Simpsonlar'ın yapımcısı dizideki şok ölüm için hayranlardan özür diledi

1989'da ekranlara gelen ilk sezondan beri vardı.

Matt Groening'in yarattığı sitcom, Homer Simpson ve ailesinin Springfield kasabasındaki macaralarını konu alıyor (FX)
Matt Groening'in yarattığı sitcom, Homer Simpson ve ailesinin Springfield kasabasındaki macaralarını konu alıyor (FX)
TT

Simpsonlar'ın yapımcısı dizideki şok ölüm için hayranlardan özür diledi

Matt Groening'in yarattığı sitcom, Homer Simpson ve ailesinin Springfield kasabasındaki macaralarını konu alıyor (FX)
Matt Groening'in yarattığı sitcom, Homer Simpson ve ailesinin Springfield kasabasındaki macaralarını konu alıyor (FX)

Simpsonlar'ın (The Simpsons) yönetici yapımcısı, son sezonun 15. bölümü olan Cremains of the Day'de, kurgusal kasaba Springfield'da uzun süredir yaşayan bir karakterin şaşırtıcı derecede duygusal vedasını ele aldı.

Dizinin hayranları neye uğradığını şaşırdı

Halen yayımlanmakta olan 35. sezonun 15. bölümünde, Moe'nun Barı'nın müdavimi Larry Dalrymple'ın ölümü, hem izleyicileri hem de Homer ve arkadaşlarını şoke etti.

Bu bölümde, Dan Castellaneta'nın seslendirdiği Homer ve trajediyle bir araya gelen arkadaşları, Larry'nin son dileğini yerine getirmek üzere bir yolculuğa çıktı.

21 Nisan'da gösterime giren bölümü John Frink kaleme aldı ve Gabriel DeFrancesco yönetti.

Larry dizide arka planda yer alan bir karakterdi ve 1989'da ekranlara gelen ilk sezonda ortaya çıkmıştı. Çoğunlukla Moe'nun Barı'nda Homer Simpson ve arkadaşlarının yanında görünen Larry, ara sıra bir ya da iki replik söylüyordu.

Yapımcı Tim Long, Larry'nin ölümüne verilen şaşırtıcı tepki hakkında TMZ'ye konuştu. 

Ölümün izleyicileri etkilemesini istemiş

Uzun soluklu animasyon sitcom'un ortak yapımcısı Long, yaptığı açıklamada yaratıcı ekibin, Larry Dalrymple'ın ölümünün izleyicileri çok etkilemesini istediğini itiraf etti. 

Long ayrıca Larry'nin ölümü için hayranlardan özür diledi ama izleyicilerin etkilendiğini görmenin kendisini rahatlattığını da söyledi:

Çünkü bu dizinin hâlâ sevildiğini gösteriyor.

Long, Larry'nin rolünün küçüklüğünün önemli olmadığını söyleyerek, Simpsonlar'daki karakterlerin pek sık ölmediğini hatırlattı. 

Bu yüzden karakterler öldüğünde büyük bir olay oluyor.

Long, dizinin hayranlarına korkmamalarını söyleyerek ekledi:

Sonuçta Barney ya da Moe gibi önemli bir karakteri öldürmedik!

Independent Türkçe, TMZ, ScreenRant 



Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
TT

Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)

Yeni bir çalışma, özellikle günlük kalorinin yüzde 22'sinden fazlasının proteinden geldiği yüksek proteinli beslenme biçimlerinin, ateroskleroz gelişimine yani atardamarların sertleşmesine katkıda bulunarak kalp sağlığı sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Pittsburgh Üniversitesi'nden araştırmacılar hem hayvan hem de küçük ölçekli insan deneylerini kullanarak fazla proteinin, özellikle de et ve yumurta gibi hayvansal kaynaklarda bulunan lösin adlı amino asidin, arteriyel plak oluşumunda rol oynayan temel bağışıklık hücreleri makrofajlarda mTOR sinyalini tetiklediğini keşfetti.

Hakemli dergi Nature Metabolism'de çarşamba günü yayımlanan çalışmanın başyazarı Dr. Babak Razani, "Yaklaşık yüzde 22 kilokalori protein içeren yemekler yemek, protein ve lösinin riski artırdığı eşik noktasına denk geliyor" diyor.

Ancak tüm uzmanlar aynı fikirde değil. Razani'nin ekibinin 2020'de yaptığı bir çalışma, yüksek proteinli beslenme biçimlerini kardiyovasküler hastalık riskinin artmasıyla ilişkilendirmişti.

2023'te insanlar üzerinde yapılan daha büyük bir çalışmada, yüksek ve standart seviyede protein içeren diyetler arasında kardiyovasküler çıktılar açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştı.

Araştırmada yer almayan kardiyolog Dr. Stephen Tang, çalışmanın herhangi bir sonuca varılamayacak kadar küçük ölçekli olduğunu iddia ediyor. Yine de bu çalışmanın, kalp uzmanlarının bitki ağırlıklı beslenme biçimlerine giderek daha fazla yöneldiğine dair artan kanıtlara işaret ettiğine değiniyor.

Medical News Today'e konuşan Tang, "Ben olsam farklı bir şey yapmazdım" diyor. 

Ancak bu çalışma, yüksek proteinin doğru yol olmadığına dair daha fazla kanıt sunuyor. Kardiyologlar genellikle proteine değil, kolesterol ve yüksek tansiyona odaklanır. Bu çalışma, bitki temelli beslenmenin kalp sağlığına iyi geldiğini doğruluyor.

1984'te yapılan bir çalışmada ekmek, sebze, meyve, kuruyemiş, fasulye ve makarna gibi gıdalardan elde edilenler bitkisel protein diye tanımlanmıştı. Bunlardan daha fazla tüketen kadınların sağlıklı yaşlanma olasılığı yüzde 46 daha fazlayken, hayvansal proteinlere bel bağlayanların yaşlandıkça sağlıklı kalma ihtimali yüzde 6 daha azdı.

Mevcut beslenme kılavuzları genel olarak proteinin günlük kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını tavsiye ederken, alt sınırı vücut ağırlığının bir kilogramı başına yaklaşık 0,8 gram (enerjinin yaklaşık yüzde 11'i) olarak belirlemek çoğu yetişkin için yeterli.

Amerikan Kalp Derneği de protein niteliğinin kritik olduğunu belirtiyor. Fasulye, mercimek, kuruyemiş, tohumlar ve omega-3 bakımından zengin yağlı balıklar gibi bitki bazlı proteinleri tercih edip kırmızı ve işlenmiş etlerle doymuş yağ tüketimini sınırlandırmayı öneriyor.

Harvard araştırmacıları da aşırı proteinin doğası gereği zararlı olmadığını ancak hayvansal proteine fazla bel bağlamanın bitkisel proteine kıyasla kolesterolü ve ölüm riskini artırabileceğini ifade ediyor.

Independent Türkçe