Netflix'teki yeni bilimkurgu alay konusu oldu

Atlas'ın yönetmenliğini Rampage: Büyük Yıkım (Rampage) ve San Andreas Fayı'na (San Andreas) da imza atan Brad Peyton üstleniyor (Netflix)
Atlas'ın yönetmenliğini Rampage: Büyük Yıkım (Rampage) ve San Andreas Fayı'na (San Andreas) da imza atan Brad Peyton üstleniyor (Netflix)
TT

Netflix'teki yeni bilimkurgu alay konusu oldu

Atlas'ın yönetmenliğini Rampage: Büyük Yıkım (Rampage) ve San Andreas Fayı'na (San Andreas) da imza atan Brad Peyton üstleniyor (Netflix)
Atlas'ın yönetmenliğini Rampage: Büyük Yıkım (Rampage) ve San Andreas Fayı'na (San Andreas) da imza atan Brad Peyton üstleniyor (Netflix)

Jennifer Lopez'in merakla beklenen yeni filmi Atlas, cuma günü Netflix'te gösterime girdi. Ancak bilimkurgu türündeki film eleştirmenleri tatmin etmedi.

Sinema yazarlarında hayal kırıklığı yaratan film, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden sadece 16 puan alabildi.

Hem olumsuz eleştirilerin hem de övgülerin gücünü hesaplayan Metacritic ise filme 100 üzerinden 38 puan verdi.

Netflix, 13 yaşından küçüklere uygun olmadığı konusunda uyarıda bulunduğu filmin konusunu şöyle özetliyor: 

Yapay zekaya hiç güvenmeyen zeki bir terörle mücadele analisti (Jennifer Lopez) kaçak bir robotu yakalama görevinde iş sarpa sarınca umudunu yapay zekaya bağlamak zorunda kalır.

Son haftalarda eşi Ben Affleck'le ayrılık söylentileri magazin basınını meşgul eden 54 yaşındaki Lopez'e filmde Simu Liu ve Sterling K. Brown eşlik ediyor.

"Ucuz ve plastik"

New York Times film eleştirmeni Alissa Wilkinson, Atlas'ın "ucuz" ve "plastik" göründüğünü söyledi ve filmin "özenti" olduğunu yazdı.

Bilimkurgu genellikle yeni ve şaşırtıcı bir şey öngörerek hafızalardaki yerini kazanır ama Atlas'ta hepsini daha önce gördük.

Benjamin Lee, Guardian için kaleme aldığı incelemede Atlas'a 5 üzerinden iki yıldız verdi ve filmi "aptal, ironiden yoksun zevksiz yapımlarla" karşılaştırdı.

Yayıncının diğer birçok sahte filminde olduğu gibi öz farkındalığa yakın bir şeye sahip olamayacak kadar yapay.

Variety'den Todd Gilchrist, Atlas'ı "iç açıcı değil" diye nitelendirdi ve Lopez'in Hustlers'daki Oscar'lık rolünden sonra Atlas gibi "jenerik bir bilimkurgu macerasına" yönelmesinden yakındı. 

Gilchrist, suçun çoğunu filmin Leo Sardarian ve Aron Eli Coleite tarafından yazılan senaryosuna yükledi.

The Wrap'ten William Bibbiani, filmdeki diyalogları "ucuz" diye nitelendirdi. Bibbiani, Atlas'ı "vasat aksiyon" ve "utanç verici bir olay örgüsü"nden muzdarip olmakla suçladı.

Independent Türkçe, Daily Mail, The Wrap, Variety, Guardian, New York Times



Yunusların ortak bir dil kullandığını gösteren yeni kanıtlar bulundu

Yunusların kelime benzeri ıslıklarla iletişim kurduğu düşünülüyor (Unsplash)
Yunusların kelime benzeri ıslıklarla iletişim kurduğu düşünülüyor (Unsplash)
TT

Yunusların ortak bir dil kullandığını gösteren yeni kanıtlar bulundu

Yunusların kelime benzeri ıslıklarla iletişim kurduğu düşünülüyor (Unsplash)
Yunusların kelime benzeri ıslıklarla iletişim kurduğu düşünülüyor (Unsplash)

Bilim insanları yunusların dil benzeri bir sistemle iletişim kurduğuna dair güçlü kanıtlar buldu.

