İtibarını düzeltmek isteyen Marvel, yeni planını açıkladı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

İtibarını düzeltmek isteyen Marvel, yeni planını açıkladı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Disney CEO'su Bob Iger, şirketin her yıl yayımladığı Marvel Sinematik Evreni (MCU) filmlerinin ve TV dizilerinin miktarını yavaş yavaş azaltmayı planladığını açıkladı.

Geçen yıl Marvel, Ant-Man ve Wasp: Quantumania ve The Marvels dahil olmak üzere neredeyse tüm filmlerinin gişede beklentilerin altında performans gösterdiğini görmüştü. Bunun ardından eleştirmenler, son yıllardaki içerik akışının hayranları soğutarak "süper kahraman yorgunluğuna" neden olup olmadığını sorgulamaya başladı.

7 Mayıs Salı günü yaptığı şirketin üç aylık kazanç açıklaması sırasında Iger, Disney'in nicelikten ziyade niteliğe odaklanmaya yönelik genel planlarına değindi ve bunun "özellikle Marvel için geçerli" olduğunu ekledi.

Variety'ye göre Iger, "Yavaş yavaş hacmi azaltacağız ve yılda 4 TV dizisinden muhtemelen iki diziye indireceğiz ve film üretimimizi yılda belki 4'ten ikiye veya en fazla üçe düşüreceğiz" dedi.

Iger, "Bu yolun ne olacağına dair sıkı bir çalışma yapıyoruz" dedi ve önümüzdeki yıl "son derece heyecanlı olduğumuz daha fazla Avengers filmlerine yönelmeden önce" "birkaç iyi filmin" geleceğini sözlerine ekledi.

Genel olarak, planlamadan çok memnunum. Bu, üzerinde giderek daha fazla zaman harcamayı taahhüt ettiğim bir şey. Ekibimize son derece güveniyorum ve yaptığımız tüm devam filmleri de dahil çıkardığımız fikri mülkiyet rakipsiz.

TV açısından Disney CEO'su, yeni WandaVision spinoff'u Agatha gibi yakında yayımlanacak dizilerin çoğunun "esasen geçmişteki hacim artırma arzusunun bir kalıntısı" olduğunu söyledi.

Iger açıklamanın başka bir yerinde şirketin devam filmleri ve orijinal filmler arasında bir denge kurma planlarından bahsetti.

Iger, "Devam filmleriyle orijinal yapımları dengeleyeceğiz" dedi.

Özellikle animasyonda, hem Disney hem de Pixar olarak orijinal filmlerimizin ve animasyonlarımızın baskın olduğu bir dönem geçirdik. Şimdi devam filmlerine ağırlık vermek için biraz geri çekiliyoruz.

The Batman'in yıldızı Paul Dano geçen ay The Independent'a verdiği bir röportajda, halkın süper kahraman yorgunluğunun dengesiz bir film endüstrisinin ürünü olduğunu savunmuştu

Dano, "Bu, herkesin 'Peki, şimdi ne olacak?' diye düşünmesi gereken ilginç bir an. Umarım bundan sonra ya birileri [çizgi roman filmlerine] yeni bir soluk getirir ya da süper kahraman olmayan başka bir şey filizlenir" demişti.

Hâlâ iyi filmler geleceğinden eminim ama bunun doğru bir an olduğunu düşünüyorum.

Bu yaz Marvel, yılın ilk filmi Deadpool & Wolverine'i 26 Temmuz'da izleyici karşısına çıkararak 5. Aşama'nın başlangıcını yapacak. Deadpool'un devam filminde Ryan Reynolds'ın canlandırdığı süper kahraman, Hugh Jackman'ın hayat verdiği X-Men karakteriyle ortak bir düşmanı yenmek üzere bir araya gelecek.
Independent Türkçe



İlk kez bir Antik Mısırlının tam genomu çözüldü

Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
TT

İlk kez bir Antik Mısırlının tam genomu çözüldü

Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)

Bilim insanları ilk kez bir Antik Mısırlının tüm genomunu diziledi. Yaklaşık 4 bin 500 yıl önce yaşayan adamın kalıntıları, antik uygarlıktan gelen en eski genetik veriyi de sunuyor.

Uzmanlar, bölgenin sıcak iklimi DNA'nın kolayca bozunmasına yol açtığı için Antik Mısır'dan genetik kayıtlar bulmanın epey zorlu bir iş olduğunu söylüyor. Ayrıca bu toplumda yaygın olan mumyalama da yumuşak dokuları muhafaza etmesine karşın DNA'nın düzgün bir şekilde korunmasını engelliyor.

