Kült korkunun devamı yolda: Filmin yıldızı müjdeyi verdi

Devam filmi Mart 2022'de duyurulmuştu

Ben Efsaneyim 2'nin 2025'te gösterime girmesi planlanıyor (Warner Bros)
Ben Efsaneyim 2'nin 2025'te gösterime girmesi planlanıyor (Warner Bros)
TT

Kült korkunun devamı yolda: Filmin yıldızı müjdeyi verdi

Ben Efsaneyim 2'nin 2025'te gösterime girmesi planlanıyor (Warner Bros)
Ben Efsaneyim 2'nin 2025'te gösterime girmesi planlanıyor (Warner Bros)

Ünlü oyuncu Michael B. Jordan, People'a yaptığı açıklamada, yıllardır beklenen devam filmi Ben Efsaneyim 2'nin (I Am Legend 2) senaryosunun halen yazıldığını açıkladı.

Jordan, filmin çekimlerine ne zaman başlanacağına dair net bir bilgi olmadığını da sözlerine ekledi. 37 yaşındaki aktör, "Onu en iyi hale getiriyoruz" diyerek sinemaseverleri tatmin olcakları bir filmin beklediğini de müjdeledi. 

Will Smith'in 2007'de gişe rekorları kıran filminin devamının çekileceği ilk kez Mart 2022'de duyurulmuş ve Amerikalı aktörün Jordan'la birlikte rol alacağı açıklanmıştı. 

Ben Efsaneyim'in senaryosunu Mark Protosevich'le birlikte yazan Akiva Goldsman, devam filminin senaryosunu da kaleme almak üzere geri döndü.

Jordan, People'a yaptığı açıklamada, "Hâlâ senaryo üzerinde çalışıyoruz ve onu en iyi hale getiriyoruz" dedi. 

Henüz bir çıkış tarihi ya da benzeri bir şey yok. Tam olarak nerede çekeceğimizi bilmiyorum ama Will Smith'le birlikte kamera karşısına geçeceğim için gerçekten heyecanlıyım. Çok uzun zamandır örnek aldığım biri olarak Will'le çalışabilmek gerçekten dört gözle beklediğim bir şey. Gerçekten çok heyecanlıyım.

"Sağlam fikirlerimiz var"

Smith geçen ay Entertainment Tonight'a yaptığı açıklamada devam filminin "iyi göründüğünü" söylemiş ve eklemişti: 

Gerçekten sağlam fikirlerimiz var... Sanırım Michael ve ben bunu ekranda birlikte yapacağız. Bunu yapmayı çok isterim.

Francis Lawrence'ın yönettiği filmde Smith, insanlığın çoğunu yamyam mutantlara dönüştüren bir virüse çare bulmaya çalışırken New York'un yıkıntıları arasında yaşayan ABD Ordusu viroloğu Robert Neville rolündeydi. 

Film, gösterime girdiği 2007'nin aralığında 77 milyon dolarlık rekor bir hasılatla ABD gişesinin zirvesine yerleşmişti. Gerilim ve bilimkurguyu harmanlayan film dünya çapında 585 milyon dolardan fazla hasılat elde etmişti.

Independent Türkçe, Variety, People, Entertainment Tonight



Ağızdaki bakteri miktarı ne kadar mutlu olduğumuzu gösteriyor

New York Üniversitesi'nden araştırmacılar, depresyonla ağızdaki bakteri çeşitliliğinin azalması arasında bir ilişki bulduklarını söylüyor. Araştırmacılar 15 binden fazla yetişkinin verilerini inceledi (AFP)
New York Üniversitesi'nden araştırmacılar, depresyonla ağızdaki bakteri çeşitliliğinin azalması arasında bir ilişki bulduklarını söylüyor. Araştırmacılar 15 binden fazla yetişkinin verilerini inceledi (AFP)
TT

Ağızdaki bakteri miktarı ne kadar mutlu olduğumuzu gösteriyor

New York Üniversitesi'nden araştırmacılar, depresyonla ağızdaki bakteri çeşitliliğinin azalması arasında bir ilişki bulduklarını söylüyor. Araştırmacılar 15 binden fazla yetişkinin verilerini inceledi (AFP)
New York Üniversitesi'nden araştırmacılar, depresyonla ağızdaki bakteri çeşitliliğinin azalması arasında bir ilişki bulduklarını söylüyor. Araştırmacılar 15 binden fazla yetişkinin verilerini inceledi (AFP)

Yeni bir araştırmaya göre depresyon, ağızda bulunan bakterilerin çeşitliliğinin azlığıyla bağlantılı olabilir.

