100 milyon dolarlık fiyasko: Yeni Netflix filmini yerden yere vurdular

Atlas'ın yönetmenliğini Rampage: Büyük Yıkım (Rampage) ve San Andreas Fayı'na (San Andreas) da imza atan Brad Peyton üstleniyor (Netflix)
Atlas'ın yönetmenliğini Rampage: Büyük Yıkım (Rampage) ve San Andreas Fayı'na (San Andreas) da imza atan Brad Peyton üstleniyor (Netflix)
TT

100 milyon dolarlık fiyasko: Yeni Netflix filmini yerden yere vurdular

Atlas'ın yönetmenliğini Rampage: Büyük Yıkım (Rampage) ve San Andreas Fayı'na (San Andreas) da imza atan Brad Peyton üstleniyor (Netflix)
Atlas'ın yönetmenliğini Rampage: Büyük Yıkım (Rampage) ve San Andreas Fayı'na (San Andreas) da imza atan Brad Peyton üstleniyor (Netflix)

Jennifer Lopez'in başrolde olduğu yeni bilimkurgu, Netflix'te gösterime girer girmez tartışma yarattı. Eleştirmenler filmi yerden yere vururken, izleyiciler de hem bilimkurguyu hem de fragmanını "berbat" ve "tam bir çöp" diye nitelendirdi.

Yayın devinde 4 gün önce gösterime giren filmde veri analisti Atlas Shepherd'ı canlandıran Jennifer Lopez, yapımcılığı da üstleniyor. 

Netflix, 13 yaşından küçüklere uygun olmadığı uyarısında bulunduğu filmin konusunu şöyle özetliyor: 

Yapay zekaya hiç güvenmeyen zeki bir terörle mücadele analisti (Jennifer Lopez) kaçak bir robotu yakalama görevinde iş sarpa sarınca umudunu yapay zekaya bağlamak zorunda kalır.

Bilimkurgu macerasında Lopez'in yanı sıra Simu Liu, Sterling K. Brown, Gregory James Cohan, Abraham Popoola, Lana Parrilla ve Mark Strong da rol alıyor.

"Özünde bir dostluk hikayesi"

Lopez, filmle ilgili daha önce yaptığı açıklamada söyle dedi: 

Bunun büyük bir bilimkurgu ve aksiyon filmi olmasını sevdim ama özünde bir dostluk hikayesi. Ve bir bakıma da bir aşk hikayesi.

54 yaşındaki Lopez, sözlerine şöyle devam etti:

Ben her zaman her şeyi bir aşk hikayesi olarak görürüm ama bu, felaket koşullarında birbirine bağlanan ve birbirlerine nasıl daha insan olunacağını öğreten iki varlık arasındaki farklı türde bir aşk.

Atlas'ın Netflix tarafından yayımlanan yaklaşık üç dakikalık fragmanı, izleyicileri son derece gelişmiş, teknolojik evrenle ve bazı ana karakterlerle tanıştırdı.  

Ancak henüz filmi değil sadece fragmanı izleyen Netflix kullanıcıları, tanıtımın bilimkurguyla ilgili çok fazla şey anlattığından şikayet etti. 

İzleyiciler Atlas'ın konusunu "korkunç" ve filmi de "unutulabilir çıtır çerez" diye nitelendirdi.

Bir kişi, "Film harika görünüyor ama tüm olay örgüsünü fragmanda vermeseler olmaz mı?" diye yazarken, bir diğeri "Tüm filmi izlemiş gibi hissediyorum" dedi.

Başka bir izleyici "Berbat görünüyor" yorumunu yaparken bir diğeri de "Hayırdır, 1999'da mıyız? Kalsın almayayım" diye yazdı.

"Evet bu gerçek"

Bir izleyici oyunculukların "sahte" gözüktüğünü söylerken "üç dakikalık tanıtımın bile kendisine yettiğini" söyledi.

Sadece fragmanı değil Atlas'ın tamamını izleyen bir Netflix kullanıcısıysa filmle alay ederek şöyle dedi:

Netflix, JLO'nun kıyameti önlemek için bir yapay zeka robotuyla takım olmaya zorlandığı bir film olan Atlas'ı yapmak için 100 milyon dolar harcadı. Sonunda JLO ve Yapay Zeka Robotu son savaşı kazandıktan sonra birbirlerine olan duygularını ifade ettiler. Evet bu gerçek.