Bugüne kadar Antik Mısır'dan sadece üç kişinin genomunun bir kısmı dizilenmişti. Ayrıca bu kişiler uygarlığın daha geç dönemlerinde yaşamıştı. 

Bulguları önde gelen hakemli dergi Nature'da dün (2 Temmuz) yayımlanan çalışmadaysa, bu örneklerden en az bin yıl daha önceye ait bir genom ilk kez tamamen dizilendi. 

Kahire'nin güneyindeki Nuwayrat köyünde 1900'lerin başında bulunan kalıntılar, kayaya oyulmuş bir mezarın içine yerleştirilmiş bir çömlek kabın içindeydi.

Liverpool John Moores Üniversitesi'nden Dr. Adeline Morez Jacobs liderliğindeki araştırmacılar, 4 bin 500 ila 4 bin 800 yıl önce yaşamış kişinin kemiklerini inceledi. Ayrıca dişinden aldıkları örneklerle genomunu dizileyen ekip, Antik Mısırlı hakkında eşsiz bilgiler elde etti.

VFDGH
Adamın kalıntılarını içeren çömlek 1902'de keşfedilmişti (Garstang Arkeoloji Müzesi/Liverpool Üniversitesi)

İlk piramitler inşa edilirken yaşayan kişinin kalıntıları, 44-64 yaşında ölen bir erkek olduğuna işaret ediyor. Makalenin yazarlarından Joel Irish, MÖ 2855 ila 2570'de hayatını kaybeden adam hakkında "Öldüğünde muhtemelen 60'lı yaşlarındaydı, ki bu o dönem için inanılmaz derecede ileri bir yaş" diyor.

Bilim insanları kişinin genetik materyalinin yüzde 80'inin beklendiği gibi Kuzey Afrika kökenine sahip olduğunu tespit etti. Ancak yüzde 20'si, Batı Asya ve Mezopotamya bölgesindeki insanlara dayanıyordu.

Araştırmacılar Antik Mısır ve Mezopotamya halkları arasında bir ilişki olduğunu uzun zamandır düşünüyordu. Arkeolojik bulgular bu etkileşime güçlü kanıtlar sunsa da bugüne kadar genetik bir veri elde edilememişti. 

Harvard Üniversitesi'nden Iosif Lazaridis, yer almadığı çalışmanın bulguları hakkında "Bu örnek bize, bu kadar erken bir tarihte Mısır'da çoğunlukla Kuzey Afrikalı soyundan gelen ancak Mezopotamya'dan da bir miktar soy katkısı olan insanlar olduğunu söylüyor" diyor: 

Bu coğrafi açıdan mükemmel derecede mantıklı.

Araştırmacılar bulunan kemiklerde artrit ve osteoporoz belirtilerinin yanı sıra yaşamının büyük bölümünde aşağı baktığını ve öne doğru eğildiğini gösteren işaretler tespit etti. Ayrıca kollarını uzun süre önünde tuttuğunu, ağır malzemeler taşıdığını ve sert yüzeylere oturduğunu gösteren bulgulara rastlandı. 

Ekip bu verilere dayanarak bu kişinin ağır işçilik yaptığı ve muhtemelen çömlekçi olduğu sonucuna vardı. Irish çömlekçi çarkının da Mısır'a bu dönemde geldiğini söyleyerek ekliyor:

Öte yandan bir çömlekçiye genellikle böyle üst sınıf bir cenaze töreni düzenlenmez. Belki de olağanüstü yetenekli ya da başarılı olduğu için sosyal statüsü yükselmişti.

Bilim insanları Antik Mısır ve Mezopotamya ilişkisine ışık tutan yeni çalışmanın sadece tek bir genom örneğine dayandığına ve daha fazla kanıt bulmayı beklediklerine değiniyor. Bu sayede iki bölgede yakın zamanda ortaya çıkan yazının kökenlerini ve farklı toplumlar arasındaki göçleri daha iyi anlamayı umuyorlar.

Makalenin ortak yazarı Dr. Linus Girdland-Flink "Bu, insan genetik varyasyonu bulmacasının sadece bir parçası: Bugüne kadar yaşamış her insan ve onların genomu bu bulmacanın benzersiz bir parçasını oluşturuyor" diyerek ekliyor:

Hiçbir zaman herkesin genomunu dizileyemeyeceğiz ancak insanlık tarihinde bugün kim olduğumuzu şekillendiren önemli olayları doğru bir şekilde yeniden yapılandırmak için dünyanın dört bir yanından yeterince çeşitli örnek toplamayı umuyoruz.

Independent Türkçe, CNN, New Scientist, Nature