Netflix önce kabul edip sonra vazgeçmişti: Tartışmalı film Cannes'da

Toronto doğumlu yönetmen Cronenberg, filmin hikayesini yazarken 66 yaşındaki eşinin ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)
Toronto doğumlu yönetmen Cronenberg, filmin hikayesini yazarken 66 yaşındaki eşinin ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)
TT

Netflix önce kabul edip sonra vazgeçmişti: Tartışmalı film Cannes'da

Toronto doğumlu yönetmen Cronenberg, filmin hikayesini yazarken 66 yaşındaki eşinin ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)
Toronto doğumlu yönetmen Cronenberg, filmin hikayesini yazarken 66 yaşındaki eşinin ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)

Usta yönetmen David Cronenberg, Netflix yöneticilerinin önce yeşil ışık yakıp sonra reddettiği projesiyle ilgili konuştu. 

Cronenberg'in bilimkurgu türündeki yeni filmi The Shrouds, Cannes Film Festivali'nde izleyicilerle buluştu. 

81 yaşındaki yönetmen, gösterim sonrasında üç buçuk dakika boyunca ayakta alkışlanan filmle ilgili açıklamalarda bulundu.

Bilimkurgu draması, eşinin ölümünden sonra teselli bulamayan tanınmış bir iş insanının, insanların ölen sevdiklerinin mezarlarında çürümesini izlemesini mümkün kılan tartışmalı bir teknoloji icat etmesini konu alıyor.

Cronenberg, dün Cannes'da film için düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada, hikayenin bir dizi olarak iyi işleyeceğini öngördüğünü açıkladı.

Yönetmen, ilk bölümün yazımını finanse eden iki Netflix yöneticisiyle konuşmak için Los Angeles'a uçmuş. Yetkililer bu bölümü çok beğenmiş. Ancak ikinci bölümden sonra daha ileri gitmek istemediklerini açıklamışlar.

"Bu çok Hollywoodvari bir şey"

Cronenberg, Netflix yöneticileriyle yaşadığı konuşmayı şöyle anlattı:

Dediler ki, ve bu çok Hollywoodvari bir şey, 'Odada aşık olduğumuz şey bu değil'.

Usta yönetmen sözlerine şöyle devam etti:

Daha sonra, odada aşık oldukları şeyin ben olduğumu hissettim, ki bu çok gurur vericiydi ama senaryo değildi. Bunun ölmesine izin veremeyeceğimi hissettim. 'Bakalım bunu bir filme dönüştürebilecek miyiz' diye düşündüm. Bir dizi olabilir ama olmak zorunda değil.

Filmin başrollerinde Fransız aktör Vincent Cassel, Guy Pearce ve Diane Kruger yer alıyor. Yardımcı rollerdeyse Sandrine Holt, Elizabeth Saunders ve Al Sapienza var.

Cronenberg, çok sevdiği 43 yıllık eşi Carolyn'ı kanserden kaybetmesinin hikayeyi ne kadar derinden etkilediğine de değindi. 

Kanadalı yönetmen, filmini sert yorumlarla eleştirenleri de "cahil" ve "aptal" diye niteledi.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Variety



Bilim insanları dilin haritasını çıkardı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Bilim insanları dilin haritasını çıkardı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Diliniz kilo vermenizde anahtar olabilir mi? Yeni araştırma sayesinde bilim insanları bunun mümkün olabileceğini söylüyor.

Araştırmacılar ilk kez dilin ve şekerli tatları alan tat reseptörünün üç boyutlu yapısının haritasını çıkardı.

Bu reseptörler tatlı tadı veren çok sayıda farklı kimyasal maddeyi algılayabiliyor ve ekşi ya da acı tatlar için kullanılanlar gibi diğer reseptörlerin aksine çok hassas olmayacak şekilde evrimleşmiş. Bu da enerji ihtiyacımız nedeniyle şekerli gıdalara yönelmemize ve onları arzulamamıza neden oluyor.

Çarşamba günü yapılan açıklamaya göre, bu tatlı tat reseptörünün daha iyi anlaşılması, onu düzenleyecek ve şekere olan iştahımızı değiştirebilecek şeylerin keşfedilmesini sağlayabilir.

Columbia Üniversitesi ve Howard Hughes Tıp Enstitüsü'nde doktora sonrası araştırmacı olan Dr. Juen Zhang yaptığı açıklamada, "Şekerin obezitede oynadığı öncü rol göz ardı edilemez" dedi.

Bugün şekerin yerine kullandığımız yapay tatlandırıcılar, şeker yeme arzumuzu anlamlı şekilde değiştirmiyor. Artık reseptörün neye benzediğini bildiğimize göre, daha iyi bir şey tasarlayabiliriz.

Zhang, Cell adlı akademik dergide yayımlanan bulguların ortak baş yazarı.

Bu dönüm noktasına ulaşmak için Zhang ve ortak yazarları üç yıl çalıştı.

Reseptörü analiz etmek için kriyo-elektron mikroskopi adılı tekniği kullandılar. Dilin ve tatlı reseptörünün 3 boyutlu yapısının görüntülerini yakalamak için elektron ışınları ateşlediler.

İki ana yarıdan oluşan reseptör, sinekkapan bitkisine benzeyen bir bileşen içeriyor. Bağlanma cebi adı verilen bu parçanın yapısını bilmek, bazı insanların tatlılara karşı neden bu kadar hassas olduğunun daha iyi anlaşılmasını sağlayabilir.

Columbia Zuckerman Enstitüsü'nde baş araştırmacı ve çalışmanın ortak yazarı Dr. Anthony Fitzpatrick, "Bu reseptörün bağlanma cebini kesin bir şekilde tanımlamak, işlevini anlamak için kesinlikle hayati önem taşıyor" dedi.

"Tam şeklini bilerek, tatlandırıcıların neden ona bağlandığını ve reseptörü aktive eden veya işlevini düzenleyen daha iyi molekülleri nasıl geliştirebileceğimizi veya keşfedebileceğimizi anlayabiliriz" diye ekledi.

Tatlı tat reseptörü ağızda bulunmasına rağmen, vücudun her yerinde mevcut. Dolayısıyla, haritalar metabolizmayı inceleyen ek araştırmaları destekleyebilir. Bu araştırma, obeziteye karşı süregelen mücadeleye inanılmaz derecede yardımcı olabilir.

Obezite, her 5 çocuktan birini ve her 5 yetişkinden ikisini etkilediği ABD'de üstesinden gelinmesi gereken büyük bir sorun. Dahası, çok fazla şeker tüketmek kalp çevresinde ve karın bölgesinde daha fazla yağ birikimiyle ilişkilendiriliyor ki bu da kişinin sağlığı açısından riskli bir durum.

Fitzpatrick laboratuvarında araştırma teknisyeni ve çalışmanın ortak yazarı Andrew Chang, "İnsanlara yardımcı olabilmek için bilim anlayışımızı ileriye taşımaya çalışıyoruz" dedi.

Independent Türkçe