Kafeinin karıncalar üzerindeki bir etkisi ortaya çıktı

Haşere kontrol çalışmalarında kullanılması bekleniyor.

Güney Amerika yerlisi olan Arjantin karıncaları, dünya geneline yayılmış durumda (Kaliforniya Üniversitesi)
Güney Amerika yerlisi olan Arjantin karıncaları, dünya geneline yayılmış durumda (Kaliforniya Üniversitesi)
TT

Kafeinin karıncalar üzerindeki bir etkisi ortaya çıktı

Güney Amerika yerlisi olan Arjantin karıncaları, dünya geneline yayılmış durumda (Kaliforniya Üniversitesi)
Güney Amerika yerlisi olan Arjantin karıncaları, dünya geneline yayılmış durumda (Kaliforniya Üniversitesi)

Kafeinin karıncaların öğrenme becerisini geliştirdiği tespit edildi. 

Kahve ve enerji içeceklerinde bulunan kafeinin insanların enerji ve dikkatini artırırken, bazı arıların hafıza ve öğrenme becerisine katkı sağlayabildiği de bulunmuştu. 

Bu maddenin karıncalardaki etkisini gözlemlemek isteyen araştırmacılar dünya çapında istilacı bir tür olan Arjantin karıncasını seçti. Büyük bir ekolojik ve ekonomik hasara yol açtığı gerekçesiyle bu hayvanları kontrol altına alma çabaları kapsamında zehirli yemler bırakılıyor. Fakat karıncaların bu yemleri düşük miktarda tüketmesi nedeniyle bu çabalar sonuç vermiyor. 

Hakemli dergi iScience'ta perşembe günü yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, karıncaların bu zehirli yemleri daha fazla tüketmesini sağlayacak bir yöntem bulmaya çalıştı.

Araştırmacılar karıncaların, lego bir asma köprü ve ardından bir test platformuna geçtikten sonra şekerli bir ödüle ulaştıkları bir düzenek kurdu. Bazı ödüllerin içindeyse değişen miktarlarda kafein vardı. 

142 karınca üzerinde 4'er test yapan bilim insanları, hızlarını ve izledikleri yolu takip etti. Düşük ve orta miktarda kafein alan karıncaların, ödüllerinin yerini daha hızlı bir şekilde tekrar bulduğu kaydedildi. Hiç kafein almayan veya yüksek miktarda alanlardaysa böyle bir etki gözlemlenmedi. 

Öte yandan düşük ve orta miktarda kafein tüketen karıncalar daha hızlı hareket etmektense daha az oyalanarak ödüle çabucak ulaştı. Çalışmanın başyazarı Henrique Galante şöyle diyor: 

Daha hızlı hareket ettiklerini değil, sadece nereye gittiklerine daha fazla odaklandıklarını gördük. Bu da nereye gitmek istediklerini bildiklerini, dolayısıyla ödülün yerini öğrendiklerini gösteriyor.

Galante düşük dozun bitkilerde; orta dozunsa enerji içeceklerinde bulunan miktarlarda kafein içerdiğini söylüyor. Düşük doz karıncaların dolanma oranını yüzde 28 azaltırken, orta dozda bu yüzde 38'i buldu. 

Araştırmacılar kafeinin Arjantin karıncalarını kontrol etmede işe yarayabileceğini düşünse de daha fazla çalışmaya ihtiyaç var. Halihazırda benzer bir deneyi daha doğal bir alanda yürüten ekip, kafein ve zehirli yem arasındaki etkileşimi de incelemeyi planlıyor. 

Karıncaların yeme daha hızlı ulaşmasının önemli olduğunu söyleyen Galante şöyle açıklıyor: 

Bu yemleri bulmada onları daha iyi hale getirmeye çalışıyoruz çünkü ne kadar hızlı gidip gelirlerse ve ne kadar çok feromon izi bırakırlarsa, o kadar çok karınca gelecek ve dolayısıyla zehir olduğunu fark etmeden önce zehri koloniye o kadar hızlı yayacaklar.

