Süper yaşlıların sırrı, beyinlerinde saklı çıktı

80 yaşını aşıp da olağanüstü hafızaya sahip olmak mümkün.

Önceden pek çok araştırma, yaşlılıktaki demansa bakarken artık hafızası iyi olanlar da daha fazla araştırılıyor (Unsplash)
Önceden pek çok araştırma, yaşlılıktaki demansa bakarken artık hafızası iyi olanlar da daha fazla araştırılıyor (Unsplash)
TT

Süper yaşlıların sırrı, beyinlerinde saklı çıktı

Önceden pek çok araştırma, yaşlılıktaki demansa bakarken artık hafızası iyi olanlar da daha fazla araştırılıyor (Unsplash)
Önceden pek çok araştırma, yaşlılıktaki demansa bakarken artık hafızası iyi olanlar da daha fazla araştırılıyor (Unsplash)

Pek çok kişi, yaşlandıkça bilişsel kapasitesinin çarpıcı ölçüde azalacağını varsayar: Düşünceler karışır, unutkanlık başlar, lisedeki İngilizce öğretmenimizin adını veya manavdan neler aldığımızı hatırlayamayız. Ancak bu, herkes için geçerli değil. 

Son yıllarda bilim insanları "süper yaşlı" diye nitelenen kişileri daha fazla inceliyor. Hafızası 20 ila 30 yaş daha gençlerinki kadar güçlü olan 80 yaş üstü kişilere bu adı veriyorlar.

Pazartesi günü Journal of Neuroscience adlı bilimsel dergide yayımlanan bir makale, süper yaşlıların beyinlerinin sırrını ortaya döktü. Çıkan en önemli sonuç, beyinlerinin yaşıtlarına göre daha az küçülmesi oldu. 

Araştırma, İspanya'da yaşayan 119 kişiyle yapıldı. 64 süper yaşlıyla birlikte 55 tipik sağlıklı yaşlı yetişkin mercek altına alındı. Katılımcıların hafızaları, motor becerileri, sözel yetenekleri incelendi. Beyin taramaları ve kan testleri analiz edildi. Ayrıca yaşamları ve davranışlarıyla ilgili soruları yanıtladılar.

Beyindeki hafızayla ilgili kısımların süper yaşlılarda daha fazla hacim kapladığı bulundu.

Bilişte önemli rol oynayan, beynin ön kısımlarındaki bağlantıların da daha güçlü olduğu görüldü. 

Madrid Politeknik Üniversitesi'nden nörobilimci Dr. Bryan Strange, liderliğini yaptığı araştırmadaki iki grupta da Alzheimer belirtilerinin düşük seviyede kaldığını vurguladı: 

Bilişsel anlamda ve beyin açısından çarpıcı farklılıklar yakaladık ki bu da yaşla alakalı kayba gösterilen dirence dair kanıt sağlıyor.

Süper yaşlılara dair ilk araştırmalardan birinin makalesini 2012'de yayımlayan Şikago Üniversitesi'nden Emily Rogalski de süper yaşlıların beyinlerinin 50-60 yaşındakiler gibi olduğunu ve daha yavaş küçüldüğünü ortaya koymuştu.  

Rogalski, toplumun ne kadarının süper yaşlı olabileceği konusunda tahmin yürütürken bu oranın "kesinlikle yüzde 10'dan çok daha az" olduğunu söylüyor. 

Dr. Strange de bir süper yaşlıyı ilk bakışta tanımanın mümkün olduğunu savunuyor: 

Bir hayli enerjik insanlardır. Hevesli ve yeni fikirlere açıklardır.

5 yıl boyunca devam eden araştırmaya dair geçen sene de bir makale yayımlanmıştı. O dönemde Strange şöyle konuşmuştu:

Süper yaşlıların bahçecilik veya merdiven çıkma gibi fiziksel açıdan daha zorlu aktiviteleri yapması mümkün. Beyinlerinin daha sağlıklı olması muhtemelen daha hızlı hareket etmelerini sağlıyor.

Nasıl süper yaşlı olunur?

Uzmanlar, bu soruya net yanıt veremese de İspanya'daki araştırma sağlık ve yaşam tarzlarına dair ipuçları sunuyor. 

Süper yaşlıların tansiyon ve glikoz metabolizması gibi açılardan daha iyi fiziksel sağlığa sahip olduğu görüldü. Halihazırda yaşıtlarından daha çok egzersiz yapmasalar da orta yaşlarda daha aktif yaşamlar sürdükleri tespit edildi. Akıl sağlıklarının da daha iyi olduğu saptandı.

Diğer yandan Dr. Strange benzerliklerin farklılıklardan daha fazla olduğunu söylüyor. Örneğin beslenme, uyku düzeni, mesleki geçmiş ve alkolle sigara kullanımı gibi alanlarda süper yaşlılarla normal yaşlıların aynı olduğunu belirtiyor. 

