Star Trek'in Sanal Güverte'si yapay zekayla yaratıldı

Bilimkurgu serisindeki karakterler görevlere hazırlanmak için Sanal Güverte'yi kullanıyordu (CBS)
Bilimkurgu serisindeki karakterler görevlere hazırlanmak için Sanal Güverte'yi kullanıyordu (CBS)
TT

Star Trek'in Sanal Güverte'si yapay zekayla yaratıldı

Bilimkurgu serisindeki karakterler görevlere hazırlanmak için Sanal Güverte'yi kullanıyordu (CBS)
Bilimkurgu serisindeki karakterler görevlere hazırlanmak için Sanal Güverte'yi kullanıyordu (CBS)

Bilim insanları robotları eğitmek için Star Trek'teki Sanal Güverte'yi (Holodeck) yarattı. Boş bir odada üç boyutlu ortamlar oluşturabilen bu araç, karakterlerin sözlü komutlarıyla çalışıyordu. 

Pensilvanya Üniversitesi'nden araştırmacılar yapay zekayı kullanarak Sanal Güverte'den esinlenen bir sistem tasarladı. Bilimkurgu serisindeki öncüsünün adını taşıyan bu sistem, ChatGPT gibi sohbet botlarının arkasındaki geniş dil modellerinin bilgisini kullanıyor.

Robotları eğitmek için oluşturulan Sanal Güverte, onları dış dünyaya hazırlamaya çalışacak. Robotların önemli görevler üstlenmeden önce karmaşık ortamlarda deneyim kazanması gerektiğinden bu tip sanal ortamlar kritik önem taşıyor. Sim2Real (simulation to reality / simülasyondan gerçekliğe) denen bu eğitim biçimi, robotların gerçek dünyada meydana gelebilecek hasarlar olmadan etrafta gezinme, nesnelere müdahale etme ve beklenmedik olaylara yanıt verme gibi alıştırmalar yapmasına imkan tanıyor.

Fakat bu ortamların yaratılması çok zahmetli ve uzun zaman alıyor. Sanatçılar bu alanları elle çizerken cisimlerin yerinden kullanılan renklere kadar her şeyi tek tek seçiyor. Bu durum sanal ortamların sayısının yanı sıra çeşitliliğinin önünde de engel teşkil ediyor. 

Yapay zekayla çalışan Sanal Güverte ise envai çeşit ortamı basit bir komutla üretebiliyor. Geniş dil modelinin yanı sıra üç boyutlu cisimler içeren veritabanı Objaverse'ü kullanarak detaylı alanlar yaratabiliyor. Örneğin "kedi sahibi bir araştırmacının evini" oluşturması istendiğinde Sanal Güverte önce duvarları ve yerleri yapıyor, sonra da masa ve kedi oyuncakları gibi eşyaları yerleştiriyor. Sistem son olarak nesnelerin yer aldığı alanı sınırlayan plan modülünü kullanıyor. 

Araştırmacılar Sanal Güverte'yi test etmek için yeni sistemi, daha eski ve mekanları manuel tanımlanmış kurallara göre oluşturan ProcTHOR'la kıyasladı. Pennsylvania Üniversitesi Mühendislik Fakültesi öğrencileri, ortamları hangi aracın yarattığını bilmeden iki sistemin ürettiği 120 mekanı değerlendirdi. Öğrenciler Sanal Güverte'nin oluşturduğu ortamları büyük ölçüde daha gerçekçi buldu.

Henüz hakem onayından geçmemiş makalelerin paylaşıldığı ArXiv'de yayımlanan çalışmanın yazarlarından Mark Yatskar şöyle diyor:

Sanal Güverte'nin nihai testi, robotları daha önce hiç bulunmadıkları yerlerde kalmaya hazırlayarak çevreleriyle daha güvenli bir şekilde etkileşime girmelerini sağlamak.

Yapılan bir diğer testte Sanal Güverte'yle üretilen müzik odalarında eğitilen bir robot, bu eğitime sahip olmayan bir robota kıyasla bir piyanonun yerini bulmada çok daha iyi performans sergiledi. 

Sanal Güverte'nin dairler dışında dükkan ve ofis gibi ortamları da daha iyi tasarladığına dikkat çeken araştırmanın bir diğer yazarı Yue Yang, "Bu alan uzun süredir konutlardaki araştırmalara takılıp kalmıştı" diyor.

Fakat dışarıda çok çeşitli ortamlar var; robotları eğitmek için çok sayıda ortamı verimli bir şekilde oluşturmak her zaman büyük bir zorluk oldu ama Sanal Güverte bu işlevselliği sağlıyor.

