Netflix'teki yeni gerilim izleyicileri hayran bıraktı

30 Mayıs'ta gösterime giren Eric'te başroldeki Benedict Cumberbatch'e Gaby Hoffmann, McKinley Belcher III ve Dan Fogler eşlik ediyor (Netflix)
30 Mayıs'ta gösterime giren Eric'te başroldeki Benedict Cumberbatch'e Gaby Hoffmann, McKinley Belcher III ve Dan Fogler eşlik ediyor (Netflix)
TT

Netflix'teki yeni gerilim izleyicileri hayran bıraktı

30 Mayıs'ta gösterime giren Eric'te başroldeki Benedict Cumberbatch'e Gaby Hoffmann, McKinley Belcher III ve Dan Fogler eşlik ediyor (Netflix)
30 Mayıs'ta gösterime giren Eric'te başroldeki Benedict Cumberbatch'e Gaby Hoffmann, McKinley Belcher III ve Dan Fogler eşlik ediyor (Netflix)

Netflix izleyicileri yeni psikolojik gerilim dizisini öve öve bitiremiyor. 

Emmy ve BAFTA ödüllü Abi Morgan tarafından yaratılan psikolojik gerilim Eric, kayıp oğlunun peşine düşen endişeli baba Vincent'ı izliyor.

Edgar, 1980'lerin New York sokaklarında sabah okula giderken kaybolunca, ailesi umutsuzluğa kapılıyor. Sektörün önde gelen kuklacılarından Vincent, oğlunun yerini bulmaya çalışırken hızla deliliğe sürükleniyor.

9 yaşındaki oğlunun yokluğuyla başa çıkmaya çalışan baba, Edgar'ın çizdiği mavi canavar Eric'e dört elle sarılmaya başlıyor.

Edgar'ın kayıp olduğu süre uzadıkça kendine daha da öfkelenen Vincent, giderek daha dengesiz davranışlar sergilemeye başlıyor.

"80'lerin New York'una derin bir dalış"

Dizinin yaratıcısı Abigail Morgan, Netflix'in hayran sitesi Tudum'a yaptığı açıklamada şunları söyledi: 

Eric, artan suç oranları, iç yozlaşma, ırkçılık, unutulmuş bir alt sınıf ve AIDS salgınıyla boğuşan 80'lerin New York'una derin bir dalış.

Morgan, sözlerini şöyle sürdürdü: 

Çocuklarını arayan ebeveynlerle bozuk bir sistemle mücadele eden bir dedektif arasındaki bölünmeleri gözler önüne seriyor. Ve eve asla dönemeyecek kayıp bir çocukla gerçek canavarların nerede yattığını soruyor. Kuklalarla... Bir sürü kuklayla.

Netflix izleyicileri sürükleyici drama karşısında adeta çılgına dönerken, bazıları Benedict Cumberbatch'in Oscar alması için çağrıda bulundu.

"Düşünmeden duramıyorum"

Bir izleyici, "Bu benim en sevdiğim dizilerden biri olacak.... Düşünmeden edemiyorum" diye yazdı.

Başka bir izleyici de şöyle dedi:

Her karakter inanılmaz ama Benedict Cumberbatch bir Emmy'yi hak ediyor.

Aktörün performansının ödülü hak ettiğini düşünen ikinci bir kişiyse şöyle ekledi: 

Netflix'teki Eric için Benedict Cumberbatch'e hemen bir Oscar verin.

47 yaşındaki aktöre övgüler yağdıran başka biri de şöyle dedi:

Benedict Cumberbatch her zaman başarılı.

"Tüm oyuncuların performansı olağanüstü"

Diziyi övgü yağmuruna tutan bir izleyici de şu ifadeleri kullandı:

Netflix'teki Eric karanlık, duygusal ve büyüleyici. Kesinlikle tavsiye ederim. Sınırlı sayıdaki dizi alkolizm, uyuşturucu kullanımı, cinsellik, aile sorunları ve sanrı temalarını içeriyor. Tüm oyuncuların performansı olağanüstü.

Diziyi beğenen başka bir seyirci de Eric'i tavsiye etti:

Bu hafta sonu izlemek için kesinlikle dudak uçuklatan muhteşem bir dizi arıyorsanız, Netflix'teki Eric mükemmel.

