Sandra Bullock ve Nicole Kidman, devam filmi için masada

Griffin Dunne'ın yönettiği film 1998'de gösterime girmişti

Sandra Bullock ve Nicole Kidman, Aşkın Büyüsü'nde (Warner Bros.)
Sandra Bullock ve Nicole Kidman, Aşkın Büyüsü'nde (Warner Bros.)
TT

Sandra Bullock ve Nicole Kidman, devam filmi için masada

Sandra Bullock ve Nicole Kidman, Aşkın Büyüsü'nde (Warner Bros.)
Sandra Bullock ve Nicole Kidman, Aşkın Büyüsü'nde (Warner Bros.)

Sandra Bullock ve Nicole Kidman yeni bir devam filminde Aşkın Büyüsü'ndeki (Practical Magic) karakterlerini yeniden canlandırmak üzere görüşmelere başladı.

Alice Hoffman'In 1995 tarihli aynı adlı romanından uyarlanan 1998 yapımı filmi Griffin Dunne yönetmişti. Filmde Bullock ve Kidman, köklü bir cadı soyundan gelen iki kız kardeş Sally ve Gillian Owens'ı canlandırıyordu. Ebeveynlerinin ölümünden sonra teyzelerinin büyüttüğü kardeşlere büyünün pratik kullanımları öğretiliyor.

Devam filminin senaryosunu 1995 yapımı Batman Daima (Batman Forever) ve 2004 yapımı Ben, Robot (I, Robot) gibi filmlerin senaristliğiyle tanınan Akiva Goldsman yazacak.

Variety'de yer alan habere göre, Bullock ve Kidman'ın filme hem yapımcı hem de başrol olarak katılması bekleniyor.

9 Haziran Pazar günü, filmin artık dijital ortamda ve yayın servisi Max'te izlenebileceği duyurulmuştu.

Gösterime girmesinden bu yana geçen 26 yılda kült bir klasik haline gelen film, özellikle Alan Silvestri'nin müzikleri ve Stevie Nicks'in orijinal şarkısı If You Ever Did Believe'in yanı sıra Crystal şarkısının yeniden kaydını içeren müzikleriyle hatırlanıyor.

Geçen ay Keanu Reeves de Bullock'la üçüncü bir Hız Tuzağı (Speed) filmi için yeniden bir araya gelmeye istekli olduğunu açıklamıştı.

1994 yapımı aksiyon filminde Reeves, Los Angeles Polis Teşkilatı'nın Swat ekibinde yer alan ve bir şehir otobüsündeki bombanın patlamasını önlemek için aracın hızını saatte 80 kilometrenin üzerinde tutmak zorunda olan Jack Traven rolündeydi. Bullock 1997 yapımı Hız Tuzağı 2'de (Speed 2: Cruise Control) rol almak üzere geri dönmüş ancak Reeves projeyi geri çevirmiş ve yerine Jason Patric geçmişti.

50 MPH podcast'inde Bullock'la ortak verdiği röportajda konuşan Reeves, şimdi bir Hız Tuzağı devam filmi çekebileceklerinden emin olduğunu söylemişti.

Aktör, "Yani, bilirsiniz, bunu parkın dışına çıkarırız" demişti.

Reeves, kendisini Hız Tuzağı'nın devam filmine çeken bir "siren çağrısı" olduğunu ve "gözleri kapanmadan önce" Bullock'la yeniden çalışmayı "çok istediğini" de sözlerine eklemişti.

Bullock da Reeves'le yeniden çalışmakta benzer şekilde hevesliydi.

Bullock, "Ölmeden önce, bu gezegenden ayrılmadan önce, Keanu ve benim kamera önünde bir şeyler yapmamız gerektiğini düşünüyorum" demişti.

"Tekerlekli sandalyede miyiz yoksa yürüteçle mi? Belki" diye espri yapmıştı.

Bullock ve Reeves en son 2006'da Göl Evi (The Lake House) adlı romantik film için yeniden bir araya gelmişti.

Independent Türkçe



Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
TT

Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)

Yeni bir çalışma, özellikle günlük kalorinin yüzde 22'sinden fazlasının proteinden geldiği yüksek proteinli beslenme biçimlerinin, ateroskleroz gelişimine yani atardamarların sertleşmesine katkıda bulunarak kalp sağlığı sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Pittsburgh Üniversitesi'nden araştırmacılar hem hayvan hem de küçük ölçekli insan deneylerini kullanarak fazla proteinin, özellikle de et ve yumurta gibi hayvansal kaynaklarda bulunan lösin adlı amino asidin, arteriyel plak oluşumunda rol oynayan temel bağışıklık hücreleri makrofajlarda mTOR sinyalini tetiklediğini keşfetti.

Hakemli dergi Nature Metabolism'de çarşamba günü yayımlanan çalışmanın başyazarı Dr. Babak Razani, "Yaklaşık yüzde 22 kilokalori protein içeren yemekler yemek, protein ve lösinin riski artırdığı eşik noktasına denk geliyor" diyor.

Ancak tüm uzmanlar aynı fikirde değil. Razani'nin ekibinin 2020'de yaptığı bir çalışma, yüksek proteinli beslenme biçimlerini kardiyovasküler hastalık riskinin artmasıyla ilişkilendirmişti.

2023'te insanlar üzerinde yapılan daha büyük bir çalışmada, yüksek ve standart seviyede protein içeren diyetler arasında kardiyovasküler çıktılar açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştı.

Araştırmada yer almayan kardiyolog Dr. Stephen Tang, çalışmanın herhangi bir sonuca varılamayacak kadar küçük ölçekli olduğunu iddia ediyor. Yine de bu çalışmanın, kalp uzmanlarının bitki ağırlıklı beslenme biçimlerine giderek daha fazla yöneldiğine dair artan kanıtlara işaret ettiğine değiniyor.

Medical News Today'e konuşan Tang, "Ben olsam farklı bir şey yapmazdım" diyor. 

Ancak bu çalışma, yüksek proteinin doğru yol olmadığına dair daha fazla kanıt sunuyor. Kardiyologlar genellikle proteine değil, kolesterol ve yüksek tansiyona odaklanır. Bu çalışma, bitki temelli beslenmenin kalp sağlığına iyi geldiğini doğruluyor.

1984'te yapılan bir çalışmada ekmek, sebze, meyve, kuruyemiş, fasulye ve makarna gibi gıdalardan elde edilenler bitkisel protein diye tanımlanmıştı. Bunlardan daha fazla tüketen kadınların sağlıklı yaşlanma olasılığı yüzde 46 daha fazlayken, hayvansal proteinlere bel bağlayanların yaşlandıkça sağlıklı kalma ihtimali yüzde 6 daha azdı.

Mevcut beslenme kılavuzları genel olarak proteinin günlük kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını tavsiye ederken, alt sınırı vücut ağırlığının bir kilogramı başına yaklaşık 0,8 gram (enerjinin yaklaşık yüzde 11'i) olarak belirlemek çoğu yetişkin için yeterli.

Amerikan Kalp Derneği de protein niteliğinin kritik olduğunu belirtiyor. Fasulye, mercimek, kuruyemiş, tohumlar ve omega-3 bakımından zengin yağlı balıklar gibi bitki bazlı proteinleri tercih edip kırmızı ve işlenmiş etlerle doymuş yağ tüketimini sınırlandırmayı öneriyor.

Harvard araştırmacıları da aşırı proteinin doğası gereği zararlı olmadığını ancak hayvansal proteine fazla bel bağlamanın bitkisel proteine kıyasla kolesterolü ve ölüm riskini artırabileceğini ifade ediyor.

Independent Türkçe