Yunusların klik ve ıslık gibi sesler çıkararak iletişim kurduğu biliniyor. Hatta daha önceki çalışmalarda isimleri bile olduğu tespit edilmişti. "İmza ıslıkları" denen bu sesler sayesinde hayvanların birbirlerine seslendiği düşünülüyor.

Uzmanlar yunusların insanlarınki gibi bir dil kullanabileceği ihtimalini uzun süredir araştırıyor. Ancak bu hayvanların yaşadığı deniz ortamı nedeniyle çıkardıkları sesleri takip etmek epey zorlu bir iş.

Bu sorunun üstesinden gelmek adına ABD'nin Florida eyaletinde Sarasota Yunus Araştırma Programı başlatılmıştı. 40 yıldan uzun süredir devam eden proje kapsamında doğada yaşayan, 6 nesile yayılan yaklaşık 170 afalina yunus (Tursiops truncatus) takip ediliyor. Araştırmacılar 2012'den beri her bir hayvana takılan su altı mikrofonlarıyla ses kaydı alıyor.

Woods Hole Oşinografi Enstitüsü'nden Laela Sayigh ve ekip arkadaşları bu programın verilerini kullanarak çıkardıkları sesleri anlamaya çalıştı. 

Henüz hakem değerlendirmesinden geçmeyen ve ön baskı sunucusu bioRxiv'de yayımlanan çalışmada 22 adet "imza olmayan ıslık" saptandı. 

Sayigh "Belirli anlamlar taşıyabilecek ve bir tür kelime işlevi görme potansiyeli taşıyan bu imza olmayan ıslıklar var" diyor. Ancak uzmanlar bu ıslıkların kelimelere karşılık gelip gelmediğini söylemek için henüz erken olduğunu belirtiyor.

Araştırmacılar sözkonusu 22 ıslıktan en çok kullanılanının 35 farklı hayvan tarafından çıkarıldığını tespit etti. Onu takip eden ses ise 25 yunustan duyuldu. 

Ekip, ilk sesin yunusların beklenmedik veya yabancı bir şey görünce veya duyınca kullandığı bir sorgulama sesi olduğunu tahmin ediyor. Sayigh "Bu ıslık sesini çıkararak 'O neydi?' gibi bir şey soruyor olabilirler" diyor.

İkinci ıslığınsa bir alarm sesi olduğundan şüpheleniliyor. Yapılan testlerde bu ıslığın, yunusların genellikle ses kaynağından uzaklaşmasına neden olduğu görüldü. Sayigh şu ifadeleri kullanıyor: 

Bu kesinlikle alarm çağrısı olduğu anlamına gelmiyor ancak hipotez için makul bir başlangıç noktası gibi görünüyor.

Bilim insanları bu ıslıkların, yunusların bağlama özgü ve ortak bir şekilde kullandığı sinyallerden oluşan geniş bir repertuarın ilk kanıtını sunduğunu söylüyor. Sayigh bunun dil benzeri bir iletişim olduğunu ancak henüz dil olarak adlandırılamayacağını belirtiyor.

Çalışmada yer almayan biyolog Sara Torres Ortiz de bunun, dilin nasıl tanımlandığına bağlı olduğunu ifade ediyor. Örneğin belirli seslerin belirli nesne veya durumlara işaret ettiği referans iletişimi esas alınırsa bu tür bir dil vervet maymunu ve çayır köpeği gibi türlerde görülmüştü. 

Ortiz "Bu örnekler göz önüne alındığında, yunusların da bir tür referans iletişimine sahip olması şaşırtıcı olmaz" diyor.

Independent Türkçe, New Scientist, National Geographic, bioRxiv