20 yıl sonra profesyonel maça çıkacak Tyson'dan rahatsızlık açıklaması

Paul ve Tyson arasındaki mücadele "Demir Mike"ın 20 yıl sonraki ilk dövüşü olacak

Mike Tyson, yaşadığı sağlık sorununun ardından 20 Temmuz'da Jake Paul'la yapacağı dövüş öncesinde kendisini "yüzde 100" hissettiğini söyledi (AP)
Mike Tyson, yaşadığı sağlık sorununun ardından 20 Temmuz'da Jake Paul'la yapacağı dövüş öncesinde kendisini "yüzde 100" hissettiğini söyledi (AP)
TT

20 yıl sonra profesyonel maça çıkacak Tyson'dan rahatsızlık açıklaması

Mike Tyson, yaşadığı sağlık sorununun ardından 20 Temmuz'da Jake Paul'la yapacağı dövüş öncesinde kendisini "yüzde 100" hissettiğini söyledi (AP)
Mike Tyson, yaşadığı sağlık sorununun ardından 20 Temmuz'da Jake Paul'la yapacağı dövüş öncesinde kendisini "yüzde 100" hissettiğini söyledi (AP)

"Demir" Mike Tyson, bir uçuş sırasında yaşadığı sağlık sorunundan sonra salı günü yaptığı açıklamada, Jake Paul'la merakla beklenen boks maçı öncesinde "kendini yüzde 100 hissettiğini" söyledi ancak öyle olmasa bile fenomeni yine de yeneceğini belirtti. 

Tyson salı günü X'te yaptığı paylaşımda "Jake Paul'u yenmek için öyle olmam gerekmese de şu anda yüzde 100 hissediyorum" dedi.

Tyson, Paul'la 20 Temmuz'da Teksas eyaletindeki Arlington'da onaylı bir boks maçında karşı karşıya gelecek. Karşılaşma, Netflix'ten izlenebilecek. 

Efsanevi Tyson dövüşe 50 galibiyet 6 mağlubiyet ve 2 tamamlanmayan maç rekoruyla girecek. Bu galibiyetlerin neredeyse tamamı (44'ü) nakavtla geldi ancak bunlar çok daha gençken oldu. Bu, Tyson'ın 20 yıl sonraki ilk dövüşü olacak

27 yaşındaki Paul, Tyson'dan 31 yaş daha genç olmasına rağmen 10 maçının sadece birini kaybetti. 

Tyson'ın bilgilendirmesi, hafta sonu Miami'den Los Angeles'a giden bir uçuşta meydana gelen sağlık sorununun ardından geldi. 57 yaşındaki Tyson, Los Angeles yolunda kendini iyi hissetmemeye başlamıştı ve bunun üzerine kabin personeli, ona yardım etmek üzere tıbbi deneyime sahip yolcu arayışına girmişti.

Sağlık görevlileri, iner inmez uçağa binmişti.  Bu da uçaktan ayrılmaya çalışan yolcular için 25 dakikalık bir gecikmeye neden olmuştu.

Boksörün temsilcileri New York Post'a yaptıkları açıklamada sağlık sorununun ardından Tyson'ın "çok iyi" olduğunu söylemişti. 

Temsilcilerine göre Tyson inişe yarım saat kala "ülser alevlenmesi nedeniyle mide bulantısı ve baş dönmesi" yaşadı.

Tyson'ın temsilcileri, "kendisine yardım etmek için orada bulunan sağlık personeline minnettar olduğunu" söyledi.

Teksas Lisans ve Düzenlemeler Dairesi tarafından onaylanan dövüş, genellikle üç dakika olan rauntlar yerine iki dakikalık 8 raunttan oluşacak. Her iki dövüşçüye de ortasıklet müsabakalarında kullanılan standart 340 gramlık eldivenlerden daha ağır olan 400 gramlık eldivenler verilecek.

7 Mayıs itibarıyla Draft Kings Sportsbook'taki bahis oranları Paul'u Tyson'ın biraz önünde gösteriyor. Paul'e 1.54, Tyson'aysa 2.4 oran veriliyor.