Independent Türkçe, Science Daily, Earth, iScience



Bonobolar, karşılarındaki insanın bir şeyi bilmediğini fark edebiliyor

25 yaşındaki Nyota, çalışmadaki üç bonobodan biriydi (Ape Initiative)
25 yaşındaki Nyota, çalışmadaki üç bonobodan biriydi (Ape Initiative)
TT

Bonobolar, karşılarındaki insanın bir şeyi bilmediğini fark edebiliyor

25 yaşındaki Nyota, çalışmadaki üç bonobodan biriydi (Ape Initiative)
25 yaşındaki Nyota, çalışmadaki üç bonobodan biriydi (Ape Initiative)

Bonoboların, kendi bildikleri bir şeyi karşılarındaki kişi bilmediğinde bunu fark ettiği bulundu. 

İnsanların, başkalarının ne düşündüğünü anlama becerisi sosyal yaşantıda kritik öneme sahip. Zihin teorisi denen bu özellik, farklı inanç ve bakış açılarına sahip kişileri fark ederek buna uygun davranmayı sağlıyor.

Diğer primatların da benzer bir beceriye sahip olup olmadığı uzun zamandır tartışılıyor. Daha önceki çalışmalarda bir yılan gören şempanzelerin, hayvanı fark etmeyen grup üyelerine haber verdiği saptanmıştı.

Ancak doğada bu beceriye işaret eden gözlemler yapılsa da bilim insanları, bugüne kadar kesin kanıtlara ulaşılamadığını söylüyor.

Johns Hopkins Üniversitesi'nden araştırmacılar bu soru işaretini gidermek adına üç bonoboyla bir deney yürüttü ve bulgularını hakemli dergi PNAS'te dün (3 Şubat) yayımladı.

Araştırma ekibinden Luke Townrow, sırayla bonoboların karşısına geçti ve aralarına bir masa üzerinde ters çevrilmiş üç bardak kondu. 

Başka bir araştırmacı bardaklardan birinin altına üzüm gibi ödüller sakladı. Ancak Townrow, ödülü nereye koyduğunu bazı testlerde görürken, bazılarında görüşü kapatıldı. Bonobolarsa yiyeceğin hangi bardağın altına yerleştirildiğini bütün testlerde gördü.

Townrow ödülün nereye saklandığını bilse de bilmese de "Hmmm... üzüm nerede?" diyerek bardaklara kısaca göz gezdirip 10 saniye bekledi. Eğer nerede olduğunu biliyorsa bu sürenin sonunda üzümü çıkarıp karşısındaki bonoboya verdi. Bu sayede hayvanın bildiklerini paylaşması amaçlandı.

Bilim insanları, Townrow'un görüşü engellenmediğinde bonoboların oturup beklediğini gözlemledi. Ancak araştırmacıyla bardaklar arasına bariyer konduğu durumlarda bonobolar ödülün saklandığı yeri işaret etti. 

Townrow, "Çılgınca dikkatimi çekmeye çalıştıkları ve durmadan bardağı işaret ettikleri oldu çünkü gerçekten harekete geçmemi istiyorlardı ancak kontrollü bir ortam olduğu için 10 saniye beklemek zorundalardı" diyor.

Makalenin yazarlarından Christopher Krupenye, bulgular hakkında şöyle diyor:

Bu, birinin kendilerinden farklı bir bakış açısına sahip olduğunu fark edince gerçekten harekete geçebileceklerini gösteriyor.

Yeni araştırmadaki hayvanlar, insanların olduğu ortamlarda yetiştirildiğinden, bulgular bütün bonobolar için geçerli olmayabilir.

Yine de uzmanlar, üç bonoboda bu becerinin tespit edilmesinin, biyolojilerinde ve büyük olasılıkla insanlarla paylaştıkları ortak atalarda da böyle bir potansiyel olduğuna işaret ettiğini söylüyor.

Çalışmada yer almayan bilim insanları bulguların "kıymetli" olduğunu ancak daha fazla hayvanla deneyler yapılması gerektiğini ifade ediyor.

Yeni çalışma ve şempanzelerin, tehlikeli yılanları grup üyelerine haber vermesi gibi bulgular, zihin teorisinin insanlara has bir özellik olmadığı düşüncesine katkı sunuyor.

Independent Türkçe, New Scientist, NPR, PNAS