Gen tedavisinin öncüsü Dr. Wilson: SMA hastalığında kullanılacak yeni jenerasyon tedavinin ilk aşamalarını oluşturduk

BD ve dünyada gen tedavi çalışmalarının öncüsü kabul edilen ve SMA hastalarına yönelik gen tedavisini geliştiren Prof. Dr. James Wilson, "SMA hastalığında kullanılacak yeni jenerasyon gen tedavisinin ilk aşamalarını oluşturduk." dedi.

Gen tedavisinin öncüsü Dr. Wilson: SMA hastalığında kullanılacak yeni jenerasyon tedavinin ilk aşamalarını oluşturduk
TT

Gen tedavisinin öncüsü Dr. Wilson: SMA hastalığında kullanılacak yeni jenerasyon tedavinin ilk aşamalarını oluşturduk

Gen tedavisinin öncüsü Dr. Wilson: SMA hastalığında kullanılacak yeni jenerasyon tedavinin ilk aşamalarını oluşturduk

Pensilvanya Üniversitesi Perelman Tıp Fakültesinde görev yapan ve ABD'nin alanındaki en büyük araştırma merkezlerinden Rose H. Weiss Gen Tedavisi Merkezinin Direktörü olan Prof. Dr. Wilson, dünyada nadir hastalıklara karşı yürütülen gen tedavi araştırmalarının önde gelen isimleri arasında gösteriliyor.

Spinal musküler atrofi (SMA) hastalığına yönelik 2019'da FDA onayını alarak hastaların kullanımına sunulan "Zolgensma" isimli gen tedavisi, ailesel "lipoprotein lipaz eksikliği" ile RPE65 genindeki mutasyon nedeniyle oluşan "retinal distrofi" hastalıklarının gen tedavileri Wilson'un laboratuvarında geliştirilip dünyaya yayılan başlıca tedaviler arasında yer alıyor.

Türkiye'de Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Faz-1 Klinik Araştırma Merkezi ile gen tedavisinde iki klinik araştırmayı yürüten Prof. Dr. Wilson, bu kapsamda dün hastaneye ziyarette bulundu.

Tıp fakültesi öğrencileri, hekimler ve sağlık çalışanlarına yönelik bir sunum gerçekleştiren Wilson, ziyaretinde, AA muhabirinin gen tedavisi çalışmalarına ilişkin sorularını yanıtladı.

"Pek çok ülke için gen tedavisinin uygulanabileceği bir merkez"

Türkiye'de bulunmaktan mutluluk duyduğunu belirten Prof. Dr. Wilson, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinin gen tedavisinde, uzmanlık, altyapı ve uygulama açısından çok iyi bir noktada olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Wilson, "Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesinin Türkiye'de gen tedavi uygulamalarının başlaması açısından mükemmel bir merkez olduğunu düşünüyorum. Hatta dünyadaki pek çok ülke için de gen tedavisinin uygulanabileceği bir merkez olacaktır. Klinik araştırmaların yanı sıra gen tedavilerinin de burada üretilmesi, çoğaltılması ve hastalara bir an önce ulaştırılması ana hedef olmalı. Ziyaretimde, gen tedavisi üretim çalışmalarının da başlayabileceği izlenimini edindim. Çünkü yeterli ekipman ve bilim insanlarına sahipler." diye konuştu.

SMA hastaları için "daha etkili ve daha ucuz" gen tedavisi çalışmaları başlatıldı

ABD'de, SMA hastalarını yakından ilgilendiren yeni bir tedavi üzerinde çalıştıklarını da bildiren Wilson, şunları kaydetti:

"SMA hastaları için şu anda dünyada pek çok ülkede kullanılan 'Zolgensma' isimli gen tedavisinin virüsü benim laboratuvarımda üretildi. Tabii bu yeni bir tedavi, güvenlik ve etkinliğiyle ilgili hala birtakım soru işaretleri bulunmakta. En önemlisi de oldukça pahalı bir tedavi. Laboratuvarımızda pek çok hastalık için durmaksızın yeni gen tedavilerinin geliştirilmesi üzerine çalışıyoruz. Bu kapsamda SMA hastalığında kullanılacak yeni jenerasyon gen tedavisinin ilk aşamalarını oluşturduk. Bu gen tedavisinin daha etkili, yan etkileri daha az ve daha ucuz olmasını bekliyoruz. Elbette bunun hastalara sunulması için birkaç yıla daha ihtiyacımız var."

