Zayıflama iğnelerinin yeni bir faydası keşfedildi

Zayıflama iğnelerinin uyku apnesi ve karaciğer hastalığı gibi sağlık sorunlarına iyi gelme potansiyeli de araştırılıyor (Unsplash)
Zayıflama iğnelerinin uyku apnesi ve karaciğer hastalığı gibi sağlık sorunlarına iyi gelme potansiyeli de araştırılıyor (Unsplash)
TT

Zayıflama iğnelerinin yeni bir faydası keşfedildi

Zayıflama iğnelerinin uyku apnesi ve karaciğer hastalığı gibi sağlık sorunlarına iyi gelme potansiyeli de araştırılıyor (Unsplash)
Zayıflama iğnelerinin uyku apnesi ve karaciğer hastalığı gibi sağlık sorunlarına iyi gelme potansiyeli de araştırılıyor (Unsplash)

Diyabet tedavisinde kullanılan zayıflama iğnesi Ozempic'in böbreklere de iyi geldiği bulundu.

İştahı bastıran bu tür zayıflama iğnelerinin kalp krizi ve felç riskini düşürebildiği daha önceki çalışmalarda bulunmuştu. Bu faydayı Ozempic ve Wegovy gibi iğnelerdeki semaglutid adlı bir bileşik sağlıyor. 

The New England Journal of Medicine adlı hakemli dergide yayımlanan yeni bir çalışmadaysa bu maddenin, tip 2 diyabet ve kronik böbrek hastalarında ciddi böbrek komplikasyonları, kalp sağlığı sorunları ve ölüm riskini azalttığı tespit edildi.

Ozempic'in üreticisi Novo Nordisk'in finanse ettiği çalışmada hem tip 2 diyabet hem de kronik böbrek hastalığından muzdarip 3 bin 533 kişi takip edildi. Hastaların neredeyse yarısı yaklaşık iki yıl boyunca her hafta düşük dozda semaglutid alırken diğerlerine de plasebo verildi.

Daha sonra katılımcıları yaklaşık 3,5 yıl boyunca takip eden araştırmacılar semaglutid alan hastaların böbrek fonksiyonlarını kaybetme, diyalize ya da böbrek nakline ihtiyaç duyma gibi ciddi bir sorun yaşama ihtimalinin yüzde 24 daha düşük olduğunu kaydetti. 

Bu grupta ayrıca kalp krizi gibi büyük bir kalp problemi ihtimalinin yüzde 18, herhangi bir sebepten ölme olasılığının da yüzde 20 daha düşük olduğu kaydedildi. 

Uzmanlar kronik böbrek hastalığının önde gelen nedenleri arasında diyabeti işaret ediyor. İleri seviyelerde böbreklerin işlevini düzgün yerine getirememesi kalp hastalığı ve felç riskini artırabiliyor. Mevcut tedavi yöntemleri hastalığı her zaman ortadan kaldıramıyor ve diyalize gerek duyulabiliyor.

Bu açıdan yeni çalışmanın umut verici bulguları olduğu söylenebilir. Çalışmanın yazarlarından Dr. Vlado Perkovic "İnsanların daha uzun yaşamasını sağlayabiliriz" diyor:

Bu ilacı kullanıma sunarak bu popülasyonun böbreğini, kalbini ve hayatını kurtarabiliriz ve bir tedavinin bunu yapabilmesi epey olağanüstü.

Öte yandan çalışmanın bazı kısıtlamaları var. Çalışmayı ilacın üreticisinin finanse etmesi bunlar arasında yer alırken, katılımcıların çoğu beyaz ve erkekti. Buna değinen araştırmacılar, kronik böbrek hastalığının farklı etnik kökenden kişiler üzerinde orantısız bir etki yarattığını belirtiyor. 

Ayrıca semaglutid bileşiğinin neden böbreklere iyi geldiği de bilinmiyor. Bilim insanları ilacın böbrek hastalığını kötüleştiren iltihaplanmayı azaltarak bunu başardığını tahmin etse de bunun doğrulanması için daha fazla çalışma yapılması gerekiyor.

Bazı doktorların semaglutidin uzun vadede risk yarabileceğine dair endişeleri de var.

Araştırma ekibi halihazırda zayıflama iğnelerindeki bu maddenin diyabet olmayan böbrek hastaları üzerinde de benzer etki yaratıp yaratmadığını araştırmayı planlıyor.

Independent Türkçe, Science Alert, New York Times, The New England Journal of Medicine, BBC Türkçe



Avrupa üniversiteleri, ABD'li akademisyenlere bilimsel sığınma sağlayacak

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Avrupa üniversiteleri, ABD'li akademisyenlere bilimsel sığınma sağlayacak

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Avrupa'daki üniversiteler, ABD Başkanı Donald Trump’ın fon kesintileri nedeniyle işleri tehlikeye giren Amerikalı akademisyenlere “bilimsel sığınma” sağlamak üzere harekete geçti.

Trump, federal kesinti planı kapsamında NASA, Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) ve ABD'nin önde gelen iklim araştırma kurumu Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi (NOAA) gibi kurumlar da dahil binlerce birimde büyük kesintilere gidiyor.

Cumhuriyetçi lider, Eğitim Bakanlığı’nın kapatılmasına yönelik kararnameyi de geçen hafta imzalamıştı. Ayrıca fon kesintileri nedeniyle Çevre Koruma Ajansı'nda (EPA) görev yapan binden fazla bilim insanı ve araştırmacının işsiz kalması gündeme gelmişti.  

Guardian, Avrupa’daki üniversitelerin ABD’li akademisyenlere kapılarını açtığını yazıyor.

Fransa'nın yüksek öğrenim ve araştırmadan sorumlu bakanı Philippe Baptiste, “Belli sayıda araştırmacıyı ağırlamak istiyoruz” diyor.

Ülkedeki Aix-Marseille Üniversitesi, ABD'den en az 20 araştırmacıya üç yıl boyunca fon ayrılmasını öngören “Bilim için Güvenli Yer” programını oluşturdu. Üniversitenin rektörü Eric Breton programa dair şunları söylüyor:

Amacımız başka ülkelerden araştırmacı çekmek değil. Ancak olanlara çok öfkelendik ve ABD'deki meslektaşlarımızın bir felaket yaşadığını hissettik. Araştırmaları engellenenlere bir tür bilimsel sığınma imkanı sunmak istedik.

Breton, program duyurulduktan kısa süre sonra NASA’nın yanı sıra Yale ve Stanford gibi prestijli üniversitelerden 100’den fazla akademisyenin başvuru yaptığını belirtti. Bu bilim insanlarının çoğunun sosyal bilimler, sağlık bilimleri ya da iklim çalışmaları alanında araştırma yaptığını ifade etti.

Belçika’daki Vrije Universiteit Brussel’in (VUB) rektörü Jan Danckaert, bu kurumun akademiyi kilise ve devletin müdahalesinden korumak amacıyla 1834’te hayata geçirildiğini hatırlatarak, uluslararası araştırmacılar için 12 kişilik bir doktora sonrası çalışma kadrosu açılacağını söyledi. Kadroya seçimlerde ABD’li akademisyenlere odaklanılacağını belirtti:

Amerikan üniversiteleri ve oradaki araştırmacılar, siyasi ve ideolojik müdahalenin en büyük kurbanları. Milyonlarca dolar değerinde araştırma fonunun ideolojik nedenlerle yok olduğunu görüyorlar.

Independent Türkçe, Guardian, BBC