İtalya için bir ilk: Netflix'te zirveye yerleşti

51 yaşındaki yönetmen Alessandro Genovesi, 2021'de gizemli bir cinayeti anlatan Yedi Kadın ve Bir Cinayet'i (7 donne e un mistero) çekmişti (Netflix)
51 yaşındaki yönetmen Alessandro Genovesi, 2021'de gizemli bir cinayeti anlatan Yedi Kadın ve Bir Cinayet'i (7 donne e un mistero) çekmişti (Netflix)
TT

İtalya için bir ilk: Netflix'te zirveye yerleşti

51 yaşındaki yönetmen Alessandro Genovesi, 2021'de gizemli bir cinayeti anlatan Yedi Kadın ve Bir Cinayet'i (7 donne e un mistero) çekmişti (Netflix)
51 yaşındaki yönetmen Alessandro Genovesi, 2021'de gizemli bir cinayeti anlatan Yedi Kadın ve Bir Cinayet'i (7 donne e un mistero) çekmişti (Netflix)

Netflix orijinali İtalyan filmi Gözyaşı Ustası (Fabbricante di Lacrime) bir ilke imza attı. Romantik drama, yayın devinin küresel listesinde İngilizce olmayan filmleri arasında bir numaraya yükseldi.

Çok satan romandan uyarlandı

İtalya için bir ilke imza atan film, Erin Doom takma adını kullanan bir yazarın aynı adlı çok satan kitabından uyarlandı.

Netflix, 18 yaşından küçükler için uygun olmadığını belirttiği filmin konusunu şöyle özetliyor:

Yetimhanede zorlu bir çocukluk geçirdikten sonra aynı aile tarafından evlat edinilen Nica ve Rigel, beklenmedik ama karşı koyması güç duygularla birbirine yakınlaşır.

Gözyaşı Ustası, 4 Nisan'da Netflix'te dünya çapında gösterime girdi ve yayın devinin küresel listelerinde hızla yükseldi. 

Yönetmenliğini Alessandro Genovesi'nin üstlendiği drama, iki haftadır Netflix'in en çok izlenen filmleri listesinin zirvesinde yer alıyor.

ABD'de geçen film, oradaki çocuklar tarafından "mezar" diye adlandırılan Sunnyside Yetimhanesi'nden aynı aile tarafından evlat edinilen birbirinden taban tabana farklı iki yetimi merkeze alıyor. 

Filmde başrolleri genç oyuncular Caterina Ferioli ve Simone Baldasseroni paylaşıyor.

Çekimleri 6,5 milyon euro gibi mütevazı bir bütçeyle gerçekleştirilen Gözyaşı Ustası'nın yapımcılığını üstlenen Iginio Straffi, "Her şeyden önce, İtalyan yaratıcılığından doğan ve uluslararası izleyicilere hitap edebilen bir hikayeye inanan Netflix yöneticilerine teşekkür etmek istiyorum" dedi. 

Bu başarı, tüm İtalyan sineması için önemli bir işaret ve bu ülkede bu sektörde çalışan insanların yetenek ve becerilerinin bir kanıtıdır.

Decider, Caterina Ferioli'nin başarılı performansıyla büyük ölçüde filmi sırtladığını yazarak ekledi: 

Nicky Passarella ve özellikle de Sveva Romana Candelletta, Nica'nın arkadaşları Billie ve Miki rollerinde çok iyiler.

Gözyaşı Ustası, ayrıca bazı yönleriyle Alacakaranlık (Twilight) serisine de benzetildi:

Nica ve Rigel arasındaki yasak ama için için yanan romantizm, Alacakaranlık efsanesinden fırlamış gibi.

Independent Türkçe, Variety, Decider



Homo sapiens güneş kremi sayesinde mi hayatta kalmayı başardı?

Mağara sanatında aşıboyasının kullanımı, güneş kremi olarak kullanılmasıyla aynı zamana denk gelmiş olabilir (Wikimedia Commons)
Mağara sanatında aşıboyasının kullanımı, güneş kremi olarak kullanılmasıyla aynı zamana denk gelmiş olabilir (Wikimedia Commons)
TT

Homo sapiens güneş kremi sayesinde mi hayatta kalmayı başardı?

