Ünlü oyuncu, Joaquin Phoenix'in Napolyon performansını yerden yere vurdu

Succession'ın yıldızı, Phoenix'in oyunculuğuna "Gerçekten korkunç" dedi

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Ünlü oyuncu, Joaquin Phoenix'in Napolyon performansını yerden yere vurdu

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Brian Cox, Ridley Scott'ın yönettiği Napolyon'da (Napoleon) oynayan Joaquin Phoenix'in performansını acımasızca eleştirdi. 

Londra'daki HistFest'te 16 Nisan Salı günü düzenlenen panelde konuşan Succession'ın 77 yaşındaki yıldızı, Phoenix'in Fransız İmparatoru Napolyon Bonapart performansını yerin dibine soktu

The Evening Standard göre Cox, "Korkunç. Korkunç. Joaquin Phoenix'ten gerçekten korkunç bir performans. Gerçekten dehşet verici. Ne düşündüğünü bilmiyorum" dedi. 

Bence bu tamamen onun hatası ve Ridley Scott'ın da ona yardımcı olduğunu sanmıyorum. Size şöyle söyleyeyim ben olsam Joaquin Phoenix'ten çok daha iyi oynardım. Buna iyi bir drama diyebilirsiniz. Hayır bu bir yalan.

Sözünü sakınmamasıyla tanınan İskoç aktör şöyle devam etti:

Sanırım adı çok yerinde. Joaquin... 'Wackeen'... Kaçık (Joaquin'in okunuşu olan wackeen, İngilizcedeki wacky [kaçık] kelimesine benziyor -çn.). Bu kaçık bir performans.

Cox daha sonra gişe canavarı filmlerin yönetmenlerini, eğlence uğruna tarihi doğruluktan ödün verdikleri için kınadı.

Emmy ödüllü aktör Cox, Mel Gibson'ın 1995 yapımı tarihi draması için "Cesur Yürek (Braveheart) tam bir saçmalık" dedi. Cox, Cesur Yürek'te Argyle Wallace adlı kurgusal karakteri canlandırıyordu. 

Mel Gibson harikaydı ama film yalan dolu. William Wallace asla Fransız Prensesi'ni hamile bırakmadı. Bu film palavradan ibaret.

Halihazırda Uzun Bir Günden Geceye Yolculuk'un (Long Day's Journey Into Night) West End prodüksiyonunun başrolünde olan Cox, oyundaki performansını Succession'daki karakteri Logan Roy'la kıyaslayan tiyatro eleştirmenlerine de bir mesaj gönderdi.

Cox, "Bu çok aptalca! Neden böyle bir karşılaştırma yaparsın ki? Bu çok açık. Eleştirmenlerin çoğu aptal. Gerçekten öyleler. Tiyatro eleştirmenliği dibe vurmuş durumda" dedi.

Geçmişteki o harika eleştirmenleri düşünün, artık onların yerini dolduracak kimse yok. Çünkü ödevlerini yapmıyorlar.

The Independent yorum için Phoenix'in temsilcileriyle temasa geçti ancak henüz yanıt alamadı.

Geçen kasımda vizyona giren Napolyon'un başrolünde Vanessa Kirby ve Anna Mawn da yer alıyor. İlk gösteriminin ardından Scott, filmi beğenmeyen Fransız eleştirmenlere iğneleyici bir yanıt vemişti. O dönemde BBC News'e verdiği röportajda "Fransızlar kendilerini bile sevmiyorlar" demişti.

Film eleştirmenler tarafından pek beğenilmese de (halihazırda eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'ta yüzde 57 gibi ortalama bir skora sahip) 2024 Oscarları'nda birkaç adaylık elde etmeyi başarmıştı. Film; En İyi Görsel Efekt, En İyi Kostüm Tasarımı ve En İyi Prodüksiyon Tasarımı dallarında aday gösterilmişti.

The Independent'tan Clarisse Loughrey, Cox'un Phoenix'in performansı hakkındaki görüşüne katılmayarak, 4 yıldızlı eleştirisinde filmi "sapkınca izlenebilir" diye övmüştü.

Loughrey, "Film; bu acımasız tarihi, Scott'ın cesur ve modern tarzıyla aktaran iki buçuk saatlik bir görsel şölen" diye yazmıştı. 

