İzleyiciler yeni dizinin yıldızına övgüler yağdırıyor

Shogun'ın başrollerinde Hiroyuki Sanada, Cosmo Jarvis (solda), Anna Sawai (sağda) ve Takehiro Hira uer alıyor (AP)
Shogun'ın başrollerinde Hiroyuki Sanada, Cosmo Jarvis (solda), Anna Sawai (sağda) ve Takehiro Hira uer alıyor (AP)
TT

İzleyiciler yeni dizinin yıldızına övgüler yağdırıyor

Shogun'ın başrollerinde Hiroyuki Sanada, Cosmo Jarvis (solda), Anna Sawai (sağda) ve Takehiro Hira uer alıyor (AP)
Shogun'ın başrollerinde Hiroyuki Sanada, Cosmo Jarvis (solda), Anna Sawai (sağda) ve Takehiro Hira uer alıyor (AP)

Disney+'ta gösterime giren ve izleyicilerin "yeni Game of Thrones" diye nitelendirdiği drama dizisi Shogun, sezon finaline yaklaşıyor.

Dizinin hayranlarının "oyunculukta ustalık sınıfı" diyerek övgüler yağdırdıkları dizi, 17. yüzyıl Japonya'sında geçen bir aksiyon draması. 

Her hafta bir bölümü gösterime giren dizi 23 Nisan'da sona eriyor. İzleyiciler şimdiden Lady Mariko rolündeki kadın başrol oyuncusu Anna Sawai'ye Emmy verilmesi çağrısında bulunuyor. 

"Televizyondaki en iyi şey"

James Clavell'in 1975 tarihli romanından uyarlanan bol kanlı drama, dizinin hayranları tarafından "televizyondaki en iyi şey" diye nitelendiriliyor.

Disney+, 18 yaşından küçükler için uygun olmadığını belirttiği dizinin konusunu kısaca şöyle özetliyor:

Japonya'da 1600'de geçen hikayede Lord Yoshii Toranaga, yakınlardaki bir balıkçı köyünde gizemli bir Avrupa gemisi karaya oturduğunda, Naipler Konseyi'ndeki düşmanları ona karşı birleştiği için hayatı uğruna savaşmaktadır.

Shogun'ın sondan bir önceki bölümü Kızıl Gökyüzü (Crimson Sky) salı günü gösterime girdi. Sezon finalinden hemen önceki bölümü izleyenler, sosyal medyaya akın ederek diziye ve oyunculara övgüler yağdırdı:

Kızıl Gökyüzü benim kitabımda Anna Sawai için Shogun'ın Emmy adaylığı bölümüdür. Bu bölümde muhteşem bir iş çıkarıyor. Sonunda sizi duygusal olarak hırpalıyor...

"Sana o Emmy'yi alacağız"

Bir izleyici "Anna Sawai kesinlikle bir yıldız" derken bir diğer ekledi:

Anna Sawai, sana o Emmy'yi alacağız.

Başka bir izleyici de şöyle yazdı:

Her Emmy. Hangi kategoride olduğu önemli değil. Anna Sawai'ye tüm Emmy'leri verin. Dürüst olmak gerekirse, bu yine de yeterli olmayacak...

"Ne performans ama"

31 yaşındaki oyuncuya methiyeler düzen bir başka izleyici şöyle dedi:

Bunu iki bölüm önce söyledim ama Shogun'ın 9. bölümünü izledikten sonra alabileceğiniz tüm Anna Sawai hisselerini alın. Son derece parlak. Tanrım, ne performans ama...

Shogun'ın kitabı, yayımlandığında milyonlarca satmış ve Richard Chamberlain'le Toshiro Mifune'nin başrollerini paylaştığı 1980 tarihli mini diziye uyarlanmıştı. 

ABD'deki her üç haneden birinin izlediği dizi, üç Emmy ve üç Altın Küre kazanmıştı. 

Hem dizi hem de kitap, oyuncaklardan video oyunlarına ve Tom Cruise'un başrolde olduğu Edward Zwick filmi Son Samuray'a (The Last Samurai) feodal Japonya'ya yönelik bir ilgi dalgasını tetiklemişti.

Independent Türkçe, Daily Mail, ScreenRant



Down sendromlu bireylerde kalp hastalığı riski neden daha yüksek?

