Ağır demans hastaları ölüme aylar kala hafızalarını yeniden kazanabiliyor

Araştırmaya göre, bazı berraklık dönemleri sevilen birinin varlığı veya müzikle tetiklenebiliyor.

Fotoğraf: Pexels
Fotoğraf: Pexels
TT

Ağır demans hastaları ölüme aylar kala hafızalarını yeniden kazanabiliyor

Fotoğraf: Pexels
Fotoğraf: Pexels

Bazı ileri evre demans hastaları ölümden önce (bazen altı ay kadar önce) kısa süreliğine eski hallerine dönebildiği yeni bir araştırmada ortaya çıktı. 

Sevdiklerinin ve sağlık çalışanlarının, demans hastalarının ölmeden önce aniden bilinçlerinin açıldığını, anlamlı konuşmalar yaptıklarını ve eski anılarını paylaştıklarını anlattıkları belgelenmiş vakalar 1850'lere kadar uzanıyor. Ancak daha önceki araştırmalar bu berraklık döneminin ölümden sadece saatler ya da günler önce geldiğini öne sürüyordu.

Alzheimer's and Dementia adlı bilimsel dergide yayımlanan yeni çalışma, bu tür hastaların bir kısmının ölmeden 6 aydan daha uzun bir süre önce hafızalarının kısa süreliğine geri geldiğini ortaya koydu. Bu bulgu, çeşitli türlerde berraklık dönemleri olduğunu ve hepsinin yaklaşan ölümün habercisi olmadığını gösteriyor. 

Çalışmaya göre bazı berraklık dönemleri sevilen birinin varlığı ya da müzik gibi dış uyaranlardan da kaynaklanabiliyor.

Çalışmada araştırmacılar, son evre Alzheimer ve benzeri demans hastalarında görülen berraklık epizotlarını (BE) inceledi ve herhangi bir zamanda böyle bir epizoda tanık olduğunu bildiren yakınını kaybetmiş 151 bakıcıyla anket yaptı.

Hasta bakıcıların yaklaşık yüzde 20'si hastalarının ölümden 7 gün önce BE yaşadığını bildirirken, üçte birinden fazlası hastanın BE'den bir hafta ila 6 ay sonra öldüğünü söyledi. 

Çalışmaya göre hastaların çoğunluğu (neredeyse yüzde 48'i) "BE'den sonra 6 aydan fazla" yaşamış. 

Bu tür BE'ler aile ziyaretleriyle aynı zamana denk geldi. Bu durum, hastalarla birlikte ikamet etmeyen ve en az temas kuran çocuklar tarafından daha sık bildirildi.

Bu bulgu, ailenin alışılmadık veya nadir ziyaretlerinin böyle bir hastada berrak bir yanıtı tetikleyebileceğini düşündürüyor. 

Araştırmacılar, "Ya da hastanın rutinine ve günlük bilişsel dalgalanmalarına alışkın olmayan aile veya arkadaşların bu dalgalanmalardan anlam çıkarması veya rutin ziyaretçilerin gözden kaçırdığı davranışlara daha yakından dikkat etmeye hazır olması mümkün" dedi.

Araştırmacılar, çalışmanın temel sınırlılığına atıfta bulunarak, bazı bakıcıların hastaların davranışlarını öznel olarak değerlendirerek BE diye yorumlamalarının, bu tür bir epizode olmayabileceğini belirtti.

Araştırmacılar, bu tür berrak epizodları doğrulamak ve bunların daha çeşitli hasta ve bakıcı örnekleminde geçerli olup olmadığını belirlemek için daha fazla çalışma yapılması çağrısında bulundu.

Araştırmacılar, "Bilişsel yeteneğin geçici olarak tersine dönmesinin daha iyi anlaşılması, bazı BE türlerini tetikleyecek ve diğerlerinin süresini uzatacak yöntemlere neden olabilir" dedi. 

Bu alandaki daha fazla kavramsallaştırma, bakım hizmeti veren profesyonellerin ve aile üyelerinin bu durumların olası görülme şekilleriyle ilgili uygun şekilde eğitilmesine ve aile üyelerinin desteklenmesine de yardımcı olabilir.