Maçın tanıtım şirketi MVP'nin kurucu ortağı Nakisa Bidarian, CNBC'ye yaptığı açıklamada, her iki dövüşçünün de bu dövüşten 8 haneli rakamlar kazanmasının beklendiğini söyledi.

Önceki haftalarda Tyson ve Paul'un Harlem ve Dallas'ta ayrı ayrı basın toplantıları düzenledikleri bir basın turu gerçekleştirmesiyle birlikte YouTube'daki boks topluluğunun büyük bir kısmı dövüşle ilgili heyecana kapıldı.

Merakla beklenen dövüş etkinliği, Paul'un fenomen kardeşi Logan'ın şu anki ABD Şampiyonu olduğu WWE'ye de sıçradı.

Yakın zamanda WWE Evrensel Şampiyonu Cody Rhodes'la yaptığı bir tanıtım sırasında Rhodes, Logan'a "WWE'nin onur listesindeki kişinin" (2012'de ringlere çıkan Tyson'a atıfta bulunuyor) "kardeşini nakavt edeceğini" ve "gelecekte WWE'nin onur listesine girecek kişinin" (kendisini kastediyor) cumartesi günü Suudi Arabistan'da gerçekleşecek King and Queen of the Ring Match'te Logan'ı nakavt edeceğini söyledi.

Netflix, hiçbir ekstra ücret ödemeden bu dövüşü izleme imkanını tüm abonelerine sunacak.
Independent Türkçe



Ucuz Roman'ı tekrar izlerken dikkat edilmesi gereken 10 detay

8 milyon dolarlık bütçeyle çekilen Ucuz Roman'da, John Travolta ve Uma Thurman arasındaki ünlü dans sahnesi doğaçlamaydı (Miramax Films)
8 milyon dolarlık bütçeyle çekilen Ucuz Roman'da, John Travolta ve Uma Thurman arasındaki ünlü dans sahnesi doğaçlamaydı (Miramax Films)
TT

Ucuz Roman'ı tekrar izlerken dikkat edilmesi gereken 10 detay

8 milyon dolarlık bütçeyle çekilen Ucuz Roman'da, John Travolta ve Uma Thurman arasındaki ünlü dans sahnesi doğaçlamaydı (Miramax Films)
8 milyon dolarlık bütçeyle çekilen Ucuz Roman'da, John Travolta ve Uma Thurman arasındaki ünlü dans sahnesi doğaçlamaydı (Miramax Films)

Quentin Tarantino'nun 1994 tarihli başyapıtı Ucuz Roman (Pulp Fiction), sinema tarihinde çığır açan yapımlardan biri oldu. Zamanı bükerek anlattığı hikayesi, kara mizahı, unutulmaz karakterleri ve tabii ki dikkat kesildiğimiz akıllıca diyaloglarıyla kült statüsünü yıllar içinde daha da sağlamlaştırdı. Ama bu filmi yeniden izlemek, sadece nostaljiyle yetinmek değil; her seferinde yeni bir şey fark etmek demek. Çünkü Tarantino, sahnelerin aralarına hem sinema tarihine hem de karakter psikolojisine dair küçük sürprizler serpiştirmiş usta bir anlatıcı.

Ve size güzel bir haberimiz var: Ucuz Roman bugün bir kez daha sinema salonlarında izleyiciyle buluşuyor. Filmi tekrar izlemeye hazırlanırken, bazı detayları gözden kaçırmamak önemli. Bir bakış, bir replik, bir şarkı ya da arka plandaki bir obje bile bambaşka bir kapı aralayabiliyor. Hem Tarantino'nun zekasını hem de sinema dilinin inceliklerini keşfetmek için size bir yol haritası hazırladık. 

Eğer koltuğunuza kurulup o çantanın içini bir kez daha merak etmeye hazırsanız, işte Ucuz Roman'ı yeniden izlerken dikkat etmeniz gereken 10 detay...