Dr. Rogalski'nin araştırmasında yer alan isimlerden Tessa Harrison, kendilerinin ABD'nin Şikago kentinde yürüttükleri çalışmada da böyle bir emare göremediklerini söylüyor:

'Süper yaşlılar günde 6 domates yiyor' gibi bir şeyi idealar dünyasında bulabilirsiniz. Beyinlerinde henüz anlayamadığımız, moleküler seviyede bir direnç mekanizması ya da şansa dayalı bir çeşit yatkınlık olabilir ama biz daha bunu bulamadık.

Sinirbilimci Rogalski ise güçlü sosyal ilişkilerin etkisi olabileceğini ifade ediyor. 

Tıp dünyası "Nasıl süper yaşlı olunur?" sorusuna net bir yanıt sunamasa da sağlıklı beslenme, fiziksel aktivite ve yeterli uykunun da beyin sağlığında rol oynadığı biliniyor.

Independent Türkçe, New York Times, Science Alert



The Penguin'in yıldızı için tarihi gün

Cristin Milioti, How I Met Your Mother'da Ted'in çocuklarının annesi Tracy rolüyle de tanınıyor (HBO)
Cristin Milioti, How I Met Your Mother'da Ted'in çocuklarının annesi Tracy rolüyle de tanınıyor (HBO)
TT

The Penguin'in yıldızı için tarihi gün

Cristin Milioti, How I Met Your Mother'da Ted'in çocuklarının annesi Tracy rolüyle de tanınıyor (HBO)
Cristin Milioti, How I Met Your Mother'da Ted'in çocuklarının annesi Tracy rolüyle de tanınıyor (HBO)

Cristin Milioti için 2025 Emmy Ödülleri, kariyerinde büyük bir dönüm noktası oldu. HBO Max ve DC ortak yapımı suç dizisi The Penguin'de Colin Farrell'la birlikte rol alan oyuncu, ilk Emmy adaylığını kazandı. Dizi toplamda 24 dalda aday gösterilerek dikkat çekerken, Milioti de Mini Dizi veya Televizyon Filminde En İyi Kadın Oyuncu kategorisinde yarışacak.

"Çok iyi hissediyorum" diyen Milioti mutluluğunu şu sözlerle paylaştı: 

Bu adaylık beni çok mutlu etti ama en çok da dizimiz adına seviniyorum. Bu kadar çok adaylık almamız ve ekipten birçok kişinin de aday gösterilmesi inanılmaz gurur verici.

Netflix'in sevilen bilimkurgu dizisi Black Mirror da 10 adaylıkla ödül sezonuna güçlü bir giriş yaptı. Milioti, rol aldığı bu dizinin başarısına da değindi:

Black Mirror'ın da adaylık alması ayrıca çok sevindirici.

39 yaşındaki aktris, adaylığını öğrendikten sonraki ilk düşüncesini ise esprili bir şekilde anlatıyor. "Muhtemelen kendime büyük bir tatlı ısmarlayacağımı düşündüm" diyen Milioti, Deadline'a yaptığı açıklamaya şöyle devam etti:

Bu diziyi bugünkü haline getirmek için o kadar çok kişi emek verdi ki... Yönetmenlerimiz, oyuncu arkadaşlarım, yazarlarımız, makyaj ve saç ekibimiz, görsel efekt ve kurgu ekiplerimiz... Kimlerin takdir göreceğini asla bilemezsiniz, o yüzden bu kadar geniş çaplı bir takdir görmek gerçekten çok sevindirici.

Entertainment Weekly'ye de konuşan Milioti, canlandırdığı Sofia Gigante karakterine veda etmeye hazır olmadığını ifade etti. "Hikaye benim için henüz tamamlanmadı. Özellikle karakteri son bıraktığımız noktayı düşününce... Onu yeniden oynamayı çok isterim ama şu anda bununla ilgili bana ulaşan bir plan yok" diyerek olası bir dönüşe açık kapı bıraktı.

Sofia gibi travmalarla dolu, karanlık bir karakteri oynamanın kendisini duygusal ve fiziksel olarak zorladığını belirten oyuncu, buna rağmen süreçten büyük keyif aldığını söyledi:

Bu rolü oynamak benim için gerçek bir keyifti. Uzun zamandır böyle bir rol arıyordum. Bana geldiğinde ne kadar özel olduğunu hemen anladım. Zorlayıcıydı ama iyi anlamda.

Milioti son olarak günün onun için anlamını şu sözlerle özetledi:

Gerçekten harika bir gün. Dizimizin 24 adaylıkla bu düzeyde takdir görmesi inanılmaz. Ekibimiz, oyuncularımız, herkes adına çok mutluyum. Bu oldukça duygusal bir an.

Independent Türkçe, Deadline, Entertainment Weekly, Hollywood Reporter