Netflix'in popüler dizisi bu kez tatmin etmedi: "Seks sahneleri bile sıkıcı"

Julia Quinn'in çok satan romanlarından esinlenen dizi, Bridgerton ailesinden 8 kardeşin Londra yüksek sosyetesinde aşkı ve mutluluğu arayışını merkeze alıyor (Netflix)
Julia Quinn'in çok satan romanlarından esinlenen dizi, Bridgerton ailesinden 8 kardeşin Londra yüksek sosyetesinde aşkı ve mutluluğu arayışını merkeze alıyor (Netflix)
TT

Netflix'in popüler dizisi bu kez tatmin etmedi: "Seks sahneleri bile sıkıcı"

Julia Quinn'in çok satan romanlarından esinlenen dizi, Bridgerton ailesinden 8 kardeşin Londra yüksek sosyetesinde aşkı ve mutluluğu arayışını merkeze alıyor (Netflix)
Julia Quinn'in çok satan romanlarından esinlenen dizi, Bridgerton ailesinden 8 kardeşin Londra yüksek sosyetesinde aşkı ve mutluluğu arayışını merkeze alıyor (Netflix)

Netflix'in şehvetli ve popüler dizisi Bridgerton, uzun zamandır beklenen üçüncü sezonuyla geri döndü. 

Ancak televizyon eleştirmenleri, diziyi bu kadar popüler yapan müstehcen seks sahnelerini daha fazla görmeyi uman izleyicilerin hayal kırıklığına uğrayacağı konusunda uyardı.

Üçüncü sezonun merkezinde Nicola Coughlan'ın canlandırdığı Penelope Featherington ve Luke Newton'ın oynadığı Colin Bridgerton arasındaki aşk hikayesi olsa da eleştirmenler, dizideki "seks sahnelerinin bile sıkıcı" olduğunu iddia ediyor. 

The Independent'tan Nick Hilton, Netflix'in dönem dramasının "cazibesini kaybettiğini" belirtti ve yeni sezona sadece iki yıldız verdi.

Hilton bununla birlikte, 37 yaşındaki aktris Coughlan'ı överek şunları söyledi: 

Coughlan'ın ekrandaki varlığı mükemmel ve uzun zamandır Bridgerton'ın güçlü yanlarından biri.

Telegraph da yeni sezona iki yıldız vererek, Coughlan ve Newton'ın gerçek hayattaki yakın bağına rağmen ekranda "neredeyse sıfır kimyaya" sahip olduklarını öne sürdü.

"Seks sahneleri bile göstermelik"

Telegraph'ın eleştirmeni Anita Sign şunları yazdı: 

Senaristler pes etmiş gibi görünüyor. İlk 4 bölümün üçünde Penelope'nin gözyaşları içinde bir balodan kaçtığı, neredeyse birbirinin tıptatıp aynısı olan sahneler yer alıyor. Seks sahneleri bile göstermelik, sanki bir kotayı doldurmak için her bölüm aralara sıkıştırılmış.

Evening Standard'dan Vicky Jessop da yeni sezona iki yıldız veren eleştirmenlerden. Jessop incelemesinde şu ifadeleri kullandı:

Bridgerton'ın formülü zayıflıyor. Olay örgüsü tahmin edilebilir (biri yanlış bir şey söylediği anda odaya girme oyunu hızla eskiyor), romantizm kopyala yapıştır gibi ve hepsi sonsuza dek mutlu yaşıyor.

"Eski baş döndürücülüğünden yoksun"

Hollywood Reporter yazarı Angie Han da diziyi eleştirdi: 

Genel olarak bu gezinti öncekilerin baş döndürücülüğünden yoksun. Teknik olarak halen bolca çıplaklık var ancak Bridgeton'ın ekmek teknesi olan lezzetli hasret, müstakbel çiftin arasında gerçekte pek bir şey olmaması nedeniyle önemli ölçüde köreliyor.

Televizyon yazarları arasında az da olsa üçüncü sezondan memnun kalanlar da vardı. Guardian'dan Rachel Aroesti, diziye 4 yıldız verdi ve "sevişme sahnelerinin" az olmasına rağmen yine de "cidden ateşli" olduğunu öne sürdü. 

