X-Files'ın yaratıcısı: Gillian Anderson'ı dizide istemediler

Fotoğraf: (Fox Network)
Fotoğraf: (Fox Network)
TT

X-Files'ın yaratıcısı: Gillian Anderson'ı dizide istemediler

Fotoğraf: (Fox Network)
Fotoğraf: (Fox Network)

Gizli Dosyalar'ın (X-Files) yaratıcısı, yapımı üstlenen stüdyonun yöneticilerinin başlangıçta dizinin başrolü için Gillian Anderson'ı istemediklerini söyledi.

Hit bilimkurgu dizisinin yaratıcısı Chris Carter, 55 yaşındaki Amerikalı aktris Anderson'ı 1990'ların başında rol için sunduğunda Fox yöneticilerinin kendisinin oyuncu seçimine karşı çıktıklarını anlattı.

Carter, Inverse'e verdiği yeni röportajda, stüdyo yöneticilerinin Anderson için kendisine "Seksapel nerede?" diye sorduklarını anlattı.

Anderson'ın görünüşü yöneticiler ve Carter arasında tartışma konusu olmuş gibi görünüyormuş.

Anderson, "Gillian güzel olsa da onların seksilik anlayışı bu değildi" diye açıkladı.

Öncelikle bunun nedeni diziyle yapmaya çalıştığım şeyi anlamamalarıydı. Ayrıca Gillian tanınmayan biriydi, yani bu da asla yardımcı olmadı.

Anderson, nihayetinde 1993-2001'de 9 sezon boyunca yayımlanan hit dizide Özel FBI Ajanı Dana Scully rolünü üstlenmişti. Dizi 2016'da yeniden çekilmeye başlanarak iki sezon daha devam etmişti.

Dizinin başarısı Anderson'ın oyunculuk kariyerini ateşledi ve Netflix'in The Crown ve Sex Education yapımlarıyla BBC'nin drama dizisi The Fall'da rol kapmasını sağladı. 
 

Anderson daha önce yapım şirketinin, oyuncu kadrosuna onun katılmasına karşı çıkması hakkında içini dökmüştü.

Ünlü aktris, NPR podcast'i Fresh Air'de "New York'taki tiyatro camiasından tüm bu diğer aktrisler, Gizli Dosyalar için benim yeterince iyi olmadığım düşünüldüğünden buraya uçakla getiriliyordu" demişti.

Bu yüzden kendimi bir anda Jill Hennessy ve Cynthia Nixon'la seçmelere katılırken buldum. Her neyse, nihayetinde işi ben kaptım.

2016'da yeniden çekilmeye başlanan dizinin Fox'ta yayımlanmasından 7 yıl sonra yapımın yeniden başlatılacağını duyurmasının ardından Carter bu yorumları yaptı.

Ancak Carter yeniden başlatmada yer almayacak ve koltuğunu Black Panther'in yönetmeni Ryan Coogler'a devredecek.

Coogler'ın önceki filmleri arasında Son Durak (Fruitvale Station), Creed: Efsane'nin Doğuşu (Creed) ve son olarak da devam filmi Black Panther: Yaşasın Wakanda (Black Panther: Wakanda Forever) yer alıyor. 

20th Television'dan henüz resmi bir açıklama gelmedi. The Independent yorum için yapım şirketinin temsilcileriyle temasa geçti ancak henüz bir yanıt alamadı.

Coogler'ın yeniden başlatmasında Anderson ve rol arkadaşı David Duchovny'nin yer alıp almayacağı henüz belli değil.

Carter, yeniden başlatma fikri Fox'a ilk sunulduğunda Coogler'la "gerçekten güzel bir sohbet" gerçekleştirdiğini söylemişti.

"Ona sadece fikirlerini sordum, o da bana anlattı ve ben de 'Bunlar kulağa iyi fikirler gibi geliyor' dedim" diye anlatmıştı.

Carter yeniden başlatmaya tam destek verse de bunun Coogler için kolay bir iş olmayacağını belirtmişti.

Carter, "Ne olursa olsun, Coogler'ın işi zor" demişti.

Oyuncu seçimi zor iş. Kurgu zor iş. Benim uğraştığım tüm sorunları o da yaşayacak.

Independent Türkçe



Beyinde Hepatit C virüsü bulundu: Şizofreni ve bipolar semptomlarını açıklayabilir mi?