"Gen tedavisi, erken dönemde uygulandığında etkili"

Prof. Dr. Wilson, SMA'da halihazırda kullanılan gen tedavisinin etkilerine ilişkin, "SMA gen tedavisi, özellikle yenidoğanlarda erken dönemde uygulandığında, ileride ortaya çıkacak birçok fonksiyon kaybının önüne geçiyor. Fakat bu, erken dönem tedavi uygulamalarında gözlemlendi. Hastalık ileri bir döneme geçtiyse yeniden kazanabilecek fonksiyonların sayısı oldukça azalıyor hatta hastalık çok ilerlediyse herhangi bir fonksiyon geri kazanımı olmuyor." bilgisini paylaştı.

Türkiye'de yenidoğan bebeklerin topuk kanı taramalarına SMA'nın da dahil edilmesinin erken dönemde tedavi açısından çok önemli ve kıymetli olduğunu dile getiren Wilson, dünyada nadir hastalıklarla ilgili tedavi araştırmalarının geçmişe kıyasla çok iyi bir noktaya ulaştığına dikkati çekti.

Wilson, birçok nadir hastalık için çok yeni ve gelişmekte olan tedavilerin üretildiğine işaret ederek, gelecekte bunun çok daha iyi bir noktaya ulaşması temennisinde bulundu.

"Dünyada ilk kez uygulanan iki gen tedavisi çalışmasını sürdürüyoruz"

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Genetik Bilim Dalı Başkanı ve Faz-1 Klinik Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Fatih Ezgü de nadir hastalıklar alanında dünyanın önde gelen isimlerinden Wilson'u ağırlamaktan mutluluk duyduklarını söyledi.

Prof. Dr. Ezgü, Wilson'un araştırmalarının yanında dünyanın birçok ülkesinde kullanılan gen tedavisini de üreten isim olduğunu belirterek, şunları dile getirdi:

"Prof. Dr. Wilson'un hastanemize iki günlük ziyaretinde, kendisi ve ekibiyle birlikte sürdürdüğümüz, dünyada ilk kez uygulanan iki gen tedavisi çalışmasını da tekrar gözden geçirdik. Bunlardan biri 'GM1 Gangliosidosis' hastalığı, diğeri ise üre döngüsü bozukluğu olan, 'OTC eksikliği' olarak adlandırılan hastalığa yönelik. OTC eksikliğinde dünyada ilk kez uygulanacak bir teknik üzerinde klinik çalışmamız sürüyor. Ülkemiz, yürüttüğümüz bu çalışmayla İngiltere, ABD ve Avustralya'dan sonra uygulama yetkisine sahip dördüncü ülke oldu."

Prof. Dr. Wilson'la TÜSEB'e de ziyarette bulunduklarını ve ortak yürütülebilecek çalışmaları ele aldıklarını anlatan Ezgü, hastalar için bu işbirliklerinin artarak devam etmesi temennisinde bulundu.



26 katil balinanın karaya vurması gizemini koruyor

Uzmanlar Arjantin'in Tierra del Fuego eyaletindeki San Sebastián Körfezi'nde karaya vurmuş halde bulunan orkaları inceliyor (IMMA Project)
Uzmanlar Arjantin'in Tierra del Fuego eyaletindeki San Sebastián Körfezi'nde karaya vurmuş halde bulunan orkaları inceliyor (IMMA Project)
TT

26 katil balinanın karaya vurması gizemini koruyor

Uzmanlar Arjantin'in Tierra del Fuego eyaletindeki San Sebastián Körfezi'nde karaya vurmuş halde bulunan orkaları inceliyor (IMMA Project)
Uzmanlar Arjantin'in Tierra del Fuego eyaletindeki San Sebastián Körfezi'nde karaya vurmuş halde bulunan orkaları inceliyor (IMMA Project)

Deniz biyologlarından oluşan bir ekip, 26 katil balinanın herhangi bir yaralanma ya da travma belirtisi olmaksızın sahilde bulunması üzerine Arjantin'deki gizemli toplu karaya vurma olayını araştırıyor

Ulusal Bilim ve Teknik Araştırma Konseyi (CONICET) ve Güney Bilimsel Araştırma Merkezi (CADIC) uzmanları, eylülde Tierra del Fuego eyaletindeki San Sebastián Körfezi'nde bulunan iki D ekotipi orkadan haberdar edildi.

İlk keşiften birkaç hafta sonra park korucuları San Sebastián Körfezi'nin kuzeyinde ulaşılması zor bir bölgede başka karaya vurmuş orkalar buldu.

CONICET ve CADIC tarafından yapılan açıklamada, "Ekip oraya vardığında bunların da D ekotipi orkalar olduğunu doğruladı" dendi.

