Netflix'in yeni dizisi izleyicileri hayran bıraktı: Bayıldım

8 bölümlük dizinin başrollerinde Andrew Scott, Dakota Fanning ve Johnny Flynn yer alıyor (Netflix)
8 bölümlük dizinin başrollerinde Andrew Scott, Dakota Fanning ve Johnny Flynn yer alıyor (Netflix)
TT

Netflix'in yeni dizisi izleyicileri hayran bıraktı: Bayıldım

8 bölümlük dizinin başrollerinde Andrew Scott, Dakota Fanning ve Johnny Flynn yer alıyor (Netflix)
8 bölümlük dizinin başrollerinde Andrew Scott, Dakota Fanning ve Johnny Flynn yer alıyor (Netflix)

Netflix izleyicileri, nihayet yayın platformunda gösterime giren yeni diziyi izlemeden duramadıklarını dile getiriyor.

Ödüllü oyuncu Andrew Scott'ın kurgusal seri katil Tom Ripley'yi canlandırdığı ve Dakota Fanning'in ona eşlik ettiği Ripley, dün gösterime girdi. 

Yıldızlarla dolu oyuncu kadrosuyla öne çıkan dizi, izleyicileri derinden etkiledi. 

Dolandırıcı seri katil ekrana döndü

Fleabag'in 47 yaşındaki yıldızı Scott, Patricia Highsmith'in 1955 tarihli popüler romanı Yetenekli Bay Ripley'nin (The Talented Mr. Ripley) yeni uyarlamasıyla ekrana döndü.

Anthony Minghella tarafından yazılan ve yönetilen 1999 tarihli beyazperde uyarlamasında Matt Damon, zengin ve şımarık Dickie Greenleaf'i evine dönmeye ikna etmek için New York'tan İtalya'ya gönderilen dolandırıcı Tom Ripley rolündeydi.

Dickie'yi canlandıran Jude Law, Gwyneth Paltrow, Cate Blanchett ve Philip Seymour Hoffman da yardımcı rollerde yer almıştı.

Film hem eleştirel hem ticari başarı elde ederek dünya çapında 128 milyon dolar hasılat yaparken, En İyi Uyarlama Senaryo ve En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dahil olmak üzere 5 dalda da Akademi Ödülü adaylığı almıştı.

1960'larda geçen dizide Ripley, hile ve cinayete başvurmadan önce elitlerin lüks içinde yaşadıkları ayrıcalıklı dünyaya girme yolunda birbiri ardına yalanlar söylüyor.

BBC, "Usta işi" diye nitelendirdiği dizi için şöyle yazdı:

Hitchcock'un hiç yapmadığı Hitchcock dizisi.

"Ripley eşittir zirve"

Netflix, Steven Zaillian'in yarattığı dizinin 18 yaşından küçükler için uygun olmadığı uyarısında bulunuyor.

Öte yandan yayın devinin kullanıcıları, gösterime girer girmez diziyi izlemeye başladı. 

Adeta çılgına dönen bir izleyici, "Ripley eşittir zirve. Sadece zirve" diye yazdı.

Bir izleyici yeni dizi için "Romanın harika bir uyarlaması" ifadesini kullandı. 

Başka bir izleyici de şöyle dedi:

Bu çok güzel çekilmiş bir dizi ve prodüksiyon. Şu ana kadar keyif aldım.

Başka bir seyirciyse dizinin başrol oyuncusu Scott'a övgüler yağdırdı:

Kimseyi şaşırtmayacak ama #Ripley rolündeki Andrew Scott muhteşem.

"Güzel çekilmiş ve muhteşem"

Bir diğer izleyici şöyle yazdı:

Bu mini diziyi şimdiye kadar sevdim. Güzel çekilmiş ve muhteşem. İlk bölümün başındaki ayrıntılara gösterilen özen gerçekten havayı belirliyor. Andrew Scott/Tom Ripley gerçekten yetenekli.

Başka bir izleyici de sadece ilk bölümü izledikten sonra bile diziden etkilenmişti:

Ripley'nin ilk bölümünü izledim. Andrew Scott asla ıskalamıyor.

Başka bir sosyal medya kullanıcısı da şöyle dedi:

Ripley'yi izlemeye başlayalı 5 dakika oldu ve şimdiden bayıldım! 90'ların yeniden çevriminde eksik olan havayı yakalamış.

