Mars'a yerleşmenin anahtarı gizemli çukurda saklı olabilir

Arsia Mons bölgesinde yeni keşfedilen delik, yeraltı mağara ağına bağlanıyor olabilir.

Arsia Mons'taki gizemli çukur (NASA)
Arsia Mons'taki gizemli çukur (NASA)
TT

Mars'a yerleşmenin anahtarı gizemli çukurda saklı olabilir

Arsia Mons'taki gizemli çukur (NASA)
Arsia Mons'taki gizemli çukur (NASA)

Gökbilimciler, Mars'ta yeni keşfedilen ve muhtemelen yeraltı mağaralarıyla bağlantılı olan bir çukurun Kızıl Gezegen'i kolonileştirmenin anahtarı olabileceğini söylüyor.

Birkaç metre genişliğindeki çukurun fotoğrafını, NASA'nın Mars Reconnaissance Orbiter aracı çekti.

Arizona Üniversitesi'nden araştırmacılar, görüntüleri analiz edip bir blog yazısında şunları yazdı:

Çukurlar jeolojik bakımdan yakın zamandaki tektonik veya volkanik aktiviteyi yansıtıyor olabilir. İlişkili mağaralar gelecekteki robotik keşiflerin hedefi olabilir.

Mars'ta, yaşam formlarına ev sahipliği yapabilecek, onları toz fırtınalarından ve etkili bir manyetik kalkanın ve Dünya'daki gibi kalın bir atmosferin yokluğundan kaynaklanan sert gezegen koşullarından koruyabilecek, Dünya'dakine benzer muazzam sayıda lav tüneli ağları bulunuyor.

Bilim insanları, eski lav tünellerinin çökmesiyle oluşan bu tür mağara ağlarının gelecekte astronotlar için muhtemel sığınaklar olabileceğini öne sürüyor.

Yeni keşfedilen çukur, binlerce kilometre genişliğinde volkanik bir düzlük olan Arsia Mons bölgesinde uyuyan bir volkanın yakınında bulunuyor.

Bu bölge Mars'ın geri kalanına göre ortalama 10 km kadar yüksek.

Bilim insanları bu bölgedeki çukurların Kızıl Gezegen'in volkanik geçmişinin kalıntıları olan yeraltı lav tünellerine açılabileceğinden şüpheleniyor.

Akan lavların dış yüzeyi soğuyup katılaştıkça ve içteki erimiş lavlar dışarı aktıkça, arkalarında tünel şeklinde bir yapı bıraktı.

Araştırmacılar Mars yüzeyinin altında birbirine bağlı olabilecek tünelleri bulmak için bir dizi teknik kullanıyor.

Örneğin, gezegenin çok sayıda volkana ev sahipliği yapan Tharsis ve Elysium bölgelerine ait mağara fotoğrafları kataloğunu değerlendirmek için yakın zamanda bir makine öğrenimi algoritması eğittiler.

Ancak yakın zamanda çekilen bir başka fotoğrafta gizemli Arisa Mons deliğinin aydınlatılmış bir yan duvarı görülüyor; bu da deliğin bir mağara girişi değil de silindirik bir çukur ya da bir silindir olabileceği anlamına geliyor.

Benzer çukurlar, Hawaii volkanlarının yakınında olduğu gibi Dünya'da da bulundu ve bunlar mağaralara veya lav tünellerine bağlanmıyor.

Araştırmacılar gelecekte Mars'a gönderilecek robotların çukurlar hakkında daha fazla bilgi sunmasını umuyor.

Independent Türkçe



Bel ağrısı için yürüyüşün hızı değil, mesafesi önemli

Araştırmacılar cuma günü, kronik sırt ağrısı riskini azaltmak için daha fazla yürümenin ne kadar hızlı yürüdüğümüzden daha önemli bir faktör olduğunu söyledi. Ayrıca her gün 100 dakika veya daha fazla yürümenin bu riski yüzde 23 oranında azaltabileceğini buldular (AFP)
Araştırmacılar cuma günü, kronik sırt ağrısı riskini azaltmak için daha fazla yürümenin ne kadar hızlı yürüdüğümüzden daha önemli bir faktör olduğunu söyledi. Ayrıca her gün 100 dakika veya daha fazla yürümenin bu riski yüzde 23 oranında azaltabileceğini buldular (AFP)
TT

