Görme gücü, demansı 12 yıl önceden haber verebilir

Beyin fonksiyonlarında gerilemelerin yaşandığı demansın en yaygın nedeni, Alzheimer hastalığı (Unsplash)
Beyin fonksiyonlarında gerilemelerin yaşandığı demansın en yaygın nedeni, Alzheimer hastalığı (Unsplash)
TT

Görme gücü, demansı 12 yıl önceden haber verebilir

Beyin fonksiyonlarında gerilemelerin yaşandığı demansın en yaygın nedeni, Alzheimer hastalığı (Unsplash)
Beyin fonksiyonlarında gerilemelerin yaşandığı demansın en yaygın nedeni, Alzheimer hastalığı (Unsplash)

Gözün duyarlılığının azalmasının, demans teşhis edilmeden 12 yıl önce beyindeki gerilemelerin işareti olabileceği bulundu.

Birleşik Krallık'ın Norfolk bölgesinde yaşayan 8 bin 623 sağlıklı kişinin incelendiği bir araştırmada gözdeki problemlerin bilişsel gerilemenin erken belirtisi olabileceği tespit edildi. 

Scientific Reports adlı bilimsel dergide yayımlanan araştırmada yaşları 48'le 92 arasında değişen katılımcılar 2004-2011 döneminde izlendi. Çalışmanın başında gözlerinin duyarlılığını ölçmek için bir teste tabi tutulan katılımcılardan hareket eden noktaların bulunduğu bir alanda bir üçgenin belirdiğini görür görmez bir düğmeye basması istendi.

Çalışmanın sonunda 537 katılımcıda demans başladığı saptanırken bu kişilerin üçgeni, demansa yakalanmayanlardan çok daha yavaş gördüğü kaydedildi. 

Araştırmacılar bunun Alzheimer hastalığıyla bağlantılı amiloid plakların ilk olarak beynin görmeyle ilişkili bölgelerini etkilemesinden kaynaklandığını söylüyor. 

Demans beyin fonksiyonlarında süregelen bir düşüşle bağlantılı semptomları ifade ederken Alzheimer demansın türleri arasında yer alan bir hastalık. Alzheimer genellikle hafıza sorunlarıyla fark ediliyor fakat yeni çalışmayı yürüten araştırmacılar görme becerisini ölçen testlerin daha erken teşhis konmasını sağlayabileceğini düşünüyor. 

Loughborough Üniversitesi'nden Eef Hogervorst, Ahmet Begde ve Thom Wilcockson çalışmalarını açıklamak üzere Conversation için kaleme aldıkları yazıda şu ifadeleri kullandı: 

Alzheimer hastalığında nesnelerin ana hatlarını görme (kontrast duyarlılığı) ve belirli renkler arasında ayrım yapma (mavi-yeşil spektrumunu görme yeteneği demansın erken dönemlerinde etkilenir) gibi görsel işlemeyi etkileyen başka noktalar da var ve bunlar kişinin hayatını hemen farkına varmadan etkileyebiliyor.

Araştırmacılar demans hastalarının yeni tanıştıkları kişilerin yüzlerini düzgünce taramadığını da belirtiyor. Çalışmanın yazarları, sağlıklı kişilerin yeni gördüğü birinin yüzünü hafızasına kazımak için gözlerden buruna ve ağza doğru bir tarama işlemi gerçekleştirdiğini söylüyor:

Aslında demanslı kişilerle çalışan bazı doktorlar, bu kişilerle tanıştığında demanslı olduklarını anlar. Demanslı kişiler bazen kaybolmuş gibi görünebilirler çünkü gözlerini bilinçli bir şekilde hareket ettirerek çevreyi taramazlar ve buna yeni tanıştıkları kişilerin yüzleri de dahil.

Alzheimer hastalarının dikkat dağıtıcı uyaranları görmezden gelmede sorun yaşamasını da erken belirtiler arasında sayan bilim insanları, bunun göz hareketi kontrolü sorunu şeklinde ortaya çıkabileceğini söylüyor.

