Ian McKellen, Gandalf rolüne bir şartla döneceğini söyledi

Aktör yeni Gollum filminde yer alacağı söylentilerine yanıt verdi.

Fotoğraf: New Line Cinema
Fotoğraf: New Line Cinema
TT

Ian McKellen, Gandalf rolüne bir şartla döneceğini söyledi

Fotoğraf: New Line Cinema
Fotoğraf: New Line Cinema

Ian McKellen, kısa süre önce duyurulan Yüzüklerin Efendisi (Lord of the Rings) serisinde oynayacağını fakat marazi bir şartı olduğunu söyledi.

Peter Jackson'ın gişe canavarı J.R.R. Tolkien uyarlamalarında Gandalf'ı canlandıran aktör, Andy Serkis'in canlandırdığı Gollum'u merkeze alan yeni filmde yer alabileceği yönündeki söylentilere yeni bir röportajda yanıt verdi.

Warner Bros.'un geçen ay The Hunt for Gollum'u duyurmasının ardından, hayranlar Gandalf'ın görünebileceği teorilerini ortaya attı ve McKellen "Tolkien diyarında kıpırdanmalar" olduğunu doğruladı.

The Times'a konuşan McKellen, Gandalf'ın filmde yer alacağına dair duyumlar aldığını söylese de heyecanı şu ifadelerle yatıştırdı: 

Senaryo yok, teklif yok, plan yok.

Bununla birlikte, 85 yaşındaki oyuncu "eğer ölmezse" filmde yer almaya hazır olacağını söyledi.

Noël Coward Tiyatrosu'nda sahnelenecek Player Kings oyununda Falstaff'ı oynamaya hazırlanan McKellen, röportaj sırasında yaşı hakkında konuştu ve artık kabul ettiği projelerin son işi olup olmayacağını sık sık düşündüğünü açıkladı.

Ölümlü olduğunuzu bilmek istiyorsanız, adres defterinize bakmanız yeterli. Dolayısıyla bir senaryo ya da bir teklif iması geldiğinde, 'Bu benim son işim olabilir. Hayır. Bunu yapmayacağım' diye düşünüyorsunuz.

The Hunt for Gollum, Warner Bros.'un gelecek 10 yılda vizyona sokmayı planladığı yeni Yüzüklerin Efendisi serilerinin ilki.

Filmi yönetecek olan Serkis haberle ilgili olarak şunları söylemişti: 

Eveeeeet, Kıymetli. Orta Dünya'nın olağanüstü ve eşsiz koruyucuları sevgili dostlarım Peter, Fran ve Philippa'yla ile bir kez daha bilinmeyene doğru yola çıkma zamanı geldi. Mike ve Pam'le beraber Warner Bros. ekibinin yanı sıra WETA ve Yeni Zelanda'daki çekim ailemiz de bu macerada. Her şey çok lezzetli.

Görsel kaldırıldı.
Ian McKellen, Yüzüklerin Efendisi serisinde Gandalf rolünde (New Line Cinema)

Öte yandan Jackson ve diğer yapımcılar Fran Walsh ve Philippa Boyens şunları eklemişti:

Gıcık Gollum'la  yarım kalmış bir işi olan iyi dostumuz ve ortağımız Andy Serkis'le Orta Dünya'ya geri dönmek bir onur ve ayrıcalık! Profesör Tolkien'in engin mitolojisinin hayat boyu hayranları olarak, Mike De Luca, Pam Abdy ve Warner Bros.'taki tüm ekiple bir başka destansı macerada çalışmaktan gurur duyuyoruz!

Independent Türkçe



Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
TT

Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)

Bilincin beynin hangi bölümünde olduğunu araştıran bilim insanları ilginç sonuçlara ulaştı. 

Kişinin kendisini, etrafını, deneyimlerini, duygularını anlamasını sağlayan bilinç, insan varlığının temel bileşenlerinden biri. 

Bilim insanları uzun zamandır bilincin beynin hangi bölümünde, nasıl meydana geldiğini anlamaya çalışıyor. Pek çok fikir ortaya atılırken halihazırda 30'a yakın teori olduğu tahmin ediliyor. 

Bunlar arasında en çok öne çıkan ikisiyse Küresel Çalışma Alanı Teorisi (GWT) ve Bütünleşik Bilgi Teorisi (IIT). Bunlardan ilki bilincin, beynin ön kısmında olduğunu ve buradaki kilit bölgeler duyusal bilgileri tüm beyne yaydığında bilinçli deneyimin ortaya çıktığını savunuyor. 

IIT ise beyindeki bilginin son derece entegre ve bütünleşik olduğunu ve bu şekilde bilinçli bir deneyimin mümkün olduğunu öne sürüyor.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da 1 Mayıs Perşembe günü yayımlanan çalışmada bilim insanları, bu iki teoriyi test ederek hangisinin geçerli olduğunu bulmaya çalıştı. Bulgular, ikisinin de yetersiz olduğuna işaret ediyor. 

Max Planck Enstitüsü'nden Dr. Lucia Melloni ve ekip arkadaşları, ABD, Avrupa ve Çin'deki 12 laboratuvarda 256 kişiye çeşitli görüntüleri izleterek beyinlerindeki elektrik ve manyetik aktiviteyi ve kan akışını ölçtü. 

Katılımcıların bilinçli farkındalığını ölçmek için onlara çeşitli yüzler, nesneler ve semboller gösterildi. Katılımcılar ekranda belirli görüntüler belirdiğinde bir düğmeye bastı. Ekip katılımcıların beynini üç farklı yöntem kullanarak izledi.

Bulgular bilincin, beynin düşünmeyle ilişkili ön kısmından ziyade, görme ve işitmeyle bağlantılı duyusal bölgeleri içeren arka kortekste ortaya çıktığına işaret ediyor. 

Çalışma, beynin arka kısmındaki nöronlarla öndeki bölgeler arasındaki önemli bağlantılar saptasa da bilincin ana merkezinin arka kortekste olduğu fikrini destekliyor.

Araştırmada ayrıca IIT'nin öne sürdüğü gibi bilincin, beynin çeşitli bölümlerinin etkileşimi ve işbirliğiyle oluştuğunu destekleyen güçlü kanıtlar da bulunmadı. 

Makalenin başyazarlarından Christof Koch, "Burada kanıtlar kesinlikle arka korteks lehine. Bilinçli deneyimle ilgili bilgiler ön loblarda ya yoktu ya da arka kortekse kıyasla çok daha zayıftı" diyerek ekliyor: 

Bu durum, ön lobların zeka, yargılama, muhakemede kritik önem taşımasına karşın görme, bilinçli görsel algılama gibi konularda kritik bir rol oynamadığı fikrini destekliyor.

Araştırmacılar yeni çalışmanın komadaki veya bitkisel hayattaki hastalar açısından da önem taşıdığını ifade ediyor.  

Bu durumdaki hastalar birkaç gün boyunca yanıt vermediği zaman genellikle bilinçlerini kaybettikleri varsayılarak yaşam destek ünitesiyle bağları kesiliyor. Ancak geçen yıl yayımlanan bir çalışmada tepkisiz hastaların yaklaşık 4'te birinin bilinci olabileceği tespit edilmişti.

Bu araştırmaya gönderme yapan Koch "Bilincin beyindeki temelini bilmek, sinyal vermeden 'orada olmanın' bu gizli biçimini daha iyi saptamamızı sağlar" diyor. 

Independent Türkçe, Reuters, New York Times, SciTechDaily, Nature