Napolyon, Apple TV+'tan izlenebiliyor.
Independent Türkçe



Guatemala'daki "kan mağarası"nda vahşi Maya ritüelinin izleri ortaya çıktı

Yucatán Yarımadası'ndaki bir mağarada Mayalara ait çanak çömlek bulundu (Medina-Elizalde/Eurekalert)
Yucatán Yarımadası'ndaki bir mağarada Mayalara ait çanak çömlek bulundu (Medina-Elizalde/Eurekalert)
TT

Guatemala'daki "kan mağarası"nda vahşi Maya ritüelinin izleri ortaya çıktı

Yucatán Yarımadası'ndaki bir mağarada Mayalara ait çanak çömlek bulundu (Medina-Elizalde/Eurekalert)
Yucatán Yarımadası'ndaki bir mağarada Mayalara ait çanak çömlek bulundu (Medina-Elizalde/Eurekalert)

Arkeologlar Guatemala'daki bir mağarada, yağmur tanrısını yatıştırmak için insanların kurban edildiği vahşi bir Maya ritüelinden kalan parçalanmış kafataslarını ortaya çıkardı.

Cueva de Sangre ya da "kan mağarası" ilk kez 1990'larda Petén'deki arkeolojik kazı alanında yapılan bir araştırma sırasında keşfedilmişti.

Travmatik yaralanma izleri taşıyan kemikler zemine dağılmış halde bulunsa da yakın zamana kadar iyice incelenmemişlerdi.

Araştırmacılar, Maya halkının yaklaşık iki bin yıl önce mağarayı insan kurban etme ritüelleri için kullandığını gösteren kanıtlar sundu.

Aralarında Kaliforniya Eyalet Üniversitesi'nden Michele Bleuze'in de bulunduğu araştırmacılar, kemiklerin ritüel amaçlı parçalara ayrıldığına dair izler buldu.

Örneğin bir kafatası parçasının bir tarafında balta gibi bir aletle vurulduğunu gösteren bir iz var. Bir bebeğin kalça kemiğindeki benzer bir iz de muhtemelen ölüm anına yakın vakitte meydana gelmiş.

Araştırmacılar kemiklerin gömülmeyip yere saçılmış olmasının ve bazılarının tuhaf bir şekilde dizilmesinin, ritüelde kullanıldıklarına işaret ettiğini söylüyor.

Dahası arkeologlar, mağarada obsidyen bıçaklar ve kırmızı aşıboyası gibi ritüellerde kullanıldığı bilinen şeyler buldu.

Mağara alanı toplamda "yetişkin ve çocuklara ait 100'den fazla insan kemiği parçası" içeriyordu.

Araştırmacılar şöyle yazıyor:

Amerikan Yerlileri kozmolojisinde kutsal, canlı Dünya'nın önemi nedeniyle, insan kalıntılarının yeraltı boşluklarında biriktirilmesi Mezoamerika'da özel bir kültürel öneme sahipti.

Kemiklerdeki yaraların vahşi doğasını ve mağaradaki yüksek yoğunluğunu göz önüne alan araştırmacılar, Cueva de Sangre'nin yaklaşık MÖ 400 ila MS 250'de Mayaların ritüel amaçlı insan kurban etme alanı olduğu sonucuna vardı.

Bilim insanları "Mevcut iskelet unsurlarının türleri, travma, kemiklerin dizilişi ve kemiklerdeki değişiklikler, mağaradaki kalıntıların kurban niteliği taşıdığını güçlü bir şekilde destekliyor" diye yazıyor.

Mağaraya, bir su birikintisine açılan bir geçide inen küçük bir açıklıktan ulaşılabiliyor. Antik Mayalar için mağara muhtemelen sadece marttan mayısa kadar süren kurak mevsimde açıktı, sonrasında yağmurlar mağarayı erişilemez hale getirmiş olmalı.

Araştırmacılar, insan kurban edilen vahşi ritüellerin muhtemelen Maya yağmur tanrısı Chaac'ı yatıştırmak için yapıldığını ancak bu tür uygulamaların doğasını daha iyi anlamak için kemiklerin DNA analizinin yapılması gibi daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu söylüyor.

Gelecekteki araştırmaların, İspanyolların fethinden önce Orta Amerika'daki yaşama da daha fazla ışık tutabileceğini belirtiyorlar.

Independent Türkçe