Independent Türkçe, Daily Mail, Buzz Feed, Tudum



İran asıllı ABD'liler Trump'ın saldırılarını destekliyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

İran asıllı ABD'liler Trump'ın saldırılarını destekliyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Donald Trump, ABD'nin İran'a yönelik son askeri saldırılarının ardından İranlı Amerikalılardan büyük destek topladı. Birçok kişi, bu saldırıların Ayetullah Ali Hamaney'in iktidarını devirmeye katkıda bulunabileceğini umut ediyor.

Salı sabahı ABD Başkanı'nın arabuluculuğunda Tahran ve Tel Aviv arasında ateşkes anlaşması imzalanmadan önce, ABD'deki İranlı topluluklar hafta sonu önemli nükleer tesislere düzenlenen saldırı konusunda ihtiyatlı bir iyimserlik sergilemeye başladı.

İslam Devrimi'nin ardından 1980'lerde İran'da büyüyen Simone Derayeh, Los Angeles'ta yaşayan yaklaşık 141 bin İran asıllı kişiden biri.

Derayeh, İran halkının ülkenin Yüce Lideri ve onun teokratik rejimi tarafından "rehin tutulduğunu" söyledi.

NBC Las Vegas'a, Sovyet lideri Joseph Stalin ve Nazi Almanyası'nın lideri Adolf Hitler'in totaliter yönetimlerine atıfta bulunarak, "Süregelen baskı, Stalin ve Hitler'inkine benziyor" diye konuştu.

Bu, hikaye kitaplarında anlatılan türden bir şey.

SDFRGTH
Simone Derayeh, Los Angeles'taki İran diasporasının Trump'ın askeri eylemlerini desteklediğini NBC Las Vegas'a söyledi (NBC Las Vegas)

Trump, İran'ı "Yeniden Harika Yapmak"tan bahsederken Derayeh, Hamaney'in otoriter yönetimini zayıflatma çabalarını destekleyen birçok ses arasında sadece bir ses olduğunu iddia ediyor.

Aslında birçok İranlı, İslam Cumhuriyeti'nin zayıflamasından memnun. Maalesef, 1980'lerin başında, en zor zamanlardan bazılarını yaşayarak baskıları ilk elden deneyimledim. Toplu katliamlar, toplu infazlar. Özellikle kadınlara ve azınlıklara karşı çok, çok baskıcı yasalar.

Washington D.C.'de yaşayan İranlı Amerikalı Alireza, Baltimore Sun gazetesine, ABD'nin İran'ın nükleer tesislerine yaptığı saldırının kendisine umut verdiğini söyledi.

Diğer liderlerin İran halkı acı çekerken seyirci kaldığını, Trump'ın saldırılarınınsa İran'ın "hiçbir şey yapamayacağı ve zayıf olduğu" mesajını açıkça verdiğini savundu.

Maryland'da yaşayan 72 yaşındaki emlakçı Reza Rofougaran, 1979'da Pehlevi hanedanlığı devrildikten kısa süre sonra Tahran'dan göç etmiş.

Gazeteye "İran'daki İslam rejimine yüzde 100 karşıyım ve rejim değişikliği umuduyla yaşıyorum" diye konuştu.

Ancak Rofougaran, kendi ülkesine yapılan saldırıları kınıyor. Diğer İranlı Amerikalıların saldırıları daha çok desteklediğini söyledi.

Sivillere saldırmıyorlar. Onlar mollalara, üst düzey [İslam Devrim Muhafızları] komutanlarına ve yetkililere saldırıyor.

Rofougaran, diğerlerinin saldırılardan "üzüntü duyduğunu" söyledi.

UIO9
ABD'nin İran'ın İsfahan nükleer teknoloji merkezine düzenlediği saldırıların ardından oluşan hasarın uydu görüntüsü (Maxar Technologies)

Neredeyse 30 yıl önce İran'dan kaçan aktivist öğrenci Elham Yaghoubian, saldırıları destekliyor ve CNN'e bunların İran, Ortadoğu ve dünya için "yararlı" olduğunu söylüyor.

Bu altyapılar, yollar, fabrikalar, binalar yeniden inşa edilebilir ancak asla geri kazanamayacağımız şey, temel hakları için ayağa kalktıklarında her seferinde acımasız rejim tarafından öldürülen tüm genç erkek ve kadınların hayatları.

Yaghoubian, çoğu İranlının savaş istemediğini kabul etmekle birlikte bunun olumlu bir sonuç getirebileceğini savundu: İran rejiminin düşüşü.

"Bu savaşı hiçbir müzakere ya da uzlaşma sona erdiremez" diye ekledi.

Barış ve refah ancak bu rejimin İran'dan uzaklaştırılmasıyla mümkün olabilir

Independent Türkçe