Down sendromu, insanların fazladan bir kromozomla doğması sonucu ortaya çıkan gelişimsel bir engel. Araştırmacılar bu rahatsızlığa sahip kişilerin kalp hastalığı riskinin yüksek olduğunu belirtiyor (AFP)
Down sendromu, insanların fazladan bir kromozomla doğması sonucu ortaya çıkan gelişimsel bir engel. Araştırmacılar bu rahatsızlığa sahip kişilerin kalp hastalığı riskinin yüksek olduğunu belirtiyor (AFP)
TT

Down sendromlu bireylerde kalp hastalığı riski neden daha yüksek?

Down sendromu, insanların fazladan bir kromozomla doğması sonucu ortaya çıkan gelişimsel bir engel. Araştırmacılar bu rahatsızlığa sahip kişilerin kalp hastalığı riskinin yüksek olduğunu belirtiyor (AFP)
Down sendromu, insanların fazladan bir kromozomla doğması sonucu ortaya çıkan gelişimsel bir engel. Araştırmacılar bu rahatsızlığa sahip kişilerin kalp hastalığı riskinin yüksek olduğunu belirtiyor (AFP)

Araştırmacılar bu hafta, Down sendromlu kişilerin kalp hastalığı riskinin yüksek olduğunu açıkladı.

Kişinin fazladan bir kromozomla doğmasından kaynaklanan bu gelişimsel engel, beynin ve vücudun nasıl geliştiğini etkileyebiliyor. Bu, ABD'de kromozomla bağlantılı en yaygın rahatsızlık ve her yıl Down sendromu olan 6 bin bebek dünyaya geliyor. Amerika'da 400 bin ila 600 bin kişinin Down sendromuyla yaşadığı tahmin ediliyor.

Bilim insanları bu genetik rahatsızlığın risk faktörlerinin hepsini olmasa da bazılarını biliyor. Kalp hastalığı riskinin artmasının potansiyel nedeninin, daha yüksek obezite prevalansı, kandaki yağın anormal seviyelerde olması, hareketsiz yaşam tarzı ve düşük tansiyon prevalansının daha düşük olması gibi farklı kardiyovasküler risk faktörlerine bağlı olduğunu söylüyorlar. Down sendromlu birçok birey, gevşek eklemler nedeniyle kas kazanmada zorluklar yaşıyor.

Vücutları da genel nüfusa göre daha hızlı yaşlanıyor, saçları beyazlıyor ve bağışıklık fonksiyonları diğerlerine göre daha erken düşüyor.

İsveç'teki Gothenburg Üniversitesi'nden Dr. Anne Pedersen yaptığı açıklamada şöyle diyor:

Sonuçlarımız, Down sendromlu bireylerin yaşa bağlı bazı kardiyovasküler çıktılar açısından daha yüksek risk altında olduğunu ve önceki çalışmaların sonuçlarıyla uyumlu bir şeilde kardiyovasküler risk faktörü profillerinin genel popülasyondan farklı olduğunu gösteriyor.

Araştırma çarşamba günü Journal of Internal Medicine adlı hakemli dergide yayımlandı.

Yazarlar, 1946 ve 2000 arasında İsveç'te doğan 5 bin 100'den fazla Down sendromlu bireyin sağlık durumunu inceledi. Bu kişileri, Down sendromu olmayan diğer İsveçlilerle karşılaştırdılar.

Araştırmacılar, Down sendromunun 4,41 kat daha yüksek iskemik inme riski ve 5,14 kat daha yüksek hemorajik inme riskiyle ilişkili olduğunu saptadı. İskemik inme, bir şey kan akışının beyne ulaşmasını engellediğinde, hemorajik inme de zayıflayan kan damarı yırtıldığında meydana geliyor.

Ayrıca kalp krizi riski Down sendromu olan ve olmayan kişilerde yakınken, Down sendromlu gençlerde yüksek çıktı.

Bu değişikliklerin neden gözlemlendiğini belirlemek için daha fazla araştırma yapılması gerekirken yazarlar, bulguların gelecekte küresel araştırma ve tedavilere yansıyabileceğini söylüyor.

Pedersen, "Bunun Down sendromlu bireylerin izlenmesi ve tedavisi açısından gelecekte etkileri olabilir" diyor.

Independent Türkçe