1. Açılış ve kapanış sahnesi

Pumpkin (Balkabağım) ve Honey Bunny (Tavşanım) çiftinin, kafede soygun planı yaptığı açılış sahnesi, sadece filmin değil tüm zamanların en ikonik açılışlarından biri. Ama asıl ilginç olan, bu sahnenin final sahnesiyle birebir kesişmesi.

dfrgt
Ucuz Roman'ın ikonik açılış sahnesi Amanda Plummer ve Tim Roth'un nefis oyunculuklarının eseri (Miramax Films)

Film boyunca hikayenin farklı zamanlarda aktığını ve bazı olayların birbirine paralel yaşandığını fark ederseniz, Tarantino'nun ne kadar matematiksel bir kurguyla çalıştığını görebilirsiniz. Özellikle John Travolta'nın canlandırdığı Vincent Vega'nın hâlâ hayatta olduğu bir sahne finalde görünüyorsa, demek ki aslında o an geçmişte bir yerlerdeyiz... Bu tür zaman kaymaları filmi düz bir çizgide değil, döngüsel bir biçimde izlememizi sağlıyor. Bir nevi, Tarantino'nun zamanı eğip büktüğü ilk büyük sinema deneyi bu.

2. Kahve, kan ve Bay Wolf

Silah patlayıverdi, neden bilmiyorum.

Vincent yanlışlıkla Marvin'in beynini uçurduğunda, Jules'a tam da böyle diyor. Bu, ilk bakışta Tarantino filmlerinde alışık olduğumuz sıradan kanlı bir sahne gibi görünebilir. Ama hemen ardından gelen Bay Wolf sekansı, Tarantino'nun mizah anlayışının ne kadar stilize olduğunun bir göstergesi aslında.

dfrgthy
Harvey Keitel, 1992 yapımı Rezervuar Köpekleri'nde (Reservoir Dogs) de Tarantino'yla çalışmıştı (Miramax Films)

Filmde beyni patlamış bir cesetle uğraşırken bir yandan kahve gurmeliği yapılır ve kriz anında bir "temizlikçi" rock yıldızı edasıyla sahneye girer. Bu sekans, gerçeklikle alay eder gibi hem aşırı ciddi hem de absürt tonlar taşır. Bay Wolf karakteri, klasik gangster filmlerinin "her şeyi çözen adam" figürünün karikatürize halidir. Aynı zamanda izleyiciye şunu fısıldar: Bu, kuralları kendi yazanların filmi.

3. Vincent'ın tuvaletle imtihanı

Film boyunca Vincent Vega'nın her tuvalete gidişi, olayların çığrından çıkmasıyla sonuçlanıyor. Uma Thurman'ın canlandırdığu Mia'nın aşırı doz alması, Bruce Willis'in oynadığı Butch'un eve geri dönmesi, kafe baskını... Hepsi Vincent'ın klozetle randevulaştığı anlarda patlak veriyor. Bu detay, hem kara mizahın bir bir örneği hem de karakterin kaderini şekillendiren alışkanlıklarına bir gönderme.

csdfrgthy
John Travolta, Vincent rolüne hazırlanırken bir uyuşturucu bağımlısıyla görüşerek eroinle ilgili bilgi aldı (Miramax Films)

Tarantino tesadüfleri ustalıkla mizaha ve gerilime dönüştürüyor. Aynı zamanda, yönetmenin "Her an her şey olabilir" hissini güçlendiren küçük ama etkili bir yapı taşı. Tuvalet, Vincent için bir güvenli alan gibi görünse de aslında felaketin başlangıç noktasıdır. Yeniden izlerken, her sifon sesinde içiniz cız edebilir.

4. Çantanın içinde ne var?

Samuel L. Jackson'a göre gerçek cevap "iki pil ve bir ampul". Ama o parıltılı ışık, yıllardır çok daha yaratıcı teorilere yol açtı. En popülerlerinden biri, çantanın içinde birinin (ya da Marsellus Wallace'ın) ruhu olduğu yönünde. Ve Vincent'la Jules'un da onu geri almak için gönderildiği düşünülüyor.

