Yüzüklerin Efendisi üçlemesi sinemalara geri dönüyor

Klasik filmler, etkinliğe katılan sinema zincirlerinde üç gün boyunca gösterilecek

Elijah Wood ve Sean Astin, Yüzüklerin Efendisi'nde Frodo ve Sam rolünde (New Line Cinema)
Elijah Wood ve Sean Astin, Yüzüklerin Efendisi'nde Frodo ve Sam rolünde (New Line Cinema)
TT

Yüzüklerin Efendisi üçlemesi sinemalara geri dönüyor

Elijah Wood ve Sean Astin, Yüzüklerin Efendisi'nde Frodo ve Sam rolünde (New Line Cinema)
Elijah Wood ve Sean Astin, Yüzüklerin Efendisi'nde Frodo ve Sam rolünde (New Line Cinema)

Peter Jackson'ın ikonik Yüzüklerin Efendisi üçlemesi bu yaz sinemalarda yeniden gösterime giriyor.

Her filmin genişletilmiş ve yeniden düzenlenmiş bir versiyonu AMC, Cinemark ve Regal dahil ABD'deki etkinliğe katılan sinemalarda ilk kez gösterime sunulacak.

Her genişletilmiş versiyon, gelecekteki olay örgüsünü kuran ve Hobbitler'le ana karakterler hakkında daha fazla bilgi sağlayan ek görüntüler, daha fazla sahne ve ekstra diyalog içerdiğinden, bu paranızın karşılığını daha fazla alacağınız anlamına geliyor.

Jackson, 2020'de üç filmi 4K Ultra HD olarak yeniden yayımlamak üzere yeniden düzenlemiş ve "aynı zamanda çekilmiş gibi" görünmelerini sağlamıştı.

Warner Bros. ve Fathom Events işbirliğiyle düzenlenen üç günlük etkinlik 8 Haziran'da ilk film olan 2001 yapımı Yüzük Kardeşliği'yle (The Fellowship of the Ring) başlayacak, ardından 9 Haziran'da 2002 yapımı İki Kule (The Two Towers) ve 10 Haziran'da 2003 yapımı Kralın Dönüşü (The Return of the King) gelecek.

Hayranlar biletleri Fathom Events'in internet sitesinden satın alabilir.

J. R. R. Tolkien'in çok satan fantezi serisinden uyarlanan Yüzüklerin Efendisi üçlemesinde Elijah Wood, Tek Yüzük, Sauron'un eline geçmeden onu yok etmesi gereken Hobbit Frodo Baggins rolündeydi.

Amazon'un dijital yayın platformu Prime Video,  filmlerin ilk dizi spin-off'u olan Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri'nin ilk sezonunu 2022'de yayımlamıştı.

Bu yıl ikinci sezonunun yayımlanması beklenen dizi, J. R. R. Tolkien'in Hobbit ve Yüzüklerin Efendisi üçlemesindeki olayların binlerce yıl öncesinde geçiyor.

Morfydd Clark'ın (filmlerde Cate Blanchett tarafından canlandırılan) elf Galadriel'i oynadığı dizi, Sauron'un Yüzüğü'nün yaratılışına giden olayları ve Orta Dünya'da yaşanan acımasız savaşın sonrasını anlatıyor.

Diziyi "Orta Dünya'ya muhteşem bir sinematik dönüş" diye öven Kevin E. G. Perry, The Independent için kaleme aldığı 4 yıldızlı eleştirisinde şunları yazmıştı: 

Bugüne kadar yapılmış en pahalı TV dizisi, J. R. R. Tolkien'in Yüzüklerin Efendisi eklerini karıştırıyor ve altın buluyor.

Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri'nin birinci sezonu Prime Video'da izlenebilir.

Geçen nisanda Wood, Yüzüklerin Efendisi'nin "şaşırtıcı" yeniden çevrimleri hakkındaki kararını GQ'ya açıklamıştı:

Heyecanlıyım. Umarım iyi olur. Şaşırdım, neden şaşırdığımı bilmiyorum çünkü elbette daha fazla film olacaktı.

"Açıkçası bunun özünde çok para kazanma arzusu var. Bir grup yöneticinin 'Hadi gerçekten harika sanat yapalım' demesi değil" diye ekledikten sonra konuya açıklık getirmişti: 

Ve yine kimseyi suçlamıyorum çünkü elbette bu ticaret. Ama büyük sanat ticaretten doğabilir. Yani bu ikisi birbirini dışlayan şeyler değil.

