Beyin kanserine yakalanan doktor, ilk kez uygulanan tedaviyle olağanüstü sonuçlar aldı

"Yılın Avustralyalısı" teşhisten 12 ay sonra glioblastomda "nüks belirtisi olmadığını" söyledi.

Fotoğraf: X/@ProfRScolyerMIA
Fotoğraf: X/@ProfRScolyerMIA
TT

Beyin kanserine yakalanan doktor, ilk kez uygulanan tedaviyle olağanüstü sonuçlar aldı

Fotoğraf: X/@ProfRScolyerMIA
Fotoğraf: X/@ProfRScolyerMIA

Avustralyalı bir doktor, hayatını kurtarmak için kendi araştırmalarına dayanan deneysel bir tedavi gördükten bir yıl sonra beyin kanserinin nüksetmediğini açıkladı.

57 yaşındaki Richard Scolyer, haziranda kendisine beyin tümörü teşhisi konduğunu ve bunun, "kesin ölümle" karşı karşıya olduğu anlamına geldiğini bildiğini söyledi.

Profesör Scolyer, melanom üzerine yaptığı araştırmalara dayanan, dünyada ilk kez gerçekleştirilen deneysel bir tedavi gördü. Bu gelişme glioblastomun alt türlerine sahip hastalar için büyük bir atılım olabilir. 

Patolog, glioblastomunun nüksedip nüksetmediğini kontrol etmek için bir MRI taramasına girdiğini ve "nüks belirtisinin hâlâ olmadığını" öğrendiğini salı günü söyledi.

Eski adı Twitter olan X'te "Daha mutlu olamazdım!!!!!" diye yazdı. 

Bana çok iyi bakan muhteşem ekibe, özellikle de eşim Katie ve harika aileme teşekkür ederim!

Dünyanın önde gelen melanom patoloğu, melanom tedavisinde hayat kurtaran çalışmaları nedeniyle meslektaşı tıbbi onkolog Profesör Georgina Long'la birlikte 2024'te "Yılın Avustralyalısı" seçildi.

İkili, Avustralya Melanom Enstitüsü'nün eş direktörleri ve kanser hücrelerine saldırmak için vücudun bağışıklık sistemini kullanan immünoterapiyi kullanarak ölümcül cilt kanserinin tedavisinde devrim yarattığı için övgü topluyor.

Geçen haziranda "kötünün de kötüsü" beyin kanseri teşhisi konan Scolyer, immünoterapi tedavisi için "kobay" olmaya karar vermişti.

Profesör Long ve doktor ekibinin Profesör Scolyer'da kullandığı araştırma, glioblastoma hastaları için klinik deneylere tabi tutulacak.

Denemeler için gerekli evrakları hazırlamaya başlayan doktor ekibinin denemelerden alacağı olumlu sonuçların, milyonlarca hasta için 19 yıldır değişmeden kalan mevcut kanser tedavisini kökten değiştirmesi bekleniyor.

Scolyer, "Umarım bu sadece benim için değil, tüm beyin kanseri hastaları için daha iyi sonuçlara dönüşür" dedi.

BBC'nin haberine göre Scolyer, ameliyat öncesi immünoterapi kombinasyonuna sahip ilk beyin kanseri hastası oldu. Ameliyattan 12 gün önce bir kombinasyon immünoterapi uygulanarak kanseri hedef alındı. Daha sonra tümör ameliyatla çıkarıldı ve Scolyer, radyasyon ve kemoterapi aldı.

Tümörü için immünoterapi ve diğer kişiselleştirilmiş aşıları almaya devam etti.

Geçen ay profesör, deneysel tedavisi için 10 kişiselleştirilmiş antikanser aşısından 8. dozu aldığını söylemişti.

Ancak doktorlar Profesör Scolyer'in iyileşme ihtimalinin "çok düşük" olduğuna inandıkları için tedavinin sadece ömrünü uzatması bekleniyor.

Independent Türkçe



Rekor kıran enerji patlamasının sırrı çözüldü mü?