Mağara sanatında aşıboyasının kullanımı, güneş kremi olarak kullanılmasıyla aynı zamana denk gelmiş olabilir (Wikimedia Commons)
Mağara sanatında aşıboyasının kullanımı, güneş kremi olarak kullanılmasıyla aynı zamana denk gelmiş olabilir (Wikimedia Commons)

Neandertallerin soyu tükenirken modern insanların hayatta kalmasının arkasında güneş kremi yatıyor olabilir. 

Modern insanların (Homo sapiens) en yakın akrabalarından Neandertaller, onbinlerce yıl Avrupa'da yaşadıktan sonra yaklaşık 40 bin yıl önce yok olmuştu. 

Bilim insanları türün sonunu neyin getirdiğini saptamaya çalışırken, yeni bir araştırma Dünya'nın manyetik alanındaki değişimlere işaret etti.

Gezegeni Güneş'in zararlı ışınlarından koruyan manyetik alanın kutupları genellikle kuzey ve güney kutuplarıyla aynı hizada ancak çekirdekteki değişiklikler sonucu zaman zaman yer değiştiriyor.

Yaklaşık 41 bin yıl önce de böyle bir olay yaşandı ve manyetik alan zayıflayarak daha yüksek seviyede radyasyonun yeryüzüne ulaşmasına izin verdi.

Michigan Üniversitesi liderliğindeki bir araştırma ekibi, volkanik kayaç ve tortularda korunan manyetik imzaları inceleyerek Laschamps olayı diye bilinen bu dönemde manyetik alanının detaylı bir modelini oluşturdu. 

Bulguları hakemli dergi Science Advances'ta dün (16 Nisan) yayımlanan çalışmaya göre 41 bin yıl önce manyetik kutuplar ekvatora doğru kaydı ve alanın gücü, bugünkü seviyelerin yüzde 10'una kadar düştü.

Bilim insanları bu dönemde, normalde kutuplarda görülen kuzey ışıklarının ekvatora çok daha yakın yerlere yaklaştığını tahmin ediyor.

Bunun yanı sıra artan ultraviyole ışın oranı, insanları cilt kanseri gibi hastalıklara karşı epey savunmasız bırakmış olmalı.

Araştırmacılar bu dönemde modern insanlar arasında kişinin ölçülerine göre hazırlanmış kıyafetlerin yaygınlaştığını söylüyor. Ayrıca ultraviyole ışınlara karşı koruma sağlayan aşıboyasına da sanat eserlerinde sıkça rastlanırken, Homo sapiens bunu vücuduna da sürmüş olabilir. 

Ekip bu nedenle Homo sapiens'in, Neandertallere karşı daha avantajlı bir konumda olabileceğini düşünüyor. Kişiye özel kıyafetler de vücudu daha iyi örtebildiğinden güneş ışınlarına karşı korumada etki sağlıyor. 

Makalenin başyazarı Dr. Agnit Mukhopadhyay "Çalışmada, manyetik alanın bağlı olmadığı ve kozmik radyasyonun veya Güneş'ten gelen her türlü enerjik parçacığın toprağa kadar sızmasına izin veren tüm bölgeleri birleştirdik" diyerek ekliyor:

Bu bölgelerin birçoğunun aslında 41 bin yıl önceki erken insan faaliyetleriyle, özellikle de mağara kullanımı ve tarih öncesi güneş kremi kullanımındaki artışla epey yakından eşleştiğini gördük.

Diğer yandan bazı uzmanlar, modern insanların aşıboyasını güneş kremi olarak kullanıp kullanmadığının bilinmediğini ve tek başına onları kurtarmış olmayabileceğini söylüyor.

Çek Cumhuriyeti'ndeki JCMM'den (Güney Moravya Uluslararası Hareketlilik Merkezi) Ladislav Nejman, aynı dönemde çok soğuk koşullar olduğuna dikkat çekerek ekliyor:

Homo sapiens'in Neandertallere kıyasla sahip olduğu en büyük avantaj, Afrika'da ve başka yerlerde yaşayan başka büyük popülasyonların olmasıydı. Bu nedenle yeni Homo sapiensler bu olaylardan sonra Avrupa'ya taşınabilirdi. 

Independent Türkçe, IFLScience, New Scientist, Science Advances