Filmi izlemekte zorlandığını vurgulayan başka biri ekledi:

Jennifer Lopez'in bu yeni filmi çok kötü. İzlemesi eğlenceli bile değil. Gerçekten kötü.

Bir diğer kullanıcısı Netflix'in iptal ettiği dizileri hatırlattı:

İptal edilen tüm o harika diziler... Bunun için.

Independent Türkçe, Daily Mail, Metro



İnsanlar havalimanlarında neden tuhaf davranıyor?

Havalimanlarının çevresel koşulları, endişeli yolcuları daha fazla geriyor olabilir (Pexels)
Havalimanlarının çevresel koşulları, endişeli yolcuları daha fazla geriyor olabilir (Pexels)
TT

İnsanlar havalimanlarında neden tuhaf davranıyor?

Havalimanlarının çevresel koşulları, endişeli yolcuları daha fazla geriyor olabilir (Pexels)
Havalimanlarının çevresel koşulları, endişeli yolcuları daha fazla geriyor olabilir (Pexels)

Pek çok kişi havalimanlarında tuhaf veya agresif davranan kişilere denk gelmiştir. 

Özellikle öfkeli yolcuların problemli davranışlar sergilediği olaylar son yıllarda artıyor. Bunun karşısında havalimanında alkol servis edilmemesi gerektiği yönünde çağrılar yapılıyor.

Ancak bu davranışların arkasında sadece alkol olmayabilir. Birleşik Krallık'taki Leeds Beckett Üniversitesi'nde psikoloji dersleri veren Steve Taylor, Conversation için kaleme aldığı yazıda bu meseleyi masaya yatırıyor. 

Taylor, bazı kişilerin uçma korkusundan dolayı gerildiğini ve bu nedenle agresif davranışlar sergileyebileceğini söylüyor. Ayrıca bazıları rahatlamak için içki içebiliyor ve bu da daha pervasız davranmalarına yol açıyor olabilir. 

Havalimanlarının gürültülü ve kalabalık ortamının da duruma pek fayda sağladığı söylenemez. 

Psikolog, bunların yanı sıra havalimanlarında zaman ve mekan algısının bulanıklaşmasının da rol oynadığını düşünüyor. 

Taylor, "Havalimanları şimdiki zamanın hoş karşılanmadığı bir yokluk bölgesidir. Herkesin dikkati geleceğe, uçuşlarına ve varış noktalarına ulaştıklarında onları bekleyen maceralara yönelir" diyerek ekliyor: 

Geleceğe bu kadar yoğun bir şekilde odaklanmak, özellikle uçuşlar rötar yaptığında hayal kırıklığı yaratıyor.

Havalimanlarında bulanıklaşan tek şey zaman ve mekan algısı değil. Bu ortamlarda insanların, tanımadıkları kişilerle sohbet etme ihtimali artıyor. 

Taylor'a göre sosyal sınırların esnediği bu ortam, toplumun normal kurallarının ortadan kalkmasına neden olabilir. 

Yazıda ayrıca başka bir ülkeye yapılan yolculuklarda, ulusal sınırların arasında kalmanın da davranışları etkileyebileceğine değiniliyor. Eğer farklı bir zaman dilimindeki bir yere seyahat ediliyorsa hem mekan hem zaman algısı daha fazla bozulabilir.

"Kendimizi zaman ve mekan üzerinden tanımlarız" diyen Taylor ekliyor:

Ayrıca kendimizi ülkemizle de tanımlarız. Bu tür işaretler olmadan kendimizi başıboş hissedebiliriz. 

Yapılan araştırmalar, bu türden oryantasyon bozulmalarının geçici olsa bile ruh sağlığını olumsuz etkileyebileceğini gösteriyor.

Diğer yandan Taylor, kimliği belirleyen şeylerden veya zamandan "azade olunan" havalimanlarının özgürleştirici bir etki de yaratabileceğini söylüyor.

Psikolog, "Bir dizide her hafta aynı karakteri canlandırmak zorunda kalan oyuncular gibi, rollerimizin güvenliğinden hoşlanıyoruz ancak kendimizi yeni zorluklarla test etmeyi ve esnetmeyi arzuluyoruz" diye yazıyor: 

Dolayısıyla normal rutinlerimizin ve ortamlarımızın dışına çıkmak canlandırıcı bir his veriyor. İdeal olan, havalimanında başlayan özgürlüğün yurtdışı maceralarımız boyunca devam etmesi.

Independent Türkçe, Conversation, Guardian, Human Studies