Araştırmacılar halihazırda göz hareketlerinin hafızayı güçlendirmede işe yarayıp yaramayacağını anlamak üzere testler yapıyor. Öte yandan göz hareketlerini ölçmek için kullanılan mevcut teknolojilerin pahalı ve karmaşık olmasının engel teşkil ettiğini belirtiyor:

Daha ucuz ve kullanımı kolay göz takip cihazları kullanıma sunulana kadar erken evre Alzheimer'ı teşhis etmek için göz hareketlerini kullanmak laboratuvar dışında mümkün değil.

Independent Türkçe, Conversation, NHS, Scientific Reports



Uzmanlar uyardı: Yaşlanmaya ilgili yaygın bir varsayım yanlış olabilir

Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)
Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)
TT

Uzmanlar uyardı: Yaşlanmaya ilgili yaygın bir varsayım yanlış olabilir

Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)
Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)

Yeni bir çalışma, vücudun yaşlanmaya verdiği doğal tepkiye dair uzun süredir kabul gören bir inanışın yanlış olabileceğini öne sürüyor.

Yaşa bağlı iltihaplanma (inflammaging), ilerleyen yaşla birlikte gelişen kronik, düşük dereceli bir iltihaplanma şeklidir. İltihaplanma vücudu yaralanma veya enfeksiyona karşı korur.

Kronik iltihaplanmanın yaşlanma sürecini hızlandırdığı ve Alzheimer hastalığı, artrit, kanser, kalp hastalığı ve Tip 2 diyabet gibi çeşitli sağlık sorunlarına katkıda bulunduğu düşünülüyor.

Araştırmacılar çoğu yaşlı kişinin yaşlandıkça iltihaplanmadan muzdarip olacağına uzun zamandır inanıyor.

Ancak bu hafta Nature Aging'de yayımlanan çalışma, sanayileşmemiş bölgelerdeki insanların kentsel bölgelerdekilerden farklı şekilde iltihaplanma deneyimlediğini ve bunun arkasında başka bir neden olabileceğini tespit etti.

Araştırmacılar, Bolivya Amazonları'ndan Tsimane ve Malezya Yarımadası'ndan Orang Asli olmak üzere sanayileşmemiş iki yerli nüfusun yaşantısını İtalya ve Singapur'dan iki grupla karşılaştırdı. 4 gruptan 18 ila 95 yaşındaki yaklaşık 2 bin 800 yetişkinden alınan kan örneklerini karşılaştırdılar.

Kronik enflamasyonun net bir şekilde yaşlanmayla bağlantılı olmayabileceğini, bunun yerine beslenme biçimi, yaşam tarzı ve çevresel faktörlerin önceden  sanılandan daha büyük rol oynadığını buldular.

Çalışma ayrıca sanayileşmemiş gruplardaki iltihaplanmanın, katılımcılar yaşlandıkça artmadığını da gösterdi.

Columbia Üniversitesi'nde çevre sağlığı bilimleri doçenti ve çalışmanın ortak yazarı Alan Cohen bulguların, iltihaplanmanın "şu anda anladığımızdan daha karmaşık" olduğuna işaret ettiğini söylüyor.

The Independent'a konuşan Cohen, "Tsimane ve Orang Asli tüm bu yönlerden bizden farklı" diyor. 

Çalışmamızın anlamı, daha aktif olmamız gerektiğini söylemekten ziyade biyolojiyi iyi anladığımız ve onu hher yönüyle kontrol edebileceğimiz düşüncesine meydan okumak. Yani bu bir uyarıdır: Özellikle iltihaplanmayı azaltmak için belirli gıdaları tüketmekten ve haftalık popüler sağlık trendlerini takip etmekten kaçının.

Öte yandan diğer uzmanlar bu çalışmadan yola çıkarak kesin yargılara varmadan önce bir uyarıda bulunuyor.

Yale Yaşlanma Araştırmaları Merkezi Direktörü Vishwa Deep Dixit, New York Times'a yaptığı açıklamada kirliliğe daha az maruz kalan kişilerde kronik hastalık oranlarının daha düşük çıkmasının şaşırtıcı olmadığını belirtiyor. Virginia Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden farmakoloji alanında öğretim üyesi olan Bimal Desai ise bulguların değerli tartışmalara yol açması gerektiğini ancak "yaşa bağlı iltihaplanma anlatısını baştan yazmadan önce" daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu ekliyor.

Independent Türkçe