Independent Türkçe, Science Daily, Earth, ArXiv



Çekiciliği artırmak için botokstan çok daha basit ve etkili bir yöntem bulundu

Araştırmaya göre Botoks kişiyi daha genç gösterse de daha çekici yapmıyor (Pexels)
Araştırmaya göre Botoks kişiyi daha genç gösterse de daha çekici yapmıyor (Pexels)
TT

Çekiciliği artırmak için botokstan çok daha basit ve etkili bir yöntem bulundu

Araştırmaya göre Botoks kişiyi daha genç gösterse de daha çekici yapmıyor (Pexels)
Araştırmaya göre Botoks kişiyi daha genç gösterse de daha çekici yapmıyor (Pexels)

Rebecca Whittaker 

Botoks daha pürüzsüz, kırışıksız bir cilt ve daha taze bir yüz vaat ediyor ancak araştırmacılar, amaç çekici görünmekse çok daha ucuz bir seçenek olduğunu keşfetti: gülümsemek.

Araştırmacılar, dermal dolgu maddeleri ve Botoks gibi enjekte edilerek uygulanan işlemlerin, katılımcıların çekiciliğini 7 puanlık bir ölçekte 0,07 puan artırdığını buldu.

Yani işlem öncesinde çekicilik açısından 7 üzerinden 4 puan alan bir kişi, operasyonun ardından 7 üzerinden 4,07 puan alabiliyor.

Ancak iğne gerektirmeden daha da büyük sonuçlar veren çok daha basit yöntemler de vardı.

Boş bir ifadeyle oturmak yerine sadece gülümsemek, çekicilik algısını 7 üzerinden yaklaşık 0,4 puan artırdı. Bu, Botoks'un etkisinin 6 katı.

Makyaj da çekiciliği yaklaşık 0,6 puan daha yükselterek çok daha büyük bir artış sağladı.

Botulinum toksininin marka ismi olan Botoks, kaslara giden sinir sinyallerini geçici olarak bloke ederek kasları gevşetip böylece kırışıklıkları düzeltmek için kullanılan, reçeteyle satılan enjekte edilebilir bir ilaç.

Ancak işlemin başlangıç fiyatlarının 300 sterlin (yaklaşık 16 bin TL) civarında olması, daha çekici görünmek amaçlanıyorsa makyajı çok daha ucuz bir seçenek haline getiriyor.

Hollanda'daki araştırmacıların yürüttüğü ve hakemli dergi Perception'da yayımlanan çalışma, Botoks ve dermal dolgu tedavisi gören 114 kişiyi takip etti.

3 binden fazla jüri üyesi, öncesi ve sonrası fotoğraflarıyla katılımcıların görünümündeki değişiklikleri puanladı.

Sadece dış görünüşe bakarak çekicilik ve zeka, karizma, sağlık, cana yakınlık veya güvenilirlik gibi diğer karakter özelliklerini değerlendirdiler.

Botoks, bir kişinin zeki veya saklıklı algılanma derecesini artırmasa da genç algılanma seviyesini 0,13 puan artırdı.

Kısa süreli romantik kaçamaklar için ne kadar azulandıklarıyla ilgili de küçük ama istatistiksel açıdan anlamlı bir artış (0,09 puan) görüldü.

Benzer şekilde Botoks platonik olarak beğenilme oranını da 0,09 puan artırdı.

Ancak insanların uzun vadeli bir ilişkide potansiyel bir partner olarak ne kadar çekici algılandıklarına dair istatistiksel açıdan anlamlı bir iyileşme görülmedi.

Çalışmanın yazarları şöyle diyor:

Sonuçlarımız, minimal seviyede kesi gerektiren tek seanslık yüz estetik işleminin, çekicilikle ilgili alanlarda daha olumlu algılara yol açtığına ancak bu etkilerin nispeten küçük olduğuna işaret ediyor.

Ancak araştırmacılar, insanların çekiciliklerinden ziyade "özdeğer, kendine güven ve mutluluk duygularını geliştirmek" için de Botoks gibi işlemleri istediğini öne sürüyor.

Tilburg Üniversitesi'nden Bastian Jaeger, yönettiği araştırma hakkında Times'a şöyle diyor: 

İnsanların sosyal ortamlarda daha başarılı olmasının, farklı görünmelerinden ve başkalarının onlara farklı davranmasından değil, kendilerini öyle görmeleri ve başkalarına karşı daha özgüvenli davranmalarından kaynaklanması muhtemel; bir tür kendini gerçekleştiren kehanet.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/news