Ancak muhtemelen bu konuda alabileceğimiz en net cevap, filme hikaye yazarı olarak katkı veren ve Quentin Tarantino'yla birlikte En İyi Özgün Senaryo Oscar'ını kazanan Roger Avary'den geliyor. Roger Ebert'in Movie Answer Man köşesinde verdiği bir röportajda Avary şöyle diyor:

Başta çantanın içinde elmaslar vardı. Ama bu fazlasıyla sıkıcı ve klişe geldi. Sonunda çantanın içindekilerin asla gösterilmemesine karar verdik. Böylece izleyici, kendi kafasında oraya neyin yakışacağını hayal edebilecekti. Bilmen gereken tek şey, içindekinin 'inanılmaz güzel' olduğuydu. Hiçbir aksesuar sorumlusu, her izleyicinin hayal gücünden daha iyisini bulamaz. En azından fikir buydu. Sonra birileri (bence bu hataydı) çantanın içine turuncu bir ampul koyma fikrini ortaya attı. Ve işte o anda, her şey olabilecek bir şey, 'doğaüstü bir şeye' dönüştü. Böyle bir etkiyi zorlamaya gerek yoktu. İnsanlar yine yıllarca bunu tartışırdı ve çok daha ince bir detay olurdu.

Bu detay, filmin kült statüsünü perçinleyen en büyük mitlerden biri. Önemli olan içi değil, ona yüklenen anlam. Işıkla aydınlanan o iç kısım, izleyicinin hayal gücüne davet. Her izleyişinizde farklı bir şey düşünmeniz doğal çünkü belki de gerçekten ne olduğunu bilmeniz gerekmiyor.

5. Mia ve Vincent dans yarışmasını gerçekten kazandı mı?

Cevap veriyoruz: Hayır! Jack Rabbit Slim's'ten ayrıldıktan sonra Mia ve Vincent, ellerinde kocaman bir kupayla eve dönüyor. Keyifler gıcır, bir yandan dans etmeye devam ediyorlar. Bu da haklı olarak bize dans yarışmasını kazandıklarını düşündürüyor. Ancak filmin Butch'un olduğu bölümünde, fonda açık olan bir televizyonda, Jack Rabbit Slim's'teki dans kupasının çalındığına dair bir haber duyuluyor.

Yani Mia ve Vincent, aslında kupayı kazanmamış çalmış. Ve biz de bir kez daha anlıyoruz ki, bir Tarantino filmi izlerken sadece ne gördüğümüze değil ne duyduğumuza da dikkat etmemiz gerekiyor.

6. Boks maçından sonra Butch'u götüren taksici

Butch'un maçta rakibini devirdikten sonra kaçtığı sahnede, kendimizi egzotik taksici Esmeralda Villalobos'un arabasında buluyoruz. Esmeralda'yı Angela Jones canlandırıyor ve Tarantino bu rolü özellikle onun için yazmış. Tarantino, Jones'u 1991 yapımı Curdled adlı kısa filmde izlemiş.

fgrthy
Angela Jones, en son 2021 yapımı komedi Natasha Hall'da rol aldı (Miramax Films)

Jones o filmde, cinayet mahallerini temizleyen birini oynuyordu. Tarantino'nun fikriyse Esmeralda'nın, o karakterin farklı bir versiyonu olmasıydı. Esmeralda bu yüzden ölüm konusuna bu kadar takıntılı ve Butch'a "Bir adam öldürmek nasıl bir his?" diye soruyor.

7. Mia'nın aşırı doz sahnesi

Dans yarışmasını "kazandıktan" sonra Mia, Vincent'ın pardesüsünün cebinde bir poşet buluyor. Kokain sandığı bu poşet aslında eroin dolu... Mia, eroini burnundan çekip aşırı doz alıyor. Vincent, onu yerde kendinden geçmiş halde bulduğunda hemen uyuşturucu satıcısı Lance'in evine götürüyor ve ona hayat kurtarıcı bir adrenalin iğnesi yapıyor.

rgthy
Meşhur aşırı doz sahnesinde Tarantino'nun kırmızı noktaya, şırıngaya ve Vincent'ın sıkıntılı yüzüne yaptığı yavaş zoomlar, izleyiciye bir dehşet duygusu yaşatıyor (Miramax Films)

Mia'yı yerde, ağzının kenarında tükürüklerle baygın halde gördüğümüz sahnede, aslında Campbell's marka mantar çorbasına bakıyoruz.

Ayrıca Vincent'ın iğneyi Mia'nın göğsüne sapladığı o meşhur sahne, aslında tersten çekildi. Yani Vincent, aslında iğneyi saplamıyor, geri çekiyor. Dikkatli bakarsanız, Mia'nın göğsündeki işaretin iğne saplandığı anda kaybolduğunu görebilirsiniz.

