"Cep telefonunu bırakana bedava şarap" uygulaması büyük ilgi gördü

Restoran sahibi, cep telefonu kullanma alışkanlığının artık bağımlılığa dönüştüğünü söyledi (Unsplash)
Restoran sahibi, cep telefonu kullanma alışkanlığının artık bağımlılığa dönüştüğünü söyledi (Unsplash)
TT

"Cep telefonunu bırakana bedava şarap" uygulaması büyük ilgi gördü

Restoran sahibi, cep telefonu kullanma alışkanlığının artık bağımlılığa dönüştüğünü söyledi (Unsplash)
Restoran sahibi, cep telefonu kullanma alışkanlığının artık bağımlılığa dönüştüğünü söyledi (Unsplash)

İtalya'da bir restoran, girişte cep telefonlarını bırakan müşterilere bir şişe şarap hediye ediyor.

İtalya'nın kuzeydoğusundaki Verona şehrinde yer alan Al Condominio adlı restoranın sahibi Angelo Lella, işletmeyi açtıkları marttan beri bu uygulamayı yaptıklarını söyledi.

Müşterilerin birbirleriyle sohbet ederek vakit geçirmesini amaçladıklarını belirten Lella, "Diğerlerinden farklı bir restoran açmak istedik. Dolayısıyla böyle bir formatı tercih ettik" dedi.

İşletme sahibi, teknolojinin insanlar arasındaki iletişimi zayıflattığını belirterek şunları söyledi: 

Her 5 saniyede bir telefonunuza bakmanıza gerek yok. Fakat birçok kişi için artık bu bir uyuşturucuya dönüşmüş durumda. Bizim uygulamamızla telefonu bir kenara bırakıp, iyi bir şarap içme fırsatı yakalıyorlar.

Uygulama kapsamında müşteriler, restorana girişte telefonlarını kendilerine ayrılan kilitli özel kutulara bırakabiliyor.

Telefonlar daha sonra çıkışta garsonlar tarafından kendilerine teslim ediliyor. 

Ayrıca müşterilerden yemeklerle ilgili yorum yazıp kutuya bırakmaları da isteniyor. Restoranın değerlendirmesi sonucunda en iyi yorumu yazan kişiye bir sonraki ziyaretinde bedava yemek veriliyor.

Uygulamaya birçok olumlu tepki geldiğini söyleyen Lella, şu ifadeleri kullandı: 

Müşterilerin yüzde 90'ı ücretsiz şarap karşılığında telefonlarını bir kenara bırakmayı tercih etti. Bunu benimsediklerini görmek çok güzel. Fotoğraflara bakmak ya da telefonlarındaki mesajlara yanıt vermek yerine birbirleriyle sohbet ediyorlar.

İtalya'nın Toskana bölgesinde de Separè 1968 adlı restoran da cep telefonunu bırakan müşterilere indirim çeki veriyor.

Independent Türkçe, Guardian, The Drinks Business



Tazmanya kaplanını "diriltme" çalışmalarında büyük gelişme: "Bugüne kadarki en eksiksiz genom"

Bilinen son Tasmanya kaplanı, 1936'da Hobart Hayvanat Bahçesi'nde hayatını kaybetti (NFSA)
Bilinen son Tasmanya kaplanı, 1936'da Hobart Hayvanat Bahçesi'nde hayatını kaybetti (NFSA)
TT

Tazmanya kaplanını "diriltme" çalışmalarında büyük gelişme: "Bugüne kadarki en eksiksiz genom"

Bilinen son Tasmanya kaplanı, 1936'da Hobart Hayvanat Bahçesi'nde hayatını kaybetti (NFSA)
Bilinen son Tasmanya kaplanı, 1936'da Hobart Hayvanat Bahçesi'nde hayatını kaybetti (NFSA)

Soyu tükenen Tazmanya kaplanını geri getirmeye çalışan şirket, bugüne kadarki en eksiksiz genomu elde ettiklerini öne sürerek önemli bir adıma imza attıklarını duyurdu. 

İnsanların avlaması sonucu popülasyonu gittikçe azalan Tazmanya kaplanlarının son üyesi, 1936'da Avustralya'daki bir hayvanat bahçesinde ölmüştü. 

