Oscarlı aktris niye günde 10 erkekle öpüşmek zorunda kaldığını anlattı

Oscarlı aktris niye günde 10 erkekle öpüşmek zorunda kaldığını anlattı
TT

Oscarlı aktris niye günde 10 erkekle öpüşmek zorunda kaldığını anlattı

Oscarlı aktris niye günde 10 erkekle öpüşmek zorunda kaldığını anlattı

Anne Hathaway, yakında vizyona girecek yeni filmi Sen İhtimali (The Idea of You) öncesinde V Magazine'e röportaj verdi.

Günde 10 erkekle öpüşmek zorunda kalmış

41 yaşındaki oyuncu yeni röportajda, "kimya testleri"nin 2000'li yıllardan bu yana uzun bir yol kat ettiğini söyledi. 

Oscar ödüllü aktris herhangi bir yapımın adını vermese de bir zamanlar film ekibinin kendisine mükemmel rol arkadaşını bulabilmesi için günde 10 erkeği öpmesi gerektiğini anlattı.

"İğrenç" kimya testlerinden bahseden Hathaway, "2000'lerde, ve bu benim de başıma geldi, bir oyuncudan kimyasını test etmek için diğer aktörlerle öpüşmesini istemek normal kabul ediliyordu ki bu aslında bunu yapmanın en kötü yoluydu" diyerek ekledi:

Bana 'Bugün 10 kişi gelecek ve sen de kadrodasın. Hepsiyle öpüşmek için heyecanlı değil misin?' dediler. Ve 'Bende bir sorun mu var' diye düşündüm çünkü heyecanlı değildim. Kulağa iğrenç geldiğini düşündüm.

Hathaway, "çok genç" olmasına rağmen "zor biri" diye etiketlenerek bir anda her şeyi kaybedebileceğini sezdiğini söyledi.

"Heyecanlıymışım gibi davrandım"

Ünlü oyuncu, "Bu iş beni heyecanlandırmış gibi davrandım ve devam ettim" diye ekledi.

Bunun bir güç gösterisi olmadığını söyleyen aktris şöyle dedi:

Kimse beni kötülemeye ya da incitmeye çalışmıyordu. Sadece çok farklı bir zamandı ve artık doğrusunu biliyoruz.

Hathaway'in yeni filmi Sen İhtimali, Amazon Prime'da 2 Mayıs'ta gösterime girecek. Romantik filmde Hathaway, kendini beklenmedik bir aşk hikayesinin başrolünde bulan bir kadını canlandırıyor.

Yeni filmine övgü dolu yorumlar

Robinne Lee'nin 2017 tarihli aynı adlı romanından uyarlanan filmde Hathaway'in canlandırdığı Solène, yeni boşandığı eski eşinin tatil planlarını iptal etmesinin ardından 16 yaşındaki kızını Coachella'ya götürüyor. 

Festivalde, gezegendeki en ateşli erkek grubu August Moon'un solisti Hayes Campbell'la tanışıyor ve beklenmedik bir aşk yaşamaya başlıyor.

İkili alışılmışın dışındaki aşklarını yaşarken, Solène de kariyerini ve kızını idare etmeyi öğrenmek zorunda kalıyor.

Prömiyerini 16 Mart'ta South by Southwest festivalinde yapan film, eleştirmenlerden övgü dolu yorumlar alıyor.

Independent Türkçe, Page Six, Variety, V Magazine



Otizmde devrim niteliğinde gelişme

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Otizmde devrim niteliğinde gelişme

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Araştırmacılar, otizmin 4 alt tipini keşfederek bu genetik durumun altında yatan biyolojiyi anlamaya yönelik "dönüştürücü bir adım" attı.

Princeton Üniversitesi ve Simons Vakfı'ndan bilim insanları, otizm kohort çalışması SPARK'taki 5 bin çocuğun verilerini analiz ederek bireyleri özellik kombinasyonlarına göre gruplandırdı.

Araştırmacılar belirli özelliklerle ilgili genetik bağlantılar aramak yerine, sosyal etkileşimlerden tekrarlayan davranışlara ve gelişimsel kilometre taşlarına kadar 230'dan fazla özelliği her bir kişide değerlendirdi.

Bu analiz sayesinde otizmin farklı genetik varyasyon modellerine sahip 4 alt tipini tanımlamayı başardılar.

Flatiron Enstitüsü'nde yardımcı araştırmacı bilim insanı ve çalışmanın ortak başyazarı Natalie Sauerwald, "Otizmin tek bir biyolojik hikayesi değil, birden fazla farklı anlatısı olduğunu görüyoruz" diyor.

Bu, geçmişteki genetik çalışmaların neden genellikle yetersiz kaldığını açıklamaya katkı sağlıyor; aslında birbirine karışmış birden fazla farklı bulmacaya baktığımızı fark etmeden bir yapbozu çözmeye çalışıyorduk. Bireyleri ilk başta alt tiplere ayırana kadar resmin tamamını, genetik örüntüleri göremedik.

Bu 4 alt tip Sosyal ve Davranışsal Zorluklar, Gelişimsel Gecikmeyle Birlikte Karma OSB (Otizm Spektrum Bozukluğu), Orta Derecede Zorluklar ve Geniş Çaplı Etkilenme olarak belirlendi.

İlk tip, otizmi olmayan çocuklarla benzer bir hızda gelişimsel kilometre taşlarına ulaşan fakat genellikle dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, anksiyete veya depresyon gibi eşlik eden sorunlar yaşayan çocukları kapsıyor.

İkinci tipte gelişimsel kilometre taşlarına ulaşmada gecikme görülürken eşlik eden rahatsızlıklara dair herhangi bir belirtiye rastlanmıyor.

Üçüncü tip olan Orta Derecede Zorluklar'da otizmle ilgili temel davranışlar olsa da diğer gruplar kadar güçlü değil. Otizmi olmayan çocuklarla benzer bir hızda kilometre taşlarına ulaşıyor ve eşlik eden rahatsızlıklar görülmüyor.

4. tipte en uç ve geniş kapsamlı zorluklar yaşanıyor.

Katılımcıların yüzde 37'sinin yer aldığı birinci ve yüzde 34'ünün bulunduğu üçüncü tip en yaygın gruplar. Yüzde 19'unu içeren ikinci ve yüzde 10'unun olduğu 4. tiplerse en nadir olanlar. 

Bulgular, genetik farklılıkların "yüzeyde benzeyen klinik görünümlerin ardındaki farklı mekanizmalara işaret ettiğini" vurguluyor.

Örneğin hem Geniş Çaplı Etkilenme hem de Karma OSB gruplarındaki çocuklar gelişimsel gecikme ve zihinsel engellilik gibi bazı önemli özellikleri paylaşıyor. Ancak ilk grupta, ebeveynlerden geçmeyen de novo mutasyonların en yüksek oranı görülürken, ikinci grubun nadir kalıtsal genetik varyantları taşıma olasılığı daha fazla.

Bulgular otizmin sadece 4 alt tipi olduğu anlamına gelmiyor; en az 4 tane bulunduğunu ve bunların hem klinik seviyede hem de genom düzeyinde araştırmalar için anlamlı olduğunu gösteren veri odaklı bir çerçevenin keşfedilmesini sağlıyor.

Otizmle mücadele eden ailelerin, çocuklarının hangi otizm alt tipine sahip olduğunu bilmesi yeni bir netlik, kişiye özel bakım, destek ve topluluk imkanı sunabilir.

Independent Türkçe