Karaya vuran orka sayısı şu anda 26.

gtyuı
Bilim insanlarına göre balinalarda herhangi bir yaralanma ya da travma izine rastlanmadı (IMMA Project)

Orkalar incelendiğinde teknelerden, ağlardan ya da diğer insan faaliyetlerinden kaynaklanan herhangi bir yaralanma izine rastlanmadı. Uzmanlar, çürüme düzeylerine bakarak en büyük grubun daha önce bulunan iki tanesiyle aynı zamanda karaya vurduğuna inanıyor.

Uzmanlar karaya vurmaya neyin sebep olduğunu belirlemek ve bu az bilinen orkalar hakkında daha fazla bilgi edinmek için araştırmalarını sürdürüyor.

D tipi orkalar, ayırt edici özellikleri sayesinde diğer katil balinalardan kolayca ayrılır. Küçük postoküler leke (ya da göz bandı), daha yuvarlak kafalar ve sırt yüzgeçlerinin arkasında soluk bir yama bunlardan bazıları. Subantarktik sularda yaşarlar ve genellikle büyük gruplar halinde görülürler.

sdrt
Bilim insanları toplu karaya vurmaya neyin sebep olduğunu tespit etmeye çalışıyor (IMMA Project)

D tipi orkaların karaya vurması özellikle nadir görülen bir durum. Son olayın dünya çapında bilinen üçüncü karaya vurma vakası olduğuna inanılıyor. Daha önce 1955'te Yeni Zelanda'da Paraparaumu Plajı'nda 17 orkanın karaya vurduğu ve 2022'de Şili'nin güney ucundaki Macellan Boğazı'nda bu türden 9 katil balinanın bulunduğu kaydedilmişti.

Bilim insanları D tipi orkaların sadece Güney Yarımküre'de, özellikle de 40 ila 60 derece güney enlem aralığında bulunduğunu açıkladı. Okyanusun bu bölgesinde karaya vurabilecekleri çok az kara parçası var; tek büyük kara parçaları Yeni Zelanda, Tazmanya ve Güney Amerika'nın güney ucu.

Independent Türkçe


Ünlü aktör yeni filmindeki çıplak sahnede yaralanmış: İzi duruyor

Çatıda Biri Var'da Channing Tatum, soyduğu yerlere çatıdan girdiği için "Çatıdaki Adam" lakabını alan kibar hırsız Jeffrey Manchester rolünde (Paramount Pictures)
Çatıda Biri Var'da Channing Tatum, soyduğu yerlere çatıdan girdiği için "Çatıdaki Adam" lakabını alan kibar hırsız Jeffrey Manchester rolünde (Paramount Pictures)
TT

Ünlü aktör yeni filmindeki çıplak sahnede yaralanmış: İzi duruyor

Çatıda Biri Var'da Channing Tatum, soyduğu yerlere çatıdan girdiği için "Çatıdaki Adam" lakabını alan kibar hırsız Jeffrey Manchester rolünde (Paramount Pictures)
Çatıda Biri Var'da Channing Tatum, soyduğu yerlere çatıdan girdiği için "Çatıdaki Adam" lakabını alan kibar hırsız Jeffrey Manchester rolünde (Paramount Pictures)

Channing Tatum, yeni filmi Çatıda Biri Var'ın (Roofman) çekimleri sırasında beklenmedik bir kazayla yaralandığını ve o günden kalan bir yara izinin hâlâ bacağında durduğunu anlattı.

45 yaşındaki Amerikalı yıldız, gerçek bir hikayeden uyarlanan filmde Jeffrey Manchester adındaki bir kaçağı canlandırıyor. Manchester, hem bir baba hem de ABD Kara Kuvvetleri yedek subayı. Hapisten kaçıp bir Toys 'R' Us mağazasında saklanıyor. Oyuncu, Entertainment Weekly'ye verdiği röportajda, tamamen çıplak olduğu bir sahnede yaralandığını anlattı:

Yani pek harika değildi çünkü tamamen çıplaktım, dolayısıyla koruyucu bir şey takamıyorsun. Üstelik ıslak ve sabunluydum. Sahne tam bir kaostu.

Sözkonusu sahnede, Game of Thrones yıldızı Peter Dinklage'ın canlandırdığı mağaza müdürü Mitch, kaçağı duş alırken yakalıyor. Panikleyen Jeffrey, tamamen çıplak halde mağazada koşarak kaçmaya başlıyor. Raflara çarpıyor, eşyaların üzerinden atlıyor ve son olarak kaçmak için bir duvara tırmanıyor.

Tatum o anları şöyle anlattı:

Gerçekten de bisiklet rafına atladığım sahnede yaralandım. Saklandığım küçük bölmeye komik bir zıplayış yapmam gerekiyordu ama kenarı aşamadım, bacağımı kestim. Hâlâ izi duruyor.