8. Jules'un "Ezekiel 25:17" tiradı

Samuel L. Jackson'ın canlandırdığı Jules karakteri, birini öldürmeden önce kendi versiyonuyla Hezekiel 25:17'yi okuyor. Ancak İncil'de aslında böyle bir metin yok. Bu süslü metin Tarantino'nun kaleminden çıkma da değil. Aslında bu replik, neredeyse birebir şekilde, 1976 yapımı Karate Kiba adlı dövüş sanatları filminden alınmış. Başrolde Sonny Chiba'nın yer aldığı filmdeki metin, daha sonra Tarantino'nun Kill Bill: Volume 1'de kılıç ustası Hattori Hanzo rolünü canlandıran Chiba tarafından seslendiriliyor.

Bu sahne, Jules'un bir gangsterden fazlası olmak istemesiyle ilgili. Hayatındaki dönüşümün fitilini ateşleyen bu sahte İncil alıntısı, karakterin kaderini ve felsefesini şekillendiriyor. Aynı zamanda Tarantino'nun kelime oyunlarını ve retoriği ustalıkla kullandığını gösteriyor. Bu tirad belki ilahi bir adaletin tecellisi değil ama bir şekilde Jules'un adaletten anladığı şeyi temsil ediyor. Her seferinde tekrar izlenmeye değer bir mini tiyatro performansı adeta.

9. Tarantino'nun ayak fetişi

Tarantino'nun ayak fetişi artık şehir efsanesi değil sinemasal bir imza. Ucuz Roman'da da Uma Thurman'ın çıplak ayaklarını uzun uzun izliyoruz. Dans sahnesindeki klasik ayak hareketleri, evin içindeki yalınayak yürüyüşleri, neredeyse kameraya "poz" veriyor.

sdfrgt

Bu detay, yönetmenin karakterlerine ne kadar kişisel bir bakışla yaklaştığını gösteriyor. Onlar sadece kurgu figürleri değil, saplantıların, arzuların birer izdüşümü. Tarantino sineması, küçük detaylarda kendini ele veriyor. Bu fetiş ögesi de o evrenin samimi ama tuhaf bir parçası.

10. Müziğin anlatıyı sırtlaması

Tarantino'nun Ucuz Roman'da müziği kullanma biçimi, filmin ruhunu ve temposunu belirleyen en güçlü anlatı araçlarından biri. Film, açılış sahnesinde Dick Dale'in Misirlou'su eşliğinde seyirciyi hızla içine çekiyor ve temposunu daha ilk saniyeden hissettiriyor. Tarantino, şarkıları sadece fon müziği olarak değil, karakterlerin dünyasını tamamlayan anlatısal ögeler olarak kullanıyor. Vincent ve Mia'nın Jack Rabbit Slim's'deki dans sahnesinde çalan Chuck Berry'nin You Never Can Tell parçası, karakterlerin anlık özgürlüğünü ve absürt dünyanın ritmini kusursuzca yansıtıyor.

Filmde özel olarak bestelenmiş özgün bir film müziği yok. Kullanılan tüm müzikler önceden kaydedilmiş parçalardan seçilmiş. Tarantino, dönemin eski şarkılarını seçerek karakterlerin zaman ve mekan dışı bir atmosferde yaşadığını hissettiriyor. Honey Bunny ve Pumpkin'in kafedeki soygun sahnesinde kullanılan sessizlik ve sonrasında gelen müzik seçimi, tansiyonu yönetmede önemli rol oynuyor. Mia'nın aşırı doz almadan hemen önce çalan Girl, You'll Be a Woman Soon, ironik biçimde trajediyi vurguluyor. Müzik, filmde olayların ağırlığını hafifletirken, kimi zaman da kara mizahın altını çizerek izleyiciyi rahatsız edici bir keyifle baş başa bırakıyor. Ucuz Roman şarkıların, bir filmin diline ve hafızalara nasıl işleyebileceğinin en çarpıcı örneklerinden biri hiç kuşkusuz...

Indpendent Türkçe