Virüslerin, bazı psikiyatrik semptomlarla ilişkili olduğu düşünülse de daha önce bir kanıt bulunamamıştı (Pexels)
Virüslerin, bazı psikiyatrik semptomlarla ilişkili olduğu düşünülse de daha önce bir kanıt bulunamamıştı (Pexels)
TT

Beyinde Hepatit C virüsü bulundu: Şizofreni ve bipolar semptomlarını açıklayabilir mi?

Virüslerin, bazı psikiyatrik semptomlarla ilişkili olduğu düşünülse de daha önce bir kanıt bulunamamıştı (Pexels)
Virüslerin, bazı psikiyatrik semptomlarla ilişkili olduğu düşünülse de daha önce bir kanıt bulunamamıştı (Pexels)

Bilim insanları şizofreni ve bipolar bozukluktan muzdarip kişilerin beyin zarında Hepatit C virüsü tespit etti. Bulgular bu kişilerdeki bazı semptomlara enfeksiyonun yol açabileceğine işaret ediyor.

Şizofreni, bipolar bozukluk ve majör depresyon gibi sorunların bazı psikiyatrik belirtileri uzun zamandır viral enfeksiyonlarla ilişkilendiriliyor. Ancak bugüne dek bu teoriyi doğrudan destekleyecek bir virüse beyinde rastlanmamıştı.

Johns Hopkins Üniversitesi'nden araştırmacılar bu durumun virüslerin doğrudan beyne girmeyip beyin zarını hedef almasından kaynaklanabileceğini söylüyor.

Bulguları hakemli dergi Translational Psychiatry'de 14 Temmuz Pazartesi günü yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, şizofreni, bipolar bozukluk veya majör depresyonu olan kişilerin ölümden sonra beyinlerinden alınan koroid pleksus örneklerini, sağlıklı bireylerin beyinlerinden alınanlarla karşılaştırdı.

Koroid pleksus, sıvı dolu boşlukların yani ventriküllerin zarını oluşturan ve özellikle beyni ve omuriliği koruyan beyin omurilik sıvısını üreten hücre topluluğunu ifade ediyor. Daha önceki çalışmalarda beyin içinde virüs keşfedilmediği için virüslerin bulaştığı bilinen bu bölgeye odaklandılar. 

Araştırmacılar 3 binden fazla hücreyi saptayabilen bir teknolojiyi kullanarak şizofreni veya bipolar bozukluktan muzdarip kişilerden alınan örneklerde daha fazla virüs tespit etti. Ancak sadece bu kişilerin beyin zarında Hepatit C vardı. 

Ayrıca kronik Hepatit C tanısı olan bazı kişilerde virüse rastlanmadı. Bu da enfeksiyonun her zaman beyin zarına ulaşmadığını gösteriyor

Bilim insanları daha sonra yaklaşık 285 milyon kişinin sağlık verilerinin tutulduğu bir veritabanına başvurdu. Şizofreni hastalarının yüzde 3,6'sında ve bipolar bozukluğu olanların yüzde 3,9'unda Hepatit C virüsünün belgelendiği saptandı. 

Majör depresyonu olanların neredeyse yüzde 1,8'inde virüs tanısı görülürken, kontrol grubunda bu oran sadece yüzde 0,5'ti. 

Ayrıca beyin zarında Hepatit C olan kişilerin, öğrenme ve hafızayla ilgili beyin bölümü hipokampusunda virüse rastlanmadı. Ancak yine de virüsün varlığı, hipokampustaki gen ifadesini değiştiriyordu. Bu durum zarda meydana gelen bir enfeksiyonun, beyin fonksiyonlarını ve davranışını etkileyebileceği ihtimaline işaret ediyor.

Araştırmacılar bulguların, şizofreni veya bipolar bozukluğu olan herkesin Hepatit C enfeksiyonu olduğunu göstermediği uyarısında bulunuyor. Ancak beyin zarındaki virüsün, semptomlarla ilişkili olabileceğini gösteriyor.

Bu rahatsızlıklardan muzdarip kişilere virüs testi yapılması ve buna yönelik tedavi uygulanması semptomların azaltılmasına katkı sağlayabilir. Enfeksiyon genellikle antiviral ilaçlarla tedavi ediliyor.

Çalışmaya liderlik eden Sarven Sabunciyan "Bulgularımız, bazı kişilerin enfeksiyon nedeniyle psikiyatrik semptomlar yaşıyor olabileceğini gösteriyor" diyerek ekliyor:

Hepatit C enfeksiyonu tedavi edilebildiğinden, bu hastalara antiviral ilaçlar verilerek psikiyatrik semptomlarının azalmasına yardımcı olunabilir.

Independent Türkçe, Johns Hopkins Üniversitesi, Neuroscience News, Translational Psychiatry