Yeni Zelanda binlerce yılan balığının gizemli ölümünü araştırıyor

Yetkililer, toplu ölümlerin iklim değişikliğiyle bağlantılı bir "stres olayından" kaynaklanabileceğini söylüyor

Fotoğraf: (NIWA)
Fotoğraf: (NIWA)
TT

Yeni Zelanda binlerce yılan balığının gizemli ölümünü araştırıyor

Fotoğraf: (NIWA)
Fotoğraf: (NIWA)

Yeni Zelanda, ülkenin Kuzey Adası'ndaki bir akarsuda binlerce yılan balığının gizemli ölümünü araştırıyor.

Kauritutahi akarsuyunda tahminen 3 bin 500 yavru yılan balığının ölü bulunması, Birincil Sanayi Bakanlığı'na bağlı çevre yetkilileri tarafından bir soruşturmanın fitilini ateşledi.

Bu olay, ülkede bu yıl yaşanan ikinci toplu yılan balığı ölümü. Şubatta Southland'daki Mataura yakınlarındaki bir akarsuda binlerce yetişkin yılan balığı ölü bulunmuştu.

Mataura'daki toplu ölüm su yolundaki zehirli bir kirleticiye bağlanmış olsa da Kauritutahi'deki yılan balıklarını öldüren şey belli değil. Ancak yetkililer bunun iklim değişikliğiyle bağlantılı bir "stres olayından" kaynaklanabileceğinden şüpheleniyor.

Yeni Zelanda Ulusal Su ve Atmosfer Araştırmaları Enstitüsü'ne göre elver diye bilinen yavru yılan balıkları, sıcaklıkların yaklaşık 16 santigrat dereceye ulaştığı kasım sonuyla mart başı arasında akıntıya karşı göç ediyor. Yılan balıkları, su sıcaklıkları 16 ile 18 santigrat derece arasında değiştiğinde, iyi bir akarsu akışı ve litre başına 7-8,5 miligram çözünmüş oksijen seviyeleriyle birlikte gelişiyor.

Toplu ölümün bildirilmesinden bir sonraki gün yapılan ölçümlerde deredeki parametrelerin istenilen düzeyde olmadığı öne sürüldü. 

Akarsudaki su akışının sınırlı olduğu bazı kısımlarda yosun birikintileri de gözlendi. Bu da suyun ısındığına işaret ediyor.

Akarsuyu gözlemleyen yerel bir koruma grubunun üyesi olan Hona Edwards, "Genellikle akarsu suyunun ısınmasından kaynaklanan bazı yosun birikintileri fark ettik" dedi.

Daha sonra akarsunun en büyük yüzdesinde su akışının çok sınırlı olduğu ya da hiç olmadığı gözlemlendi. Akış olmadığında, çözünmüş oksijen azalıyor ve toksinler su yolunda birikiyor

Bu tür yosun patlamaları, ılık su sıcaklıkları ve düşük su hacimleri gibi koşullar, tarımsal kullanımdan kaynaklanan besin akışları ve insan faaliyetlerinin neden olduğu toksik kirleticilerle birleştiğinde ortaya çıkar.

Dünya genelinde tatlı su balıklarının toplu ölümlerinin ara sıra meydana geldiği bilinse de ABD'deki Minnesota ve Wisconsin eyaletlerindeki göllerde yapılan bir araştırma, bu tür olayların son 10 yılda küresel olarak arttığını ortaya koymuştu.
Independent Türkçe

 



Suda kalan parmakların hep aynı şekilde buruştuğu bulundu

Parmakların suda kalınca buruşmasının nedeni damarların sıkışması (Binghamton Üniversitesi)
Parmakların suda kalınca buruşmasının nedeni damarların sıkışması (Binghamton Üniversitesi)
TT

Suda kalan parmakların hep aynı şekilde buruştuğu bulundu

Parmakların suda kalınca buruşmasının nedeni damarların sıkışması (Binghamton Üniversitesi)
Parmakların suda kalınca buruşmasının nedeni damarların sıkışması (Binghamton Üniversitesi)

Suda uzun süre kalınca parmaklarda oluşan buruşmanın hep aynı desene sahip olduğu tespit edildi. 

Banyo yapınca veya bir süre yüzünce el ve ayak parmakları buruşmaya başlıyor. Bunun nedeni ilk başta parmakların suyla dolması gibi gelebilir ancak durum öyle değil.

Koldan ele doğru uzanan medyan sinirinde hasar olan kişilerin parmaklarının buruşmadığını 1935'te fark eden bilim insanları, sürecin sinir sistemiyle alakalı olduğu sonucuna varmıştı. 

Uzmanlar derinin altındaki damarların büzüşmesi sonucu parmaklardaki kırışıklıkların oluştuğunu söylüyor.

Binghamton Üniversitesi'nden Guy German, 2023'te The Conversation'da kaleme aldığı yazıda "El ve ayaklar birkaç dakikadan daha uzun süre suyla temas ettiğinde, ciltteki ter kanalları açılarak suyun cilt dokusuna akmasına izin verir. Eklenen bu su, cildin içindeki tuz oranını azaltır. Sinir lifleri beyne daha düşük tuz seviyeleri hakkında bir mesaj gönderir ve otonom sinir sistemi kan damarlarını daraltarak yanıt verir" diye süreci açıklamıştı.

Yazısının ardından çeşitli yorum ve sorularla karşılaşan German'a bir öğrenci "Peki kırışıklıklar hep aynı şekilde mi oluşuyor" diye sormuş. German ve ekip arkadaşları bunu yanıtlamak adına bir deney yürüttü. 

Bulguları hakemli dergi Journal of the Mechanical Behavior of Biomedical Materials'ta yayımlanan çalışmada bir grup katılımcının elleri 30 dakika boyunca suda tutuldu ve ardından fotoğrafları çekildi.

24 saat sonra aynı işlemi tekrarlayan araştırmacılar görüntüleri karşılaştırınca parmaklarda aynı desenlerin oluştuğunu gördü. 

German "Kan damarları pozisyonlarını çok fazla değiştirmez. Biraz hareket ederler ancak diğer kan damarlarına göre son derece sabittirler" diyerek ekliyor: 

Bu da kırışıklıkların aynı şekilde oluşması gerektiği anlamına geliyor ve biz de öyle olduğunu kanıtladık.

Araştırmacılar yeni çalışmanın adli tıpa katkı sağlayabileceğini ve uzun süre suda kalan cesetlerin kimliğini tespit etmede kullanılabileceğini düşünüyor.

German ayrıca derinin suda kalmasıyla ilgili daha fazla soruya cevap aramayı umduğunu da belirtiyor.

Independent Türkçe, IFLScience, Popular Science, Conversation, Journal of the Mechanical Behavior of Biomedical Materials