Milyar dolarlık serinin yıldızından kazancıyla ilgili şaşırtan itiraf

Chris Pratt'in başrolde olduğu Galaksinin Koruyucuları serisi, gişede yaklaşık 2 buçuk milyar dolar hasılat yaptı (Walt Disney Studios Motion Pictures)
Chris Pratt'in başrolde olduğu Galaksinin Koruyucuları serisi, gişede yaklaşık 2 buçuk milyar dolar hasılat yaptı (Walt Disney Studios Motion Pictures)
TT

Milyar dolarlık serinin yıldızından kazancıyla ilgili şaşırtan itiraf

Chris Pratt'in başrolde olduğu Galaksinin Koruyucuları serisi, gişede yaklaşık 2 buçuk milyar dolar hasılat yaptı (Walt Disney Studios Motion Pictures)
Chris Pratt'in başrolde olduğu Galaksinin Koruyucuları serisi, gişede yaklaşık 2 buçuk milyar dolar hasılat yaptı (Walt Disney Studios Motion Pictures)

Chris Pratt, Hollywood'a giriş yaptıktan sonra kazandığı ilk büyük maaşı harcarken pek de akıllıca davranmadığını itiraf ediyor.

SiriusXM'de yayımlanan Sway in the Morning programına katılan aktör, "başardığını" hissettiği andan bahsetti ve hayatının ilerleyen dönemlerinde finansal okuryazarlığın önemini öğrendiğini anlattı.

Pratt'e oyunculuktan para kazanmaya başladığında tutumlu davranıp davranmadığı soruldu. 44 yaşındaki ünlü aktör vakit kaybetmeden "Hayır!" yanıtını verdi.

Galaksinin Koruyucuları (Guardians of the Galaxy) serisinin yıldızı gülerek, "Asla paramın bitmeyeceği izlenimine kapılmıştım" dedi. 

Aldığım ilk maaş çekinde 'Ciddi misin sen?' dedim. Uzun zamandır çok az parayla yaşıyordum, bu yüzden aldığım ilk büyük iş bir televizyon filmiydi. Bana 75 bin dolar ödediler.

Parasının kısa sürede tükendiğini anlatan Amerikalı oyuncu, "Yaklaşık iki ay sonra, 'O para nereye gitti?' dedim" ifadelerini kullandı.

"Belki de bir yat alırım"

Pratt, parasının bitmeyeceğini düşünerek Hawaii'ye ve Avustralya'ya gittiğinden de bahsetti.

"'Herhalde yatırım yapacağım, belki de bir yat alırım' diyordum" diye ekledi. 

Bu benim için çılgınca bir paraydı. Bu kadar para kazanacağımı asla hayal edemezdim ama çok çabuk bitti.

Jurassic World'ün yıldızı, küçükken kendisine finansal okuryazarlık hakkında hiçbir şey öğretilmediğini söyleyerek ekledi: 

Çünkü büyürken hiç paramız olmadı.

Ancak Pratt, bir yetişkin olarak hayat daha pahalı hale geldikçe, bir plan oluşturması gerektiğini fark ettiğini de aktardı.

Durup 'Pekala, bu konuda akıllıca davranmalıyım' demem epey zaman aldı. Hayatımın ilerleyen dönemlerinde bir tür finansal okuryazarlık planı oluşturmak, büyümemin adımlarından biriydi.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Entertainment Tonight, SiriusXM



Otizmde devrim niteliğinde gelişme

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Otizmde devrim niteliğinde gelişme

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Araştırmacılar, otizmin 4 alt tipini keşfederek bu genetik durumun altında yatan biyolojiyi anlamaya yönelik "dönüştürücü bir adım" attı.

Princeton Üniversitesi ve Simons Vakfı'ndan bilim insanları, otizm kohort çalışması SPARK'taki 5 bin çocuğun verilerini analiz ederek bireyleri özellik kombinasyonlarına göre gruplandırdı.

Araştırmacılar belirli özelliklerle ilgili genetik bağlantılar aramak yerine, sosyal etkileşimlerden tekrarlayan davranışlara ve gelişimsel kilometre taşlarına kadar 230'dan fazla özelliği her bir kişide değerlendirdi.

Bu analiz sayesinde otizmin farklı genetik varyasyon modellerine sahip 4 alt tipini tanımlamayı başardılar.

Flatiron Enstitüsü'nde yardımcı araştırmacı bilim insanı ve çalışmanın ortak başyazarı Natalie Sauerwald, "Otizmin tek bir biyolojik hikayesi değil, birden fazla farklı anlatısı olduğunu görüyoruz" diyor.

Bu, geçmişteki genetik çalışmaların neden genellikle yetersiz kaldığını açıklamaya katkı sağlıyor; aslında birbirine karışmış birden fazla farklı bulmacaya baktığımızı fark etmeden bir yapbozu çözmeye çalışıyorduk. Bireyleri ilk başta alt tiplere ayırana kadar resmin tamamını, genetik örüntüleri göremedik.

Bu 4 alt tip Sosyal ve Davranışsal Zorluklar, Gelişimsel Gecikmeyle Birlikte Karma OSB (Otizm Spektrum Bozukluğu), Orta Derecede Zorluklar ve Geniş Çaplı Etkilenme olarak belirlendi.

İlk tip, otizmi olmayan çocuklarla benzer bir hızda gelişimsel kilometre taşlarına ulaşan fakat genellikle dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, anksiyete veya depresyon gibi eşlik eden sorunlar yaşayan çocukları kapsıyor.

İkinci tipte gelişimsel kilometre taşlarına ulaşmada gecikme görülürken eşlik eden rahatsızlıklara dair herhangi bir belirtiye rastlanmıyor.

Üçüncü tip olan Orta Derecede Zorluklar'da otizmle ilgili temel davranışlar olsa da diğer gruplar kadar güçlü değil. Otizmi olmayan çocuklarla benzer bir hızda kilometre taşlarına ulaşıyor ve eşlik eden rahatsızlıklar görülmüyor.

4. tipte en uç ve geniş kapsamlı zorluklar yaşanıyor.

Katılımcıların yüzde 37'sinin yer aldığı birinci ve yüzde 34'ünün bulunduğu üçüncü tip en yaygın gruplar. Yüzde 19'unu içeren ikinci ve yüzde 10'unun olduğu 4. tiplerse en nadir olanlar. 

Bulgular, genetik farklılıkların "yüzeyde benzeyen klinik görünümlerin ardındaki farklı mekanizmalara işaret ettiğini" vurguluyor.

Örneğin hem Geniş Çaplı Etkilenme hem de Karma OSB gruplarındaki çocuklar gelişimsel gecikme ve zihinsel engellilik gibi bazı önemli özellikleri paylaşıyor. Ancak ilk grupta, ebeveynlerden geçmeyen de novo mutasyonların en yüksek oranı görülürken, ikinci grubun nadir kalıtsal genetik varyantları taşıma olasılığı daha fazla.

Bulgular otizmin sadece 4 alt tipi olduğu anlamına gelmiyor; en az 4 tane bulunduğunu ve bunların hem klinik seviyede hem de genom düzeyinde araştırmalar için anlamlı olduğunu gösteren veri odaklı bir çerçevenin keşfedilmesini sağlıyor.

Otizmle mücadele eden ailelerin, çocuklarının hangi otizm alt tipine sahip olduğunu bilmesi yeni bir netlik, kişiye özel bakım, destek ve topluluk imkanı sunabilir.

Independent Türkçe