Independent Türkçe



Lily-Rose Depp'in Nosferatu seçmelerindeki performansı herkesi ağlatmış

2015 yapımı Cadı (The Witch) ve 2019 yapımı Deniz Feneri'yle (The Lighthouse) tanınan Robert Eggers, Alman sinemacı Friedrich Wilhelm Murnau'nun 1922'de çektiği Nosferatu'yu yeniden yorumladı (Universal Pictures)
2015 yapımı Cadı (The Witch) ve 2019 yapımı Deniz Feneri'yle (The Lighthouse) tanınan Robert Eggers, Alman sinemacı Friedrich Wilhelm Murnau'nun 1922'de çektiği Nosferatu'yu yeniden yorumladı (Universal Pictures)
TT

Lily-Rose Depp'in Nosferatu seçmelerindeki performansı herkesi ağlatmış

2015 yapımı Cadı (The Witch) ve 2019 yapımı Deniz Feneri'yle (The Lighthouse) tanınan Robert Eggers, Alman sinemacı Friedrich Wilhelm Murnau'nun 1922'de çektiği Nosferatu'yu yeniden yorumladı (Universal Pictures)
2015 yapımı Cadı (The Witch) ve 2019 yapımı Deniz Feneri'yle (The Lighthouse) tanınan Robert Eggers, Alman sinemacı Friedrich Wilhelm Murnau'nun 1922'de çektiği Nosferatu'yu yeniden yorumladı (Universal Pictures)

Robert Eggers, Lily-Rose Depp'in Nosferatu'daki performansının ne kadar "muhteşem" olduğunu görünce gözyaşlarına hakim olamamış.

Deadline'a konuşan yönetmen, filme adını veren kan emiciyle karanlık bir bağ kuran Ellen rolü için Depp'in seçmelerine tanık olmanın bile kendisini gözyaşlarına boğduğunu söylüyor.

"Çok etkileyiciydi"

41 yaşındaki Eggers, "Ben, casting direktörü ve hatta kameraman bile gözyaşları içinde kaldık çünkü çok etkileyiciydi" diyerek ekliyor: 

Filmde olduğu gibi inanılmaz derecede cesur, doğal ve güçlüydü. Bu karanlık ve lanetli yere bu kadar çabuk uyum sağlama yeteneği olağanüstü.

Eggers, daha önce Vanity Fair'a konuşmuş ve Depp'in rolün fizikselliğine kendini fazlasıyla adaması nedeniyle yapım sırasında çekim sayısını sınırlamak zorunda kaldığını söylemişti. 

Depp'in canlandırdığı karakter Ellen, Bill Skarsgård'ın oynadığı Kont Orlok'un etkisi altına girdiğinde ürkütücü nöbetler geçiriyor.

Amerikalı yönetmen, Depp'in performansı için "Fiziksel açıdan çok zorlayıcıydı" diyor: 

Çok fazla çekim yapma eğilimindeyim ama bazı zamanlar sadece çok fazla çekim yapamayacağınızı fark ediyorsunuz çünkü bunu yapmak onun için çok yorucu. Bunları yapan o. CG'yle süslemedik. Bu hareketleri gerçekten o yapıyor.

Ellen karakterinden bahseden yönetmen, "O, öteki dünyaya karşı son derece duyarlı" diyerek ekliyor:

O, derin bir karakter ama yaşadığı dönemde genç bir kadın olarak söz hakkı yok. Bu yüzden melankolik, deli ve benzeri sıfatlarla anılıyor. Bu yüzden çok yanlış anlaşılan bir karakter.

Depp, rolün "histerisini" vurgulamak için Butō diye bilinen Japon dansını bile çalışmış.

"Çok korkutucu"

25 yaşındaki aktris de Deadline'a, Kont Orlok rolündeki rol arkadaşı Skarsgård'la kamera karşısına geçmenin "çok korkutucu" olduğunu söylüyor:

Bir odada onun yanında olmak gerçekten çok korkutucu, bu yüzden 'Ekranda nasıl görüneceğini hayal bile edemiyorum' diye düşündüğümü hatırlıyorum.

Nosferatu, Türkiye'de 3 Ocak 2025'te gösterime girecek.
 

Independent Türkçe, Deadline, Indiewire, Vanity Fair