Siz bu haberi okurken ağzınızda 500 milyar ila 1 trilyon bakteri bulunuyor. Bağırsak mikrobiyomundan sonra ağız, insan vücudundaki en büyük ikinci mikroorganizma topluluğunu barındırıyor.

New York Üniversitesi'ndeki (NYU) araştırmacılar, bu mikropların yapısının depresyonun teşhis ve tedavisinde işe yarayabileceğini söylüyor. Yeni çalışmada, ağızda mikropların çeşitliliğinin azalmasının ruh sağlığıyla ilişkili olduğunu buldular.

NYU Rory Meyers Hemşirelik Okulu'nda araştırmadan sorumlu dekan yardımcısı Dr. Bei Wu, "Ağız mikrobiyomunun, iltihaplanma veya bağışıklık sistemindeki değişiklikler yoluyla depresif semptomları etkilemesi mümkün. Tersine, depresyon beslenme alışkanlıkları, kötü ağız hijyeni, sigara ve alkol kullanımının artması veya ilaç kullanımı gibi değişikliklere yol açabilir ve bunların tümü ağız mikrobiyomunu değiştirebilir" dedi.

Bu ilişkinin hangi yönde işlediğini ve altında yatan mekanizmaları anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyacımız var.

Wu, bu hafta BMC Oral Health adlı akademik dergide yayımlanan çalışmanın kıdemli yazarı.

Bu sonuçlara ulaşmak için yazarlar, ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri'nin Ulusal Sağlık ve Beslenme İnceleme Anketi'nden elde edilen verileri inceledi. 2009'la 2012 arasında 15 binden fazla yetişkinden toplanan anket verilerini kullanarak depresyon belirtilerini tükürük örnekleriyle karşılaştırdılar.

Ayrıca, tükürükteki mikropları tanımlamak ve ağız mikrobiyomunun çeşitliliğini ölçmek için gen dizileme kullandılar. Böylece, mikrobiyal çeşitliliği daha az olan kişilerin depresyon belirtileri gösterme ihtimalinin daha yüksek olduğunu keşfettiler.

Ek analizler, sigara içme, alkol tüketimi ve diş bakımı gibi alışkanlıkların ağız mikrobiyomuyla depresyon arasındaki ilişkiyi etkilediğini ortaya koydu. Bunların tümü ağızdaki bakteri yapısını değiştirebiliyor.

Antidepresanlar ve diğer psikotropik ilaçların, tükürük miktarını azaltan ve ağız mikro ortamını değiştiren yan etkileri olduğunu belirttiler.

"Dolayısıyla ilaçlar sadece depresif semptomları hafifletmekle kalmıyor, aynı zamanda ağız sağlığı üzerinde düzenleyici bir etkiye de sahip" dediler.

cdsfvgh
Önceki araştırmalar, ağız mikrobiyomuyla genel sağlık arasında bağlantı olduğunu göstermişti. İçki içme ve diş bakımı gibi alışkanlıklar ağızdaki bakteri yapısını değiştirebiliyor (AFP)

Yine de ağızdaki mikropların çeşitliliğinin depresyonu etkileyip etkilemediği, depresyonun ağız mikrobiyomunda değişikliklere yol açıp açmadığı veya simbiyotik bir ilişki olup olmadığı hâlâ belirsiz.

Araştırmacılar, yakın zamanda yapılan bir çalışmanın depresyonla bağırsaktaki bakteri çeşitliliği arasında olası bir bağlantı bulduğunu belirtti. Ayrıca giderek artan sayıda araştırmanın ağız mikrobiyomuyla genel sağlık arasında bağlantı olduğunu gösterdiğini eklediler. Bunun nedeninin iltihaplanma ve bağışıklık sistemindeki bozukluklar olduğu düşünülüyor.

Araştırmacılar, bu bulguların konunun daha iyi anlaşılmasına yardımcı olacağını umuyorlar. 2021'de, tahmini 21 milyon yetişkinin geçen yıl en az bir kez majör depresif nöbet yaşadığı tahmin ediliyor.

Wu, "Ağız mikrobiyomuyla depresyon arasındaki ilişkinin daha iyi anlaşılması, sadece depresyonun altında yatan mekanizmaları öğrenmemize yardımcı olmakla kalmayıp, duygudurum bozuklukları için yeni biyolojik işaretler veya tedaviler geliştirilmesine de katkıda bulunabilir" dedi.

Independent Türkçe