Baby Reindeer'da izleyicileri şaşkına çeviren detayın sırrı ne?

11 Nisan'da gösterime giren dizi 7 bölümden oluşuyor (Netflix)
11 Nisan'da gösterime giren dizi 7 bölümden oluşuyor (Netflix)
TT

Baby Reindeer'da izleyicileri şaşkına çeviren detayın sırrı ne?

11 Nisan'da gösterime giren dizi 7 bölümden oluşuyor (Netflix)
11 Nisan'da gösterime giren dizi 7 bölümden oluşuyor (Netflix)

Bir psikolog, Netflix'in hit dizisi Baby Reindeer'ın dikkat çeken detayıyla ilgili bir teori ortaya attı.

Yazar ve başrol oyuncusu Richard Gadd'ın kendi gerçek hikayesinden uyarladığı dizi, Donny Dunn karakteriyle ısrarlı takipçisi Martha'nın ilişkisini konu alıyor.

İlgi çeken dramada Gadd'a, muhteşem bir performans sergileyen Jessica Gunning eşlik ediyor.

Dizide Dunny, ısrarlı takipçisinden gelen onbinlerce e-postayla bombardımana tutuluyor. Ancak izleyiciler, bilgisayardan gönderilmesine rağmen her bir e-postanın "iPhone'umdan gönderildi" ibaresiyle bitmesi karşısında şaşkına döndü.

İşin tuhaf yönüne değinen psikolog Dannielle Haig, LADbible'a yaptığı açıklamada şunları söyledi: 

İmza, cihazdan ziyade cihazın temsil ettiği şeyle ilgili. Profesyonel bir sınıfa ait olma duygusu, saygı duyulan ve başarılı olduğu bir dünya. Bu, mevcut yaşamının aksine bir istikrar ve normallik imajı yansıtma çabası.

Psikolog Haig, açıklamasına "Bir iPhone'a sahip olmamasına rağmen e-postalarını 'iPhone'umdan gönderildi' şeklinde imzalaması, eski statüsüyle sembolik bir bağ kurabilir" diye devam etti.

Bu küçük ama kasıtlı aldatma eylemi, hapse girmesiyle paramparça olan önceki kimliğini korumaya yönelik derinlerde yatan ihtiyacını yansıtıyor olabilir.

Hayranlara çağrı

Dizide Martha'yı canlandıran 38 yaşındaki Gunning, açıklama yaparak hayranlarından gerçek "Martha Scott'ın kim olduğunu bulmaya çalışmaktan vazgeçmelerini" rica etmişti.

Daha önce Onur (Pride) filminde ve BBC dizisi The Outlaws'da rol alan Gunning, bazı hayranların "diziyi anlayamadığını" söylemişti.

Gunning, BBC'ye yaptığı açıklamada dizide "kurban ve kötü adam" olmadığını, Martha'yla Gadd'ın "ortak noktasının yalnızlık olduğunu" söyledi.

Eğer diziyi seviyorsanız ve hayranıysanız, sizi birbirinize bağlayan Martha ve Donny'nin hikayesine sadık kalmalı, herhangi bir dedektiflik çalışması yapmaya ve gerçek kimlikleri bulmaya çalışmamalısınız. Bunun son derece üzücü olduğunu düşünüyorum ve onlara diziyi tekrar izlemelerini, dizinin amacının bu olmadığını görmelerini tavsiye ediyorum.

"Kurban diye bir şey yok"

Gunning, Netflix'in ilgili kişilerin kimliklerini korumak için "büyük çaba" harcadığını da sözlerine ekledi:

Richard hikayeyi siyah-beyaz yapmama konusunda harika bir iş çıkardı, yani iyi ya da kötü, kötü ya da kurban diye bir şey yok. Onlar da tüm insanlar gibi karmaşık kişiler.

34 yaşındaki Gadd da sosyal medya üzerinden paylaştığı bir mesajla hayranlarına uyarıda bulunmuştu.

