Yayın platformunda hit olan aksiyonun devamı geliyor

SAS: Red Notice'in çekimleri Budapeşte, Paris ve Londra'da gerçekleşmişti (Sky Cinema)
SAS: Red Notice'in çekimleri Budapeşte, Paris ve Londra'da gerçekleşmişti (Sky Cinema)
TT

Yayın platformunda hit olan aksiyonun devamı geliyor

SAS: Red Notice'in çekimleri Budapeşte, Paris ve Londra'da gerçekleşmişti (Sky Cinema)
SAS: Red Notice'in çekimleri Budapeşte, Paris ve Londra'da gerçekleşmişti (Sky Cinema)

Yapımcı, yönetmen ve senarist Laurence Malkin'in 2021 yapımı aksiyon gerilimi SAS: Red Notice'in devamı geliyor.

Devam filminin geliştirme finansmanı Sky Original Films tarafından sağlanırken aksiyonun konusuyla ilgili ayrıntılar gizli tutuluyor. 

Filmin yürütücü yapımcılığını Sky'ın film direktörü Julia Stuart üstlenecek. 

"İlk filmin başarısı bana ilham verdi"

Yapımcı ve yönetmen Laurence Malkin, "İlk filmin dünya çapındaki başarısı bana SAS evrenini genişletme ve gizli operasyonlar konusundaki anlayışımızı derinleştirme konusunda ilham verdi" diyerek ekledi:

Hem iyi hem de kötü psikopatların kullanımı ilk filmde değindiğimiz bir konuydu. Bu kez onların zihinlerine gireceğiz ve her şeyi bambaşka bir seviyeye yükselterek daha da içgüdüsel aksiyon sahneleri sunacağız. Son derece psikopatça bir dokunuşa sahip büyük, düzgün bir aksiyon filmi olacak.

Britanya'nın meşhur yayın platformu Sky Cinema'da hit olarak büyük bir izleyici kitlesine ulaşan aksiyonun yönetmenliğini Magnus Martens üstlenmişti.

Devam filminin oyuncu kadrosuna ilişkin detaylar henüz açıklanmadı.

Andy McNab'in aynı adlı romanından uyarlanan SAS: Red Notice'te Sam Heughan, Ruby Rose, Andy Serkis, Hannah John-Kamen, Tom Hopper, Anne Reid ve Tom Wilkinson rol alıyordu.

Eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 50 puan alan ve sinema yazarlarınca "vasat bir aksiyon" diye tanımlanan film, kötü yorumlara rağmen izleyicileri ekran başına çekmeyi başarmıştı. 

SAS: Red Notice, Grace Lewis liderliğindeki iyi eğitimli suçlulardan oluşan küçük bir ordunun, Manş Denizi'nin derinliklerinde bir treni kaçırmasını konu alıyordu.

Independent Türkçe, Variety, Cinema Express



Çevreye zarar vermeden tüketilebilecek et miktarı açıklandı

ABD'nin Virginia eyaletindeki McLean kentinde bir süpermarkette indirime giren sığır etleri (AFP)
ABD'nin Virginia eyaletindeki McLean kentinde bir süpermarkette indirime giren sığır etleri (AFP)
TT

Çevreye zarar vermeden tüketilebilecek et miktarı açıklandı

ABD'nin Virginia eyaletindeki McLean kentinde bir süpermarkette indirime giren sığır etleri (AFP)
ABD'nin Virginia eyaletindeki McLean kentinde bir süpermarkette indirime giren sığır etleri (AFP)

Yeni araştırmaya göre, haftada iki tavuk göğsü filetosundan daha azına denk gelen et tüketimi gezegen için sürdürülebilir kabul edilebiliyor.

Hayvancılığın küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 15'inden sorumlu olduğu tahmin edildiğinden, araştırmacılar yıllardır protein ihtiyacını karşılamak için et tüketiminin azaltılıp baklagil alımının artırılması çağrısında bulunuyor.

İnsanları, etin haftada bir kereden daha az yendiği bitki temelli "fleksitaryen" bir diyet benimsemeye çağırıyorlar.

Ancak haftada tam olarak ne kadar et tüketilmesinin tavsiye edildiği belirsizliğini koruyor. Danimarka Teknik Üniversitesi'nden sürdürülebilir kalkınma uzmanı Caroline Gebara, "Artık çoğu kişi hem çevrenin korunması hem de sağlıkla ilgili nedenlerle daha az et yememiz gerektiğinin farkında. Ancak 'daha az'ın ne kadar olduğunu ve büyük resimde gerçekten fark yaratıp yaratmadığını anlamak zor" diyor

Nature Food adlı akademik dergide yayımlanan bu son çalışma, bu miktarı haftada yaklaşık 255 gram olarak belirledi.

Dr. Gebara, "Süpermarketteyken gözünüzde canlandırabileceğiniz ve düşünebileceğiniz somut bir rakam hesapladık, haftada 255 gram kümes hayvanı veya domuz eti" dedi.

Bu, yaklaşık iki tavuk göğsü filetosuna eşdeğer ve bir kişinin gezegene zarar vermeden haftada tüketebileceği et sınırı.

Bu rakam sadece kümes hayvanları ve domuz eti için geçerli. Çalışma, "mütevazı bir sığır eti tüketiminin" bile gezegenin kaldırabileceği sınırı aştığı uyarısını yapıyor.

Dr. Gebara, "Hesaplamalarımız, bir kişinin diyetindeki mütevazı miktarda kırmızı etin bile, çalışmada incelediğimiz çevresel faktörlere dayanarak gezegenin kaynakları yeniden üretebileceği miktarla uyumsuz olduğunu gösteriyor" dedi.

Ancak et içeren diyetler de dahil hem sağlıklı hem de sürdürülebilir olan pek çok başka beslenme şekli var.

Çalışma, sürdürülebilir gıda tercihlerini desteklemek için daha iyi siyasi rehberlik ve kamusal çerçeveler oluşturulması çağrısında bulunuyor.

Araştırma, karbondioksit emisyonları, su ve arazi kullanımı gibi çevresel faktörlerin yanı sıra farklı diyetlerin sağlık üzerindeki etkilerini de göz önünde bulunduruyor.

11 çeşit diyetin 100 binden fazla varyasyonunun incelendiği çalışmada, bunların çevre ve sağlık üzerindeki etkileri hesaplandı. Orta düzeyde kırmızı et tüketiminin bile gezegenin sürdürülebilirlik sınırlarını aştığı sonucuna varıldı.

Öte yandan, pesketaryen, vejetaryen ya da vegan bir diyetin, gezegenin destekleyebileceği sınırlar içinde olma ihtimalinin çok daha yüksek olduğu belirtiliyor.

Süt ürünleri veya yumurta ilaveli vejetaryenlik gibi karışık diyetler de sürdürülebilir olabilir. Dr. Gebara, "Örneğin hesaplamalarımız, sizin için önemliyse, peynir yemenin ve aynı zamanda sağlıklı ve iklim dostu bir diyet benimsemenin mümkün olduğunu gösteriyor" dedi.

Aynı durum yumurta, balık ve beyaz et için de geçerli ancak tabii ki diyetinizin geri kalanının nispeten sağlıklı ve sürdürülebilir olması gerek. Fakat ya hep ya hiç olmak zorunda değil.

Independent Türkçe