Independent Türkçe, Daily Mail, BBC



Jaws 50 yaşında: Spielberg sinema tarihini nasıl değiştirdiğini anlattı

Roy Scheider'ın başrolde yer aldığı Jaws, 1976'da 3 dalda Oscar kazanmıştı (Universal)
Roy Scheider'ın başrolde yer aldığı Jaws, 1976'da 3 dalda Oscar kazanmıştı (Universal)
TT

Jaws 50 yaşında: Spielberg sinema tarihini nasıl değiştirdiğini anlattı

Roy Scheider'ın başrolde yer aldığı Jaws, 1976'da 3 dalda Oscar kazanmıştı (Universal)
Roy Scheider'ın başrolde yer aldığı Jaws, 1976'da 3 dalda Oscar kazanmıştı (Universal)

20 Haziran 1975'te vizyona giren Jaws, sadece bir yaz eğlencesi olmanın çok ötesindeydi. Sinema tarihine damga vuran bu yapım, aynı zamanda dağıtım ve pazarlama yöntemleriyle de devrim yarattı. 

Film, o dönem hiç görülmediği kadar büyük bir lansmanla 464 salonda birden vizyona girdi. Bu, zamanının çok ötesindeydi. Ayrıca 700 bin dolarlık dev bir bütçeyle ulusal televizyonlarda iki düzine reklam filmi yayımlandı. 

Bu yoğun tanıtım kampanyası, Jaws'ı kısa sürede bir fenomene dönüştürdü ve sadece 78 gün içinde Baba'yı (The Godfather) geçerek tüm zamanların en çok hasılat yapan filmi oldu. Bugün "ilk yaz gişe canavarı" diye anılmasının sebebi de tam olarak bu.

Aradan geçen 50 yılın ardından Steven Spielberg artık gülerek anlatıyor olsa da Jaws'ın çekimleri yönetmen için adeta bir kabustu. 1975 yapımı bu kült köpekbalığı gerilimi, bir yandan Hollywood'un yaz filmi kalıbını oluştururken diğer yandan genç yönetmenine ciddi sınavlar yaşattı.

Spielberg, ABD'nin Massachusetts eyaletine bağlı, Atlas Okyanusu'ndaki Martha's Vineyard adasında Jaws @ 50: The Definitive Inside Story adlı belgeselin dünya prömiyerine gönderdiği video mesajında şunları söyledi:

Normal şartlarda burada yaz ayları rüya gibidir. Ama bütçeyi aştığımı, takvimin gerisinde kaldığımı ve boğulmak üzere olduğumu hissedince 1974 yazı tam anlamıyla bir kabus oldu. Ta ki bu kabus, hayatımın en büyük hayaline dönüşene kadar.

O dönem henüz 27 yaşında olan Spielberg, Peter Benchley'nin romanından uyarladığı film için mekan olarak Martha's Vineyard'ı seçmişti. Çünkü korkutucu dişlerle donatılmış mekanik köpekbalığının gerçek bir okyanusta yüzmesini istiyordu. Belgeselin, bu zorlu sürecin perde arkasını detaylı şekilde yansıttığını belirten Spielberg, şu ifadeleri kullandı:

Hepimizin bu kadar genç ve tecrübesiz olduğu bir dönemde, Atlantik Okyanusu'nda mekanik bir köpekbalığıyla çekim yapmak beklediğimizden çok daha zordu. Programı ve bütçeyi aştığımız noktada, bu filmin kariyerimde yönettiğim son film olacağından neredeyse emindim.

Zorluklar az değildi. Filmin çekim süresi 55 günden 159 güne uzarken, 3,5 milyon dolarlık bütçe üç katına çıkarak 9 milyon doları bulmuştu. Ama sonuç bambaşkaydı: Sinema salonlarında yankılanan çığlıklar, yaşanan tüm sıkıntıları gölgede bırakacaktı.

Spielberg, 1975’te dünya çapında gösterime giren Jaws'ın seyirciden büyük ilgi görmesinin kendisi için bir "can simidi" olduğunu söylüyor. Üstelik bu başarıda, John Williams imzalı o ikonik iki notalı müziğin katkısını da unutmuyor:

O müzik, görünmeyen bir avcının yaklaşmakta olduğu korkusunu iliklerimize kadar hissettirdi.

Spielberg, sözlerini şöyle tamamlıyor:

Yapımının üzerinden 50 yıl geçmiş olsa da Jaws, hâlâ hepimiz için hayatımızın en önemli deneyimlerinden biri. Üzerinden geçen onca zaman, yaşadığımız o heyecanı, korkuyu, umutsuzluğu ve mutluluğu hiç ama hiç unutturmadı.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Variety