Gadd, Instagram'daki paylaşımında şöyle demişti:

Lütfen gerçek hayattaki insanların kim olabileceği konusunda spekülasyon yapmayın. Dizimizin amacı bu değil. Sevgilerimle, Richard.

Independent Türkçe, Daily Mail, LADbible, BBC



İncir ağacının karbondioksiti taşa çevirdiği ortaya çıktı

İncir ağaçları atmosferdeki karbondioksiti yakalayıp tutma açısından umut vaat ediyor (Unsplash)
İncir ağaçları atmosferdeki karbondioksiti yakalayıp tutma açısından umut vaat ediyor (Unsplash)
TT

İncir ağacının karbondioksiti taşa çevirdiği ortaya çıktı

İncir ağaçları atmosferdeki karbondioksiti yakalayıp tutma açısından umut vaat ediyor (Unsplash)
İncir ağaçları atmosferdeki karbondioksiti yakalayıp tutma açısından umut vaat ediyor (Unsplash)

Bilim insanları bazı incir ağacı türlerinin yüksek miktarda karbondioksiti taşa çevirebildiğini buldu.

Bütün ağaçlar havadaki karbondioksiti toplayarak bunu selülöz gibi bitkiyi meydana getiren yapılara dönüştürür. Bazı ağaçlarsa CO2'yi kalsiyum oksalat adı verilen kristal bir bileşiğe çevirir. Bu bileşik daha sonra kireçtaşı ve tebeşir gibi taşların ana bileşeni olan kalsiyum karbonata dönüştürülebilir.

Kalsiyum karbonattaki inorganik karbon toprakta organik karbona kıyasla çok daha uzun süre kalabildiğinden daha etkili bir CO2 tutma yöntemi sunuyor.

Zürih Üniversitesi'nden Dr. Mike Rowley liderliğindeki bir araştırma ekibi bazı incir ağaçlarının da karbondioksitten şaşırtıcı seviyelerde kalsiyum karbonat üretebildiğini keşfetti. 

Araştırmacılar Kenya'nın Samburu bölgesine özgü üç incir ağacı türünü belirledikten sonra kalsiyum karbonatın ağaçtan ne kadar uzakta oluştuğunu inceledi. Ayrıca bu süreçte rol alan mikrobiyal toplulukları da tespit ettiler. 

Bilim insanları senkrotron analizi yoluyla kalsiyum karbonatın hem ağaç gövdelerinin dış kısmında hem de ağacın derinlerinde oluştuğunu buldu.

Çalışmanın bulgularını Prag'da düzenlenen Goldschmidt Konferansı'nda yarın sunması beklenen Dr. Rowley "Beni gerçekten şaşırtan ve hâlâ şaşırdığım şey, kalsiyum karbonatın ağaç yapılarının beklediğimden çok daha derinlerine inmesiydi" diyerek ekliyor: 

Bunun ağaç yapısındaki çatlaklarda gerçekleşen yüzeysel bir süreç olmasını bekliyordum.

Çalışmanın bulguları ağaç öldükten çok sonra bile karbonun toprakta kalacağına ve böylece meyveleri için dikilen incir ağaçlarının ekstradan iklim faydaları sağlayabileceğine işaret ediyor.

Dr. Rowley, "Ağaçların büyük bir kısmı toprak üstünde kalsiyum karbonata dönüşüyor" diyor: 

Ayrıca toprağın beklenmedik yerlerinde kök yapılarının yüksek konsantrasyonlarda kalsiyum karbonata dönüştüğünü görüyoruz.

İnceledikleri ağaçlar arasında en büyük etkiyi Ficus wakefieldii türünün yarattığını saptayan ekip, ağacın su ihtiyacını ve meyve verimini ölçmeyi ve farklı koşullar altında ne kadar CO2 tutulabileceğini araştırmayı planlıyor.

Bu ağaçların yaygınlaşması, iklim krizinin arkasındaki en önemli nedenlerden biri olan karbondioksitin atmosferden uzaklaştırılmasına büyük katkı sağlayabilir.

Independent Türkçe, Phys.org, New Scientist, Goldschmidt Konferansı