşında evlenmiş. İlk çocuklarını doğumdan birkaç hafta sonra kaybeden çift, sonrasında ikisi erkek biri kız üç çocuğa daha sahip olmuş. 

Çocuklarının büyümesiyle 2011'de köyüne dönen Adem Yılmaz, "Çalışma hayatına başladığımdan beri köyüme gidip balıkçılık yapmanın hayalini kuruyordum" diyor. 

Çocukluğunu geçirdiği eve döndükten kısa süre sonra Yaren, Adem Amca'nın kayığına konmuş. Ne zaman gitse "Bir daha döner mi?" diye endişe yaşadığını anlatan Balıkçı Adem, bir süre sonra bu kaygıları atmış:

Yaşadığım sürece bu kuşun döneceğinden emin oldum.

Başta hiç kimse bu dostluğu önemsememiş, hatta alay edenler dahi olmuş. Ona "Zamanını ve balıklarını ziyan ediyorsun" demişler. 

5. yılın sonunda yaban hayatı fotoğrafçısı Alper Tüydeş bu dostluğu sosyal medyada anlatmaya başlayınca Yaren'le Balıkçı Adem'in dostluğu Türkiye gündemine girmiş. 

Ornitolog Ömer Döndüren, Yaren'in deneyimlerinin muhtemelen hafızasında yer ettiğini söylüyor:

Doğada duygulara pek yer yoktur. Leylek için önemli olan gıdaya kolay erişim. 'Burada zahmetsiz gıda kaynağı var. Adam da güvenilir görünüyor. Beni incitmez' gibi düşünüyordur.

Adem Yılmaz'sa şöyle bir açıklama getiriyor:

Hayvanları sevmek doğrudur. Onları Allah yaratmış.

Leylekler vahşi doğada 20 yılı aşkın süre yaşayabiliyor. Güçlü hafızaya sahip bu kuşlar, eşlerine ve yuvalarına sadakatiyle biliniyor. Yaren'in bu köyden ayrıldıktan sonra nereye gittiği net olmasa da yavrularından birine takılan çip Suriye, Ürdün, İsrail, Mısır, Sudan, Çad ve Orta Afrika Cumhuriyeti'nden sinyal verdikten sonra bozulmuş. 
Independent Türkçe, New York Times, AA



Resmen açıklandı: Üç Oscarlı Facebook filminin devamı yolda

2010 yapımı Sosyal Ağ'daki performansıyla Oscar'a aday gösterilen 41 yaşındaki Jesse Eisenberg (solda), Mark Zuckerberg'le anılmak istemediğini söylüyor (Sony Pictures)
2010 yapımı Sosyal Ağ'daki performansıyla Oscar'a aday gösterilen 41 yaşındaki Jesse Eisenberg (solda), Mark Zuckerberg'le anılmak istemediğini söylüyor (Sony Pictures)
TT

Resmen açıklandı: Üç Oscarlı Facebook filminin devamı yolda

2010 yapımı Sosyal Ağ'daki performansıyla Oscar'a aday gösterilen 41 yaşındaki Jesse Eisenberg (solda), Mark Zuckerberg'le anılmak istemediğini söylüyor (Sony Pictures)
2010 yapımı Sosyal Ağ'daki performansıyla Oscar'a aday gösterilen 41 yaşındaki Jesse Eisenberg (solda), Mark Zuckerberg'le anılmak istemediğini söylüyor (Sony Pictures)

Aaron Sorkin, Facebook'un hikayesini anlatmayı henüz bitirmedi...

Oscar ödüllü senarist Sorkin, 2010 yapımı Sosyal Ağ'ın (The Social Network) devam filmi üzerinde çalışıyor. Sony Pictures tarafından geliştirilen projede Sorkin hem senaryoyu kaleme alıyor hem de yönetmen koltuğuna geçmeye hazırlanıyor.

İlk film, Dövüş Kulübü (Fight Club), Kayıp Kız (Gone Girl) ve Yedi (Se7en) gibi kült yapımlara imza atan David Fincher'ın yönetmenliğinde Facebook'un kuruluşunu ve erken dönemini anlatmıştı. 

Devam filmiyse köklü Amerikan gazetesi Wall Street Journal'ın 2021'de yayımladığı ve şirketin iç işleyişini gözler önüne seren The Facebook Files (Facebook Dosyaları) adlı haber serisine dayanıyor. Sözkonusu yazı dizisi Jeff Horowitz tarafından kaleme alınmıştı.

İlk filmde Facebook'un kurucusu Mark Zuckerberg'ü canlandıran Jesse Eisenberg'ün devam filminde yer alıp almayacağı henüz açıklanmadı. Sosyal Ağ 2'nin (The Social Network Part II) yapımcı kadrosunda Todd Black, Peter Rice, Aaron Sorkin ve Stuart Besser yer alıyor.

Fincher imzalı ilk yapım, hem eleştirmenlerden tam not almış hem de gişede büyük başarı yakalamıştı. Dünya genelinde 226 milyon dolar hasılat elde eden Sosyal Ağ, En İyi Film dahil 8 dalda Oscar'a aday gösterilmiş ve En İyi Uyarlama Senaryo ödülü dahil olmak üzere üç ödül kazanmıştı.

"6 Ocak'tan Facebook'u sorumlu tutuyorum"

Sorkin, son yıllarda devam filmi fikrini açıkça dile getiriyordu. 2021'de verdiği bir röportajda,"Facebook'la ilgili son yıllarda yaşananlar anlatılmaya fazlasıyla değer" demişti. Ancak o dönemde, filmin yalnızca David Fincher kabul ederse çekileceğini belirtmişti. 

Geçen yıl The Town podcast'inin canlı kaydında ise Facebook'un son dönemdeki politikaları üzerine yazmaya başladığını doğrulamıştı.

Sorkin, ABD Kongre Binası'nın Donald Trump destekçileri tarafından basılmasına atıfta bulunarak "6 Ocak'tan Facebook'u sorumlu tutuyorum" ifadelerini kullanmıştı. Ancak 64 yaşındaki sinemacı bu iddiasını detaylandırmaktan kaçınmış ve sadece, "Bunun cevabı için bir sinema bileti almanız gerekecek" demekle yetinmişti.

Sorkin, Facebook'la ilgili ne anlatmak istediğini ise şu sözlerle özetlemişti:

Facebook, algoritmasını en çok kutuplaştırıcı içeriği öne çıkaracak şekilde ayarlıyor. Çünkü bu, etkileşimi artırıyor. Bu, sizi onların tabiriyle sonsuz kaydırmaya yönlendiriyor. Facebook'ta büyümeyle etik arasında sürekli bir gerilim olması gerektiği söylenir. Ancak böyle bir gerilim yok. Sadece büyüme var.

Sorkin daha önce Molly'nin Oyunu (Molly's Game) ve Şikago Yedilisi'nin Yargılanması (The Trial of the Chicago 7) gibi yapımların hem senaryolarına imza atmış hem de yönetmen koltuğunda oturmuştu.

Independent Türkçe, Variety, Hollywoood Reporter, Deadline