Cam silmeye son: Kendi kendini temizleyen malzeme üretildi

Hem şeffaf hem içeriyi göstermiyor.

Bilim insanları yeni malzemenin enerji verimliliğini artıracağını düşünüyor (Karlsruhe Teknoloji Enstitüsü)
Bilim insanları yeni malzemenin enerji verimliliğini artıracağını düşünüyor (Karlsruhe Teknoloji Enstitüsü)
TT

Cam silmeye son: Kendi kendini temizleyen malzeme üretildi

Bilim insanları yeni malzemenin enerji verimliliğini artıracağını düşünüyor (Karlsruhe Teknoloji Enstitüsü)
Bilim insanları yeni malzemenin enerji verimliliğini artıracağını düşünüyor (Karlsruhe Teknoloji Enstitüsü)

Lotus bitkisinin yapraklarından esinlenen yeni malzeme, cam duvar ve çatıların yerini alabilir. Kendi kendini temizleyen madde, şeffaf olmasına karşın gizlilik de sunuyor. 

Binalara giren doğal ışığı artırmak enerji tasarrufu açısından önem arz ediyor. Fakat cam malzemeler, binanın aldığı ışık miktarını artırsa da parlamaya ve aşırı ısınmaya neden olabiliyor. 

Almanya'daki Karlsruhe Teknoloji Enstitüsü'nden bir ekip buna alternatif sunacak bir malzeme geliştirdi. Polimer bazlı mikro-fotonik çok fonksiyonlu metamateryal (PMMM) adını verdikleri malzeme, saç telinin 10'da biri kadar ince silikon piramitlerden oluşuyor. 

Bu küçük piramitler hem ortam sıcaklığının düşmesine hem de malzemenin kendini temizlemesine olanak sağlıyor. 

PMMM, Güneş ışığını cam gibi hapsetmek yerine ısıyı uzun dalgalar halindeki kızılötesi radyasyon şeklinde serbest bırakarak binanın içinin daha serin olmasını sağlıyor.  

Malzemeyi laboratuvarda ve dışarıda test eden araştırmacılar, PMMM'nin ortam sıcaklığının yaklaşık 6 derece altına düşebildiğini tespit etti. 

Ayrıca binaya düşen ışığın yüzde 73'ünü etrafa dağıtabilen küçük piramitlerin, bu sayede hem parlamayı azalttığı hem de içerinin daha zor görülmesini sağladığı kaydedildi. Bunun yanı sıra şeffaflıktan da ödün vermeyen PMMM, ışığı yüzde 95 oranına geçiriyor. 

Nature Communications adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmanın yazarlarından Gan Huang "Bu malzeme çatılarda ve duvarlarda kullanıldığında aydınlık ve parlamayan iç mekanlar yaratarak mahremiyeti de koruyor" diyerek şöyle ekliyor:

Seralardaki fotosentez verimliliğinin cam çatılardan yüzde 9 daha yüksek olduğu tahmin ediliyor ve yüksek seviyedeki ışık geçirgenliği bitki verimini artırabilir.

PMMM'nin kendini temizleme özelliğiyse lotus yapraklarındaki mekanizmaya benziyor. Bu bitkinin yapraklarındaki koni şeklindeki küçük yapılar sayesinde su damlacıkları toz ve kir parçacıklarını toplayarak damlıyor ve bu sayede bitkiyi temizliyor. 

Yeni malzemedeki piramitler de yüzeye düşen suyun damlacıklar oluşturarak böyle bir temizlik yapmasını sağlıyor. Bu özellik, malzemenin bakımını kolaylaştırıp dayanıklılığını artırıyor.

PMMM'nin çevre dostu bir polimerden yapıldığını söyleyen araştırmacılar bunun sürdürülebilir yapıların önünü açabileceğini düşünüyor. Ayrıca yarattığı soğutucu etki klimaya duyulan ihtiyacı azaltarak enerji tasarrufu da sağlayabilir. 