Son yıllarda hız kazanan "türdiriltimi" çalışmalarında geri getirilmeye çalışılan türlerden biri de bu etçil hayvan.

Türdiriltimi çalışmaları, soyu tükenmiş türlerin birebir aynısından ziyade onlara benzer canlıları getirmeyi amaçlıyor.

ABD merkezli biyoteknoloji şirketi Colossal Biosciences, Tazmanya kaplanlarını geri getirmek için 2022'de Avustralya'daki Melbourne Üniversitesi'yle işbirliğine başlamıştı.

Australian Broadcasting Corporation'ın haberine göre ekip, soyu tükenmiş bir canlıya ait "bugüne kadarki en eksiksiz" genomu elde etti.

Bugün (17 Ekim) Sidney'de yapılacak bir etkinlik öncesinde gelişmeleri duyuran araştırmacılar, "yüzde 99,9'dan daha doğru" bir Tazmanya kaplanı genomuna ulaştıklarını iddia ediyor.

Bilim insanları derisi yüzülerek etanol içinde 110 yıl boyunca muhafaza edilen bir kafa örneğini kullanarak hayvanın DNA diziliminin büyük bir kısmının yanı sıra RNA'sını da elde ettiklerini öne sürüyor.

RNA parçalarının Tazmanya kaplanı hayattayken farklı dokularda devreye giren genleri tespit etmeye katkı sağlaması bekleniyor. Bilim insanları bu sayede hayvanın neyi tadabildiği, koklayabildiği, görebildiği ve beyninin nasıl çalıştığını anlamayı umuyor.

Çalışmaya liderlik eden Dr. Andrew Pask, zaman içinde bozulmaya epey yatkın olan RNA'nın korunması sayesinde hayvanın "biyolojisini hayal edemedikleri seviyede anlamayı" umuyor.

Öte yandan çalışmada yer almayan bazı uzmanlar bulguların hakem onayından geçmesini beklemeyi tercih ediyor. 

Avustralya Müzesi Araştırma Enstitüsü Baş Bilim İnsanı Prof. Kris Helgen soyu tükenmiş bir türde böyle bir sonuca ulaşılmasını takdir ederken, genomun yapbozun sadece bir parçası olduğunu belirtiyor. 

Prof. Helgen ayrıca Tazmanya kaplanının geri getirilme ihtimali olmadığını düşünüyor. 

Daha önce yünlü mamutları diriltme projesinde Colossal Biosciences'la çalışan biyoteknoloji uzmanı Dr. Parwinder Kaur da hakemli dergilerdeki yayınları beklediğini ifade ediyor.

Fakat Dr. Kaur özellikle yapay üreme alanındaki gelişmeden dolayı heyecan duyduğunu söylüyor. 

Colossal Biosciences son duyurusunda, Tazmanya kaplanlarının yaşayan en yakın akrabası olan keseli türü Sminthopsis crassicaudata'da yumurtlamayı tetiklediklerini öne sürdü. 

Şirket, Tazmanya kaplanlarının genomu tamamlandığında bunu, üretilen yumurtalara enjekte etmeyi planlıyor. Ayrıca bu canlıların, geri getirilmeye çalışılan hayvanlara taşıyıcı annelik yapması planlanıyor. 

Yapay bir rahim cihazı üzerine de çalışan araştırmacılar, hamileliğin başından ortasında kadar embriyoların burada gelişebildiğini iddia ediyor.

Dr. Pask bütün bu gelişmelerin, 2025 başlarından itibaren hakemli dergilerdeki çalışmalarla destekleneceğini söylüyor. 

Diğer yandan türdiriltimi çalışmaları etik kaygılara da sebep oluyor. Geri getirilen hayvanların ve taşıyıcı annelerin yaşayabileceği sağlık sorunları, itirazların merkezinde yer alıyor. Ayrıca yünlü mamut gibi hayvanların yalnızlık çekeceğinden endişe duyanlar da var.

2000'de nesli tükenen Capra pyrenaica pyrenaica, 2003'te geri getirilmiş ancak akciğerlerindeki sorunlar nedeniyle sadece birkaç dakika yaşayabilmişti. 

Independent Türkçe, Australian Broadcasting Corporation, Live Science