Bel ağrısı için yürüyüşün hızı değil, mesafesi önemli

Araştırmacılar cuma günü, kronik sırt ağrısı riskini azaltmak için daha fazla yürümenin ne kadar hızlı yürüdüğümüzden daha önemli bir faktör olduğunu söyledi. Ayrıca her gün 100 dakika veya daha fazla yürümenin bu riski yüzde 23 oranında azaltabileceğini buldular (AFP)
Araştırmacılar cuma günü, kronik sırt ağrısı riskini azaltmak için daha fazla yürümenin ne kadar hızlı yürüdüğümüzden daha önemli bir faktör olduğunu söyledi. Ayrıca her gün 100 dakika veya daha fazla yürümenin bu riski yüzde 23 oranında azaltabileceğini buldular (AFP)

Yürümek uzun süreli kronik bel ağrısı riskini azaltmada faydalı olsa da uzmanlar, asıl önemli olanın nasıl yürüdüğünüz olduğunu söylüyor.

Norveçli araştırmacılar cuma günü, daha fazla yürümenin ne kadar hızlı yürüdüğümüzden daha önemli bir faktör olduğunu belirtti.

JAMA Network Open adlı akademik dergide yayımlanan çalışmada, "Bulgularımız, kronik bel ağrısı riskini azaltmada günlük yürüyüş miktarının ortalama yürüyüş yoğunluğundan daha önemli olduğunu gösteriyor" diye yazdılar.

Yazarlar ayrıca, günde 100 dakikadan (1 saat 40 dakika) fazla yürüyüş yapmanın, günde 78 dakikadan az yürüyüş yapmaya kıyasla kronik bel ağrısı riskini yüzde 23 azalttığını buldu. Günde 125 dakika veya daha fazla yürüyüş yapmak da riski yüzde 24 azalttı.

Çalışma, Trøndelag Sağlık Çalışması'na katılan 20 yaş ve üstü 11 binden fazla hastanın verilerini içeriyordu.

Katılımcıların sağlık durumları ilk olarak 2017'yle 2019 arasında değerlendirildi. Yazarlar daha sonra 2021'le 2023 arasında takip çalışması yaptı. Katılımcılar çalışmanın başlangıcında kronik bel ağrısı yaşamıyordu. Yürüyüşlerini ölçmek için ivmeölçerler taktılar.

4 yılı aşkın süre sonra, 1659 katılımcı kronik bel ağrısı yaşadığını bildirdi.

Yazarlar, daha fazla yürüyen katılımcıların daha sık egzersiz yapma eğiliminde olduğunu ve kronik bel ağrısı riskindeki azalmanın günde 100 dakika yürüyüşün ötesinde sabitlendiğini belirtti.

dfvgthy
Yürüyüş, omurgayı destekleyen kasları güçlendirmeye yardımcı olabilir. Doğada aktif olmak da işe yarar (AFP)

Yine de bu bulguların gelecekte bu maliyetli rahatsızlıkla ilgili politikaların belirlenmesinde yardımcı olabileceğini vurguladılar.

Bu bulgular, aktifliğin kronik bel ağrısını hafifletmenin bir yolu olduğunu belirleyen önceki araştırmalardan sonra ortaya çıktı. Bel ağrısı, Amerikalıların dörtte birinden fazlasını etkiliyor. UCLA Health'e göre, geçen yıl yapılan başka bir araştırmada, haftanın 5 günü 30'ar dakika yürüyen kronik bel ağrısına sahip kişilerin, yürümeyenlere göre iki kat daha uzun süre ağrısız yaşadığı ortaya çıktı. Avustralyalı araştırmacılar, bireylerin yaklaşık yüzde 70'inin bir atak geçirdikten sonra 12 ay içinde bel ağrısının nüksettiğini buldu.

Healthline'a göre yürüyüş, omurgayı destekleyen kasları güçlendirmeye, dolaşımı ve eklem hareketliliğini artırmaya yardımcı olabilir.

Bu, ABD'de en maliyetli 6. rahatsızlık ve inanılmaz derecede zayıflatıcı olabilir, hatta ayakta durmayı veya işte oturmayı bile zorlaştırabilir.

Araştırmacılar, "Gelecekteki araştırmalarla doğrulanırsa, bu sonuçlar kronik bel ağrısını önlemeye yönelik halk sağlığı stratejilerine bilgi sağlayabilir ve fiziksel aktiviteyi ikincil bir önleme aracı olarak rapor eden mevcut kılavuzları tamamlayabilir" dedi.

Independent Türkçe