Senaristi açıkladı: Merakla beklenen yeni Netflix dizisi neden siyah-beyaz?

Bugün gösterime giriyor.

8 bölümlük dizinin başrollerinde Andrew Scott, Dakota Fanning ve Johnny Flynn yer alıyor (Netflix)
8 bölümlük dizinin başrollerinde Andrew Scott, Dakota Fanning ve Johnny Flynn yer alıyor (Netflix)
TT

Senaristi açıkladı: Merakla beklenen yeni Netflix dizisi neden siyah-beyaz?

8 bölümlük dizinin başrollerinde Andrew Scott, Dakota Fanning ve Johnny Flynn yer alıyor (Netflix)
8 bölümlük dizinin başrollerinde Andrew Scott, Dakota Fanning ve Johnny Flynn yer alıyor (Netflix)

Netflix'in heyecanla beklenen yeni dizisi Ripley, bugün yayın platformundaki yerini alıyor. Geçen yılın çok konuşulan filmlerinden All of Us Strangers'ın ödüllü yıldızı ve Fleabag'in "seksi rahip"i Andrew Scott'ın başrolde olduğu dizi, yayın devinin kullanıcılarının çok alışık olmadığı şekilde siyah-beyaz oluşuyla da dikkat çekiyor.    

Hikayenin kendi versiyonunu anlatmak söz konusu olduğunda, Ripley'nin dizi sorumlusu Steven Zaillian'ın net bir Kutup Yıldızı var: Metne bakmak.

Anthony Minghella'nın 1999 tarihli beyazperde uyarlaması çok sevilse ve yaygın olarak bilinse de Zaillian, öncelikle Patricia Highsmith'in 1955 tarihli romanından esinlendiğini ve orijinal materyali diziye uyarladığını söylüyor.

Zaillian, Netflix dizisinin New York'taki ilk gösteriminde "Bir romanı iki saatte okuyamazsınız" diyor: 

8 saat, 10 saat, 12 saat sürer ve ben, bu kitaptaki hikaye anlatımının hızını ve güzelliğini bu formda yaratmaya çalışacağımı hissettim.

Kitap aynı zamanda dizinin siyah-beyaz estetiğine de ilham verdi. Zaillian, 1955'te filmlerin "temelde" siyah-beyaz olduğunu söyleyerek şöyle diyor:

Patricia kitabı yazdığında, o zamanlar bu kitaptan bir film yapıldığını hayal etseydi, bu film siyah beyaz olurdu. Elimdeki kitabın kapağı siyah-beyazdı, bu yüzden okurken aklımda o şekilde olması vardı.

71 yaşındaki senarist, "Ayrıca bu hikayenin, onun anlattığı ve benim anlatmak istediğim hikayenin, epey tekinsiz ve karanlık olduğunu hissettim" diye ekliyor. 

Bunun parlak mavi gökyüzü, renkli kıyafetler ve bunun gibi şeylerle güzel bir İtalyan ortamında gerçekleşmesini hayal edemezdim.

Kara film türüne saygı duruşu

Zaillian ve görüntü yönetmeni Robert Elswit, yeni Netflix dizisiyle kara film türüne saygılarını sunuyor. Ancak Zaillian bu türün tuzaklarından ve klişelerinden uzak durmak istediklerini de söylüyor.

Dizinin ilk birkaç bölümü gün ışığı ve parlak manzaralarla dolu. Kalan bölümlerdeyse daha karanlık ve gerçekçi manzaralar var. 

Bu aynı zamanda dizinin kasıtlı olarak yavaş ilerleyen temposuyla da uyumlu, ki başrol oyuncusu Andrew Scott da buna dikkat çekiyor.

47 yaşındaki İrlandalı aktör, "Bence hikayenin bu versiyonunun en büyük başarısı, seyirciye diziyi izlemeyi öğretmesi" diyerek ekliyor:

Televizyon çağında yaşıyoruz, sadece televizyonda değil, sosyal medyada da, her şeyi çok hızlı bir şekilde söylemeniz, 15 karakter ya da daha kısa bir sürede söylemeniz ve bunu hemen yapmanız gerekiyor, insanların bu konuda büyük bir takıntısı var. Ancak bir roman okurken, 5 ya da 6 sayfalık bir şeyin tasvirinden gerçek bir zevk alabilirsiniz. Sevdiğim şey, bazen temponun çok hızlı olabilmesi ama bazen de bir şeyin içine gerçekten dalabilmemiz. Bence bu izleyiciler için gerçek bir zevk. Sinematografinin siyah-beyaz doğasının dizinin temposu ve tonuyla bir şekilde uyum sağladığını bilmek de oyuncular olarak bize sadece var olma imkanı veriyor.

