Servetini yatırmıştı: Eleştirmenler filme demediğini bırakmadı

Horizon'ın oyuncu kadrosunda Sienna Miller, Sam Worthington, Giovanni Ribisi, Jena Malone, Abbey Lee, Michael Rooker, Danny Huston ve Luke Wilson gibi isimler yer alıyor (Warner Bros)
Horizon'ın oyuncu kadrosunda Sienna Miller, Sam Worthington, Giovanni Ribisi, Jena Malone, Abbey Lee, Michael Rooker, Danny Huston ve Luke Wilson gibi isimler yer alıyor (Warner Bros)
TT

Servetini yatırmıştı: Eleştirmenler filme demediğini bırakmadı

Horizon'ın oyuncu kadrosunda Sienna Miller, Sam Worthington, Giovanni Ribisi, Jena Malone, Abbey Lee, Michael Rooker, Danny Huston ve Luke Wilson gibi isimler yer alıyor (Warner Bros)
Horizon'ın oyuncu kadrosunda Sienna Miller, Sam Worthington, Giovanni Ribisi, Jena Malone, Abbey Lee, Michael Rooker, Danny Huston ve Luke Wilson gibi isimler yer alıyor (Warner Bros)

Kevin Costner'ın yeni western destanı Horizon: An American Saga — Chapter 1, Cannes'da 10 dakika ayakta alkışlanmış olabilir ancak eleştirmenler gösterimden çıkıp otel odalarına döndüklerinde film için pek de olumlu konuşmadı. 

Costner, yaklaşık 100 milyon dolar bütçeli filmin maliyetine destek olmak için risk alarak kendi çiftliğini ipotek ettirdi. 

20 değil 38 milyon dolar

Coster'ın Horizon için 20 milyon dolar harcadığı iddia edilmişti ancak 69 yaşındaki aktör, western'in kendisine olan maliyetinin bundan çok daha fazla olduğunu söyledi.

Costner, "Bu filmde kendi paramdan 20 milyon dolar harcadığımı söylediklerini biliyorum" dedi: 

Bu doğru değil. Filmde şu anda yaklaşık 38 milyon dolarım var. Gerçek bu. Gerçek rakam bu.

Costner, Horizon: An American Saga'yı henüz adını açıklamadığı iki yatırımcıyla birlikte finanse etti. 

Western destanı, ikisi arka arkaya çekilen 4 filmi kapsıyor. Serinin ilk bölümü üç saat sürüyor. 

Birinci bölüm, pek çok karakteri izleyiciye tanıtırken gelecek bölümlerde yaşanacak olaylara da zemin hazırlıyor.

İç Savaş sonrası western hikayesi için şu ana kadar fazla yorum yapılmadı ancak ilk eleştirilerden bazıları epey sert. 

En yaygın şikayet, Horizon'ın sinema filminden çok yeni bir televizyon dizisine benzediği yönünde.

Film 4 ana hikaye arasında gezindiği için son derece karmakarışık olduğu yorumları da yapılıyor.

"Kaba kurgu gibi"

Bazıları filmi, Francis Ford Coppola'nın Megalopolis'iyle karşılaştırıyor. Megapolis de festivalde eleştirmenlerin tepkisini çeken bir başka tutku projesi olmuştu.

Hollywood Reporter, Costner'ın filmi için "beceriksizce bir gayret" yorumunu yaparak ekledi: 

Elden geçirilerek filme dönüştürülmüş bir mini dizi gibi duruyor ancak herhangi bir format için hazır olmaktan çok aceleci bir kaba kurgu gibi. Dörtlü filmin bu ilk bölümü, hiçbir yere varmayan gereksiz sahneler ve karakterlerle dolu ve dağınık olay örgüsünü birbirine bağlamak çok uzun sürüyor.

"Cannes'ın en büyük fiyaskosu"

Vanity Fair, filmi "Kurtlarla Dans'tan (Dances with Wolves) çok Su Dünyası'na (Waterworld) benzeterek şöyle dedi:

Soluk renklerle (ve soluk performanslarla) işlenmiş klişe olay örgülerinden oluşan Horizon, bu yıl Cannes'daki en büyük Amerikan fiyaskosu olarak Megalopolis'e rakip olabilir.

IndieWire ise filmi "yüzyılın en sıkıcı sinematik gösteriş projesi" diye nitelendirdi.

