Netflix'in yeni dizisi, 34 yıllık Stephen King uyarlamasına benzetildi

Baby Reindeer'daki Martha karakterini 38 yaşındaki Jessica Gunning canlandırıyor (Netflix)
Baby Reindeer'daki Martha karakterini 38 yaşındaki Jessica Gunning canlandırıyor (Netflix)
TT

Netflix'in yeni dizisi, 34 yıllık Stephen King uyarlamasına benzetildi

Baby Reindeer'daki Martha karakterini 38 yaşındaki Jessica Gunning canlandırıyor (Netflix)
Baby Reindeer'daki Martha karakterini 38 yaşındaki Jessica Gunning canlandırıyor (Netflix)

Netflix'te gösterime girer girmez büyük ilgi çeken yeni mini dizi Baby Reindeer, küçük bir iyiliğin nasıl kontrolden çıkabileceğini gözler önüne seriyor. 

Yayın devinde kısa süre önce izleyiciyle buluşan Ripley de dahil olmak üzere pek çok film ve dizi, ısrarlı takip ya da saplantının doğasını ele alıyor. 

Komedyenin gerçek hikayesi

Baby Reindeer'ın yaratıcısı Richard Gadd'ın kaleme aldığı ve başrolde oynadığı dizi de komedyenin gerçek hikayesine dayanıyor. 

34 yaşındaki Gadd, hikayenin merkezindeki başarısız komedyen Donny Dunn'ı canlandırıyor. 

Donny, barmenlik yaptığı bara gelen üzgün kadını gördüğünde, ona ücretsiz olarak çay ikram ediyor. Martha Scott adındaki bu kadın, çok geçmeden barın müdavimlerinden biri haline geliyor.

Kadının Donny'ye günde yüzlerce e-posta göndermeye başlamasıyla işler kısa süre içinde çok daha karanlık bir hal alıyor.

Stephen King'in meşhur uyarlamasına benzetildi

Eleştirmenler, Baby Reindeer'ın konusunu, korku üstadı Stephen King'in meşhur bir romanından uyarlanan filme benzetti. 

Sinema ve televizyon yazarlarına göre Baby Reindeer, King'in aynı adlı romanından beyazperdeye uyarlanan psikolojik gerilim türündeki Ölüm Kitabı'nı (Misery) hatırlatıyor. 

Rob Reiner'ın yönettiği Oscar ödüllü Ölüm Kitabı'nda James Caan, ünlü aşk romanları yazarı Paul Sheldon'ı canlandırıyor. 

Kar fırtınasına yakalanan adam bir kaza geçirince, bir numaralı hayranı olduğunu iddia eden Annie Wilkes adlı kadın onu bularak ücra bir yerdeki evine getiriyor.

Yollar karla kaplı ve telefon hatları da kesikken, kırık bacaklar ve çıkık bir omuzla kalakalan yazar Paul Sheldon, Annie'nin evinde kapana kısılıyor.

"Benzer DNA'lar"

Eleştirmenler, Baby Reindeer ve Ölüm Kitabı'nın "benzer DNA'ları paylaştığı" konusunda hemfikir. Her iki yapım da kahramanlarıyla birlikte izleyicilerin de kapana kısılmış hissetmesine neden oluyor. 

Kathy Bates'in muhteşem performansıyla Oscar kazandığı Annie Wilkes karakteri, en sevdiği yazarı ıssız bir kulübeye hapsederken, Martha da Donny'yi kendi hayatına hapsediyor. Ona 40 binden fazla e-posta göndermekle kalmayıp yüzlerce saatlik sesli mesaj bırakıyor, ailesinin ve arkadaşlarının izini sürüyor. 

"Teknolojinin gücünü kullanıyor"

GamesRadar'dan Megan Garside, iki yapım arasındaki benzerliklerle ilgili şöyle diyor:

Baby Reindeer'ın Ölüm Kitabı'nın yeniden çevrimi olduğunu söylemiyorum ama Martha, Wilkes'in doğasını taklit ediyor gibi görünüyor ve ben Ölüm Kitabı gibi bir hikayenin günümüze uyarlanmasından yanayım. Bu, izleyicilerin bu tür bir karakteri günümüz ortamında görmeleri için bir fırsat. Bilek kıran tuzaklar ve kelepçeler yerine Martha, kurbanını kısıtlamak için yüzlerce saatlik sesli mesaj ve on binlerce e-posta göndererek teknolojinin gücünü kullanıyor.
 

Independent Türkçe, ScreenRant, GamesRadar.com



Üniversitede sınav öncesi “sutyen araması” tartışma yarattı

Üniversite yönetiminden olaya ilişkin henüz açıklama yapılmadı (Unsplash)
Üniversite yönetiminden olaya ilişkin henüz açıklama yapılmadı (Unsplash)
TT

Üniversitede sınav öncesi “sutyen araması” tartışma yarattı

Üniversite yönetiminden olaya ilişkin henüz açıklama yapılmadı (Unsplash)
Üniversite yönetiminden olaya ilişkin henüz açıklama yapılmadı (Unsplash)

Nijerya’da bir üniversitenin, sınava girmeden önce kadın öğrencilere “sutyen araması” yapması tepki çekti. 

Ülkenin güneybatısındaki Olabisi Onabanjo Üniversitesi’nden görevlilerin, öğrencilerin sutyen giyip giymediğini aradığı görüntülerin sosyal medyada yayılması tartışma yarattı.

BBC’nin aktardığına göre görevliler, sınav salonuna giriş sırasında kadın öğrencileri göğüslerine dokunarak aradı.

Olay öğrencilerin ve hak savunucularının tepkisini çekti. Sivil toplum kuruluşu İnsan Hakları Ağı’ndan Haruna Ayagi, uygulamayı eleştirerek şunları söyledi: 

Birinin bedenine rızası dışında dokunmak hak ihlalidir ve yasal işlemle sonuçlanabilir. Üniversitenin uygunsuz giyinmeyi engellemek için bu yöntemi benimsemesi yanlıştır.

Kimliğinin paylaşılmasını istemeyen bir kadın öğrenci, kıyafetlerinin sürekli arandığını, katı kurallar uygulandığını belirtti.

Üniversitenin uygulaması sosyal medyada da eleştirildi. X kullanıcılarından biri, “Bu tacizdir. Kadınlar çeşitli sebeplerden ötürü sutyen giyemeyebilir” dedi. 

Platformdaki bir başka kişi de “Bu insan hakları ihlalidir. Okula dava açın” ifadelerini kullandı. 

Öte yandan üniversitenin öğrenci birliği başkanı Muizz Olatunji, “Sutyen yok, giriş yok” diye nitelediği uygulamayı savunarak, bunun "dikkat dağıtmayan bir ortam” sağladığını iddia etti. 

Olatunji, yönetmeliğin yeni olmadığını belirterek, kuralların “aynı veya karşı cinsten öğrencilerin uygunsuz şekilde şehvet duymasına neden olabilecek” kıyafetlere izin vermediğini söyledi.

Independent Türkçe, BBC, NDTV