Amy Winehouse biyografisinin yönetmeni yanlış anlaşılmayı giderdi

Sam Taylor-Johnson, projeyle ilgili çıkan yaygaranın yersiz olduğunu açıkladı

Marisa Abela, Back to Black'te Amy Winehouse rolünde (StudioCanal)
Marisa Abela, Back to Black'te Amy Winehouse rolünde (StudioCanal)
TT

Amy Winehouse biyografisinin yönetmeni yanlış anlaşılmayı giderdi

Marisa Abela, Back to Black'te Amy Winehouse rolünde (StudioCanal)
Marisa Abela, Back to Black'te Amy Winehouse rolünde (StudioCanal)

Amy Winehouse'un biyografik filminin yönetmeni Sam Taylor-Johnson, "tartışmalı" yapımla ilgili yanlış anlaşılma olduğunu düşündüğü şeye açıklık getirdi.

Eşi Aaron'ın yeni James Bond olacağı yönündeki spekülasyonlara değinen Grinin Elli Tonu'nun (Fifty Shades of Grey) yönetmeni, Industry oyuncusu Marisa Abela'nın Rehab'i seslendiren şarkıcıyı canlandırdığı ve onun şöhrete yükselişiyle 2011'deki ölümüne yol açan olayları konu alan Back to Black'i yönetti.

Projenin duyurulmasından ve Abela'nın karakterinin görüntülerinin internette ortaya çıkmasından bu yana pek çok kişi Winehouse hakkında bir filmin gerekliliğini sorguluyor. Birçok kişi de bu filmi onun hayatını sömürmekle suçluyor.

Benzer şekilde filmden alınan Abela'nın Grammy ödüllü yıldız rolünde şarkı söylediği kısa bir video da internette acımasız tepkilerle karşılaştı. 

Ancak film öncesinde Winehouse'un ailesiyle görüşen Taylor-Johnson yılmadı. Yönetmen, Back to Black'in iddia edildiği kadar tartışmalı olmadığına inanıyor ve nedenini de açıklıyor.

The Times'a verdiği röportajda, "Hayır, hiçbir şekilde [filmin] tartışmalı olduğunu düşünmüyorum" dedi ve şöyle ekledi:

Böyle bir şey hakkında her zaman çok fazla ses çıkar ancak henüz kimse filmi gerçekten görmedi. Biz bunu Amy'nin sözleri, müziği ve bakış açısıyla yaptık.

Taylor-Johnson "başka bir şeyin" gerçekten de "sömürücü" olacağını kabul etti ancak bu özel filmin "trajik bir şekilde gelecekten geçmişe bakmaktan yoksun" olduğunu söyledi.

Bu bir araştırma eseri değil. Amy'yi neşeyle onurlandırıyor.

"Amy karakterinin hakkını verme konusunda bir sorumluluk hissettiğini" söyleyen Abela, Winehouse filmi izleyebilseydi "kendisiyle gurur duymasını" umduğunu ifade etti.

Filmde ayrıca Winehouse'un ebeveynlerini canlandıran Eddie Marsan ve Lesley Manville'le şarkıcının eski eşi Blake Fielder-Civil'e hayat veren Jack O'Connell da rol alıyor.

Taylor-Johnson proje öncesinde Fielder-Civil'le görüşmeyi denediğini ama başaramadığını belirterek şöyle demişti:

Sanırım filmle ilgili çok fazla korkusu var ve bu yüzden görüşmekten korktu.

Back to Black 3 Mayıs'ta sinemalarda.

Independent Türkçe



Golf sahası yakınında yaşamak, Parkinson riskini artırıyor

Araştırmacılar golf sahasından uzaklaştıkça Parkinson riskinin düştüğünü buldu (Unsplash)
Araştırmacılar golf sahasından uzaklaştıkça Parkinson riskinin düştüğünü buldu (Unsplash)
TT

Golf sahası yakınında yaşamak, Parkinson riskini artırıyor

Araştırmacılar golf sahasından uzaklaştıkça Parkinson riskinin düştüğünü buldu (Unsplash)
Araştırmacılar golf sahasından uzaklaştıkça Parkinson riskinin düştüğünü buldu (Unsplash)

Golf sahasına yakın yaşamakla Parkinson riski arasında bir korelasyon saptandı.

Parkinson hastalığı vücudun bazı bölümlerinde titreme, hareketlerde yavaşlama ve kaslarda sertleşmeyle kendini gösteren nörodejeneratif bir bozukluk. Uzmanlara göre hastalığın gelişiminde hem genetik hem de çevresel faktörler etkili. 

Daha önce yapılan araştırmalarda pestisitlere maruz kalmanın Parkinson riskini artırabileceğine dair sonuçlar elde edilmişti. 

Bilim insanları ABD'deki golf sahalarında yüksek seviyede pestisit kullanılmasından ve bu maddelerin suları kirletme ihtimalinden dolayı sahalara yakın yaşamanın Parkinson riskiyle bağlantısını araştırdı. 

Bulguları hakemli dergi JAMA Network Open'da 8 Mayıs Perşembe günü yayımlanan çalışmada ABD'nin 27 ilçesinde Parkinson tanısı alan 419 ve kontrol grubu görevi gören 5 bin 113 kişinin sağlık verileri incelendi. 

Araştırmacılar uydu görüntüleri ve katılımcıların adres bilgilerinden yararlanarak golf sahasına uzaklıklarını belirledi. 

Ekip ayrıca bölgedeki su hizmetlerinin etrafında golf sahası olup olmadığını da hesaba kattı. 

Bulgular, golf sahasına yaklaşık 1,6 kilometre mesafede yaşayanların, Parkinson'a yakalanma riskinin 10 kilometre veya daha uzakta yaşayanlara kıyasla yüzde 126 daha yüksek olduğunu gösteriyor. 

Golf sahasından 18 mile (yaklaşık 25 kilometre) kadar her 1 millik (yaklaşık 1,6 kilometre) mesafe artışında riskin yüzde 9 azaldığı kaydedildi. 

Araştırmacılar Parkinson'a yakalanma riskinin su kaynaklarının golf sahalarına yakınlığından da etkilendiğini buldu. İçme suyu kaynağı golf sahasına yakın olan kişilerin Parkinson'a yakalanma riski yüzde 92 daha fazla. 

Bulgular golf sahası yakınında yaşamakla Parkinson riskinin artması arasında bir neden-sonuç ilişkisi kurmuyor. Uzmanlar ayrıca Parkinson'a yol açan bütün risk faktörlerinin de hesaba katılmadığını ifade ediyor.

Ancak bilim insanları çalışmada bulunan güçlü bağlantı nedeniyle pestisit kullanımına dikkat çekiyor. Araştırmacılar, golf sahalarındaki pestisit kullanımının yanı sıra bölgedeki yeraltı sularının takip edilmesinin öneminin altını çiziyor.

ABD merkezli Parkinson Vakfı'ndan Dr. Michael Okun, yer almadığı çalışmanın bulguları hakkında şöyle diyor:

Bu golfle ilgili değil; pestisitler, çevre kaynaklı etkiler ve çoğu zaman fark edilmeyen önlenebilir risklerle ilgili. Eğer reaktif tedaviden proaktif önlemeye geçmezsek, bu yük yönetilemez hale gelecek.

Independent Türkçe, MedicalXpress, Newsweek, News Medical, JAMA Network Open