Hamilelikteki stresin sadece bir cinsiyette IQ düşüşüne neden olduğu bulundu

Gebelikteki stres, doğum veya düşük yapma korkusu gibi nedenlerden kaynaklanabiliyor (Pixabay)
Gebelikteki stres, doğum veya düşük yapma korkusu gibi nedenlerden kaynaklanabiliyor (Pixabay)
TT

Hamilelikteki stresin sadece bir cinsiyette IQ düşüşüne neden olduğu bulundu

Gebelikteki stres, doğum veya düşük yapma korkusu gibi nedenlerden kaynaklanabiliyor (Pixabay)
Gebelikteki stres, doğum veya düşük yapma korkusu gibi nedenlerden kaynaklanabiliyor (Pixabay)

Hamilelikteki stresin, bebeğin IQ'sunu düşürebildiği tespit edilirken, bilim insanları erkek çocukların bundan daha fazla etkilendiğini söylüyor. 

Stresin hamile kadınların düşük yapma ihtimalini artırabileceği gibi doğum sonrasında bebek üzerinde de olumsuz etkiler yaratabileceği biliniyor. Bazı çalışmalarda bu durumun çocuğun ileriki yaşlarında dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) veya depresyon yaşama riskini artırabileceği öne sürülüyor. 

Yeni çalışmadaysa fetüsün gelişimi için gerekli olduğu düşünülen stres hormonu kortizolun kız ve erkek çocuklarını nasıl etkilediği incelendi. Sonuçlar hamileliğin son dönemindeki stresin çocuğun IQ'sunu etkileyebildiğini gösteriyor.

11-14 Mayıs'ta İsveç'te düzenlenen 26. Avrupa Endokrinoloji Kongresi'nde sunulan araştırmada gebeliğinin son üç aylık dönemindeki 943 kadının kortizol ve bu hormonun etkisiz bir hali olan kortizon seviyeleri incelendi. 

Daha sonra psikologlar, bu çocuklar 7 yaşına geldiğinde IQ'larını ölçtü. Kız çocuk taşıyan annelerin daha fazla kortizol üretmesine karşın erkek çocuklar, IQ testlerinde kızlardan daha düşük puan aldı. 

Araştırmacılar bu durumun, plasentadaki bir enzimin kortizolü kortizona çevirmesinden kaynaklandığını düşünüyor. Çalışmanın başyazarı Dr. Anja Fenger Dreyer şöyle diyor

 Sonuçlarımız, kız çocuklarının plasentadaki 11β-HSD2 enziminin aktivitesi tarafından daha fazla korunabildiğini, erkeklerinse doğum öncesinde annenin fizyolojik kortizolüne karşı daha savunmasız olabileceğini gösteriyor.

Bilim insanları ayrıca annenin kanında değil, idrarındaki kortizon seviyesi yüksek olduğunda kız çocuklarının IQ testinde daha iyi bir sonuç aldığını saptadı.  

Danimarka'daki Odense Üniversite Hastanesi'nden aynı artaştırma ekibi, geçen yıl yayımladıkları bir çalışmada gebeliğin son üç ayında yüksek seviyede kortizol salgılandığında çocukların bir ila üç yaşında konuşma ve dil becerilerinin daha fazla geliştiğini kaydetmişti. 

İki çalışmanın sonuçlarını karşılaştıran Dr. Fenger Dreyer, anne karnında kortizole maruz kalmanın bilişsel gelişimde geçici bir etkisi olabileceğini söylüyor:

Ayrıca önceki çalışmamızda küçük çocukların kelime dağarcığının ebeveynler tarafından bildirildiği, bu çalışmadaysa çocuğun IQ'sunun eğitimli psikologlar tarafından değerlendirildiği de dikkate alınmalı.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, Neuroscience News, Healthline, National Library of Medicine



Jeff Bezos'un 100 milyon dolar yatırım yaptığı uydu kayboldu

MethaneSAT dünyanın en gelişmiş metan izleme uydularından biriydi (MethaneSAT/EDF)
MethaneSAT dünyanın en gelişmiş metan izleme uydularından biriydi (MethaneSAT/EDF)
TT

Jeff Bezos'un 100 milyon dolar yatırım yaptığı uydu kayboldu

MethaneSAT dünyanın en gelişmiş metan izleme uydularından biriydi (MethaneSAT/EDF)
MethaneSAT dünyanın en gelişmiş metan izleme uydularından biriydi (MethaneSAT/EDF)

Milyarder Jeff Bezos'un desteklediği bir metan izleme uydusunun operatörleri, aracın uzayda kaybolduğunu söyledi.

Mart 2024'te fırlatılan 88 milyon dolarlık MethaneSAT, 20 Haziran'da sinyali kaybolduğunda petrol ve doğalgaz üreten bölgelerdeki metan salımlarını ölçüyordu.

ABD merkezli kâr amacı gütmeyen kuruluş Çevre Savunma Fonu (Environmental Defense Fund / EDF), operatörlüğünü yaptığı uydunun güç kaynağının kesildiğini ve "muhtemelen kurtarılamayacağını" ifade etti. Uydunun bilinen son konumu Norveç üzerindeydi.

Örgüt, Amazon'un kurucusunun oluşturduğu hayırsever bir girişim olan Bezos Dünya Fonu'nun (Bezos Earth Fund) verdiği 100 milyon dolarlık hibeyle MethaneSAT'i geliştirip fırlatmıştı.

EDF yaptığı açıklamada kayba rağmen bu görevin, metan salımları hakkında bir dizi kritik bulgu edindiğini belirtti.

Açıklamada, "Görev, bilimsel ve teknolojik başarısının yanı sıra hem endüstri hem de dünya çapındaki düzenleyiciler üzerindeki kalıcı etkisi açısından olağanüstü bir başarı sergiledi" ifadelerine yer verildi.

MethaneSAT sayesinde petrol ve doğalgaz üretim alanlarından salınan metanın dağılımı ve hacmi hakkında kritik bilgiler edindik. Ayrıca uzaydan gelen ölçümleri yorumlayıp bunları salınan metan hacimlerine dönüştürmek konusunda eşi benzeri görülmemiş bir beceri geliştirdik. Bu beceri diğer görevlerde de değerli olacak.

Metan salımlarının küresel çaptaki insan kaynaklı sıcaklık artışlarının yaklaşık üçte birine yol açtığı tahmin ediliyor.

Gelişmiş spektrometrelerle donatılan MethaneSAT, geniş bir alandaki metan seviyelerini düşük seviyelerde bile tespit etmeyi başararak dünyanın en gelişmiş metan izleme uydularından biri haline geldi.

Uydu, bazı bölgelerde bildirilenden 10 kat daha yüksek seviyeleri gözlemleyerek dünya çapında metan salımlarının kayda değer derecede daha iyi anlaşılmasını sağlayan çeşitli bulgular elde etti.

Proje lideri Steven Hamburg mayısta LinkedIn'de paylaştığı bir gönderide "MethaneSAT olağanüstü veriler üretti" demişti.

MethaneSAT yeni bir şeffaflık ve sorun çözme çağını başlatıyor... Bu iddialı bir görev ve uzay görevleri zorludur. Ancak iklim de biz de bekleyemeyiz.

EDF, MethaneSAT'in çalışmalarını sürdürmek için başka bir uydu fırlatma ihtimalini henüz elemedi.
Independent Türkçe