Guardian, "Kevin Costner'ın yakışıklı görünümlü ama tuhaf bir şekilde kayıtsız yeni western filmi, üç saatlik bir sürenin ardından tatmin edici bir hikâye anlatma konusunda pek başarılı olamıyor" diye yazdı.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Variety, IndieWire, Vanity Fair, Guardian



Bilim insanları mesajlara "görüldü atılmasını" yaygın bir alışkanlığa bağladı

Çoğu kişi kısaltma kullansa da görünüşe göre bu şekilde yazılmış mesajlar almak istemiyor (Unsplash)
Çoğu kişi kısaltma kullansa da görünüşe göre bu şekilde yazılmış mesajlar almak istemiyor (Unsplash)
TT

Bilim insanları mesajlara "görüldü atılmasını" yaygın bir alışkanlığa bağladı

Çoğu kişi kısaltma kullansa da görünüşe göre bu şekilde yazılmış mesajlar almak istemiyor (Unsplash)
Çoğu kişi kısaltma kullansa da görünüşe göre bu şekilde yazılmış mesajlar almak istemiyor (Unsplash)

Araştırmacılar, mesajlaşırken ifadeleri kısaltan kişilerin "samimiyetsiz" göründüğünü tespit etti. Yeni çalışmaya göre bu kişilerin mesajlarına cevap almama ihtimali de artıyor.  

Pek çok kişi mesajlaşırken kelimeleri veya uzun ifadeleri birkaç harfle yazarak kısaltıyor. İnternetin ilk yıllarından miras kalan bu alışkanlık yazışmayı kolaylaştırırken kendine has bir çevrimiçi dil de ortaya çıkarıyor. 

Fakat ABD'deki Stanford Üniversitesi'nin yeni çalışmasına göre mesajlarda kısaltma kullanmak özellikle yeni bir ilişkinin başlangıcında olumsuz bir etki yaratabilir. 

Araştırmacılar, 37 ülkeden 5 bin 300'den fazla katılımcının mesajlarını inceledi ve onlarla anketler yaptı. Flört uygulamaları ve sohbet odalarını kullanan kişilerin kısaltma içeren ve içermeyen konuşmalardaki davranışları da incelendi.

Katılımcılar kendilerine gösterilen mesajları, samimiyet, çaba ve cevap verme isteği üzerinden değerlendirdi. 

Bilim insanları daha güvenilir bir sonuç almak adına farklı bağlamlardaki sohbetleri çalışmaya dahil etti.

Bulgularını Journal of Experimental Psychology: General adlı hakemli dergide yayımlayan araştırmacılar, kısaltma kullanmanın genellikle karşı tarafa samimiyetsiz geldiğini kaydetti. Ekip, kişilerin yakınlığı veya mesaj uzunluğu değiştiğinde bile kısaltmaların olumsuz etkisinin sürdüğünü gözlemledi.

Ayrıca bu davranışı sergileyen kişilerin yanıt alma olasılığının daha düşük olduğu saptandı. 

Diğer yandan çalışmanın başında yapılan anketlerde katılımcıların yüzde 99'u kısaltma kullandığını ve yüzde 84'ü bu davranışın rahatsızlık vermeyeceğini düşündüğünü bildirdi.

Yüzde 4'lük bir kısım da kısaltmaların karşı tarafın hoşuna gitmesini bekliyodu. 

Makalenin başyazarı David Fang "Mesajlaşan kişilerin kısaltmalardan hoşlanabileceğini düşündük çünkü gayriresmi bir yakınlık hissi uyandırıyordu" diyerek ekliyor: 

Bu nedenle kısaltmaların bunları kullanan kişiler hakkında olumsuz algılara yol açması bizi şaşırttı.

Araştırmacılar, kısaltmaların çaba göstermemek gibi algılandığı için böyle bir etki yarattığını düşünüyor. 

Fang, "Bulgularımız, örneğin bir ilişkinin başlangıcı ya da iyi bir izlenim bırakmamız gerektiği durumlar gibi, özellikle daha samimi görünmek ve sosyal bağları güçlendirmek istediğimizde önem kazanıyor" diye açıklıyor. 

Diğer yandan kısaltmalar her durumda kötü olmak zorunda değil. Fang, "Örneğin kuryeyle hızlıca mesajlaşırken, daha samimiyetsiz görünmeyi kabul etmek mantıklı olabilir" diyor.

Daha önceki bir araştırmada emoji kullanımının yanlış anlaşılmaya yol açabileceği bulunmuştu. Farklı ülkelerden katılımcılarla yürütülen çalışmada, emojilerin anlamının cinsiyet, kültür ve yaşa göre değiştiği görülmüştü.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, Study Finds, Journal of Experimental Psychology: General