Bol yıldızlı kıyamet filmi Netflix'in zirvesinde

2023'ün ikinci yarısında en çok izlenen yapım oldu.

Dünyayı Ardında Bırak, prömiyerini 25 Ekim 2023'te Los Angeles'ta gerçekleşen AFI Fest'te yaptı (Netflix)
Dünyayı Ardında Bırak, prömiyerini 25 Ekim 2023'te Los Angeles'ta gerçekleşen AFI Fest'te yaptı (Netflix)
TT

Bol yıldızlı kıyamet filmi Netflix'in zirvesinde

Dünyayı Ardında Bırak, prömiyerini 25 Ekim 2023'te Los Angeles'ta gerçekleşen AFI Fest'te yaptı (Netflix)
Dünyayı Ardında Bırak, prömiyerini 25 Ekim 2023'te Los Angeles'ta gerçekleşen AFI Fest'te yaptı (Netflix)

Distopik gerilim Dünyayı Ardında Bırak (Leave the World Behind) 2023'ün ikinci yarısında Netflix'te küresel olarak en çok izlenen film olurken, anime esintili canlı çekim One Piece, televizyon kategorisinin lideri konumunda.

Veriler, Netflix'in Temmuz-Aralık 2023'teki izlenme oranını yansıtan Ne İzledik: Netflix Etkileşim Raporu'ndan elde edildi.

Üç haftada 121 milyon izlenme

Dünya genelindeki aboneler, geçen yılın ilk yarısında 93 milyar saat, ikinci yarısındaysa yaklaşık 90 milyar saat Netflix izledi.

Yayın devi, 2023'ün ilk yarısını kapsayan ilk büyük veri dökümünü geçen aralıkta paylaşmıştı.

Perşembe günü yayımlanan ikinci raporda şirket, yayın süresini ve görüntülenme sayısını ekleyerek filmlerle dizileri ayırdı ve haftalık "en popüler" listeleriyle eşitledi.

Netflix'te tüm zamanların en popüler 5. filmi olan Dünyayı Ardında Bırak, 8 Aralık 2023'te gösterime gidi ve üç haftadan biraz daha uzun bir süre içinde 121 milyon kez izlendi.

Barack ve Michelle Obama'nın yönetici yapımcılığını üstlendiği filmde Julia Roberts, Ethan Hawke, Mahershala Ali ve Myha'la Herrold rol alıyor. 

Gal Gadot'nun aksiyonu ikinci sırada

Öte yandan Gal Gadot'un başrolünü oynadığı aksiyon-gerilim filmi Heart of Stone, 2023'ün ikinci yarısında yaklaşık 110 milyon kez izlendi.

Yayıncının bugüne kadarki en büyük animasyon filmi olan Adam Sandler'lı Leo, 11 Kasım'da gösterime girererek 96 milyon izlenme elde etti. 

Netflix'in İngilizce olmayan en popüler üçüncü filmi Nowhere ise 86 milyon kez izlendi.

One Piece zirvede

Dizi kategorisinde popüler Japon manga serisinin yüksek bütçeli televizyon uyarlaması One Piece, yaklaşık 72 milyon izlenme alarak liderliği kimseye kaptırmadı. 

İkinci sıradaysa Britanyalı bir kadının Barcelona'daki sakin yaşamının, bir süpermarketteki silahlı soygunun ardından şiddet dolu gizli geçmişinin açığa çıkmasıyla altüst oluşunu anlatan mini dizi Kim Bu Erin Carter? (Who Is Erin Carter?) yer aldı.

Onu sırasıyla Lupin, The Witcher ve Sex Education'ın yeni sezonları izledi.

Independent Türkçe, Variety, ScreenRant



Ölüme yakın deneyimlerde zaman neden yavaşlıyor?

Ölüme yakın deneyim yaşayan bazı kişiler, sanki zaman ortadan kalkmış gibi hissettiğini söylüyor (Unsplash)
Ölüme yakın deneyim yaşayan bazı kişiler, sanki zaman ortadan kalkmış gibi hissettiğini söylüyor (Unsplash)
TT

Ölüme yakın deneyimlerde zaman neden yavaşlıyor?

Ölüme yakın deneyim yaşayan bazı kişiler, sanki zaman ortadan kalkmış gibi hissettiğini söylüyor (Unsplash)
Ölüme yakın deneyim yaşayan bazı kişiler, sanki zaman ortadan kalkmış gibi hissettiğini söylüyor (Unsplash)

Ölümle burun buruna gelen kişiler, yaşadıkları deneyim sırasında zamanın durmuş veya yavaşlamış gibi geldiğini sıkça bildiriyor. 

Başından böyle bir olay geçmeyen kişilerin aklına film sahneleri gelecektir. Örneğin bir trafik kazasında hayatını kaybetmekten kıl payı kurtulan bir karakter etrafına bakarken, sahne daha yavaş akıyor. 

Ölüme yakın deneyimler üzerine çalışan psikiyatr Bruce Greyson'ın 1980-1990'larda yaptığı çalışmalarda, bu türden deneyimler yaşayan kişilerin yaklaşık yüzde 70'i "zamanın durduğunu veya anlamını yitirdiğini" bildirmişti. 

Peki bu travmatik olaylar neden böyle bir etki yaratıyor ve zamanın nasıl algılandığı hakkında neler söylüyor? 

