Çin gişesine Japon animesi damga vurdu

Üç günde 12,6 milyon dolar kazandı

Doraemon the Movie: Nobita's Earth Symphony'nin senaryosunu Teruko Utsumi kaleme aldı (Toho)
Doraemon the Movie: Nobita's Earth Symphony'nin senaryosunu Teruko Utsumi kaleme aldı (Toho)
TT

Çin gişesine Japon animesi damga vurdu

Doraemon the Movie: Nobita's Earth Symphony'nin senaryosunu Teruko Utsumi kaleme aldı (Toho)
Doraemon the Movie: Nobita's Earth Symphony'nin senaryosunu Teruko Utsumi kaleme aldı (Toho)

Animasyon türündeki iki film, geçen hafta sonu Çin gişelerinin zirvesine damga vurdu. Japon filmi Doraemon: Nobita'nın Dünya Senfonisi (Doraemon the Movie: Nobita's Earth Symphony) ve Garfield (The Garfield Movie) gişe listesinin ilk iki sırasına yerleşti.

Hasılatı üç günde 12 milyon doları aştı

Danışmanlık şirketi Artisan Gateway'in verilerine göre Doraemon, 31 Mayıs Cuma günü gösterime girdi ve üç günde 12,6 milyon dolar kazandı.

Garfield ise cumartesi vizyona girdi ve sadece iki günde 8,2 milyon dolarlık hasılat elde etmeyi başardı. Mark Dindal yönetmenliğindeki animasyona adını veren meşhur kediyi, Galaksinin Koruyucuları'nin (Guardians of the Galaxy) yıldızı Chris Pratt seslendiriyor.

Nobita'nın Dünya Senfonisi, Doraemon serisinin 43. filmi ve Japonya'da martta gösterime girdi. Comscore'a göre filmin küresel gişe hasılatı 40,5 milyon dolar.

Zirvedeki aksiyonu üçüncü sıraya ittiler

İki yeni animasyon da Çin'de önceki iki hafta boyunca zirvede yer alan aksiyon komedisi The Last Frenzy'nin önünde yer almayı başardı. Üçüncü sıradaki The Last Frenzy, son hafta sonunda 4,5 milyon dolar kazandı. Bu da 1 Mayıs'ta gösterime girdiğinden beri elde ettiği toplam hasılatı 106 milyon dolara yükseltti.

Kazuaki Imai'nin yönettiği Doraemon the Movie: Nobita's Earth Symphony'nin dağıtımcılığını meşhur yapım şirketi Toho üstleniyor.

Animasyonda Doraemon'u Wasabi Mizuta seslendirirken ona Megumi Ōhara, Yumi Kakazu ve Subaru Kimura eşlik ediyor.

Farklı türleri buluşturuyor

Fujiko F. Fujio'nun yarattığı mangadan uyarlanan anime, müzikal, fantezi ve bilimkurguyu buluşturuyor. 

Çin, haziran başından ağustos sonuna kadar sürecek olan yaz film sezonuna hazırlanıyor. Bu dönemde ödüllü animasyon Robot Düşleri (Robot Dreams) ve A24'ün distopik gerilimi İç Savaş (Civil War) da dahil olmak üzere 53 yeni filmin gösterime girmesi planlanıyor. 

Independent Türkçe, Variety, Xinhua



Netflix'in suç dramasına övgü yağıyor: İkinci sezon şart

Netflix'in David Fincher imzalı sevilen dizisi Mindhunter'la tanınan Holt McCallany, The Waterfront'ta Harlan Buckley rolünde (Netflix)
Netflix'in David Fincher imzalı sevilen dizisi Mindhunter'la tanınan Holt McCallany, The Waterfront'ta Harlan Buckley rolünde (Netflix)
TT

Netflix'in suç dramasına övgü yağıyor: İkinci sezon şart

Netflix'in David Fincher imzalı sevilen dizisi Mindhunter'la tanınan Holt McCallany, The Waterfront'ta Harlan Buckley rolünde (Netflix)
Netflix'in David Fincher imzalı sevilen dizisi Mindhunter'la tanınan Holt McCallany, The Waterfront'ta Harlan Buckley rolünde (Netflix)

Gençlik dizisi Dawson's Creek ve korku serisi Çığlık'ın (Scream) yaratıcısı Kevin Williamson imzalı yeni suç draması The Waterfront, haziranda Netflix'te yayımlanmasının ardından kısa sürede geniş bir izleyici kitlesine ulaştı.

8 bölümlük dizi, dünya çapında 11,6 milyon kez izlendi ve 70 ülkede Netflix'in en popüler 10 yapımı arasına girmeyi başardı. 

Kuzey Carolina sahilinde geçen hikaye, Buckley ailesinin zayıflamaya başlayan balıkçılık imparatorluğunu odağına alıyor. Görünüşte geleneksel bir aile olsalar da perde arkasında ihanet, karanlık sırlar ve organize suçlarla kuşatılmış karanlık bir dünya gizleniyor.

The Waterfront, sıradan bir ailenin suç dünyasına karışmasını anlatan drama dizisi Ozark'a benzetiliyor.

Dizinin kadrosunda 1990'ların yıldız isimlerinden Holt McCallany, Çıtır Kızlar'la (Coyote Ugly) tanınan Maria Bello ve popüler dizi Supergirl'den Melissa Benoist gibi dikkat çekici oyuncular yer alıyor. 

The Waterfront, aile bağlarının karanlık yüzünü ve bir mirası korumak için nelerin göze alınabileceğini çarpıcı biçimde işliyor.

Sosyal medyadaki izleyici yorumları da dizinin ne kadar etkileyici olduğunu gözler önüne seriyor. X'te bir kullanıcı, "The Waterfront tam olarak Ozark havası veriyor. Dalmaya hazırım!" paylaşımında bulunurken, bir diğeri, "Melissa Benoist için geldim, hikaye için kaldım. Gerçekten çok iyi bir dizi" yorumunu yaptı.

Bir Reddit kullanıcısı, The Waterfront için "İzlemeye değer" derken, bir başkası ise "Ozark'ı hatırlattı... İnsanı o kadar germiyor ama yine de sağlamdı" ifadesini kullandı.

Bir diğer izleyiciyse, diziyi şöyle özetledi: 

Gergin, kaotik, tempolu ve izlemesi çok eğlenceli!

İnternette heyecan dalga dalga yayılırken, pek çok kişi ikinci sezonun çekilmesi için Netflix'e çağrıda bulunuyor. "Lütfen ikinci sezonu istiyoruz" diyen bir hayrana başka biri şöyle katılıyor: 

Eğer benim gibi Ozark'ı sevdiyseniz, sıradaki Netflix maratonunuz The Waterfront olmalı. Çılgın sürprizlerle dolu. Gerçekten muhteşem.

Dizinin yaratıcılarından Kevin Williamson, New York Post'a verdiği röportajda The Waterfront'u yazarken kendi geçmişinden ilham aldığını söylemişti. Bir kıyı kasabasında büyüyen Williamson, balıkçı babası Wade ve bir otelde çalışan annesi Faye'le denizcilikle iç içe bir yaşam sürmüş.

"Ben balıkçı bir aileden geliyorum. Sadece babam değil, tanıdığım herkes balıkçıydı" diyen yönetmen, aynı zamanda kariyeri boyunca sıklıkla işlediği ihanet ve ahlaki gri alanlar gibi temaları bu yapımda da merkezine alıyor.

Independent Türkçe, Express, LadBible, New York Post