Netflix, 18 yaşından küçüklere uygun olmadığını belirttiği gerilim dizisinin konusunu kısaca şöyle özetliyor:

Bir dolandırıcı, İtalya'da sıradışı bir iş alınca zenginlerin ayrıcalıklı dünyasına adım atar. Fakat istediği hayatı elde etmek için yalanlarla dolu bir ağ örmelidir.

Ripley, bugün Netflix'te gösterime giriyor.

Independent Türkçe, IndieWire, JustJared



Küçük kertenkeleler, doğal "dalış tüpü" sayesinde yem olmaktan kurtuluyor

Dr. Swierk, çok fazla hayvan tarafından avlanan su anollerine "ormanın nuggetları" diyor (Lindsey Swierk)
Dr. Swierk, çok fazla hayvan tarafından avlanan su anollerine "ormanın nuggetları" diyor (Lindsey Swierk)
TT

Küçük kertenkeleler, doğal "dalış tüpü" sayesinde yem olmaktan kurtuluyor

Dr. Swierk, çok fazla hayvan tarafından avlanan su anollerine "ormanın nuggetları" diyor (Lindsey Swierk)
Dr. Swierk, çok fazla hayvan tarafından avlanan su anollerine "ormanın nuggetları" diyor (Lindsey Swierk)

Su anolü denen bir kertenkele türünün, burun deliklerinde oluşturduğu bir baloncuk sayesinde hayatta kalabildiği ortaya kondu. Su altında en az 20 dakika kalmalarını sağlayan baloncuk sayesinde avcılardan kaçarak yem olmaktan kurtuluyorlar. 

Kalem uzunluğundaki su anolleri akarsu ve şelalelerin yakınlarındaki kaya ve bitkilerin etrafında yaşıyor. Kuşlardan yılanlara kadar çeşitli hayvanlara yem olan bu kertenkeleler, hayatta kalabilmek için kamuflaj gibi beceriler geliştirmiş.

Ayrıca tehlike durumunda suya atlayan bu hayvanlar, burun deliklerinin üstünde bir baloncuk oluşturarak gizleniyor. Bilim insanları bu özelliğin farkında olsa da baloncukların su altında daha uzun süre kalmalarını sağlayıp sağlamadığı net değildi.

New York'taki Binghamton Üniversitesi'nde anoller üzerine çalışan Dr. Lindsey Swierk, "Suyun altında çok uzun süre kalabildiklerini biliyoruz" diyerek ekliyor: 

Bu baloncuğun solunumda gerçekten işlevsel bir rolü olup olmadığını bilmiyorduk.

Bu belirsizliği gidermek isteyen Dr. Swierk, 30 su anolü yakalayarak bir deney yürüttü. 

Su anolleri suya girdikten sonra nefes vererek küçük bir baloncuk üretiyor. Kertenkelenin derisinin hidrofobik olması yani sudan kaçınması sayesinde baloncuk büyüyerek muhtemelen hayvanın nefes almasını sağlıyor. 

Biology Letters adlı hakemli dergide dün (18 Eylül) yayımlanan çalışmayı yürüten Dr. Swierk, yakaladığı su anollerinin yarısının burnuna nemlendirici sürerek baloncuk oluşturmalarını engelledi. 

Daha sonra hayvanları akvaryuma bırakan bilim insanı, baloncuk üretebilenlerin su altında yüzde 32 daha uzun süre kaldığını gözlemledi. 

Bulgular, bu kertenkele türünün baloncukları hayatta kalmak için kullandığına işaret ediyor.

Dr. Swierk makalede, "Yarı suda yaşayan anollerin içinde ve hidrofobik vücut yüzeyinde taşınan fazla hava, insanların dalış tüpü gibi çalışıp ekstradan hava sağlayarak dalış süresini uzatıyor" diye yazıyor.

Çalışmadaki anoller suda birkaç dakika kaldı ancak doğadakilerin en az 20 dakika kalabildiği biliniyor. 

Avcılarla karşılaşan su anolleri ilk başta olduğu yerde kalarak kamuflajının kendisini gizlemesini umuyor. Eğer bunda başarılı olmazsa kayalardaki çatlaklara saklanmayı deniyor.

Dr. Swierk suya dalmanın son seçenek olduğunu ama diğerlerinden çok daha etkili bir strateji olduğunu belirtiyor:

Suyun altına girmelerinden sonra, akıntının hareketli yüzeyinde tespit edilmeleri çok zor oluyor.

Independent Türkçe, Science Alert, Guardian, Biology Letters