Independent Türkçe



Guatemala'daki "kan mağarası"nda vahşi Maya ritüelinin izleri ortaya çıktı

Yucatán Yarımadası'ndaki bir mağarada Mayalara ait çanak çömlek bulundu (Medina-Elizalde/Eurekalert)
Yucatán Yarımadası'ndaki bir mağarada Mayalara ait çanak çömlek bulundu (Medina-Elizalde/Eurekalert)
TT

Guatemala'daki "kan mağarası"nda vahşi Maya ritüelinin izleri ortaya çıktı

Yucatán Yarımadası'ndaki bir mağarada Mayalara ait çanak çömlek bulundu (Medina-Elizalde/Eurekalert)
Yucatán Yarımadası'ndaki bir mağarada Mayalara ait çanak çömlek bulundu (Medina-Elizalde/Eurekalert)

Arkeologlar Guatemala'daki bir mağarada, yağmur tanrısını yatıştırmak için insanların kurban edildiği vahşi bir Maya ritüelinden kalan parçalanmış kafataslarını ortaya çıkardı.

Cueva de Sangre ya da "kan mağarası" ilk kez 1990'larda Petén'deki arkeolojik kazı alanında yapılan bir araştırma sırasında keşfedilmişti.

Travmatik yaralanma izleri taşıyan kemikler zemine dağılmış halde bulunsa da yakın zamana kadar iyice incelenmemişlerdi.

Araştırmacılar, Maya halkının yaklaşık iki bin yıl önce mağarayı insan kurban etme ritüelleri için kullandığını gösteren kanıtlar sundu.

Aralarında Kaliforniya Eyalet Üniversitesi'nden Michele Bleuze'in de bulunduğu araştırmacılar, kemiklerin ritüel amaçlı parçalara ayrıldığına dair izler buldu.

Örneğin bir kafatası parçasının bir tarafında balta gibi bir aletle vurulduğunu gösteren bir iz var. Bir bebeğin kalça kemiğindeki benzer bir iz de muhtemelen ölüm anına yakın vakitte meydana gelmiş.

Araştırmacılar kemiklerin gömülmeyip yere saçılmış olmasının ve bazılarının tuhaf bir şekilde dizilmesinin, ritüelde kullanıldıklarına işaret ettiğini söylüyor.

Dahası arkeologlar, mağarada obsidyen bıçaklar ve kırmızı aşıboyası gibi ritüellerde kullanıldığı bilinen şeyler buldu.

Mağara alanı toplamda "yetişkin ve çocuklara ait 100'den fazla insan kemiği parçası" içeriyordu.

Araştırmacılar şöyle yazıyor:

Amerikan Yerlileri kozmolojisinde kutsal, canlı Dünya'nın önemi nedeniyle, insan kalıntılarının yeraltı boşluklarında biriktirilmesi Mezoamerika'da özel bir kültürel öneme sahipti.

Kemiklerdeki yaraların vahşi doğasını ve mağaradaki yüksek yoğunluğunu göz önüne alan araştırmacılar, Cueva de Sangre'nin yaklaşık MÖ 400 ila MS 250'de Mayaların ritüel amaçlı insan kurban etme alanı olduğu sonucuna vardı.

Bilim insanları "Mevcut iskelet unsurlarının türleri, travma, kemiklerin dizilişi ve kemiklerdeki değişiklikler, mağaradaki kalıntıların kurban niteliği taşıdığını güçlü bir şekilde destekliyor" diye yazıyor.

Mağaraya, bir su birikintisine açılan bir geçide inen küçük bir açıklıktan ulaşılabiliyor. Antik Mayalar için mağara muhtemelen sadece marttan mayısa kadar süren kurak mevsimde açıktı, sonrasında yağmurlar mağarayı erişilemez hale getirmiş olmalı.

Araştırmacılar, insan kurban edilen vahşi ritüellerin muhtemelen Maya yağmur tanrısı Chaac'ı yatıştırmak için yapıldığını ancak bu tür uygulamaların doğasını daha iyi anlamak için kemiklerin DNA analizinin yapılması gibi daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu söylüyor.

Gelecekteki araştırmaların, İspanyolların fethinden önce Orta Amerika'daki yaşama da daha fazla ışık tutabileceğini belirtiyorlar.

Independent Türkçe