Araştırmanın bir diğer yazarı Bryce S. Richards şöyle diyor: 

Yeni malzememiz çeşitli uygulamalar açısından büyük bir potansiyele sahip ve hem sürdürülebilir hem de enerji verimliliği sağlayan mimariye kayda değer bir katkı sunuyor.

Independent Türkçe, Interesting Engineering, Knowridge Science Report, Nature Communications



İnkaların gizli tünel ağı bulundu

Her yıl milyonlarca turist, dünyanın 7 harikasından biri olan Machu Picchu'ya seyahat etmeden önce Cusco'da konaklıyor (AFP)
Her yıl milyonlarca turist, dünyanın 7 harikasından biri olan Machu Picchu'ya seyahat etmeden önce Cusco'da konaklıyor (AFP)
TT

İnkaların gizli tünel ağı bulundu

Her yıl milyonlarca turist, dünyanın 7 harikasından biri olan Machu Picchu'ya seyahat etmeden önce Cusco'da konaklıyor (AFP)
Her yıl milyonlarca turist, dünyanın 7 harikasından biri olan Machu Picchu'ya seyahat etmeden önce Cusco'da konaklıyor (AFP)

Yüzyıllar süren spekülasyonların ardından Peru'daki arkeologlar, İnkalar tarafından inşa edildiği düşünülen bir yeraltı tünel ağının varlığını doğruladı.

Bu çığır açan keşifte, Machu Picchu yakınlarındaki tarihi Cusco kentinin altında 1,5 kilometreden fazla sokak ağı bulundu.

Peru Arkeologlar Birliği'ne göre, Quechua dilinde labirent anlamına gelen "chincana", kentin Güneş Tapınağı'nı kadim Sacsayhuaman kalesine bağlıyor.

Arkeologlar Jorge Calero ve Mildred Fernandez düzenledikleri basın toplantısında tünellerin üç kolunun daha tespit edildiğini ve bunların her birinin kentin farklı bölgelerine açıldığını söyledi. Chincana tünelinin en derin noktasının yaklaşık 2,5 metre derinlikte olduğu söyleniyor.

16. ve 18. yüzyıllar arasında yazılmış tarihi kayıtlarda bahsedilmesinin ardından tünellerin aranmasına başlandı.

İspanyol bir rahibin 1594'te yazdığı anlatıda, ana tünelin tapınaktan başlayıp Cusco Katedrali'nin arkasındaki piskoposun evinin altından geçerek Sacsahuaman kalesinde son bulduğu belirtiliyor.

Tünellerin yerini belirlemek için ses testi ve radar kullanan araştırmacılar, muhtemelen taştan inşa edilmiş ve oyma kirişlerle çatılmış duvarların, sokakların 1,4 ila 2,5 metre altında olduğunu ortaya çıkardı.

Palomino şunları söyledi:

Şimdi Chincana'ya girebilmek için kilit noktalarda kazı yapmamız gerekiyor, belki mart ya da nisanda.

UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Cusco, İnka İmparatorluğu'nun tarihi başkentiydi. Her yıl milyonlarca turist ziyaret ediyor ve birçoğu dünyanın 7 harikasından biri olan Machu Picchu'ya yolculuklarına başlamadan önce bu şehirde konaklıyor.

İnka yönetimi altında Cusco, farklı dini ve idari işlevlere sahip karmaşık bir kent merkezi haline gelmişti.

Mimari ve kültürel mirasıyla ünlü Cusco'nun etrafı tarım, zanaat ve sanayi üretimi için sınırları net bir şekilde belirlenmiş alanlarla çevriliydi.

İspanyollar 16. yüzyılda şehri fethettiğinde, İnka imparatorluk şehri Cusco'nun kentsel yapısı korunmuş ve İnka şehrinin üzerine tapınaklar, manastırlar ve malikaneler inşa edilmişti.

Tünellerin son keşfi, İnka medeniyetinin gelişmiş doğasını vurguluyor çünkü tüneller muhtemelen şehir genelinde bir iletişim sistemi işlevi görmüştü.

Independent Türkçe