Oyuncu, sahnenin çekim sürecinde yaşadığı endişeyi de mizahla hatırladı:

Sanırım en unutulmaz an, yönetmen Derek Cianfrance'a dönüp 'Bu sahneyi nasıl çekeceğiz?' diye sorduğum andı. Çünkü hangi açıdan çekersek çekelim, bir şeyler görünecekti. O da 'Evet, bir şekilde hallederiz' dedi.

Cianfrance daha önce Tatum'un bu sahnede varını yoğunu ortaya koyarak oynadığını doğrulamıştı. Üstelik bu sahne, Tatum'un rol arkadaşı Peter Dinklage'le ilk tanışma anıydı.

Tatum o anı gülerek şöyle anlattı:

'Merhaba Bay Dinklage, ben Channing. Bugün birlikte ilginç bir deneyim yaşayacağız sanırım' dedim. Ama o öyle bir adam ki... Gerçekten bir efsane. Tam bir profesyonel ve inanılmaz komik. Onunla çalışmak her şeyi çok daha kolay ve eğlenceli hale getirdi.

Toronto Film Festivali'nde prömiyer yapan Çatıda Biri Var'da Kirsten Dunst da rol alıyor. 

Independent Türkçe, Entertainment Weekly, Deadline


Pennywise dönüyor: Stephen King uyarlaması korku dizisine geri sayım

Pennywise rolündeki performansıyla övgü alan 35 yaşındaki İsveçli aktör Bill Skarsgård, Robert Eggers imzalı Nosferatu'da da Kont Orlok'u canlandırdı (HBO Max)
Pennywise rolündeki performansıyla övgü alan 35 yaşındaki İsveçli aktör Bill Skarsgård, Robert Eggers imzalı Nosferatu'da da Kont Orlok'u canlandırdı (HBO Max)
TT

Pennywise dönüyor: Stephen King uyarlaması korku dizisine geri sayım

Pennywise rolündeki performansıyla övgü alan 35 yaşındaki İsveçli aktör Bill Skarsgård, Robert Eggers imzalı Nosferatu'da da Kont Orlok'u canlandırdı (HBO Max)
Pennywise rolündeki performansıyla övgü alan 35 yaşındaki İsveçli aktör Bill Skarsgård, Robert Eggers imzalı Nosferatu'da da Kont Orlok'u canlandırdı (HBO Max)

HBO, Stephen King evreninin yeni dizisi It: Welcome to Derry için kanlı, ürkütücü ve palyaço Pennywise'ın da göründüğü bir fragman paylaştı.

Kısa tanıtımda izleyiciler, Ezikler Kulübü'nün erken dönemine tanık oluyor. Fragmanda ayrıca lanetli kasabada yaşayan bir grup yetişkin de öyküde önemli yer tutuyor. Bu karakterlerden biri, geleceğin Ezikler Kulübü üyesi Mike Hanlon'ın babası Leroy Hanlon. Hanlon, askeri görev nedeniyle Derry'ye gönderiliyor.

Fragmanın bir sahnesinde ABD askerlerinin silahlarıyla kanalizasyona doğru ilerlediği görülüyor. O sırada Pennywise, zombiye dönüşmüş bir "Sam Amca" kılığında karşılarına çıkıyor. 

8 bölümlük It: Welcome to Derry, ABD'de 26 Ekim'de prömiyer yapacak. Merakla beklenen dizi, Türkiye'de ise 27 Ekim'den itibaren HBO Max'te yayımlanacak. Yeni bölümler her hafta izleyiciyle buluşacak ve sezon finali 15 Aralık'ta ekranlara gelecek.

Andy Muschietti'nin yönettiği O (IT) filmlerinin evrenini genişleten yapım, 1962'de geçiyor. Muschietti dizinin birkaç bölümünde de yönetmen koltuğunda yer alıyor. 

Fragman ilk kez New York Comic Con'da kapalı kapılar ardında gösterilmişti. Katılımcılar, etkinlikte diziden üç sahne görme fırsatı da bulmuştu: Bunların ikisi Dick Hallorann ve Leroy Hanlon'ın dostluğuna odaklanıyordu. Üçüncü sahne ise hâlâ gizemini koruyor.

It: Welcome to Derry'de Bill Skarsgård, korkunç palyaço Pennywise rolüyle bir kez daha izleyici karşısına çıkıyor. Ona Chris Chalk, Jovan Adepo, Taylour Paige ve James Remar gibi isimler eşlik ediyor.

Independent Türkçe, GamesRadar, Bloody Disgusting