İnsanlar zamanı nasıl algılıyor?

Liverpool John Moores Üniversitesi'nde zaman psikolojisi üzerine çalışan Dr. Ruth Ogden, yıllar önce geçirdiği bir trafik kazasından sonra bu alana ilgi duymaya başlamış. 

Psikoloji hocası, Conversation için kaleme aldığı yazıda, başka bir araçla çarpıştıktan sonra adeta zaman durmuş gibi hissettiğini anlatıyor.  

15 yıl boyunca ölüme yakın deneyimlerde neden zamanın yavaşladığı ve zamanın nasıl algılandığı üzerine araştırmalar yürüten Dr. Ruth Ogden ulaştığı sonuçları şöyle açıklıyor:

Biz saniyeleri ve dakikaları mükemmel bir doğrulukla kaydeden saatler gibi değiliz. Bundan ziyade beynimiz, zamanı çevremizdeki dünyaya duyarlı bir şekilde algılamaya ayarlanmış gibi görünüyor.

Dr. Ogden, beynin duygusal ve fizyolojik uyarılmayı düzenleyen bazı bölgelerinin, aynı zamanda zamanın işlenmesinde de rol oynadığını ekliyor. 

Bu nedenle duygular yoğunlaştığı sırada beynin zaman algısı da etkileniyor. Örneğin keyifli vakit geçirirken zaman uçup gidiyor ve sıkıcı ortamlarda geçmek bilmiyor. 

Ölüme yaklaşınca zaman neden yavaşlıyor?

Ölüme yakın deneyimlerde zamanın neden yavaşladığı kesin olarak bilinmiyor. Bilim insanları bunun altında savaş ya da kaç tepkisinin yattığını düşünüyor. Evrimsel süreçte hayatta kalma içgüdüsü olarak gelişen bu tepki, tehdit anında ortaya çıkıyor.

Tehlike karşısında beyin daha hızlı çalıştığı için ölüme yakın deneyim yaşayan kişiler çevrelerinin daha yavaş hareket ettiğini görüyor. 

Psikoloji ve Ruh Sağlığı Sınır Alanları Enstitüsü'nden araştırmacı Marc Wittmann bu durumu şöyle açıklıyor:

Organizma çevresel uyaranları normalden daha hızlı işleyerek kişinin daha kolay tepki vermesini sağlıyor. Daha hızlı algılamak, düşünmek ve hareket etmek hayatta kalmak için avantaj demek.

Yaşlandıkça zaman daha mı hızlı akıyor?

Herkes ölüme yakın bir deneyim yaşamayabilir fakat birçok kişi yaşı ilerledikçe zamanın akıp gittiğinden yakınıyor. 

Geçmişe bakınca çocukken vakit daha yavaş akıyormuş gibi gelirken, yetişkinlikle beraber sanki göz açıp kapayıncaya kadar yıllar geçiyor.

Bilim insanları bu durumun birkaç nedeni olduğunu söylüyor. Örneğin çocukken bir yıl, yaşanan sürenin daha büyük bir kısmına tekabül ediyor. Nörolog Santosh Kesari "10 yaşındaki bir çocuk için bir yıl, hayatının yüzde 10'u. 60 yaşındaki biri için ise hayatının yüzde ikisinden daha azı" diyor. 

Ayrıca çocukken sürekli yeni şeylerle karşılaşmak, hafızada daha kalıcı etkiler bırakıyor. Kesari şu ifadeleri kullanıyor:

Zamanı unutulmaz olaylarla ölçüyoruz ve yaşlandıkça hatırlanmaya değecek daha az yeni şey yaşanıyor. Bu da çocukluğun daha uzun sürmüş gibi görünmesine yol açıyor.

Bilim insanın burada bahsettiği, zamanın o an içinde nasıl algılandığından ziyade, nasıl hatırlandığı. 

Yine de bazı çalışmalarda çocukken zamanın akışının daha yavaş algılandığı bulunmuştu. Nörobilimci Patricia Costello, çocukların gelişim aşamasında olduğunu belirterek "Sinirsel iletimleri yetişkinlere kıyasla fiziksel olarak daha yavaş. Bu da zamanın geçişini algılama biçimlerini etkiliyor" diyor:

Yetişkinliğe ulaşınca zaman devrelerimiz kablolamayı tamamlıyor ve zamanın geçişini doğru bir şekilde nasıl kodlayacağımızı deneyimlerimizle öğreniyoruz.

Yaşlanınca zamanın daha hızlı akıyormuş gibi gelmesi, büyük ölçüde yeni deneyimlerin azlığıyla ilişkilendiriliyor. Costello bu histen kurtulmak isteyenlere hayatlarına yenilik katmasını öneriyor.

Bilim insanı "Her şeyin çok hızlı geçip gittiği, kendi hayatımızı kaçırdığımız hissini nasıl durdurabiliriz? İş dönüp dolaşıp yeni şeyler öğrenmeye geliyor" diyerek ekliyor: 

Yeni bir beceri öğreniyor musunuz? Farklı bir şeyler pişiriyor musunuz? Mümkün olduğunca hayatınıza yenilik katmak, anıların öne çıkmasını sağlayacak ve bir bakıma zamanı uzatacaktır.

Independent Türkçe, Conversation, Psychology Today, NBC News