16 Mayıs'ta gösterime giren Bridgerton, Netflix'te izlenebilir.

Independent Türkçe, Daily Mail, Telegraph, Evening Standard, Hollywood Reporter, Guardian



Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, yediklerimizin hayatımızın ilerleyen dönemlerinde yakalanacağımız kronik hastalıkların miktarını belirleyebileceği konusunda uyarıyor.

Araştırma sebze-meyve, balık ve doymamış yağlar bakımından zengin Akdeniz diyeti gibi sağlıklı bir beslenme düzeninin yaşlılarda demans da dahil olmak üzere kronik hastalıkların gelişimini yavaşlatabileceğini ortaya koydu. İşlenmiş et ve şeker açısından zengin, iltihabı artıran diyetlerse bu süreci hızlandırabilir.

İsveç'teki Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar, 4 diyetin yaşlılardaki kronik hastalıklar üzerindeki etkilerini inceledi.

İncelenen diyetlerden üçü sağlıklı ve sebze, meyve, tam tahıl, kuruyemiş, baklagiller ve doymamış yağların alımına; şekerli yiyecekler, kırmızı et, işlenmiş et ve tereyağı/margarin tüketimininse azaltılmasına odaklanıyor.

Diğer yandan dördüncü diyet iltihaplanmaya yol açıyor ve daha az sebze, çay ve kahve; daha çok kırmızı ve işlenmiş et, rafine tahıllar ve şekerli içecek tüketimini içeriyor.

Araştırmacılar İsveç'teki 60 yaş ve üstü 2400 yetişkinin beslenmelerini 15 yıl boyunca izleyip kronik hastalıklarını takip etti.

Alınan besinleri, gıda sıklığı anketleri ve şu 4 diyet örüntüsüne bağlılıkla ölçtü: Ampirik Diyet İnflamatuar İndeksi (EDII), AHEI, Alternatif Akdeniz Diyeti (AMED) ve MIND (Nörodejeneratif Gecikme için Akdeniz - Dash Müdahalesi).

Multimorbidite, kronik hastalıkların sayısıyla tanımlanıp organ sistemlerine göre (kas-iskelet, kardiyovasküler ve nöropsikiyatrik) gruplandırıldı.

Nature Aging adlı bilimsel dergide yayımlanan sonuçlar, sağlıklı diyetleri benimseyenlerde kronik hastalıkların daha yavaş geliştiğini ortaya koydu.

Örneğin, başta AMED, AHEI ve MIND olmak üzere sağlıklı beslenme örüntülerine uzun süreli bağlılık, yaşlılarda kronik hastalıkların daha yavaş gelişmesiyle bağlantılı çıktı.

Bu, kardiyovasküler hastalıklar ve demans için geçerli olsa da kas ve kemiklerle ilgili hastalıklarda böyle bir bağlantı görülmedi.

Ancak iltihaplanma oluşturan diyeti benimseyenlerde kronik hastalık riski arttı.

Karolinska Enstitüsü'ndeki Yaşlanma Araştırma Merkezi, Nörobiyoloji, Bakım Bilimleri ve Toplum Bölümü'nde doktora sonrası araştırmacı olan ortak birinci yazar Adrián Carballo-Casla, "Sonuçlarımız, yaşlanan popülasyonlarda multimorbiditenin gelişimini diyetin ne kadar önemli ölçüde etkilediğini gösteriyor" diyor.

Diyetin koruyucu etkileri, yaşlanmaya bağlı hastalıklarda kilit önem taşıyan bir faktör olan iltihaplanmanın azalmasıyla açıklanabilir.

Araştırma makalesinin yazarları, uzun ömür üzerinde en büyük etkiye sahip olabilecek diyet önerilerini ve yaşlarına, cinsiyetlerine, psikososyal geçmişlerine ve kronik hastalıklarına göre bunlardan en fazla yararlanabilecek yaşlı gruplarını belirleyerek araştırmalarını ilerletmek istiyor.

Independent Türkçe