Düşük kütleye ve parlaklığa sahip kırmızı cüceler, galaksideki en yaygın yıldız türü (NASA)
Düşük kütleye ve parlaklığa sahip kırmızı cüceler, galaksideki en yaygın yıldız türü (NASA)
TT

Rekor kıran enerji patlamasının sırrı çözüldü mü?

Düşük kütleye ve parlaklığa sahip kırmızı cüceler, galaksideki en yaygın yıldız türü (NASA)
Düşük kütleye ve parlaklığa sahip kırmızı cüceler, galaksideki en yaygın yıldız türü (NASA)

Bilim insanları gizemli bir enerji patlamasının, kırmızı cüce bir yıldızdan ve ölü bir yıldızın kalıntısından geliyor olabileceğini buldu.

Gökbilimciler radyo dalgası yayan bir patlama türünü uzun zamandır anlamaya çalışıyor. Normalde bir bölgeden gelen art arda patlamalar arasında birkaç saniye hatta daha kısa süre olur.

Ancak 2006'dan beri, patlamalar arasındaki sürenin birkaç dakikadan birkaç saate kadar değişebildiği olaylar saptanmaya başladı.

Uzun periyotlu radyo geçişi denen bu olaylar neredeyse 20 yıldır bilim insanlarının kafasını karıştırıyor ve bu aralıklı patlamalarda nasıl radyo dalgası üretildiğini anlamaya çalışıyorlar.

Bunlar genellikle galaksinin kalabalık bölgelerinde görüldüğü için hangi cisimden geldiklerini anlamak da zorlu bir iş.

Bulguları hakemli dergi Astrophysical Journal Letters'ta 26 Kasım'da yayımlanan yeni çalışmadaysa Samanyolu'nun daha az gökcismi içeren eteklerinden gelen bir uzun periyotlu radyo geçişi incelendi.

GLEAM-X J0704-37 adı verilen bu olayda her üç saatte bir 30 ila 60 saniye süren patlamalar gerçekleşiyor. Uzun periyotlu radyo geçişi olayları arasında, art arda patlamaları arasında en çok süre olan GLEAM-X J0704-37 bu anlamda rekoru elinde tutuyor.

Güney Afrika'daki MeerKAT ve Şili'deki Güney Astrofizik Araştırma teleskoplarını kullanan bilim insanları, GLEAM-X J0704-37'nin M-tipi yıldız diye de bilinen bir kırmızı cüceden geldiğini gözlemledi.

Curtin Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Natasha Hurley-Walker "M-tipi yıldızlar, Güneş'in kütlesinin ve parlaklığının çok azına sahip olan düşük kütleli yıldızlardır. Samanyolu'ndaki yıldızların yüzde 70'ini oluştursalar da hiçbiri çıplak gözle görülemez" diyerek ekliyor: 

M-tipi yıldız tek başına bizim gördüğümüz miktarda enerji üretemez.

Verileri tekrar inceleyen ekip kırmızı cücenin muhtemelen ikili bir sistem içinde yer aldığını buldu. Araştırmacılar diğer cismin, beyaz cüce yıldız olduğunu tahmin ediyor. 

Güneş gibi yıldızlar, süpernova patlaması geçirecek kütleye sahip olmadığı için yaşam döngülerinin sonuna geldiğinde dış katmanlarını atmaya başlıyor. Geriye kalan çekirdekse muazzam bir yoğunluğa sahip beyaz cüceye dönüşüyor. 

Bilim insanları sistemdeki güçlü manyetik alanların, hızla dönen nötron yıldızları (pulsar) gibi düzenli enerji patlamalarına yol açtığını öne sürüyor. 

Ekip halihazırda çalışmalarına devam ederek bu sistemi doğrulamaya ve radyo dalgalarını tam olarak nasıl ürettiğini anlamaya çalışıyor. 

Ayrıca teleskopların eski gözlemlerinde, GLEAM-X J0704-37'ye benzer patlamalar da bulmayı umuyorlar.

Independent Türkçe, Space.com, Science Daily, Astrophysical Journal Letters